break of - Turkish English Dictionary
History

break of

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "break of" in Turkish English Dictionary : 4 result(s)

English Turkish
General
break of v. (tedaviyle) -den vazgeçirmek
Phrasals
break of v. kurtulmak
break of v. terk etmek
break of v. (alışkanlığı vb.) bırakmak

Meanings of "break of" with other terms in English Turkish Dictionary : 64 result(s)

English Turkish
General
break of day n. şafak
theory of break from social life n. sosyal hayattan kopma teorisi
the break of day n. günün ağarması
break oneself of a habit v. kurtulmak
breake (obsolete spelling of break) v. kırmak
break oneself of a habit v. bırakmak
break one's vow of silence v. sessizliğini bozmak
break the terms of a contract v. sözleşme hükümlerini ihlal etmek
break out of prison v. cezaevinden kaçmak
break out of prison v. hapisten kaçmak
break the tradition of v. geleneği bozmak
break the tradition of gift giving v. hediye verme geleneğini bozmak
break the resistance of v. direncini kırmak
break out of the routine v. rutinin dışına çıkmak
break the shell of v. kabuğunu kırmak
break the heart of v. kalp kırmak
at the break of dawn adv. şafak sökümünde
at the break of dawn adv. şafak sökerken
Phrasals
break (one) of (something) v. (birini bir şeyden) vazgeçirmek
break (one) of (something) v. (birine bir şeyi) bıraktırmak
break someone or something of something v. birini/bir şeyi bir şeyden vazgeçirmek
break someone or something of something v. birine/bir şeye bir şeyi bıraktırmak
break someone or something of something v. birini/bir şeyi bir şeyden/alışkanlıktan kurtarmak
break someone or something of something v. birine/bir şeye bir şeyi/alışkanlığı bıraktırmak
break someone or something of something v. birini/bir şeyi bir şeyden/alışkanlıktan vazgeçirmek
break something off (of) something v. bir şeyden bir şey/parça koparmak
break something off (of) something v. bir şeyden bir şey/parça kırmak
break someone of something v. birini bir şeyden/alışkanlıktan kurtarmak
break someone of something v. birine bir şeyi/alışkanlığı bıraktırmak
break someone of something v. birini bir şeyden/alışkanlıktan vazgeçirmek
Proverb
why break the habit of a lifetime can çıkar huy çıkmaz
why break the habit of a lifetime huylu huyundan vazgeçmez
why break the habit of a lifetime yedisinde neyse yetmişinde de aynı
why break the habit of a lifetime? can çıkmadıkça huy çıkmaz
Idioms
break the neck of v. ana kuvvetini yok etmek
break the heart of v. neredeyse bitirmek
break the back of v. alt etmek
break the back of something v. bir şeyin belini kırmak
break the back of v. en zor engeli aşmak
break the neck of v. hakkından gelmek
break the back of v. en zor kısmını başarmak
break the back of v. en güç bölümünü tamamlamak
break out of v. özgür bırakmak
break out of v. kurtarmak
break out of v. özgürlüğünü kazandırmak
break the back of v. üstesinden gelmek
break the back of something v. bir şeyi bastırmak
break the back of something v. bir şeyin önünü almak
break the back of something v. bir şeyin bel kemiğini kırmak
break the back of something v. bir şeyi bitirmek
break the back of something v. bir şeyi yıkmak
at the break of dawn expr. sabahın köründe
at the break of dawn expr. şafakta
Speaking
not break the line of sight with someone v. gözünü birisinden ayırmamak
people don't just break up with each other out of nowhere expr. insanlar durup dururken birbirlerinden ayrılmazlar
Trade/Economic
break up of cost n. kalem kalem maliyet (dökümü)
Technical
measurement of breaking strength and elongation at break n. kopma dayanımı ve kopma uzamasının ölçülmesi
determination of tensile strength elongation at break and elongation at the reference load n. kopmada ve referans yüklemede gerilim dayanım uzamasının tayini
measurement of elongation at break n. kopma anındaki uzama tayini
point of break n. kopma noktası
break down of engine n. motor arızası
break the glass in case of emergency expr. acil durumda camı kırınız
break the glass in case of emergency expr. acil durumlarda camı kırınız
Tennis
break of serve n. servis kırma