cezaevi - Turkish English Dictionary
History

cezaevi



Meanings of "cezaevi" in English Turkish Dictionary : 46 result(s)

Turkish English
Common Usage
cezaevi prison n.
cezaevi jail n.
cezaevi gaol n.
General
cezaevi stockade n.
cezaevi calaboose n.
cezaevi penal institution n.
cezaevi roundhouse n.
cezaevi gaol n.
cezaevi lockup n.
cezaevi penitentiary n.
cezaevi bastilla n.
cezaevi jail n.
cezaevi calabozo n.
cezaevi correctional facility n.
cezaevi tolbooth [scottish] n.
cezaevi jailhouse n.
cezaevi lobspound n.
cezaevi rh (roundhouse) abrev.
Proverb
cezaevi graybar hotel n.
cezaevi graystone college n.
Colloquial
cezaevi house of many doors n.
cezaevi keep n.
Idioms
cezaevi big house n.
Law
cezaevi gaol n.
cezaevi correctional facility n.
cezaevi jail n.
cezaevi slammer n.
cezaevi clink n.
cezaevi prison n.
cezaevi calaboose n.
cezaevi penitentiary n.
cezaevi penal facility n.
Politics
cezaevi state’s prison n.
Slang
cezaevi graybar hotel n.
cezaevi graystone college n.
cezaevi grey bar hotel n.
cezaevi quod n.
cezaevi greybar hotel n.
cezaevi joint n.
cezaevi hoosegow n.
cezaevi hoosgow n.
cezaevi icebox [us] n.
cezaevi the clink n.
cezaevi pen n.
cezaevi freezer n.
British Slang
cezaevi chokey n.

Meanings of "cezaevi" with other terms in English Turkish Dictionary : 142 result(s)

Turkish English
General
cezaevi disiplini prison discipline n.
cezaevi koğuşu wing n.
tecrit (cezaevi vb) lockdown n.
cezaevi müdürü warden n.
cezaevi kompleksi prison compound n.
kadın cezaevi women's prison n.
cezaevi argosu prison slang n.
cezaevi avlusu prison yard n.
cezaevi bahçesi prison yard n.
cezaevi/hapishane isyanı prison riot n.
cezaevi ayaklanması prison riot n.
cezaevi gözetleme kulesi prison tower n.
cezaevi kulesi prison tower n.
bir cezaevi çetesi texas syndicate n.
bir cezaevi çetesi syndicato tejano n.
hücre tipi cezaevi cell house n.
cezaevi firarisi prison breaker n.
yüksek güvenlikli cezaevi supermax n.
yüksek güvenlikli cezaevi supermax prison n.
cezaevi arabası waggon n.
cezaevi arabası wagon [us/canada] n.
cezaevi hücresi detention cell n.
cezaevi hücre bloğu block n.
cezaevi hayatı prison life n.
askeri cezaevi guardhouse n.
mahkumlar için cezaevi dışında gündüz eğitimi veren program day release [uk] n.
cezaevi müdür yardımcısı subwarden n.
ceza ve cezaevi bilimi ile ilgili penological adj.
cezaevi ile ilgili penitentiary adj.
yüksek güvenlikli cezaevi ile ilgili supermax adj.
Colloquial
mahkumun hareket özgürlüğünü kısıtlayacak kadar küçük olan cezaevi hücresi little-ease n.
Speaking
buraya neden düştün? (cezaevi jargonu) what are you in for? expr.
buraya niye düştün? (cezaevi jargonu) what are you in for? expr.
Law
açık cezaevi open prison n.
borç alıp ödemeyenlerin konulduğu cezaevi debtor's prison n.
çocuk cezaevi/ıslah-evi juvenile detention centre n.
cezaevi görevlisi correctional officer (aus/us) n.
cezaevi çetesi prison gang n.
cezaevi arabası police van n.
cezaevi arabası patrol wagon n.
cezaevi hücresi hold n.
cezaevi arabası paddy wagon n.
çocuk cezaevi/ıslah-evi juvenile prison n.
çocuk cezaevi/ıslah evi juvenile detention center n.
çocuk cezaevi/ıslah-evi youth detention center n.
çocuk cezaevi/ıslah-evi juvenile correctional facility n.
cezaevi görevlisi prison officer (uk) n.
cezaevi arabası black maria n.
cezaevi görevlisi corrections officer (us) n.
çocuk cezaevi/ıslah-evi juvenile hall n.
cezaevi izleme komisyonu prison watch commission n.
cezaevi arabası police wagon n.
cezaevi çetesi jail gang n.
cezaevi isyanı prison mutiny n.
cezaevi görevlisi or detention officer (us) n.
cezaevi rehabilitasyon uzmanı correctional treatment specialist n.
cezaevi izleme kurulu prison monitoring board n.
cezaevi yönetimi prison administration n.
cezaevi mahkumu prison inmate n.
cezaevi atölyesi prison workshop n.
çocuk cezaevi/ıslah-evi youth prison n.
kapalı cezaevi closed prison n.
maksimum güvenlikli cezaevi maximum security prison n.
minimum güvenlikli cezaevi minimum security prison n.
yarı açık cezaevi semi-open prison n.
yarı açık cezaevi semi-custodial prison n.
yüksek güvenlikli cezaevi high security prison n.
(özellikle cezaevi ziyaretlerinde) ziyaretçilerin üzerinde silah/bıçak veya uyuşturucu gibi girişi yasak objelerin aranması body cavity search n.
(özellikle cezaevi ziyaretlerinde) ziyaretçilerin üzerinde silah/bıçak veya uyuşturucu gibi girişi yasak objelerin aranması cavity search n.
(cezaevi girişinde ziyaretçilere yapılan) üst araması body cavity search n.
(mahkumların genellikle boş zamanlarını spor yaparak vb. değerlendirdikleri) cezaevi avlusu recreation yard n.
(cezaevi girişinde ziyaretçilere yapılan) üst araması cavity search n.
federal cezaevi bölgesi leavenworth n.
(ingiltere'de) yeterince güvenilir olarak nitelendirilen (açık cezaevi sınıfı) Category d adj.
mahkumların cezalarını çekerken cezaevi dışında çalışmalarını sağlayan bir programa ait veya ilgili work-release adj.
(ingiltere'de) çok tehlikeli olarak nitelendirilen mahkumların kaldığı (cezaevi sınıfı) category a adj.
yüksek güvenlikli (cezaevi) category a adj.
Politics
tutukluların çalışmaya zorlandığı cezaevi labor camp n.
tutukluların çalışmaya zorlandığı cezaevi labour camp n.
tutukluların çalışmaya zorlandığı cezaevi labour camp n.
Social Sciences
cezaevi sonrası topluma uyum redeeming lives after prison n.
Geography
1861-1963 yılları arasında cezaevi olarak kullanılmış san francisco körfezi'nde bir ada alcatraz island n.
Military
askeri cezaevi stockade n.
abd cezaevi united states disciplinary barracks n.
cezaevi nezaret subayı supervisor of prisoners n.
cezaevi subayı prison officer n.
cezaevi eğitim bölüğü military training company n.
denizaşırı cezaevi overseas detention centre n.
disiplin cezaevi öğretim ve eğitim subayı disciplinary barracks education and training officer n.
disiplin cezaevi disciplinary barracks n.
geçici cezaevi provisional guardhouse n.
jandarma cezaevi koruma birliği gendarmerie installation guard unit n.
orta emniyetli cezaevi medium security institution n.
sahra cezaevi field stockade n.
yüksek emniyetli cezaevi maximum security institution n.
askeri cezaevi stacket [scotland] n.
Archaic
özellikle borçluların gönderildiği cezaevi compter [uk] n.
Slang
yüksek güvenlikli cezaevi big top n.
kadın cezaevi bitch slammer n.
aşırı sisli havalarda cezaevi güvenliği tarafından mahkumların hücrelerinden çıkmaması için aldıkları karar fogline n.
kadın cezaevi memurları kitty kitty n.
borç karşılığı cezaevi mutfak görevlileri tarafından hazırlanan sandviç swag n.
beyaz bir cezaevi çetesi nazi lowriders n.
cezaevi görevlisi hack n.
cezaevi avlusundaki mahkumların oluşturduğu kalabalık the mainline n.
cezaevi avlusunda güvenliği sağlamakla görevli olan ekip jump out boys n.
cezaevi görevlisi monkey n.
cezaevi koğuşunda ayak işlerini yapan tip june bug n.
cezaevi görevlileri laws n.
cezaevinde mahkumların giremediği ve diğer cezaevi bölümlerine geçişi olan kısım sally port n.
cezaevi görevlisi pig n.
cezaevi görevlisi mag n.
cezaevi avlusundaki mahkumların oluşturduğu kalabalık pop n.
cezaevi memuru/görevlisi k-9 n.
cezaevi gözetleme kulesi mecca tower n.
cezaevinde mahkumların giremediği ve diğer cezaevi bölümlerine geçişi olan kısım sallyport n.
cezaevi avlusundaki mahkumların oluşturduğu kalabalık general population n.
çömez mahkum veya cezaevi görevlisi skinner n.
görevi kapıyı açıp kapamak olan cezaevi görevlisi turnkey n.
ibne (cezaevi argosu) prag n.
mahkumların yemekhanede yemek yemeyerek cezaevi idaresini protesto etmesi food strike n.
mahkumların spor/vücut geliştirme gibi faaliyetlerde bulundukları cezaevi bahçesi yard n.
saldırıya uğramamak için cezaevi görevlileriyle iyi geçinme riding leg n.
saldırıya uğramamak için cezaevi görevlileriyle iyi geçinen mahkum rider shield n.
seks kölesi (cezaevi argosu) prag n.
yeni cezaevi memuru new boot n.
(cezaevi argosu) homoseksüel gump n.
yumuşak başlı cezaevi görevlisi lop n.
(cezaevi argosu) pasif homo old lady n.
(cezaevi) çocuk tacizcisi short eyes n.
federal hapishane/cezaevi federal jug n.
cezaevi arabası paddy wagon [obsolete] n.
cezaevi görevlileri tarafından kıyak geçilmek have a juice card v.
cezaevi argosunda pasif eşcinsel catcher adj.
cezaevi hayatı öğretilmiş schooled adj.
(cezaevi argosu) hemşehrim/toprağım homeboy interj.
neden içeri girdin? (cezaevi argosu) what were you in for? expr.
(cezaevi argosu) koğuşta durumlar nasıl? how are things on the pound? expr.
(cezaevi kapısındaki gardiyanalara söylenir) yerlerinizi alın stand your gate expr.
(cezaevi argosu) eyvallah eksik olma good lookin' out expr.
(cezaevi argosu) sağolasın good lookin' out expr.
British Slang
cezaevi hücresi peter (scottish) n.