düzgün bir şekilde - Turkish English Dictionary
History

düzgün bir şekilde



Meanings of "düzgün bir şekilde" in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

Turkish English
Common Usage
düzgün bir şekilde properly adv.
General
düzgün bir şekilde sleekly adv.
düzgün bir şekilde dandyishly adv.
düzgün bir şekilde emendately adv.
düzgün bir şekilde meetly adv.
düzgün bir şekilde coherently adv.
düzgün bir şekilde ordinately adv.
düzgün bir şekilde spruntly adv.
Technical
düzgün bir şekilde correctly adv.

Meanings of "düzgün bir şekilde" with other terms in English Turkish Dictionary : 27 result(s)

Turkish English
Common Usage
doğru düzgün bir şekilde fittingly adv.
General
dinamik hoparlörün ses bobinini mıknatısa göre düzgün bir şekilde konumlandıran ve genellikle esnek bir fiber halkadan oluşan parçası spider n.
düzgün bir şekilde kesmek/biçim vermek manicure v.
hızlı ve düzgün bir şekilde yürümek link [scotland] v.
düzgün bir şekilde yürütülmemiş off-base adj.
düzgün bir şekilde tasavvur edilmemiş off-base adj.
düzgün bir şekilde anlaşılmamış off-base adj.
düzgün görünüşlü bir şekilde presentably adv.
düzgün olmayan bir şekilde unproperly adv.
düzgün bir şekilde çalışmadan wrong adv.
düzgün bir şekilde işlev göstermeden wrong adv.
… düzgün bir şekilde the ... doesn't work properly expr.
Phrasals
hokeyde rakibin düzgün bir vuruş yapmasını engelleyecek şekilde konum almak box out v.
Colloquial
yatağını düzgün bir şekilde yap make your bed properly expr.
Idioms
düzgün ve tertipli bir şekilde/muntazaman yerleştirmek put something in apple-pie order v.
düzgün ve tertipli bir şekilde/muntazaman yerleştirmek get something in apple-pie order v.
Trade/Economic
düzgün bir şekilde yerleştirilmiş trimmed adj.
Technical
tülün düz bir zemine ya da duvara sürülerek ve yayarak düzgün bir şekilde oturtulması/yapıştırılması marouflage n.
Computer
metnin bilgisayarda düzgün bir şekilde görüntülenebilmesi için kodlama eklemek mark up v.
Textile
eteğin ucunu giyildiğinde düzgün ve uygun bir yükseklikte duracak şekilde ayarlamak hang v.
Automotive
(arka tekerlek) ön tekerleği düzgün bir şekilde izlemek track v.
Marine
babafingo yelkenlerinin düzgün bir şekilde taşınabildiği esinti topgallant breeze n.
teknede bulunan uzun ipi sararak (düzgün bir şekilde) depolamak cheese down v.
Medical
çabuk ve düzgün bir şekilde iyileşen euplastic adj.
Physiology
özellikle metabolik deneylerde kullanılan düzgün bir şekilde bölünmüş doku süspansiyonu brei n.
Physics
atomların veya moleküllerin tek bir frekansta düzgün bir şekilde salınan temel bir titreşim hareketinin kuantum mekaniğinde ifade edilmesi phonon n.
Music
düzgün ve sürekli bir şekilde legato adv.