eşcinsel - Turkish English Dictionary
History

eşcinsel



Meanings of "eşcinsel" in English Turkish Dictionary : 26 result(s)

Turkish English
General
eşcinsel homophile n.
eşcinsel lesbian n.
eşcinsel gay n.
eşcinsel homosexual n.
eşcinsel gay n.
eşcinsel homoerotic adj.
eşcinsel camp adj.
Medical
eşcinsel homoerotic adj.
Psychology
eşcinsel homosexual adj.
Biology
eşcinsel moffie adj.
Social Sciences
eşcinsel homosexual n.
Slang
eşcinsel invert n.
eşcinsel flake n.
eşcinsel queer n.
eşcinsel camp n.
eşcinsel homo n.
eşcinsel queen n.
eşcinsel tutti-frutti n.
eşcinsel yag n.
eşcinsel a friend of dorothy [old-fashioned] n.
eşcinsel brighton (brighton pier rhyming with queer) n.
eşcinsel (as) gay as a three-dollar bill adj.
eşcinsel poofy adj.
eşcinsel inverted adj.
eşcinsel faggy adj.
eşcinsel ginger beer adj.

Meanings of "eşcinsel" with other terms in English Turkish Dictionary : 222 result(s)

Turkish English
General
edebiyatta eşcinsel erkekler gay men in literature n.
eşcinsel erkek homophile n.
kadın eşcinsel sapphist n.
eşcinsel olmayan kimse straight n.
eşcinsel düşmanı homophobe n.
eşcinsel erkekler gay men n.
kadının eşcinsel olması durumu lesbianism n.
eşcinsellerin eşcinsel olduklarını rahatlıkla söylemeleri gerektiğini savunan düşünce gay pride n.
eşcinsel hakları gay rights n.
eşcinsel evliliği gay marriage n.
eşcinsel bir avukat a homosexual lawyer n.
eşcinsel erkek homosexual male n.
ilişkide pasif olan eşcinsel bottom n.
eşcinsel çift gay couple n.
eşcinsel erkek twinkie n.
eşcinsel aktivite homoeroticism n.
eşcinsel aktivite homoerotism n.
eşcinsel kimse homosexualist n.
eşcinsel ilişki homosexuality n.
eşcinsel kimse mo n.
eşcinsel çiftin her biri companion n.
eşcinsel erkek poonce n.
eşcinsel jigolo prostitute n.
eşcinsel evliliği savunmak defend gay marriage v.
eşcinsel önyargısı olan homocentric adj.
eşcinsel temelli homocentric adj.
eşcinsel arzu uyandıran homoerotic adj.
yetişkin ve genç erkek arasındaki eşcinsel ilişkiye ait pederastic adj.
eşcinsel ilişki içeren same-sex adj.
eşcinsel dostu gay-friendly adj.
eşcinsel olarak queerly adv.
eşcinsel olarak gayly adv.
eşcinsel bir şekilde homosexually adv.
eşcinsel anlamı veren ön ek hom- pref.
Phrasals
eşcinsel, biseksüel olduğunu açıklamak come out v.
Colloquial
geceyarısı eşcinsel erkek peşinde koşan kimse midnight cowboy n.
eşcinsel erkek urning [rare] n.
eşcinsel evliliği marriage lite n.
eşcinsel olduğunu açıklamak out v.
eşcinsel olduğunu ifşa etmek out v.
gizli (eşcinsel) closeted adj.
kendini heteroseksüel gibi gösteren eşcinsel on the down low expr.
Idioms
eşcinsel camianın toplu harcama/alım gücü pink money n.
eşcinsel olduğunu söylemek come out of the closet v.
eşcinsel olmak play for the other team v.
düpedüz eşcinsel/trans (as) bent as a nine-bob note [uk] adj.
apaçık eşcinsel/trans (as) bent as a nine-bob note [uk] adj.
aleni bir şekilde eşcinsel/trans (as) bent as a nine-bob note [uk] adj.
düpedüz eşcinsel/trans (as) queer as a three-dollar bill [us] adj.
apaçık eşcinsel/trans (as) queer as a three-dollar bill [us] adj.
aleni bir şekilde eşcinsel/trans (as) queer as a three-dollar bill [us] adj.
belirgin biçimde eşcinsel gay as pink ink expr.
belirgin biçimde eşcinsel as gay as pink ink expr.
eşcinsel olduğunu saklamayan out of the closet expr.
eşcinsel olduğunu söyleyen/açıklayan out of the closet expr.
abd'de açıkça eşcinsel olanların orduda görev yapmasına izin vermeyen, eşcinsel kimliklerini gizli tuttukları sürece orduda görev yapmasına izin verilen ordu politikası dadt (don't ask, don't tell) abrev.
eşcinsel askerlerin cinsel kimlikleri hakkında konuşmasını yasaklayan kanun dadt (don't ask, don't tell) abrev.
Speaking
eşcinsel değilim I am not gay expr.
onun o zamanlar eşcinsel olduğundan haberim yoktu I didn't know he was gay back then expr.
Law
1957'de ingiltere'de hazırlanmış, rıza gösteren yetişkinler arasındaki eşcinsel ilişkilerin yasallaştırılmasını öneren bir çalışma wolfenden report n.
eşcinsel ilişkiye girmesi yasal olan on altı yaş üzeri erkek consenting adult [uk] n.
Politics
abd'de erken dönem eşcinsel gruplarınca tercih edilen bir tür doğrudan eylem zap n.
eşcinsel haklarıyla aktif olarak ilgili homophile adj.
Media
eşcinsel kitleyi bir ürüne çekebilmek için karaktere eşcinsel rol verilmesi veya eşcinsel karakterlere yer verilmesi pinkwashing n.
Psychology
eşcinsel olma korkusu homophobia n.
eşcinsel bağırsak sendromu gay bowel syndrome n.
eşcinsel özgürlüğü gay liberation n.
eşcinsel (kimse) homophile adj.
Biology
eşcinsel kimse moffie n.
Social Sciences
eşcinsel evliliği same-sex marriage n.
eşcinsel birliktelik/evlilik same-sex partnership n.
eşcinsel evlilik same-sex marriage n.
karşı cinsten biriyle evliyken veya beraberliği varken eşcinsel ilişkide bulunan ve bu tercihini reddedilmekten çekindiği için saklayan eşcinsel down-low n.
erkek eşcinsel gay n.
eşcinsel evlilik same-sex marriage n.
eşcinsel evlilik gay marriage n.
eşcinsel evliliğin yasal kabul edilmemesi marriage inequality n.
eşcinsel evliliğe uygulanan çifte standart marriage inequality n.
eşcinsel evliliği gayrimeşru olarak düşünenlerin normal kabul ettiği heteroseksüel evlilik traditional marriage n.
erkeklerle cinsel ilişkiye giren ama kendini mutlaka eşcinsel olarak tanımlamayan erkek men who have sex with men n.
erkeklerle yatan ama kendini mutlaka eşcinsel olarak tanımlamayan erkek men who have sex with men n.
erkeklerle seks yapan ama kendini mutlaka eşcinsel olarak tanımlamayan erkek men who have sex with men n.
erkeklerle cinsel ilişkiye giren ama kendini eşcinsel olarak tanımlamayan erkek msm (men who have sex with men) n.
Linguistics
ingiliz erkek eşcinsel argosu parlyaree n.
ingiliz erkek eşcinsel argosu polari n.
Archaic
eşcinsel kadın fricatrice n.
Slang
eşcinsel erkek blade n.
çok kıllı eşcinsel erkek bear n.
eşcinsel/homoseksüel erkek queer-beer n.
kimsenin hazzetmediği yaşlı eşcinsel adam troll n.
eşcinsel erkek confirmed bachelor n.
genç, çekici, genellikle narin veya fiziksel olarak alımlı eşcinsel erkek twink n.
aktif eşcinsel pitcher n.
bir kişinin eşcinsel olduğunu anlama yeteneği gaydar n.
cinsel tercihini belli etmeyen eşcinsel erkek closet queen n.
eşcinsel bir erkeğin fazla efemine hareket etmesi camp it up n.
eşcinsel hayat tarzı sürdürmekle birlikte gizli gizli kadınlarla da birlikte olan erkek yestergay n.
eşcinsel ilişkide kadın gibi davranan kimse galboy n.
eşcinsel erkek bum chum n.
eşcinsel erkek shirtlifter n.
eşcinsel erkek poofter n.
eşcinsel erkek fairy n.
eşcinsel jigololuğu rough trade n.
eşcinsel erkek closet queen n.
eşcinsel bir erkeğe onun öyle olmadığı izlenimini vermek için eşlik eden kadın beard n.
eşcinsel ilişkide penisleri birbirine sürtme frotting n.
eşcinsel erkek gay man n.
eşcinsel hayat tarzından vazgeçip yeniden karşı cinsle birlikte olmaya başlayan kimse yestergay n.
genç eşcinsel çocuk twink n.
ilişkide pasif olan eşcinsel catcher n.
ilişkide aktif olan eşcinsel pitcher n.
pasif eşcinsel catcher n.
(eşcinsel erkekler için) kadınsı a nancy boy n.
eşcinsel kadın bulldagger n.
eşcinsel erkek fruit salad n.
eşcinsel erkek fruit n.
eşcinsel erkek fruit n.
eşcinsel erkek fruiter n.
oral seks yapan eşcinsel erkek dick-licker n.
oral çeken eşcinsel erkek dick-licker n.
sakso çeken eşcinsel erkek dick-licker n.
eşcinsel erkek ginger beer (ginger beer rhyming with queer) n.
kilolu kıllı eşcinsel erkek bear n.
eşcinsel (erkek) light in the loafers n.
aktif eşcinsel erkek top n.
eşcinsel cinsel aktivite sırasında nüfuz edici rol oynayan kişi top n.
eşcinsel ilişkide baskın kişi top n.
hapishanedeki tehlikelerden korunmak için eşcinsel ilişkiye giren erkek biach n.
erkek eşcinsel mary n.
aktif eşcinsel wolf n.
eşcinsel erkek wooftah n.
eşcinsel ilişki (iki erkek arasında) bottom n.
oral seks yapan eşcinsel erkek dicky-licker n.
oral çeken eşcinsel erkek dicky-licker n.
sakso çeken eşcinsel erkek dicky-licker n.
karşı cinsten biriyle evliyken veya beraberliği varken eşcinsel ilişkide bulunan ve bu tercihini reddedilmekten çekindiği için saklayan eşcinsel downlow n.
eşcinsel erkeklerin birbirlerine hitap etmek için kullandıkları bir kelime gurl n.
eşcinsel erkek fruity [offensive] n.
eşcinsel (erkek) m4m n.
eşcinsel adam cream puff n.
eşcinsel erkek fahişe piece of ass [rare] n.
umumi tuvaletlerde eşcinsel ilişkiye girme cottaging [uk] n.
(eşcinsel argosunda) cillop gibi oğlan chicken n.
(eşcinsel) partner arayışıyla ortamlarda dolanmak troll v.
eşcinsel olmak bat for the other side v.
eşcinsel olduğunu açıklamak come out v.
(özellikle erkek için) kendini heteroseksüel gibi gösteren eşcinsel olmak be on the dl v.
(özellikle erkek için) açılmamış eşcinsel olmak be on the dl v.
(özellikle erkek için) açık olmayan eşcinsel olmak be on the dl v.
eşcinsel gibi giydirmek queer up v.
eşcinsel gibi süslemek queer up v.
içeriğine eşcinsel unsurlar eklemek queer up v.
birini eşcinsel/gey yapmak queer up v.
birinin eşcinsel/gey olmasına neden olmak queer up v.
eşcinsel olmak bowl from the pavilion end [uk/australia] v.
eşcinsel olmak kick with the other foot [uk/ireland] v.
davranışlarıyla eşcinsel olduğunu açıkça gösteren (as) gay as a three-dollar bill adj.
cezaevi argosunda pasif eşcinsel catcher adj.
eşcinsel olduğu afişe edilmiş outed adj.
eşcinsel olduğu açığa/ortaya çıkmış outed adj.
eşcinsel olduğu açıklanmış outed adj.
eşcinsel olduğu bilinen/öğrenilen outed adj.
eşcinsel olduğu afişe edilmiş offed adj.
eşcinsel olduğu açığa/ortaya çıkmış offed adj.
eşcinsel olduğu açıklanmış offed adj.
eşcinsel olduğu bilinen/öğrenilen offed adj.
eşcinsel/homoseksüel gibi gösterilmiş queered adj.
tamamen eşcinsel (as) queer as a nine-bob note [uk] expr.
tam anlamıyla eşcinsel/trans olan (as) queer as a nine-bob note [uk] expr.
kendini heteroseksüel gibi gören eşcinsel (one) is on the dl expr.
British Slang
belirgin eşcinsel imajı clone n.
eşcinsel erkek beaver leaver n.
erkek eşcinsel fruit n.
eşcinsel erkek chutney ferret n.
eşcinsel erkek mattress muncher n.
eşcinsel erkek butt muncher n.
eşcinsel erkek buftie (scottish) n.
eşcinsel erkek uphill gardener n.
eşcinsel erkek nellie n.
eşcinsel erkek pillow-biter n.
eşcinsel erkek butt fucker n.
eşcinsel erkek gaylord n.
eşcinsel erkek gay-boy n.
eşcinsel erkek nancy-boy n.
eşcinsel erkek bufty (scottish) n.
eşcinsel erkek friend of dorothy n.
eşcinsel düşmanlığı queer bashing n.
eşcinsel erkek woofter n.
eşcinsel erkek bum boy n.
eşcinsel erkek marmite miner n.
eşcinsel erkek jobby jabber (scottish) n.
eşcinsel erkek brown hatter n.
eşcinsel erkek harry hoofter n.
eşcinsel erkek nelly n.
eşcinsel erkek poofter n.
eşcinsel erkek jobby (scottish) n.
eşcinsel erkek shirtlifter n.
eşcinsel erkek fag bag n.
eşcinsel erkek nob jockey n.
eşcinsel erkek fudge packer n.
eşcinsel erkek crafty butcher n.
eşcinsel erkek butt pirate n.
eşcinsel erkek fudge nudger n.
eşcinsel erkek woolly-woofter n.
eşcinsel erkek shit-stabber n.
eşcinsel erkek willy-woofter n.
eşcinsel erkek turd burglar n.
eşcinsel erkek mincer n.
eşcinsel erkek bum bandit n.
eşcinsel erkek fag n.
eşcinsel erkek knob jockey n.
eşcinsel erkek ass bandit n.
eşcinsel erkek pansy n.
eşcinsel erkek sausage jockey n.
zor beğenen/mızmız erkek eşcinsel pissy queen n.
zor beğenen/mızmız erkek eşcinsel prissy queen n.
Modern Slang
açılmamış olan ve kendi eşcinselliğinden korktuğu için diğer eşcinsellere sert şekilde saldıran eşcinsel kimse a steven crowder n.
eşcinsel ilişkide baskın olan partner a top n.
eşcinsel ilişkide aktif olan partner a top n.
alfa özellikleri taşıyan eşcinsel erkek alpha-gay n.
klişe gey tanımına uymayan/kategorilerine dahil olmayan eşcinsel erkek alterna-gay n.
eşcinsel olup olmadığını anlamak için google üzerinden yapılan bir test am Igay test n.