enjoy! - Turkish English Dictionary

enjoy!

Meanings of "enjoy!" with other terms in English Turkish Dictionary : 153 result(s)

English Turkish
Common Usage
enjoy v. tadını çıkarmak
We have enjoyed sound cooperation in the committee.
Komitede sağlam bir işbirliğinin tadını çıkardık.

More Sentences
enjoy v. zevk almak
Now I am penniless, a poor pensioner, but I am happy because I have enjoyed my life.
Şimdi beş parasızım, fakir bir emekliyim ama mutluyum çünkü hayatımdan zevk aldım.

More Sentences
General
enjoy v. zevk almak
Because when I do finally give in, I want us to enjoy it all the more.
Çünkü sonunda kabul ettiğimde, bundan daha fazla zevk almamızı istiyorum.

More Sentences
enjoy v. keyif almak
On both occasions I appreciated and enjoyed the outstanding cooperation with the EP delegation.
Her iki durumda da AP delegasyonuyla olan olağanüstü işbirliğini takdir ettim ve bundan keyif aldım.

More Sentences
enjoy v. sahip olmak
Secondly, it is important that temporary workers enjoy good employment conditions.
İkinci olarak, geçici işçilerin iyi istihdam koşullarına sahip olması önemlidir.

More Sentences
enjoy v. keyfini çıkarmak
I dreamt that three Members of the European Parliament were enjoying having dinner together.
Rüyamda Avrupa Parlamentosu'nun üç üyesinin birlikte yemek yemenin keyfini çıkardığını gördüm.

More Sentences
enjoy v. hoşuna gitmek
I enjoyed the meal, president.
Yemek hoşuma gitti, müdür bey.

More Sentences
enjoy v. yararlanmak
We want the two communities to share a common future and enjoy the benefits accession has to offer.
İki toplumun ortak bir geleceği paylaşmasını ve katılımın sunduğu avantajlardan yararlanmasını istiyoruz.

More Sentences
enjoy v. tadına varmak
Enjoy the little things!
Küçük şeylerin tadına var!

More Sentences
enjoy v. keyfine varmak
Thanks to television, we can enjoy watching baseball games in our rooms.
Televizyon sayesinde, kendi odamızda beyzbol maçlarını seyretmenin keyfine varabiliyoruz.

More Sentences
enjoy good health v. sağlığı yerinde olmak
I've enjoyed good health all my life.
Bütün hayatım boyunca sağlığım yerinde oldu.

More Sentences
enjoy v. hoşlanmak
He enjoys cooperating and always works within the consensus.
İşbirliği yapmaktan hoşlanıyor ve her zaman fikir birliği içinde çalışıyor.

More Sentences
enjoy v. sevmek
Tom certainly seems to enjoy life.
Tom kesinlikle yaşamı seviyor gibi görünüyor.

More Sentences
enjoy v. beğenmek
Did you enjoy the performance last night?
Dün geceki gösteriyi beğendin mi?

More Sentences
enjoy v. tadını çıkarmak
I hope that you all enjoy a very well-deserved, happy, peaceful break with your loved ones.
Umarım hepiniz sevdiklerinizle birlikte hak ettiğiniz mutlu ve huzurlu bir tatilin tadını çıkarırsınız.

More Sentences
enjoy life v. hayattan zevk almak
Spend money and enjoy life!
Para harca ve hayattan zevk al!

More Sentences
enjoy the life v. hayatın tadını çıkarmak
Enjoy the life!
Hayatın tadını çıkar!

More Sentences
enjoy v. yaşamak
I will heal my people and will let them enjoy abundant peace and security.
Halkımı iyileştireceğim ve onların bol huzur ve güven içinde yaşamalarını sağlayacağım.

More Sentences
Phrases
enjoy your trip! expr. iyi yolculuklar!
Enjoy your trip.
İyi yolculuklar.

More Sentences
Colloquial
enjoy your holiday expr. iyi tatiller
Enjoy your holidays.
İyi tatiller.

More Sentences
enjoy your stay expr. iyi tatiller
Enjoy your stay.
İyi tatiller.

More Sentences
enjoy your flight expr. iyi uçuşlar
Enjoy your flight.
İyi uçuşlar.

More Sentences
enjoy yourself expr. keyfine bak
Enjoy yourself at the ball.
Baloda keyfine bak.

More Sentences
enjoy expr. keyfini çıkar
Please enjoy yourself at the dance.
Lütfen dansın keyfini çıkarın.

More Sentences
enjoy it expr. keyfini çıkar
Sit back and enjoy it.
Arkanıza yaslanın ve keyfini çıkarın.

More Sentences
enjoy the journey expr. yolculuğun tadını çıkarın
Everyone was enjoying the journey.
Herkes yolculuğun tadını çıkarıyordu.

More Sentences
Speaking
enjoy your food interj. afiyet olsun
Enjoy your food.
Afiyet olsun.

More Sentences
enjoy the day expr. günün tadını çıkarın
Enjoy the day.
Günün tadını çıkar.

More Sentences
enjoy your stay expr. iyi eğlenceler
Enjoy your stay.
İyi eğlenceler.

More Sentences
enjoy it expr. tadını çıkar
Just hope we can stay awake long enough to enjoy it.
Umarım bunun tadını çıkaracak kadar uzun süre uyanık kalabiliriz.

More Sentences
Common Usage
enjoy your meal interj. afiyet olsun
General
enjoy the scenery n. manzarayı seyretmek
enjoy the scenery n. manzaranın tadını çıkarmak
enjoy the scenery n. manzarayı izlemek
enjoy v. anlamak
enjoy oneself v. sefa sürmek
enjoy v. tat almak
begin to enjoy prosperity v. feraha çıkmak
enjoy v. tadını almak
enjoy oneself v. havasını bulmak
enjoy v. keyfini yaşamak
enjoy the advantage of v. hayrını görmek
enjoy oneself v. eğlenmek
enjoy the day v. gününü gün etmek
enjoy v. haz almak
enjoy oneself v. hoşça vakit geçirmek
enjoy something to the utmost v. sefasını sürmek
enjoy v. nail olmak
enjoy a good smoke v. ciğerleri bayram etmek
enjoy v. keyfini çıkartmak
enjoy fully v. tadını çıkarmak
enjoy oneself v. keyif çatmak
enjoy a right v. bir haktan faydalanmak
enjoy a right v. bir haktan yararlanmak
enjoy working with v. (biriyle) çalışmaktan memnun olmak
enjoy oneself v. keyfine bakmak
enjoy (something) the hilt v. zevkini çıkarmak
enjoy oneself v. makarasında olmak
enjoy oneself v. zevkine bakmak
enjoy oneself to repletion v. doyasıya eğlenmek
enjoy one's life to the full v. hayatını doyasıya yaşamak
enjoy one's life to the full v. hayatın tadını çıkarmak
enjoy oneself v. mutlu olmak
enjoy esteem v. itibara sahip olmak
enjoy a privilege v. bir ayrıcalıktan yararlanmak
enjoy a reduction v. indirimden yararlanmak
enjoy a good reputation v. iyi bir şöhrete sahip olmak
enjoy credit v. itibar görmek
enjoy a good reputation v. iyi bir şöhret sahibi olmak
enjoy his/her retirement v. emekliliğinin keyfini sürmek
enjoy v. keyfini sürmek
know how to enjoy himself/herself v. nasıl eğleneceğini bilmek
enjoy one's childhood v. çocukluğunu yaşamak
enjoy one’s fortune v. servetinin tadını çıkarmak
enjoy eating v. boğazına düşkün olmak
go out and enjoy yourself v. çıkıp eğlenmek
enjoy the confidence of v. rahatlığını/güvenliğini yaşamak
enjoy a scenery v. manzara seyretmek
enjoy a scenery v. manzara izlemek
re-enjoy v. tekrar tadını çıkarmak
re-enjoy v. tekrar zevk almak
re-enjoy v. tekrar hoşlanmak
re-enjoy v. tekrar hoşuna gitmek
re-enjoy v. tekrar haz almak
enjoy being with someone v. birisi ile birlikte olmaktan hoşlanmak
enjoy one's self v. mutlu olmak
enjoy one's self v. haz almak
enjoy each other's company v. birlikte olmayı sevmek
enjoy v. tecrübe etmek
enjoy v. deneyimlemek
enjoy the benefit v. yararını görmek
enjoy the benefit v. faydalanmak
enjoy v. kesintisiz kullanım hakkına sahip olmak
Phrases
enjoy your meal! interj. afiyet olsun!
enjoy it! expr. güle güle kullan!
enjoy it! expr. güle güle kullanın!
enjoy it! expr. güle güle kullanınız!
enjoy it expr. güle güle kullanın
enjoy your new... expr. hayırlı olsun
enjoy your vacation expr. iyi tatiller
enjoy your new... expr. iyi günlerde kullan
enjoy the show expr. i̇yi seyirler dileriz
enjoy the movie expr. i̇yi seyirler dileriz
Colloquial
enjoy it! expr. güle güle giy!
enjoy the film expr. iyi seyirler (dileriz)
enjoy the trip expr. iyi gezmeler
enjoy the movie expr. iyi seyirler (dileriz)
enjoy the journey expr. iyi yolculuklar
enjoy the show expr. iyi seyirler (dileriz)
enjoy it while it lasts expr. şansın varken keyfini çıkar
enjoy your new haircut! expr. (berberden sonra) sıhhatler olsun!
enjoy your new haircut! expr. (berberden sonra) saatler olsun
Idioms
enjoy the ride v. anın tadını çıkarmak
enjoy the best of both worlds v. bir taşla iki kuş vurmak
enjoy the best of both worlds v. her ikisinden de yararlanmak
enjoy to the hilt v. zevkini çıkarmak
enjoy something to the hilt v. zevkini çıkarmak
enjoy a long run v. afişte kalmak
Speaking
enjoy your meal! interj. afiyet olsun!
enjoy your lunch interj. afiyet olsun
enjoy your supper interj. afiyet olsun
enjoy your meal! interj. afiyet olsun!
may you enjoy it! expr. allah versin
sit back and enjoy it expr. arkanıza yaslanın ve keyfini çıkarın
what do you enjoy doing in your spare time? expr. boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanıyorsun?
what do you enjoy doing in your spare time? expr. boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanırsınız?
what do you enjoy doing in your free time? expr. boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanıyorsun?
what do you enjoy doing in your spare time? expr. boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanırsın?
what do you enjoy doing in your free time? expr. boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
what do you enjoy doing in your free time? expr. boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanırsınız?
what do you enjoy doing in your spare time? expr. boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
what do you enjoy doing in your free time? expr. boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanırsın?
enjoy the trip expr. gezinin tadını çıkar
you used to enjoy it expr. eskiden bundan zevk alırdın
wish you to enjoy it expr. iyi günlerde kullanmanız dileğiyle
hope you to enjoy it expr. iyi günlerde kullanmanız dileğiyle
enjoy the show expr. iyi seyirler
enjoy the song expr. iyi dinlemeler
do you enjoy teaching? expr. öğretmenlikten keyif alıyor musun?
enjoy being who you are expr. kendin olmanın tadını çıkar
enjoy your stay expr. kaldığın sürenin tadını çıkar
enjoy the silence expr. sessizliğin tadını çıkart
do you enjoy baking? expr. pişirmeyi sever misin?
do you enjoy baking? expr. pişirmekten hoşlanır mısın?
do you enjoy baking? expr. pişirmek hoşuna gider mi?
did you enjoy your holiday? expr. tatilin tadını çıkardın mı?
enjoy the trip expr. yolculuğun tadını çıkar
Trade/Economic
to enjoy a privilege v. ayrıcalıktan istifade etmek
Gastronomy
enjoy your meal n. afiyet olsun
enjoy eating v. boğazını sevmek
Archaic
enjoy v. cinsel ilişkiye girmek
enjoy v. sevişmek
Slang
it's all yours enjoy it expr. al tepe tepe kullan