|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
enjoy f.
|
tadını çıkarmak |
|
We have enjoyed sound cooperation in the committee.
Komitede sağlam bir işbirliğinin tadını çıkardık.
More Sentences
|
2 |
Yaygın Kullanım |
enjoy f.
|
zevk almak |
|
Now I am penniless, a poor pensioner, but I am happy because I have enjoyed my life.
Şimdi beş parasızım, fakir bir emekliyim ama mutluyum çünkü hayatımdan zevk aldım.
More Sentences
|
General |
|
3 |
Genel |
enjoy f.
|
zevk almak |
|
Because when I do finally give in, I want us to enjoy it all the more.
Çünkü sonunda kabul ettiğimde, bundan daha fazla zevk almamızı istiyorum.
More Sentences
|
4 |
Genel |
enjoy f.
|
keyif almak |
|
On both occasions I appreciated and enjoyed the outstanding cooperation with the EP delegation.
Her iki durumda da AP delegasyonuyla olan olağanüstü işbirliğini takdir ettim ve bundan keyif aldım.
More Sentences
|
5 |
Genel |
enjoy f.
|
sahip olmak |
|
Secondly, it is important that temporary workers enjoy good employment conditions.
İkinci olarak, geçici işçilerin iyi istihdam koşullarına sahip olması önemlidir.
More Sentences
|
6 |
Genel |
enjoy f.
|
keyfini çıkarmak |
|
I dreamt that three Members of the European Parliament were enjoying having dinner together.
Rüyamda Avrupa Parlamentosu'nun üç üyesinin birlikte yemek yemenin keyfini çıkardığını gördüm.
More Sentences
|
7 |
Genel |
enjoy f.
|
hoşuna gitmek |
|
I enjoyed the meal, president.
Yemek hoşuma gitti, müdür bey.
More Sentences
|
8 |
Genel |
enjoy f.
|
yararlanmak |
|
We want the two communities to share a common future and enjoy the benefits accession has to offer.
İki toplumun ortak bir geleceği paylaşmasını ve katılımın sunduğu avantajlardan yararlanmasını istiyoruz.
More Sentences
|
9 |
Genel |
enjoy f.
|
tadına varmak |
|
Enjoy the little things!
Küçük şeylerin tadına var!
More Sentences
|
10 |
Genel |
enjoy f.
|
keyfine varmak |
|
Thanks to television, we can enjoy watching baseball games in our rooms.
Televizyon sayesinde, kendi odamızda beyzbol maçlarını seyretmenin keyfine varabiliyoruz.
More Sentences
|
11 |
Genel |
enjoy good health f.
|
sağlığı yerinde olmak |
|
I've enjoyed good health all my life.
Bütün hayatım boyunca sağlığım yerinde oldu.
More Sentences
|
12 |
Genel |
enjoy f.
|
hoşlanmak |
|
He enjoys cooperating and always works within the consensus.
İşbirliği yapmaktan hoşlanıyor ve her zaman fikir birliği içinde çalışıyor.
More Sentences
|
13 |
Genel |
enjoy f.
|
sevmek |
|
Tom certainly seems to enjoy life.
Tom kesinlikle yaşamı seviyor gibi görünüyor.
More Sentences
|
14 |
Genel |
enjoy f.
|
beğenmek |
|
Did you enjoy the performance last night?
Dün geceki gösteriyi beğendin mi?
More Sentences
|
15 |
Genel |
enjoy f.
|
tadını çıkarmak |
|
I hope that you all enjoy a very well-deserved, happy, peaceful break with your loved ones.
Umarım hepiniz sevdiklerinizle birlikte hak ettiğiniz mutlu ve huzurlu bir tatilin tadını çıkarırsınız.
More Sentences
|
16 |
Genel |
enjoy life f.
|
hayattan zevk almak |
|
Spend money and enjoy life!
Para harca ve hayattan zevk al!
More Sentences
|
17 |
Genel |
enjoy the life f.
|
hayatın tadını çıkarmak |
|
Enjoy the life!
Hayatın tadını çıkar!
More Sentences
|
18 |
Genel |
enjoy f.
|
yaşamak |
|
I will heal my people and will let them enjoy abundant peace and security.
Halkımı iyileştireceğim ve onların bol huzur ve güven içinde yaşamalarını sağlayacağım.
More Sentences
|
Phrases |
|
19 |
İfadeler |
enjoy your trip! expr.
|
iyi yolculuklar! |
|
Enjoy your trip.
İyi yolculuklar.
More Sentences
|
Colloquial |
|
20 |
Konuşma Dili |
enjoy your holiday expr.
|
iyi tatiller |
|
Enjoy your holidays.
İyi tatiller.
More Sentences
|
|
21 |
Konuşma Dili |
enjoy your stay expr.
|
iyi tatiller |
|
Enjoy your stay.
İyi tatiller.
More Sentences
|
22 |
Konuşma Dili |
enjoy your flight expr.
|
iyi uçuşlar |
|
Enjoy your flight.
İyi uçuşlar.
More Sentences
|
23 |
Konuşma Dili |
enjoy yourself expr.
|
keyfine bak |
|
Enjoy yourself at the ball.
Baloda keyfine bak.
More Sentences
|
24 |
Konuşma Dili |
enjoy expr.
|
keyfini çıkar |
|
Please enjoy yourself at the dance.
Lütfen dansın keyfini çıkarın.
More Sentences
|
25 |
Konuşma Dili |
enjoy it expr.
|
keyfini çıkar |
|
Sit back and enjoy it.
Arkanıza yaslanın ve keyfini çıkarın.
More Sentences
|
26 |
Konuşma Dili |
enjoy the journey expr.
|
yolculuğun tadını çıkarın |
|
Everyone was enjoying the journey.
Herkes yolculuğun tadını çıkarıyordu.
More Sentences
|
Speaking |
|
27 |
Konuşma |
enjoy your food ünl.
|
afiyet olsun |
|
Enjoy your food.
Afiyet olsun.
More Sentences
|
28 |
Konuşma |
enjoy the day expr.
|
günün tadını çıkarın |
|
Enjoy the day.
Günün tadını çıkar.
More Sentences
|
29 |
Konuşma |
enjoy your stay expr.
|
iyi eğlenceler |
|
Enjoy your stay.
İyi eğlenceler.
More Sentences
|
30 |
Konuşma |
enjoy it expr.
|
tadını çıkar |
|
Just hope we can stay awake long enough to enjoy it.
Umarım bunun tadını çıkaracak kadar uzun süre uyanık kalabiliriz.
More Sentences
|
Common Usage |
|
31 |
Yaygın Kullanım |
enjoy your meal ünl.
|
afiyet olsun |
|
General |
|
32 |
Genel |
enjoy the scenery i.
|
manzarayı seyretmek |
|
33 |
Genel |
enjoy the scenery i.
|
manzaranın tadını çıkarmak |
|
34 |
Genel |
enjoy the scenery i.
|
manzarayı izlemek |
|
35 |
Genel |
enjoy f.
|
anlamak |
|
36 |
Genel |
enjoy oneself f.
|
sefa sürmek |
|
37 |
Genel |
enjoy f.
|
tat almak |
|
38 |
Genel |
begin to enjoy prosperity f.
|
feraha çıkmak |
|
39 |
Genel |
enjoy f.
|
tadını almak |
|
40 |
Genel |
enjoy oneself f.
|
havasını bulmak |
|
|
41 |
Genel |
enjoy f.
|
keyfini yaşamak |
|
42 |
Genel |
enjoy the advantage of f.
|
hayrını görmek |
|
43 |
Genel |
enjoy oneself f.
|
eğlenmek |
|
44 |
Genel |
enjoy the day f.
|
gününü gün etmek |
|
45 |
Genel |
enjoy f.
|
haz almak |
|
46 |
Genel |
enjoy oneself f.
|
hoşça vakit geçirmek |
|
47 |
Genel |
enjoy something to the utmost f.
|
sefasını sürmek |
|
48 |
Genel |
enjoy f.
|
nail olmak |
|
49 |
Genel |
enjoy a good smoke f.
|
ciğerleri bayram etmek |
|
50 |
Genel |
enjoy f.
|
keyfini çıkartmak |
|
51 |
Genel |
enjoy fully f.
|
tadını çıkarmak |
|
52 |
Genel |
enjoy oneself f.
|
keyif çatmak |
|
53 |
Genel |
enjoy a right f.
|
bir haktan faydalanmak |
|
54 |
Genel |
enjoy a right f.
|
bir haktan yararlanmak |
|
55 |
Genel |
enjoy working with f.
|
(biriyle) çalışmaktan memnun olmak |
|
56 |
Genel |
enjoy oneself f.
|
keyfine bakmak |
|
57 |
Genel |
enjoy (something) the hilt f.
|
zevkini çıkarmak |
|
58 |
Genel |
enjoy oneself f.
|
makarasında olmak |
|
59 |
Genel |
enjoy oneself f.
|
zevkine bakmak |
|
60 |
Genel |
enjoy oneself to repletion f.
|
doyasıya eğlenmek |
|
61 |
Genel |
enjoy one's life to the full f.
|
hayatını doyasıya yaşamak |
|
62 |
Genel |
enjoy one's life to the full f.
|
hayatın tadını çıkarmak |
|
63 |
Genel |
enjoy oneself f.
|
mutlu olmak |
|
64 |
Genel |
enjoy esteem f.
|
itibara sahip olmak |
|
65 |
Genel |
enjoy a privilege f.
|
bir ayrıcalıktan yararlanmak |
|
66 |
Genel |
enjoy a reduction f.
|
indirimden yararlanmak |
|
67 |
Genel |
enjoy a good reputation f.
|
iyi bir şöhrete sahip olmak |
|
68 |
Genel |
enjoy credit f.
|
itibar görmek |
|
69 |
Genel |
enjoy a good reputation f.
|
iyi bir şöhret sahibi olmak |
|
70 |
Genel |
enjoy his/her retirement f.
|
emekliliğinin keyfini sürmek |
|
71 |
Genel |
enjoy f.
|
keyfini sürmek |
|
72 |
Genel |
know how to enjoy himself/herself f.
|
nasıl eğleneceğini bilmek |
|
73 |
Genel |
enjoy one's childhood f.
|
çocukluğunu yaşamak |
|
74 |
Genel |
enjoy one’s fortune f.
|
servetinin tadını çıkarmak |
|
75 |
Genel |
enjoy eating f.
|
boğazına düşkün olmak |
|
76 |
Genel |
go out and enjoy yourself f.
|
çıkıp eğlenmek |
|
77 |
Genel |
enjoy the confidence of f.
|
rahatlığını/güvenliğini yaşamak |
|
78 |
Genel |
enjoy a scenery f.
|
manzara seyretmek |
|
79 |
Genel |
enjoy a scenery f.
|
manzara izlemek |
|
80 |
Genel |
re-enjoy f.
|
tekrar tadını çıkarmak |
|
|
81 |
Genel |
re-enjoy f.
|
tekrar zevk almak |
|
82 |
Genel |
re-enjoy f.
|
tekrar hoşlanmak |
|
83 |
Genel |
re-enjoy f.
|
tekrar hoşuna gitmek |
|
84 |
Genel |
re-enjoy f.
|
tekrar haz almak |
|
85 |
Genel |
enjoy being with someone f.
|
birisi ile birlikte olmaktan hoşlanmak |
|
86 |
Genel |
enjoy one's self f.
|
mutlu olmak |
|
87 |
Genel |
enjoy one's self f.
|
haz almak |
|
88 |
Genel |
enjoy each other's company f.
|
birlikte olmayı sevmek |
|
89 |
Genel |
enjoy f.
|
tecrübe etmek |
|
90 |
Genel |
enjoy f.
|
deneyimlemek |
|
91 |
Genel |
enjoy the benefit f.
|
yararını görmek |
|
92 |
Genel |
enjoy the benefit f.
|
faydalanmak |
|
93 |
Genel |
enjoy f.
|
kesintisiz kullanım hakkına sahip olmak |
|
Phrases |
|
94 |
İfadeler |
enjoy your meal! ünl.
|
afiyet olsun! |
|
95 |
İfadeler |
enjoy it! expr.
|
güle güle kullan! |
|
96 |
İfadeler |
enjoy it! expr.
|
güle güle kullanın! |
|
97 |
İfadeler |
enjoy it! expr.
|
güle güle kullanınız! |
|
98 |
İfadeler |
enjoy it expr.
|
güle güle kullanın |
|
99 |
İfadeler |
enjoy your new... expr.
|
hayırlı olsun |
|
100 |
İfadeler |
enjoy your vacation expr.
|
iyi tatiller |
|
101 |
İfadeler |
enjoy your new... expr.
|
iyi günlerde kullan |
|
102 |
İfadeler |
enjoy the show expr.
|
i̇yi seyirler dileriz |
|
103 |
İfadeler |
enjoy the movie expr.
|
i̇yi seyirler dileriz |
|
Colloquial |
|
104 |
Konuşma Dili |
enjoy it! expr.
|
güle güle giy! |
|
105 |
Konuşma Dili |
enjoy the film expr.
|
iyi seyirler (dileriz) |
|
106 |
Konuşma Dili |
enjoy the trip expr.
|
iyi gezmeler |
|
107 |
Konuşma Dili |
enjoy the movie expr.
|
iyi seyirler (dileriz) |
|
108 |
Konuşma Dili |
enjoy the journey expr.
|
iyi yolculuklar |
|
109 |
Konuşma Dili |
enjoy the show expr.
|
iyi seyirler (dileriz) |
|
110 |
Konuşma Dili |
enjoy it while it lasts expr.
|
şansın varken keyfini çıkar |
|
111 |
Konuşma Dili |
enjoy your new haircut! expr.
|
(berberden sonra) sıhhatler olsun! |
|
112 |
Konuşma Dili |
enjoy your new haircut! expr.
|
(berberden sonra) saatler olsun |
|
Idioms |
|
113 |
Deyim |
enjoy the ride f.
|
anın tadını çıkarmak |
|
114 |
Deyim |
enjoy the best of both worlds f.
|
bir taşla iki kuş vurmak |
|
115 |
Deyim |
enjoy the best of both worlds f.
|
her ikisinden de yararlanmak |
|
116 |
Deyim |
enjoy to the hilt f.
|
zevkini çıkarmak |
|
117 |
Deyim |
enjoy something to the hilt f.
|
zevkini çıkarmak |
|
118 |
Deyim |
enjoy a long run f.
|
afişte kalmak |
|
Speaking |
|
119 |
Konuşma |
enjoy your meal! ünl.
|
afiyet olsun! |
|
120 |
Konuşma |
enjoy your lunch ünl.
|
afiyet olsun |
|
121 |
Konuşma |
enjoy your supper ünl.
|
afiyet olsun |
|
122 |
Konuşma |
enjoy your meal! ünl.
|
afiyet olsun! |
|
123 |
Konuşma |
may you enjoy it! expr.
|
allah versin |
|
124 |
Konuşma |
sit back and enjoy it expr.
|
arkanıza yaslanın ve keyfini çıkarın |
|
125 |
Konuşma |
what do you enjoy doing in your spare time? expr.
|
boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanıyorsun? |
|
126 |
Konuşma |
what do you enjoy doing in your spare time? expr.
|
boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanırsınız? |
|
127 |
Konuşma |
what do you enjoy doing in your free time? expr.
|
boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanıyorsun? |
|
128 |
Konuşma |
what do you enjoy doing in your spare time? expr.
|
boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanırsın? |
|
129 |
Konuşma |
what do you enjoy doing in your free time? expr.
|
boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz? |
|
130 |
Konuşma |
what do you enjoy doing in your free time? expr.
|
boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanırsınız? |
|
131 |
Konuşma |
what do you enjoy doing in your spare time? expr.
|
boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz? |
|
132 |
Konuşma |
what do you enjoy doing in your free time? expr.
|
boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanırsın? |
|
133 |
Konuşma |
enjoy the trip expr.
|
gezinin tadını çıkar |
|
134 |
Konuşma |
you used to enjoy it expr.
|
eskiden bundan zevk alırdın |
|
135 |
Konuşma |
wish you to enjoy it expr.
|
iyi günlerde kullanmanız dileğiyle |
|
136 |
Konuşma |
hope you to enjoy it expr.
|
iyi günlerde kullanmanız dileğiyle |
|
137 |
Konuşma |
enjoy the show expr.
|
iyi seyirler |
|
138 |
Konuşma |
enjoy the song expr.
|
iyi dinlemeler |
|
139 |
Konuşma |
do you enjoy teaching? expr.
|
öğretmenlikten keyif alıyor musun? |
|
140 |
Konuşma |
enjoy being who you are expr.
|
kendin olmanın tadını çıkar |
|
141 |
Konuşma |
enjoy your stay expr.
|
kaldığın sürenin tadını çıkar |
|
142 |
Konuşma |
enjoy the silence expr.
|
sessizliğin tadını çıkart |
|
143 |
Konuşma |
do you enjoy baking? expr.
|
pişirmeyi sever misin? |
|
144 |
Konuşma |
do you enjoy baking? expr.
|
pişirmekten hoşlanır mısın? |
|
145 |
Konuşma |
do you enjoy baking? expr.
|
pişirmek hoşuna gider mi? |
|
146 |
Konuşma |
did you enjoy your holiday? expr.
|
tatilin tadını çıkardın mı? |
|
147 |
Konuşma |
enjoy the trip expr.
|
yolculuğun tadını çıkar |
|
Trade/Economic |
|
148 |
Ticaret/Ekonomi |
to enjoy a privilege f.
|
ayrıcalıktan istifade etmek |
|
Gastronomy |
|
149 |
Mutfak |
enjoy your meal i.
|
afiyet olsun |
|
150 |
Mutfak |
enjoy eating f.
|
boğazını sevmek |
|
Archaic |
|
151 |
Eski Kullanım |
enjoy f.
|
cinsel ilişkiye girmek |
|
152 |
Eski Kullanım |
enjoy f.
|
sevişmek |
|
Slang |
|
153 |
Argo |
it's all yours enjoy it expr.
|
al tepe tepe kullan |
|