Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
anlamak
"anlamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 168 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
anlamak
find out
f.
2
Yaygın Kullanım
anlamak
understand
f.
3
Yaygın Kullanım
anlamak
comprehend
f.
General
4
Genel
anlamak
deduce from
f.
5
Genel
anlamak
make out
f.
6
Genel
anlamak
discover
f.
7
Genel
anlamak
make of
f.
8
Genel
anlamak
wake to
f.
9
Genel
anlamak
construe
f.
10
Genel
anlamak
realise
f.
11
Genel
anlamak
reason
f.
12
Genel
anlamak
receive
f.
13
Genel
anlamak
follow
f.
14
Genel
anlamak
seize
f.
15
Genel
anlamak
tell
f.
16
Genel
anlamak
grasp
f.
17
Genel
anlamak
figure out
f.
18
Genel
anlamak
deduce
f.
19
Genel
anlamak
distinguish
f.
20
Genel
anlamak
imagine
f.
21
Genel
anlamak
accept
f.
22
Genel
anlamak
pick out
f.
23
Genel
anlamak
grip
f.
24
Genel
anlamak
gather
f.
25
Genel
anlamak
discern
f.
26
Genel
anlamak
get a grip on
f.
27
Genel
anlamak
get the hang of
f.
28
Genel
anlamak
take in
f.
29
Genel
anlamak
entendre (fr)
f.
30
Genel
anlamak
apprehend
f.
31
Genel
anlamak
get a grip
f.
32
Genel
anlamak
waken
f.
33
Genel
anlamak
infer
f.
34
Genel
anlamak
pick up
f.
35
Genel
anlamak
be knowledgeable about
f.
36
Genel
anlamak
compass
f.
37
Genel
anlamak
get the message
f.
38
Genel
anlamak
realize
f.
39
Genel
anlamak
see the light
f.
40
Genel
anlamak
make
f.
41
Genel
anlamak
see into
f.
42
Genel
anlamak
ken
f.
43
Genel
anlamak
cotton on to
f.
44
Genel
anlamak
enjoy
f.
45
Genel
anlamak
find
f.
46
Genel
anlamak
penetrate
f.
47
Genel
anlamak
ascertain
f.
48
Genel
anlamak
latch on to
f.
49
Genel
anlamak
comprehend
f.
50
Genel
anlamak
get
f.
51
Genel
anlamak
know
f.
52
Genel
anlamak
click
f.
53
Genel
anlamak
be up to
f.
54
Genel
anlamak
cotton to
f.
55
Genel
anlamak
conceive
f.
56
Genel
anlamak
take
f.
57
Genel
anlamak
feel
f.
58
Genel
anlamak
cotton on
f.
59
Genel
anlamak
know about
f.
60
Genel
anlamak
fathom
f.
61
Genel
anlamak
rumble
f.
62
Genel
anlamak
be familiar with
f.
63
Genel
anlamak
absorb
f.
64
Genel
anlamak
sum up
f.
65
Genel
anlamak
twig
f.
66
Genel
anlamak
appreciate
f.
67
Genel
anlamak
sense
f.
68
Genel
anlamak
dawn on
f.
69
Genel
anlamak
collect
f.
70
Genel
anlamak
catch on
f.
71
Genel
anlamak
be a good judge of
f.
72
Genel
anlamak
savvy
f.
73
Genel
anlamak
read
f.
74
Genel
anlamak
catch
f.
75
Genel
anlamak
latch onto (something)
f.
76
Genel
anlamak
have
f.
77
Genel
anlamak
gen up on
f.
78
Genel
anlamak
gen up about
f.
79
Genel
anlamak
see
f.
80
Genel
anlamak
perceive
f.
81
Genel
anlamak
twing
f.
82
Genel
anlamak
tumble
f.
83
Genel
anlamak
dig
f.
84
Genel
anlamak
seise
f.
85
Genel
anlamak
agnise
f.
86
Genel
anlamak
agnize
f.
87
Genel
anlamak
recognosce [obsolete]
f.
88
Genel
anlamak
underget
f.
89
Genel
anlamak
undernime [obsolete]
f.
90
Genel
anlamak
unpuzzle
f.
91
Genel
anlamak
extract
f.
92
Genel
anlamak
sabe
f.
93
Genel
anlamak
hear
f.
94
Genel
anlamak
glom
f.
95
Genel
anlamak
comprise [obsolete]
f.
96
Genel
anlamak
pierce
f.
97
Genel
anlamak
inkle [dialect] [uk]
f.
98
Genel
anlamak
incle [dialect] [uk]
f.
99
Genel
anlamak
savey
f.
100
Genel
anlamak
savvey
f.
101
Genel
anlamak
contrive [dialect]
f.
102
Genel
anlamak
prehend
f.
103
Genel
anlamak
scern
f.
104
Genel
anlamak
subinfer
f.
105
Genel
anlamak
suppose
f.
106
Genel
anlamak
sus [uk]
f.
107
Genel
anlamak
interpret
f.
108
Genel
anlamak
relate
f.
Phrasals
109
Öbek Fiiller
anlamak
pick up on
f.
110
Öbek Fiiller
anlamak
rout out
f.
111
Öbek Fiiller
anlamak
conceive of (someone or something) as (someone or something)
f.
112
Öbek Fiiller
anlamak
conceive of someone or something as someone or something
f.
113
Öbek Fiiller
anlamak
latch on
f.
114
Öbek Fiiller
anlamak
catch on to
f.
115
Öbek Fiiller
anlamak
get it
f.
116
Öbek Fiiller
anlamak
make out
f.
117
Öbek Fiiller
anlamak
get onto
f.
118
Öbek Fiiller
anlamak
cotton on
f.
119
Öbek Fiiller
anlamak
get wise
f.
120
Öbek Fiiller
anlamak
get something on someone
f.
121
Öbek Fiiller
anlamak
break through
f.
122
Öbek Fiiller
anlamak
cop onto
f.
123
Öbek Fiiller
anlamak
get on (to)
f.
124
Öbek Fiiller
anlamak
latch onto
f.
125
Öbek Fiiller
anlamak
latch on to
f.
126
Öbek Fiiller
anlamak
dope out
f.
Colloquial
127
Konuşma Dili
anlamak
cop on [ireland]
i.
128
Konuşma Dili
anlamak
light dawns
f.
129
Konuşma Dili
anlamak
get the message
f.
130
Konuşma Dili
anlamak
get it
f.
131
Konuşma Dili
anlamak
get drift
f.
Idioms
132
Deyim
anlamak
be clued in
f.
133
Deyim
anlamak
get clued in
f.
134
Deyim
anlamak
come to (one's) knowledge
f.
135
Deyim
anlamak
come to somebody’s knowledge
f.
136
Deyim
anlamak
make some sense out of something
f.
137
Deyim
anlamak
tune in
f.
138
Deyim
anlamak
get the picture
f.
139
Deyim
anlamak
get the feel of
f.
140
Deyim
anlamak
get the word
f.
141
Deyim
anlamak
draw an inference
f.
142
Deyim
anlamak
twig
f.
143
Deyim
anlamak
catch/get one's drift
f.
144
Deyim
anlamak
take a hint
f.
145
Deyim
anlamak
catch on
f.
146
Deyim
anlamak
make of
f.
147
Deyim
anlamak
pick up on something
f.
148
Deyim
anlamak
get a bead on (someone or something)
f.
149
Deyim
anlamak
pick up the hint
f.
150
Deyim
anlamak
catch/get somebody's drift
f.
151
Deyim
anlamak
come to terms
f.
152
Deyim
anlamak
fill in the blank
f.
153
Deyim
anlamak
get the idea
f.
154
Deyim
anlamak
have a fix
f.
Trade/Economic
155
Ticaret/Ekonomi
anlamak
sense
f.
156
Ticaret/Ekonomi
anlamak
see
f.
Technical
157
Teknik
anlamak
perceive
f.
158
Teknik
anlamak
understand
f.
159
Teknik
anlamak
see
f.
Latin
160
Latince
anlamak
scire
f.
Archaic
161
Eski Kullanım
anlamak
wiss
f.
162
Eski Kullanım
anlamak
scerne
f.
Slang
163
Argo
anlamak
feel
f.
164
Argo
anlamak
dig
f.
165
Argo
anlamak
wrap (one's) mind around
f.
166
Argo
anlamak
cop onto something
f.
167
Argo
anlamak
glom on to
f.
British Slang
168
İngiliz Argosu
anlamak
twig
f.
"anlamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
kavramak (anlamak)
absorb
f.
2
Yaygın Kullanım
yanlış anlamak
misunderstand
f.
General
3
Genel
karşı tarafın beyanının doğruluğunu anlamak için yapılmayan denetim
non-challenge inspection
i.
4
Genel
bir konuyu yeterince anlamak için tarihi farkındalığın önemli olduğunu savunan görüş
historicism
i.
5
Genel
başka bir şeyi anlamak için bilinmesi gereken şey
praecognita
i.
6
Genel
yanlış anlamak
misconceive
f.
7
Genel
anlamak (bir şeyin değerini/önemini/gerekliliğini)
appreciate
f.
8
Genel
yanlış anlamak
mistake
f.
9
Genel
yanlış anlamak
misjudge
f.
10
Genel
halden anlamak
show sympathy
f.
11
Genel
yanlış anlamak
misconstrue
f.
12
Genel
farkı anlamak
perceive the difference
f.
13
Genel
tamamıyla anlamak
understand completely
f.
14
Genel
halden anlamak
be understanding
f.
15
Genel
ters anlamak
wrench
f.
16
Genel
ters anlamak
misunderstand
f.
17
Genel
gibi anlamak
take
f.
18
Genel
dokunarak anlamak
perceive by touch
f.
19
Genel
açıkça anlamak
perfectly understand
f.
20
Genel
yanlış anlamak
take amiss
f.
21
Genel
tersinden anlamak
misconstrue
f.
22
Genel
ters anlamak
get it wrong
f.
23
Genel
içyüzünü anlamak
penetrate
f.
24
Genel
önceden anlamak
foretaste
f.
25
Genel
ters anlamak
get hold the wrong end of the stick
f.
26
Genel
yanlış anlamak
misinterpret
f.
27
Genel
yanlış anlamak
get somebody wrong
f.
28
Genel
sırrını anlamak
empierce
f.
29
Genel
yanlış anlamak
get the wrong sow by the ear
f.
30
Genel
ne mal olduğunu anlamak
see through somebody
f.
31
Genel
ters anlamak
spell backward
f.
32
Genel
anlamak (önemini/gerçekliğini/değerini)
recognize
f.
33
Genel
ters anlamak
give a wrench to
f.
34
Genel
doğru anlamını anlamak
fathom
f.
35
Genel
yanlış anlamak
take a word in the wrong sense
f.
36
Genel
bir durumu anlamak/kavramak
sum something up
f.
37
Genel
ters anlamak
take amiss
f.
38
Genel
yanlış anlamak (birini)
get someone wrong
f.
39
Genel
yanlış anlamak
misapprehend
f.
40
Genel
halini anlamak
have sympathy for
f.
41
Genel
söz anlamak
be reasonable
f.
42
Genel
ters anlamak
take a word in the wrong sense
f.
43
Genel
dilinden anlamak
have a feeling for
f.
44
Genel
açıkça anlamak
clearly understand
f.
45
Genel
bakıp anlamak
read
f.
46
Genel
birdenbire anlamak
strike
f.
47
Genel
birinin çektiklerini anlamak
feel for
f.
48
Genel
iyi anlamak
understand
f.
49
Genel
halini anlamak
sympathize with
f.
50
Genel
bir şeyi anlamak
take something in
f.
51
Genel
kendi kendine anlamak
self understand
f.
52
Genel
saatin kaç olduğunu anlamak
tell the time
f.
53
Genel
iyice anlamak
penetrate
f.
54
Genel
dalavereyi anlamak
get to
f.
55
Genel
güçlükle anlamak
make out
f.
56
Genel
değerini anlamak
appreciate the value of
f.
57
Genel
değerini anlamak
understand the value of
f.
58
Genel
doğru anlamak
understand correctly
f.
59
Genel
acısını anlamak
understand his grief
f.
60
Genel
konuyu anlamak
see the point
f.
61
Genel
acısını anlamak
understand one's grief
f.
62
Genel
dünyayı anlamak
understand life
f.
63
Genel
dünyayı anlamak
be mature
f.
64
Genel
dünyanın kaç bucak olduğunu anlamak
learn by bitter experience
f.
65
Genel
dünyanın kaç bucak olduğunu anlamak öğrenmek
learn by bitter experience
f.
66
Genel
insanları anlamak
understand the people
f.
67
Genel
yanlış anlamak
get one's wires
f.
68
Genel
tam olarak anlamak
gain a clear understanding
f.
69
Genel
-i anlamak
become familiar with
f.
70
Genel
-i anlamak
become proficient at
f.
71
Genel
yanlış anlamak
be at cross-purposes
f.
72
Genel
-i anlamak
become good at
f.
73
Genel
-den anlamak
knowledgeable with
f.
74
Genel
-i anlamak
grasp
f.
75
Genel
-i anlamak
get the hang of
f.
76
Genel
-den anlamak
make of
f.
77
Genel
-i anlamak
comprehend
f.
78
Genel
-in kokusundan (bir şeyi) anlamak
smell
f.
79
Genel
-in nasıl bir biri olduğunu anlamak
size up
f.
80
Genel
-i anlamak
understand
f.
81
Genel
-in nasıl bir şey olduğunu anlamak
size up
f.
82
Genel
içyüzünü anlamak
rumble
f.
83
Genel
karşısındakinin ne dediğini (sonunda) anlamak
latch on
f.
84
Genel
dikiş nakıştan anlamak
be familiar with sewing and embroidery
f.
85
Genel
dikiş nakıştan anlamak
be good at sewing and embroidery
f.
86
Genel
görerek anlamak
understand by seeing
f.
87
Genel
önemini anlamak
understand the importance of
f.
88
Genel
bir şeyi yanlış anlamak
get something wrong
f.
89
Genel
zor anlamak
hardly understand
f.
90
Genel
(bir konuyu vb. anlamak için) tekrar etmek
regurgitate
f.
91
Genel
gözlerinden anlamak
tell from the eyes
f.
92
Genel
durumun vehametini anlamak
understand the seriousness of the situation
f.
93
Genel
durumun vehametini anlamak
understand the severity of the situation
f.
94
Genel
durumun vahametini anlamak
understand the seriousness of the situation
f.
95
Genel
durumun vahametini anlamak
understand the severity of the situation
f.
96
Genel
iç yüzünü anlamak
insight into
f.
97
Genel
iç yüzünü anlamak
gain insight into
f.
98
Genel
iç yüzünü anlamak
find out
f.
99
Genel
birinin değerini anlamak
understand one’s value
f.
100
Genel
bir şeyi tüm benliğinle anlamak
grok
f.
101
Genel
bir konudan oldukça anlamak
be well-versed in
f.
102
Genel
gerçeği anlamak/kavramak/ farkına varmak
realize the truth
f.
103
Genel
mantığını anlamak
understand the logic of
f.
104
Genel
bitkilerden iyi anlamak
be green thumbed
f.
105
Genel
işine geldiği gibi anlamak
conveniently misunderstand
f.
106
Genel
anlamak (önemini/gerçekliğini/değerini)
recognise
f.
107
Genel
başlarda anlamadığı/göremediği bir şeyi anlamak/fark etmek
come to realize
f.
108
Genel
daha iyi anlamak
understand better
f.
109
Genel
(bir şeyi) yanlış anlamak
take (a thing) amiss
f.
110
Genel
kavramak (anlamak)
embrace
f.
111
Genel
tamamen anlamak
embrace
f.
112
Genel
dudak okuyarak anlamak
lipread
f.
113
Genel
dudak okuyarak anlamak
lip-read
f.
114
Genel
tam olarak anlamak
have a firm understanding
f.
115
Genel
acısını anlamak
bleed
f.
116
Genel
duyarak anlamak
hearn [dialect]
f.
117
Genel
içyüzünü anlamak
bottom
f.
118
Genel
yanlış anlamak
misattend [obsolete]
f.
119
Genel
yanlış anlamak
miscognize [obsolete]
f.
120
Genel
yanlış anlamak
miscognise [obsolete]
f.
121
Genel
yanlış anlamak
miscomprehend
f.
122
Genel
tersinden anlamak
misconstruct
f.
123
Genel
yanlış anlamak
misgauge
f.
124
Genel
yanlış anlamak
misget [obsolete]
f.
125
Genel
duyduğunu yanlış anlamak
mishear
f.
126
Genel
yanlış anlamak
misken [scotland]
f.
127
Genel
yanlış anlamak
misknow
f.
128
Genel
yanlış anlamak
misprise [obsolete]
f.
129
Genel
yanlış anlamak
misprize [obsolete]
f.
130
Genel
yanlış anlamak
misween [obsolete]
f.
131
Genel
halini anlamak
compassionate
f.
132
Genel
iştahla anlamak
devour
f.
133
Genel
(birini) anlamak
cotton (to)
f.
134
Genel
(birini) anlamak
cotton (on)
f.
135
Genel
iyice anlamak
penetrate
f.
136
Genel
iç yüzünü anlamak
penetrate
f.
137
Genel
farkı anlamak
discern
f.
138
Genel
önceden anlamak
precognize
f.
139
Genel
önceden anlamak
precognise
f.
140
Genel
bağlantılı olarak anlamak
set
f.
Phrasals
141
Öbek Fiiller
yanlış anlamak
take for
f.
142
Öbek Fiiller
çabucak anlamak
catch on
f.
143
Öbek Fiiller
iç yüzünü anlamak
see through
f.
144
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şey) olarak anlamak
construe (something) as (something)
f.
145
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şey olarak anlamak
construe something as something
f.
146
Öbek Fiiller
kötü bir şey yaptığını anlamak
catch (someone or something) in (something)
f.
147
Öbek Fiiller
birini çözmek/anlamak
psych someone out
f.
148
Öbek Fiiller
birini çözmek/anlamak
figure someone out
f.
149
Öbek Fiiller
-den anlamak/kavramak
realize something from something
f.
150
Öbek Fiiller
birinin iç yüzünü anlamak
find (someone or something) out
f.
151
Öbek Fiiller
bölük pörçük duyduklarıyla bir şeyi anlamak/çözmek
glean something from something
f.
152
Öbek Fiiller
sağdan soldan duyduklarıyla bir şeyi anlamak/çözmek
glean something from something
f.
153
Öbek Fiiller
ordan buradan duyduklarıyla bir şeyi anlamak/çözmek
glean something from something
f.
154
Öbek Fiiller
birilerinden duyduklarıyla bir şeyi anlamak/çözmek
glean something from something
f.
155
Öbek Fiiller
bilgi toplayarak bir şeyi öğrenmek/anlamak
glean from
f.
156
Öbek Fiiller
bölük pörçük bilgilerle bir şeyi öğrenmek/anlamak
glean from
f.
157
Öbek Fiiller
oradan buradan aldığı bilgilerle bir şeyi anlamak/çözmek
glean from
f.
158
Öbek Fiiller
(birinin veya bir şeyin bir yerde) olduğunu anlamak
place (someone or something) at (some place)
f.
159
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) anlamak
swing with (someone or something)
f.
160
Öbek Fiiller
(bir şeyden bir şeyi) anlamak
read (something) in (something)
f.
161
Öbek Fiiller
farkı anlamak
know apart
f.
162
Öbek Fiiller
(bir şeyi başka bir şeyi) temel alarak anlamak
see (something) against (something else)
f.
163
Öbek Fiiller
(bir şeyi başka bir şeyi) temel alarak anlamak
see something against something
f.
164
Öbek Fiiller
bir şeyi anlamak
acquaint someone with something
f.
165
Öbek Fiiller
'-den anlamak
ascertain from
f.
166
Öbek Fiiller
birinden/bir şeyden anlamak
ascertain something from someone or something
f.
167
Öbek Fiiller
olarak anlamak
construe as
f.
168
Öbek Fiiller
(bir şeyden bir şey) anlamak
deduce (something) from (something)
f.
169
Öbek Fiiller
(bir şeyi) anlamak
dope out (something)
f.
170
Öbek Fiiller
bir şeyi anlamak
dope something out
f.
171
Öbek Fiiller
birinin çektiklerini anlamak
feel for someone
f.
172
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi anlamak
figure someone or something out
f.
173
Öbek Fiiller
bir şeyi anlamak
find something out
f.
174
Öbek Fiiller
bir şeyin iç yüzünü anlamak
find something out
f.
175
Öbek Fiiller
(bir şeyi) anlamak
get at
f.
176
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden bir şeyi) anlamak
gather (something) from (someone or something)
f.
177
Öbek Fiiller
'-den anlamak
gather from
f.
178
Öbek Fiiller
(bir şeyden) anlamak
infer from (something)
f.
179
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) anlamak
keep up with (someone or something)
f.
180
Öbek Fiiller
(bir şeyi) anlamak
key into (something)
f.
181
Öbek Fiiller
(bir şeyden) bilmek/anlamak/tanımak
know by (something)
f.
182
Öbek Fiiller
'-den anlamak
know from
f.
183
Öbek Fiiller
bir şeyden anlamak
know from something
f.
184
Öbek Fiiller
(bir şeyi) anlamak/kavramak
latch on to (something)
f.
185
Öbek Fiiller
(bir şeyi) anlamak/kavramak
latch onto (something)
f.
186
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden bir şey) anlamak
make (something) (out) of (someone or something)
f.
187
Öbek Fiiller
(anlamak, hatalarını bulmak) için okumak/üzerinden geçmek
read for
f.
188
Öbek Fiiller
(anlamak, hatalarını bulmak) için okumak/üzerinden geçmek
read for (something)
f.
189
Öbek Fiiller
-den anlamak/kavramak
realize from
f.
190
Öbek Fiiller
-i temel alarak anlamak
see against
f.
191
Öbek Fiiller
perde arkasında ne olduğunu görmek/anlamak
see around
f.
192
Öbek Fiiller
altında ne yattığını görmek/ anlamak
see around
f.
193
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) iç yüzünü anlamak
see through (someone or something)
f.
194
Öbek Fiiller
(bir şeyi) zor anlamak
struggle with (something)
f.
195
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) duygularını, düşüncelerini anlamak/paylaşmak
sympathize with (someone or something)
f.
196
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyden) anlamak
tell (something) from (something else)
f.
197
Öbek Fiiller
(bir şeyi) anlamak
tumble to (something) [obsolete]
f.
Phrases
198
İfadeler
herkesi anlamak istiyorsan herkesi affetmeyi bilmelisin
tout comprendre c'est tout pardonner [french]
expr.
Colloquial
199
Konuşma Dili
bir durumu anlamak için onu gözlemleyerek test etme
duck test
i.
200
Konuşma Dili
(birinin) söylediklerini/anlattıklarını takip edebilmek/anlamak
be with (one)
f.
201
Konuşma Dili
birinin söylediklerini/anlattıklarını anlamak
be with somebody
f.
202
Konuşma Dili
bir noktaya kadar anlamak
be with somebody
f.
203
Konuşma Dili
denilmek isteneni anlamak
read between the lines
f.
204
Konuşma Dili
durumu anlamak
get the picture
f.
205
Konuşma Dili
işten anlamak
handle the jandal
f.
206
Konuşma Dili
öyle olmadığını bilmek/anlamak
know otherwise
f.
207
Konuşma Dili
öyle olmadığını bilmek/anlamak
know different
f.
208
Konuşma Dili
sökmek/anlamak
figure out
f.
209
Konuşma Dili
söyleneni anlamak
be with
f.
210
Konuşma Dili
tamamen anlamak
get into one's head
f.
211
Konuşma Dili
tam anlamıyla anlamak
get into one's head
f.
212
Konuşma Dili
(birini) anlamak
dig (someone)
f.
213
Konuşma Dili
(bir şeyi) anlamak
dig (something)
f.
214
Konuşma Dili
bir şeyi hemen anlamak
get something in one
f.
215
Konuşma Dili
bir şeyi ilk bakışta anlamak
get something in one
f.
216
Konuşma Dili
bir şeyi bir bakışta anlamak
get something in one
f.
217
Konuşma Dili
doğru anlamak
get right
f.
218
Konuşma Dili
(bir şakayı, bilgiyi) anlamak
get it
f.
219
Konuşma Dili
(birini) anlamak
get (one)
f.
220
Konuşma Dili
(birini) iyi anlamak
get (one)
f.
221
Konuşma Dili
(birinin) karakterini anlamak
get (one)
f.
222
Konuşma Dili
bir şeyi anlamak
have it
f.
223
Konuşma Dili
anlamak için can atmak
hoover up something [uk]
f.
224
Konuşma Dili
nasıl çalıştığını bilmek/anlamak
know (one's) way around
f.
225
Konuşma Dili
'-den anlamak
be down
f.
226
Konuşma Dili
halini anlamak
hear
f.
227
Konuşma Dili
bir şakayı anlamak
get something
f.
228
Konuşma Dili
bir şakayı anlamak
get it
f.
229
Konuşma Dili
(birini) yanlış anlamak
get (one) wrong
f.
230
Konuşma Dili
(birinin) demek istediğini anlamak
get (one's) meaning
f.
231
Konuşma Dili
(birinin) ne kast ettiğini anlamak
get (one's) meaning
f.
232
Konuşma Dili
(birinin) ne ima ettiğini anlamak
get (one's) meaning
f.
233
Konuşma Dili
(birinin) anlatmak istediğini anlamak
get (one's) meaning
f.
234
Konuşma Dili
birinin demek istediğini anlamak
get somebody’s meaning
f.
235
Konuşma Dili
birinin ne kastettiğini anlamak
get somebody’s meaning
f.
236
Konuşma Dili
birinin ne ima ettiğini anlamak
get somebody’s meaning
f.
237
Konuşma Dili
birinin anlatmak istediğini anlamak
get somebody’s meaning
f.
238
Konuşma Dili
(bir şeyi) anlamak
get clued in (to something)
f.
239
Konuşma Dili
dediğini/söylediğini anlamak
get drift
f.
240
Konuşma Dili
kastettiğini anlamak
get drift
f.
241
Konuşma Dili
ne ima ettiğini anlamak
get drift
f.
242
Konuşma Dili
demek istediğini anlamak
get drift
f.
243
Konuşma Dili
bir şeyi doğru anlamak
get something right/straight
f.
244
Konuşma Dili
bir şeyi düzgün anlamak
get something right/straight
f.
245
Konuşma Dili
bir şeyi tam anlamak
get something right/straight
f.
246
Konuşma Dili
doğru anlamak
get straight
f.
247
Konuşma Dili
doğru anlamak
have straight
f.
248
Konuşma Dili
yanlış anlamak
get wrong
f.
249
Konuşma Dili
huyundan suyundan anlamak
have way with
f.
250
Konuşma Dili
… olarak anlamak
take it that...
f.
251
Konuşma Dili
halinden anlamak
relate
f.
252
Konuşma Dili
anlamak çok güç
over my head
expr.
Idioms
253
Deyim
eskiden sanıkların masum olup olmadığını anlamak için yakılarak yargılandığı (masumsa tanrı'nın onu kurtaracağı düşünülürdü) bir yöntem
ordeal by fire
i.
254
Deyim
bir şeyin taze olup olmadığını anlamak için koklama/koku testi yapma
sniff test
i.
255
Deyim
durumun ne olduğunu tam olarak anlamak
put one's finger on
f.
256
Deyim
iyice anlamak
have a (good/solid/sound/etc.) grasp of/on (something)
f.
257
Deyim
iyice anlamak
have (solid) grasp of something
f.
258
Deyim
durumu tam olarak anlamak
have the right sow by the ear
f.
259
Deyim
işin doğrusunu anlamak
have the right sow by the ear
f.
260
Deyim
tam olarak ne dediğini anlamak
hear (one) loud and clear
f.
261
Deyim
ne kastedildiğin tam olarak anlamak
hear (one) loud and clear
f.
262
Deyim
gayet iyi bir şekilde anlamak
hear (one) loud and clear
f.
263
Deyim
aranıyor olduğunu anlamak
see (one) coming
f.
264
Deyim
safın teki olduğunu anlamak
see (one) coming
f.
265
Deyim
aranıyor olduğunu anlamak
see someone coming
f.
266
Deyim
safın teki olduğunu anlamak
see someone coming
f.
267
Deyim
çok önceden anlamak
can see (from) a mile off
f.
268
Deyim
para çaldığını anlamak
catch (one) with (one's) fingers in the till
f.
269
Deyim
para çaldığını anlamak
have one's fingers in the till
f.
270
Deyim
(bir şeyin işleyişini) iyi bilmek/anlamak
know (one's) way about
f.
271
Deyim
açıkça anlamak
make out
f.
272
Deyim
altında yatan anlamı anlamak
read between the lines
f.
273
Deyim
amacı/ana fikri/ne denmek istediğini/anlatılmak isteneni anlamak
get the point
f.
274
Deyim
ardında ne olduğunu anlamak
see around something
f.
275
Deyim
birbirini yanlış anlamak
talk at cross-purposes
f.
276
Deyim
birisini anlamak
get the drift
f.
277
Deyim
birini yanlış anlamak
get someone wrong
f.
278
Deyim
birisinin ne demek istediğini anlamak
catch the drift
f.
279
Deyim
bir şeyi/birini yanlış anlamak
get it wrong
f.
280
Deyim
birinin nasıl biri olduğunu anlamak ve onunla nasıl başa çıkacağını bilmek
have the measure of someone
f.
281
Deyim
bir şeyi yanlış anlamak
take something the wrong way
f.
282
Deyim
bir şeyin özünü/ana fikrini anlamak
get the drift of something
f.
283
Deyim
bir şeyi yanlış anlamak
take something amiss
f.
284
Deyim
bitki yetiştirmekten anlamak
have green fingers
f.
285
Deyim
birinin gerçekte nasıl biri olduğunu anlamak
see someone for what one is
f.
286
Deyim
birisinin dediğini/söylediğini anlamak
get the drift
f.
287
Deyim
birbirini yanlış anlamak
be at cross-purposes
f.
288
Deyim
birisini anlamak
catch the drift
f.
289
Deyim
biraz yavaş anlamak
be a bit on the slow side
f.
290
Deyim
bitkilerden anlamak
have green fingers
f.
291
Deyim
bitki yetiştirmekten anlamak
have a green thumb
f.
292
Deyim
birisinin dediğini/söylediğini anlamak
catch somebody's drift
f.
293
Deyim
birini yanlış anlamak
take someone wrong
f.
294
Deyim
birini tamamen yanlış anlamak
get someone all wrong
f.
295
Deyim
bir bakışta bilmek/anlamak
know at a glance that
f.
296
Deyim
birisini anlamak
get somebody's drift
f.
297
Deyim
birisinin ne demek istediğini anlamak
get somebody's drift
f.
298
Deyim
birisinin ne demek istediğini anlamak
get someone's drift
f.
299
Deyim
bir şeyi anlamak
get one's head around something
f.
300
Deyim
birinin dilinden anlamak
have a way with someone
f.
301
Deyim
birisini anlamak
catch somebody's drift
f.
302
Deyim
birinin gerçekte nasıl biri olduğunu anlamak
see someone for what one really is
f.
303
Deyim
bitkilerden anlamak
have a green thumb
f.
304
Deyim
bir şeyi tamamen anlamak
have a lock on something
f.
305
Deyim
bir şeyi çok iyi öğrenmek/anlamak
have (something) down cold
f.
306
Deyim
birbirlerini hemen anlamak
have a shorthand with (each other)
f.
307
Deyim
birisinin dediğini/söylediğini anlamak
catch the drift
f.
308
Deyim
birisinin ne demek istediğini anlamak
get the drift
f.
309
Deyim
birini bir görüşe/eyleme/söze iten şeyi anlamak
understand where someone is coming from
f.
310
Deyim
birini bir görüşe/eyleme/söze iten şeyleri anlamak
understand where someone is coming from
f.
311
Deyim
birisinin dediğini/söylediğini anlamak
get somebody's drift
f.
312
Deyim
birisinin ne demek istediğini anlamak
catch somebody's drift
f.
313
Deyim
bir şeyi doğru anlamak
get something straight
f.
314
Deyim
bir şeyin/bir yerin düzenini/işleyişini anlamak/kavramak
understand the lay of the land
f.
315
Deyim
birinin huyundan suyundan anlamak
have a way with someone
f.
316
Deyim
çok iyi anlamak
read like a book
f.
317
Deyim
denmek isteneni anlamak
read between the lines
f.
318
Deyim
dediğini anlamak
take someone's point
f.
319
Deyim
çabucak anlamak
pick up on something
f.
320
Deyim
çabuk anlamak/kavramak
be on the ball
f.
321
Deyim
çevirdiği dolabı anlamak
have got somebody's number
f.
322
Deyim
derdini anlamak
take someone's point
f.
323
Deyim
çevirdiği dolabı anlamak
have somebody's number
f.
324
Deyim
hatasını anlamak
catch tripping
f.
325
Deyim
gerçek nedeni anlamak
come out in the wash
f.
326
Deyim
esasını anlamak
get to the bottom of
f.
327
Deyim
gerçeği anlamak
come out in the wash
f.
328
Deyim
hatasını anlamak
come to senses
f.
329
Deyim
hatasını anlamak
see the error of its ways
f.
330
Deyim
hatasını anlamak
see the error of one's ways
f.
331
Deyim
gerçeği anlamak
see the lord
f.
332
Deyim
gerçeği anlamak/görmek
come in out of the rain
f.
333
Deyim
ima edileni anlamak
read between the lines
f.
334
Deyim
iyisinden anlamak
have an eye for
f.
335
Deyim
kocakarıyı kız anlamak
get hold of the wrong end of the stick
f.
336
Deyim
kendini anlamak
find oneself
f.
337
Deyim
kastettiğini anlamak
get someone's drift
f.
338
Deyim
kastettiğini anlamak
get the drift
f.
339
Deyim
ne demeye/anlatmaya çalıştığını anlamak
understand where someone is coming from
f.
340
Deyim
ne kastettiğini anlamak
get someone's drift
f.
341
Deyim
laftan anlamak
listen to reason
f.
342
Deyim
oynadığı oyunu anlamak
have somebody's number
f.
343
Deyim
kastettiğini anlamak
catch the drift
f.
344
Deyim
ne kastettiğini anlamak
get the drift
f.
345
Deyim
niyetini/içinden geçeni anlamak/bilmek
read like an open book
f.
346
Deyim
ne kastettiğini anlamak
get somebody's drift
f.
347
Deyim
leb demeden leblebiyi anlamak
be as sharp as a needle
f.
348
Deyim
kastettiğini anlamak
get somebody's drift
f.
349
Deyim
ne mal olduğunu anlamak
get one's number
f.
350
Deyim
kişinin gerçek kişiliğini anlamak
get one's number
f.
351
Deyim
kazı koz anlamak
get hold of the wrong end of the stick
f.
352
Deyim
ne kastettiğini anlamak
catch somebody's drift
f.
353
Deyim
kastettiğini anlamak
catch somebody's drift
f.
354
Deyim
leb demeden leblebiyi anlamak
take a hint
f.
355
Deyim
ne kastettiğini anlamak
catch the drift
f.
356
Deyim
ne olduğunu anlamak
the scales fall from somebody's eyes
f.
357
Deyim
meselenin/konunun aslını anlamak
get the point of something
f.
358
Deyim
parmak bastığı noktayı anlamak
get somebody's drift
f.
359
Deyim
parmak bastığı noktayı anlamak
get someone's drift
f.
360
Deyim
söylemek istediği şeyi anlamak
take someone's point
f.
361
Deyim
parmak bastığı noktayı anlamak
get the drift
f.
362
Deyim
ruhunu anlamak
enter into the spirit of
f.
363
Deyim
sorunun problemin kökünü/temelini anlamak
figure out the root of the problem
f.
364
Deyim
parmak bastığı noktayı anlamak
catch the drift
f.
365
Deyim
söylenmek isteneni anlamak
read between the lines
f.
366
Deyim
parmak bastığı noktayı anlamak
catch somebody's drift
f.
367
Deyim
tam anlamıyla anlamak
make out
f.
368
Deyim
tersinden anlamak
put the cart before the horse
f.
369
Deyim
tersinden anlamak
set the cart before the horse
f.
370
Deyim
(bir şeyi yapmaktan vb.) anlamak
be no stranger to something
f.
371
Deyim
(olaylar arasında bağlantı kurarak) durumun ne olduğunu anlamak
put two and two together
f.
372
Deyim
(birisini) anlamak
catch the drift
f.
373
Deyim
yanlış yaptığını anlamak/kabul etmek
see the error of its ways
f.
374
Deyim
yanlış anlamak
take it the wrong way
f.
375
Deyim
(birisini) anlamak
catch somebody's drift
f.
376
Deyim
yanlış anlamak
get one's wires crossed
f.
377
Deyim
(birisini) anlamak
get somebody's drift
f.
378
Deyim
yanlış yaptığını anlamak/kabul etmek
see the error of one's ways
f.
379
Deyim
yanlış anlamak
take something the wrong way
f.
380
Deyim
yanlış anlamak
take something amiss
f.
381
Deyim
yüzünden/gözlerinden okumak/anlamak
read like an open book
f.
382
Deyim
(bir şeyi) anlamak
make head or tail of
f.
383
Deyim
(bir durumu) anlamak
make the scene
f.
384
Deyim
(mecazi) arkasında ne olduğunu anlamak
see around something
f.
385
Deyim
(birini) yanlış anlamak
take someone wrong
f.
386
Deyim
(birisini) anlamak
get the drift
f.
387
Deyim
yanlış anlamak
have one's lines crossed
f.
388
Deyim
(birinin) ne numara çevirdiğini anlamak
be on to someone
f.
389
Deyim
zar zor anlamak
latch on
f.
390
Deyim
yanlış anlamak
have one's wires crossed
f.
391
Deyim
yanlış anlamak
get one's lines crossed
f.
392
Deyim
durumu anlamak
join (up) the dots
f.
393
Deyim
birini/bir şeyi idrak etmek/anlamak
draw a bead on (someone or something)
f.
394
Deyim
(birini/bir şeyi) iyice anlamak
get a bead on (someone or something)
f.
395
Deyim
durumu gerçekten anlamak
have the right sow by the ear
f.
396
Deyim
bir şeyi iyi/doğru anlamak
get hold of the right end of the stick
f.
397
Deyim
(bir şeyin) altında yatanları araştırmak/anlamak
fathom the depths of (something)
f.
398
Deyim
tam olarak nerede olduğunu bulmak/anlamak
find/get your bearings
f.
399
Deyim
yeni bir durum içerisindeki yerini bulmak/anlamak
find/get your bearings
f.
400
Deyim
bir problemi/hastalığı olduğunu anlamak
find oneself with someone or something
f.
401
Deyim
sorunun/meselenin nedenini anlamak
determine the root of the problem
f.
402
Deyim
(birinin/bir şeyin) ne mal olduğunu anlamak
get (someone or something) taped [uk/australia]
f.
403
Deyim
birini/bir şeyi tamamıyla anlamak
have someone or something taped [uk]
f.
404
Deyim
birini/bir şeyi bütün yönleriyle anlamak
have someone or something taped [uk]
f.
405
Deyim
birini/bir şeyi iyice anlamak
have someone or something taped [uk]
f.
406
Deyim
birini/bir şeyi tamamıyla anlamak
get someone or something taped [uk]
f.
407
Deyim
birini/bir şeyi bütün yönleriyle anlamak
get someone or something taped [uk]
f.
408
Deyim
birini/bir şeyi iyice anlamak
get someone or something taped [uk]
f.
409
Deyim
(bir şeyi) anlamak
get on to (something)
f.
410
Deyim
ana fikrini anlamak
get the gist
f.
411
Deyim
özünü anlamak
get the gist
f.
412
Deyim
birini çok iyi anlamak/tanımak
get under (one's) skin
f.
413
Deyim
birini çok iyi anlamak/tanımak
get under your skin
f.
414
Deyim
(bir şeyi) çok iyi anlamak/kavramak
have (something) off pat
f.
415
Deyim
(bir şeyi) çok iyi anlamak/kavramak
have (something) down pat
f.
416
Deyim
(bir şeyi) çok iyi anlamak/kavramak
get (something) down pat
f.
417
Deyim
(bir şeyi) anlamak
take (something) through (one's) head
f.
418
Deyim
(bir şeyin) nasıl yapıldığını özümsemek/anlamak
have the feel of (something)
f.
419
Deyim
(bir şeyi yapmanın) nedenini anlamak
see the point in (doing) (something)
f.
420
Deyim
(bir şeyi yapmanın) altında yatan nedeni anlamak
see the point in (doing) (something)
f.
421
Deyim
(bir şeyi yapmanın) önemini anlamak
see the point in (doing) (something)
f.
422
Deyim
(bir şeyi yapmanın) değerini anlamak
see the point in (doing) (something)
f.
423
Deyim
ne olduğunu anlamak
have scales fall from (one's) eyes
f.
424
Deyim
(birini/bir şeyi) anlamak
take a bead on (someone or something)
f.
425
Deyim
(bir şeyi) yanlış anlamak
take (something) in the wrong way
f.
426
Deyim
(bir şeyi) tersten/ters anlamak
take (something) in the wrong way
f.
427
Deyim
(bir meseleyi, durumu) tüm detaylarıyla anlamak
be across (something)
f.
428
Deyim
bir meseleyi, durumu tüm detaylarıyla anlamak
be across something
f.
429
Deyim
durumun, kuruluşun iç yüzünü anlamak/görmek
spy out the land
f.
430
Deyim
bir şeyden anlamak
know the time of day
f.
431
Deyim
(bir şeyi) anlamak
get a fix on (something)
f.
432
Deyim
(bir şeyi) açık bir şekilde anlamak
get a fix on (something)
f.
433
Deyim
(bir şeyi) yüzeysel olarak anlamak
skim the surface (of something)
f.
434
Deyim
(bir şeyi) üstünkörü anlamak
skim the surface (of something)
f.
435
Deyim
(bir şeyi) anlamak
lay hold of (something)
f.
436
Deyim
konuşmaya tam ortasından dalıp konuyu yanlış anlamak
pick up stompies [south africa]
f.
437
Deyim
durumu anlamak
be in the picture
f.
438
Deyim
hızlı anlamak/kavramak
be fast/quick on the draw
f.
439
Deyim
hemen anlamak/kavramak
be fast/quick on the draw
f.
440
Deyim
(bir şeyi) anlamak
make any sense (out) of (something)
f.
441
Deyim
bir şeyi iyi anlamak
have/get a (solid) grasp of something
f.
442
Deyim
bir şeyi kapmak (anlamak)
have/get a (solid) grasp of something
f.
443
Deyim
bir şeyi iyi anlamak
have/get a (sound) grasp of something
f.
444
Deyim
bir şeyi kapmak (anlamak)
have/get a (sound) grasp of something
f.
445
Deyim
bir şeyi iyi anlamak
have/get a (good) grasp of something
f.
446
Deyim
bir şeyi kapmak (anlamak)
have/get a (good) grasp of something
f.
447
Deyim
'-den anlamak
be au fait with
f.
448
Deyim
bir şeyden anlamak
be no stranger to something
f.
449
Deyim
bir konudan oldukça anlamak
be well in
f.
450
Deyim
(bir konudan) oldukça anlamak
be well versed in (something)
f.
451
Deyim
birbirini yanlış anlamak
be at cross purposes
f.
452
Deyim
birbirini yanlış anlamak
talk at cross purposes
f.
453
Deyim
(birini/bir şeyi) anlamak
become hip to (someone or something)
f.
454
Deyim
(birinin) ne demek istediğini anlamak
catch (one's) drift
f.
455
Deyim
(birinin) ne ima ettiğini anlamak
catch (one's) drift
f.
456
Deyim
(birinin) sözlerinin altında yatan imayı/kinayeyi anlamak
catch (one's) drift
f.
457
Deyim
(birinin) ne kastettiğini anlamak
catch (one's) drift
f.
458
Deyim
(birini) anlamak
catch (one's) drift
f.
459
Deyim
(birinin) dediğini/söylediğini anlamak
catch (one's) drift
f.
460
Deyim
ne demek istediğini anlamak
catch/get somebody's drift
f.
461
Deyim
ne ima ettiğini anlamak
catch/get somebody's drift
f.
462
Deyim
sözlerinin altında yatan imayı/kinayeyi anlamak
catch/get somebody's drift
f.
463
Deyim
ne kastettiğini anlamak
catch/get somebody's drift
f.
464
Deyim
dediğini/söylediğini anlamak
catch/get somebody's drift
f.
465
Deyim
biri bir şeyi iyice anlamak
come home to someone
f.
466
Deyim
(birini/bir şeyi) anlamak
come to grips with (someone or something)
f.
467
Deyim
(birini/bir şeyi) anlamak
come to terms with (someone or something)
f.
468
Deyim
iyice anlamak
have down cold
f.
469
Deyim
çok iyi öğrenmek/anlamak
have down cold
f.
470
Deyim
(birinin) çektiklerini anlamak
feel (someone's) pain
f.
471
Deyim
(birinin) çektiklerini anlamak
feel sorry for (someone)
f.
472
Deyim
(birinin) ne demek istediğini anlamak
get (one's) drift
f.
473
Deyim
(birinin) ne ima ettiğini anlamak
get (one's) drift
f.
474
Deyim
(birinin) ne kastettiğini anlamak
get (one's) drift
f.
475
Deyim
(birinin) parmak bastığı noktayı anlamak
get (one's) drift
f.
476
Deyim
(birini) çok iyi anlamak/tanımak/bilmek
get (one's) number
f.
477
Deyim
(bir şeyi iyi) anlamak
get a good grasp of (something)
f.
478
Deyim
(bir şeyi) kapmak (anlamak)
get a good grasp of (something)
f.
479
Deyim
(bir şeyi iyi) anlamak
get a solid grasp of (something)
f.
480
Deyim
(bir şeyi) kapmak (anlamak)
get a solid grasp of (something)
f.
481
Deyim
(bir şeyi iyi) anlamak
get a sound grasp of (something)
f.
482
Deyim
(bir şeyi) kapmak (anlamak)
get a sound grasp of (something)
f.
483
Deyim
(bir şeyi iyi) anlamak
get a good grasp on (something)
f.
484
Deyim
(bir şeyi) kapmak (anlamak)
get a good grasp on (something)
f.
485
Deyim
(bir şeyi iyi) anlamak
get a solid grasp on (something)
f.
486
Deyim
(bir şeyi) kapmak (anlamak)
get a solid grasp on (something)
f.
487
Deyim
(bir şeyi iyi) anlamak
get a sound grasp on (something)
f.
488
Deyim
(bir şeyi) kapmak (anlamak)
get a sound grasp on (something)
f.
489
Deyim
gerçeği görmek/anlamak
get a clue
f.
490
Deyim
(birini) anlamak
get a fix on (one)
f.
491
Deyim
(birinin) ne olduğunu bilmek/anlamak
get a fix on (one)
f.
492
Deyim
birini/bir şeyi anlamak
get a fix on someone/something
f.
493
Deyim
birinin/bir şeyin ne olduğunu bilmek/anlamak
get a fix on someone/something
f.
494
Deyim
birini/bir şeyi açık bir şekilde anlamak
get a fix on someone/something
f.
495
Deyim
(bir şeyi) anlamak
get a feel of (something)
f.
496
Deyim
(bir şeyi) anlamak
get the feel of (something)
f.
497
Deyim
birini tam anlamıyla anlamak
get into someone's head
f.
498
Deyim
birini tamamen anlamak
get into someone's head
f.
499
Deyim
birinin demek istediğini anlamak
get somebody's meaning
f.
500
Deyim
birinin ne kastettiğini anlamak
get somebody's meaning
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of anlamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy