Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
pick up
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"pick up"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 165 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
pick up
f.
toplamak
2
Yaygın Kullanım
pick up
f.
almak (bir yere gelip/gidip birini)
3
Yaygın Kullanım
pick up
f.
radyoda duymak
4
Yaygın Kullanım
pick up
f.
yerden kaldırmak
General
5
Genel
pick up
f.
kapmak (koltuk)
6
Genel
pick up
f.
düzeltmek
7
Genel
pick up
f.
telefonu açmak
8
Genel
pick up
f.
gelişmek
9
Genel
pick up
f.
kazmak
10
Genel
pick up
f.
şans eseri almak
11
Genel
pick up
f.
toplamak (daha aşağı bir yerde duran şeyleri)
12
Genel
pick up
f.
tutuklamak (polis birini)
13
Genel
pick up
f.
toplamak (dağınık bir yeri)
14
Genel
pick up
f.
karakola götürmek (polis birini)
15
Genel
pick up
f.
ödül kazanmak
16
Genel
pick up
f.
almak (daha aşağı bir yerde duran şeyleri)
17
Genel
pick up
f.
toparlamak
18
Genel
pick up
f.
kavramak
19
Genel
pick up
f.
tutuklamak
20
Genel
pick up
f.
kaldırmak (daha aşağı bir yerde duran birini/bir şeyi)
21
Genel
pick up
f.
toparlanmak
22
Genel
pick up
f.
kaldırmak
23
Genel
pick up
f.
şans eseri öğrenmek
24
Genel
pick up
f.
anlamak
25
Genel
pick up
f.
şans eseri edinmek
26
Genel
pick up
f.
almak
27
Genel
pick up
f.
almak (radyo/televizyon istasyonunu/telsiz sinyalini)
28
Genel
pick up
f.
şans eseri bulmak
29
Genel
pick up
f.
iyileşmek
30
Genel
pick up
f.
arabayla birini almak
31
Genel
pick up
f.
şans eseri satın almak
32
Genel
pick up
f.
fatura ödemek
33
Genel
pick up
f.
ilerlemek
34
Genel
pick up
f.
kapmak (yer)
35
Genel
pick up
f.
başlatmak
36
Genel
pick up
f.
suçluyu yakalamak
37
Genel
pick up
f.
kafası almak
38
Genel
pick up
f.
kendini toparlamak
39
Genel
pick up
f.
arabaya almak
40
Genel
pick up
f.
uğrayıp almak
41
Genel
pick up
f.
ortadan kaldırmak
42
Genel
pick up
f.
kız tavlamak
43
Genel
pick up
f.
tutup kaldırmak
44
Genel
pick up
f.
arabayla almak
45
Genel
pick up
f.
edinmek
46
Genel
pick up
f.
hız kazanmak
47
Genel
pick up
f.
dostluk kurmak
48
Genel
pick up
f.
bulmak
49
Genel
pick up
f.
algılamak
50
Genel
pick up
f.
adam seçmek (oyun için)
51
Genel
pick up
f.
elde etmek
52
Genel
pick up
f.
hızlanmak
53
Genel
pick up
f.
yine başlamak
54
Genel
pick up
f.
(dil) kulaktan kapmak
55
Genel
pick up
f.
arabasına almak
56
Genel
pick up
f.
yakalamak
57
Genel
pick up
f.
seçmek
Phrasals
58
Öbek Fiiller
pick up
f.
(faturayı) ödemek amacıyla almak
59
Öbek Fiiller
pick up
f.
(sökülmüş dikişi) yeniden dikmek
60
Öbek Fiiller
pick up
f.
iğneyi bitmiş bir ilmeğin içine sokarak (örgü veya dikişi) başlatmak
61
Öbek Fiiller
pick up
f.
arabayla (birini) almak
62
Öbek Fiiller
pick up
f.
suda boğulmaktan kurtarmak
63
Öbek Fiiller
pick up
f.
az az kazanmak
64
Öbek Fiiller
pick up
f.
gayri resmi yollardan öğrenmek
65
Öbek Fiiller
pick up
f.
derleyip toplamak
66
Öbek Fiiller
pick up
f.
görüntüsüne denk gelmek
67
Öbek Fiiller
pick up
f.
tanık olmak
68
Öbek Fiiller
pick up
f.
(sinyali) kulak ile algılamak
69
Öbek Fiiller
pick up
f.
muhabbet kurmak
70
Öbek Fiiller
pick up
f.
peşine düşmek
71
Öbek Fiiller
pick up
f.
(oyuncu repliğine) çabucak cevap vermek
72
Öbek Fiiller
pick up
f.
atletik müsabakada birlikte hareket etmek
73
Öbek Fiiller
pick up
f.
eldeki malzemelerden (yemek) hazırlamak
74
Öbek Fiiller
pick up
f.
şevk vermek
75
Öbek Fiiller
pick up
f.
coşturmak
76
Öbek Fiiller
pick up
f.
temposunu yükseltmek
77
Öbek Fiiller
pick up
f.
kaldığı yerden devam etmek
78
Öbek Fiiller
pick up
f.
(av köpeğini) çağırmak
79
Öbek Fiiller
pick up
f.
eski hızına/gücüne kavuşmak
80
Öbek Fiiller
pick up
f.
iyiye gitmek
81
Öbek Fiiller
pick up
f.
eşyalarını toplamak
82
Öbek Fiiller
pick up
f.
(fırsatı) yakalamak
83
Öbek Fiiller
pick up
f.
araklamak
84
Öbek Fiiller
pick up
f.
enselemek
85
Öbek Fiiller
pick up
f.
kendine gelmek
86
Öbek Fiiller
pick up
f.
suçluyu yakalamak
87
Öbek Fiiller
pick up
f.
tutmak
88
Öbek Fiiller
pick up
f.
toparlamak
89
Öbek Fiiller
pick up
f.
toplamak
90
Öbek Fiiller
pick up
f.
yerden almak
91
Öbek Fiiller
pick up
f.
satın almak
92
Öbek Fiiller
pick up
f.
talep etmek
93
Öbek Fiiller
pick up
f.
istemek
94
Öbek Fiiller
pick up
f.
geri almak
95
Öbek Fiiller
pick up
f.
temizlemek
96
Öbek Fiiller
pick up
f.
düzenlemek
97
Öbek Fiiller
pick up
f.
organize etmek
98
Öbek Fiiller
pick up
f.
yerleştirmek
99
Öbek Fiiller
pick up
f.
toplamak
100
Öbek Fiiller
pick up
f.
toparlamak
101
Öbek Fiiller
pick up
f.
enfeksiyon kapmak
102
Öbek Fiiller
pick up
f.
arttırmak
103
Öbek Fiiller
pick up
f.
yükseltmek
104
Öbek Fiiller
pick up
f.
biriktirmek
105
Öbek Fiiller
pick up
f.
çoğaltmak
106
Öbek Fiiller
pick up
f.
tespit etmek
107
Öbek Fiiller
pick up
f.
saptamak
108
Öbek Fiiller
pick up
f.
geliştirmek
109
Öbek Fiiller
pick up
f.
alıp yürümek
110
Öbek Fiiller
pick up
f.
gelişmek
111
Öbek Fiiller
pick up
f.
yoluna girmek
112
Öbek Fiiller
pick up
f.
düzelmek
113
Öbek Fiiller
pick up
f.
iyileşmek
114
Öbek Fiiller
pick up
f.
birini kucağına almak
115
Öbek Fiiller
pick up
f.
birini kaldırıp/kucağına alıp taşımak
116
Öbek Fiiller
pick up
f.
birini kucaklayıp kaldırmak/taşımak
117
Öbek Fiiller
pick up
f.
dış görünüşünü, durumunu, ruh halini iyileştirmek
118
Öbek Fiiller
pick up
f.
dış görünüşünü, durumunu, ruh halini düzeltmek
119
Öbek Fiiller
pick up
f.
kendine çeki düzen vermek
120
Öbek Fiiller
pick up
f.
kendini toplamak
121
Öbek Fiiller
pick up
f.
toparlanmak
122
Öbek Fiiller
pick up
f.
kendini zor/kötü durumdan çıkarmak
123
Öbek Fiiller
pick up
f.
tekrar ayağa kalkmak
124
Öbek Fiiller
pick up
f.
kendine gelmek
125
Öbek Fiiller
pick up
f.
yolcu almak
126
Öbek Fiiller
pick up
f.
yük almak
127
Öbek Fiiller
pick up
f.
aracı yüklemek
128
Öbek Fiiller
pick up
f.
yolcu/yük bindirmek
129
Öbek Fiiller
pick up
f.
öylesine bir şey almak
130
Öbek Fiiller
pick up
f.
alıvermek
131
Öbek Fiiller
pick up
f.
gelişigüzel alıvermek
132
Öbek Fiiller
pick up
f.
edinmek
133
Öbek Fiiller
pick up
f.
öğrenmek
134
Öbek Fiiller
pick up
f.
hızını artırmak
135
Öbek Fiiller
pick up
f.
oranını yükseltmek
136
Öbek Fiiller
pick up
f.
kazanmak
137
Öbek Fiiller
pick up
f.
aniden çıkıp gitmeye hazırlanmak
138
Öbek Fiiller
pick up
f.
pılını pırtısını toplamak
139
Öbek Fiiller
pick up
f.
aceleyle gitmeye hazırlanmak
140
Öbek Fiiller
pick up
f.
toparlanıvermek
141
Öbek Fiiller
pick up
f.
(golfte pes ettiğini belli etmek için) oyun sırasında topu yerden almak
142
Öbek Fiiller
pick up
f.
ücretli olarak kabul etmek
143
Öbek Fiiller
pick up
f.
ücretini ödemek
144
Öbek Fiiller
pick up
f.
ödemeyi kabul etmek
145
Öbek Fiiller
pick up
f.
(şişi ilmeğe yerleştirerek) örgüye başlamak
146
Öbek Fiiller
pick up
f.
savunma pozisyonu almak
147
Öbek Fiiller
pick up
f.
(takım arkadaşının) koruması için hareket etmek
148
Öbek Fiiller
pick up
f.
(elde bulunan veya pişirilmiş ürünlerden) yemek yapmak
149
Öbek Fiiller
pick up
f.
yemek hazırlamak
150
Öbek Fiiller
pick up
f.
(av hayvanını) geri çağırmak
Idioms
151
Deyim
pick up
f.
arabaya almak
152
Deyim
pick up
f.
çabucak sıkı fıkı olmak
153
Deyim
pick up
f.
canlılığını kazanmak
154
Deyim
pick up
f.
iyi olmak
155
Deyim
pick up
f.
iyileşmek
156
Deyim
pick up
f.
kulaktan öğrenmek
157
Deyim
pick up
f.
kulaktan dolma öğrenmek
158
Deyim
pick up
f.
kendini toparlamak
159
Deyim
pick up
f.
pratik yaparak öğrenmek
160
Deyim
pick up
f.
sağlığı düzelmek
161
Deyim
pick up
f.
toparlamak
162
Deyim
pick up
f.
yakınlaşmak
163
Deyim
pick up
f.
üzerinde fazla çalışmadan öğrenmek
164
Deyim
pick up
f.
yatak arkadaşı bulmak
165
Deyim
pick up
f.
(cinsel ilişki için) arkadaş bulmak
"pick up"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 235 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
crystal pick up
i.
pikap iğnesi
2
Genel
pick up line
i.
karşı cinsi tavlama sözleri
3
Genel
pick up line
i.
karşı cinsi ayartma sözleri
4
Genel
pick-me-up
i.
canlandırıcı içki
5
Genel
pick-up
i.
plakçalar
6
Genel
pick-up
i.
kamyonet
7
Genel
pick-up
i.
pikap
8
Genel
drop-off and pick-up area
i.
yolcu indirme/bindirme alanı
9
Genel
pick-up service
i.
götürme-getirme servisi/hizmeti
10
Genel
pick-me-up
i.
enerji deposu şey
11
Genel
pick-me-up
i.
enerji veren şey
12
Genel
parent pick up
i.
çocuğu okuldan ebeveyinlerinin alması
13
Genel
pick-up dinner
i.
artan yemeklerden hazırlanan öğün
14
Genel
pick-up dinner
i.
eldeki ürünlerle hazırlanan yemek
15
Genel
pick-up stick
i.
mikado oyun çubuğu
16
Genel
pick-up stick
i.
argacın arıştan geçirilmesi için kullanılan sivri uçlu alet
17
Genel
pick-up sticks
i.
mikado oyunu
18
Genel
pick oneself up
f.
yere düşmüşken ayağa kalkmak
19
Genel
try and pick up birds
f.
kız tavlamak
20
Genel
pick up the tab for
f.
parasını ödemek
21
Genel
pick oneself up
f.
toparlanmak
22
Genel
pick up the tab
f.
ödemek
23
Genel
pick up the tab (for something)
f.
ödemek
24
Genel
try and pick up
f.
tavlamak
25
Genel
pick up the scene of
f.
kokusunu almak
26
Genel
pick up a language
f.
kulaktan kapmak
27
Genel
pick up someone's trail
f.
takip edilen birinin izini bulmak
28
Genel
pick up the receiver
f.
ahizeyi kaldırmak
29
Genel
pick up speed
f.
hızlanmak
30
Genel
pick up from the hotel
f.
otelden almak
31
Genel
(market) pick up
f.
piyasa açılmak
32
Genel
pick up a scent
f.
koku duymak
33
Genel
pick up the phone
f.
telefonu açmak
34
Genel
pick up the empties
f.
(masanın) boşlarını almak
35
Genel
pick up the empties
f.
boşları almak
36
Genel
pick up in person
f.
elden almak
37
Genel
pick up the phone
f.
telefona cevap vermek
38
Genel
pick up the cost
f.
faturası birine çıkmak
39
Genel
pick up bad habits
f.
kötü alışkanlıklar edinmek
40
Genel
pick up an illness
f.
hastalık kapmak
41
Genel
pick up a distress call
f.
imdat çağrısı almak
42
Genel
kneel down to pick it up
f.
almak için yere eğilmek
43
Genel
pick up the empties
f.
boşları toplamak
44
Genel
pick up someone from the airport
f.
birini havaalanından almak
45
Genel
pick up the heat signals
f.
sıcaklık sinyallerini toplamak
46
Genel
pick up the deceased from the hospital
f.
merhumu hastaneden almak
47
Genel
pick up speed
f.
hız kazanmak
48
Genel
pick up a fare
f.
taksiye müşteri almak
49
Genel
pick up one's child from school
f.
çocuğu okuldan almak
50
Genel
pick someone up from the airport
f.
birini havaalanından almak
51
Genel
bend over to pick something up
f.
bir şeyi almak için yere eğilmek
52
Genel
pick (it) up on the first ring
f.
ilk çaldırışta telefona cevap vermek
53
Genel
pick (it) up on the first ring
f.
ilk çaldırışta telefonu açmak
54
Genel
pick (it) up on the first ring
f.
ilk çaldırışta telefona bakmak
55
Genel
pick up a ticket
f.
bilet almak
56
Genel
pick up a disease
f.
bir hastalık kapmak
57
Genel
(the snow) to pick up
f.
kar toplamak
58
Genel
pick up rubbish
f.
çöp toplamak
59
Genel
pick up toys
f.
oyuncak toplamak
60
Genel
pick up cobwebs
f.
örümcek ağlarını toplamak
Phrasals
61
Öbek Fiiller
pick up on
f.
anlamak
62
Öbek Fiiller
pick up on
f.
idrak etmek
63
Öbek Fiiller
pick up on
f.
takdir etmek
64
Öbek Fiiller
pick up on
f.
farkına varmak
65
Öbek Fiiller
pick up on
f.
benimsemek
66
Öbek Fiiller
pick up on
f.
kullanmaya başlamak
67
Öbek Fiiller
pick up after
f.
arkasını toplamak
68
Öbek Fiiller
pick up after
f.
arkadan toplamak
69
Öbek Fiiller
pick up after
f.
dağıttıklarını toplamak
70
Öbek Fiiller
pick up after (someone or oneself)
f.
arkasını toplamak
71
Öbek Fiiller
pick up after (someone or oneself)
f.
dağıttıklarını toplamak
72
Öbek Fiiller
pick up after (someone or oneself)
f.
arkasından toplamak
73
Öbek Fiiller
pick somebody up
f.
bekleyen birisini bulunduğu yerden almak
Colloquial
74
Konuşma Dili
pick-up
i.
yatılan kişiler
75
Konuşma Dili
pick-up
i.
(bardan, gece kulübünden) kaldırılan kişiler
76
Konuşma Dili
pick-up
i.
kaldırdığı kişiler
77
Konuşma Dili
pick-up
i.
kaçamak yaptığı/yapılan kişiler
78
Konuşma Dili
pick-up
i.
kişilerin kendi arasında yaptığı resmi olarak düzenlenmeyen maç
79
Konuşma Dili
pick-up
i.
öylesine yapılan spor
80
Konuşma Dili
pick-up
i.
eğlencesine yapılan maç
81
Konuşma Dili
pick-up
i.
gayri resmi olarak düzenlenen spor müsabakası
82
Konuşma Dili
pick-up line
i.
karşı cinsi tavlama sözleri
83
Konuşma Dili
pick-up line
i.
karşı cinsi ayartma sözleri
84
Konuşma Dili
pick up the tab
f.
hesabı çekmek
85
Konuşma Dili
pick up speed
f.
hızlanmak
86
Konuşma Dili
have a pick-me-up
f.
enerjisini yükselten/yükseltecek bir şey yapmak
87
Konuşma Dili
have a pick-me-up
f.
moral veren bir şey yapmak
88
Konuşma Dili
have a pick-me-up
f.
modunu yükselten bir şey yapmak
89
Konuşma Dili
have a pick-me-up
f.
canlandırıcı bir şey yapmak
90
Konuşma Dili
pick up the pace
expr.
hızlanın
91
Konuşma Dili
bopus (buy online, pick up in-store)
expr.
internetten öde, mağazadan al
92
Konuşma Dili
bopus (buy online, pick up in-store)
expr.
internetten satın al, mağazadan teslim al
Idioms
93
Deyim
pick-up community
i.
kendilerini kadınları tavlama taktiklerine adamış erkek topluluğu
94
Deyim
pick-up community
i.
kadınlar nasıl tavlanır topluluğu
95
Deyim
pua (pick-up artist)
i.
baştan çıkarma ustası
96
Deyim
pua (pick-up artist)
i.
kız tavlama ustası
97
Deyim
pick-up artist
i.
baştan çıkarma ustası
98
Deyim
pick-up artist
i.
kız tavlama ustası
99
Deyim
pick up on something
f.
anlamak
100
Deyim
pick up after someone
f.
arkasını toplamak
101
Deyim
pick up the slack
f.
boşluğunu doldurmak
102
Deyim
pick up on something
f.
bir konuya değinmek
103
Deyim
pick up the ball and run with it
f.
bir fikri veya planı alıp geliştirmek
104
Deyim
pick up the slack
f.
birinin yarım bıraktığı işi devam ettirmek
105
Deyim
pick up the slack
f.
boşluğu doldurmak
106
Deyim
pick up the bill
f.
bedelini ödemek (genellikle sorumlu olmadığı bir şeyin)
107
Deyim
pick up on something
f.
çabucak anlamak
108
Deyim
pick up on something
f.
fark etmek
109
Deyim
pick up steam
f.
eskisinden daha iyi bir duruma gelmek
110
Deyim
pick up the pace
f.
hızlanmak
111
Deyim
pick up the tab
f.
hesabı ödemek
112
Deyim
pick up on something
f.
hemen kavramak
113
Deyim
pick up the bill
f.
hesabı çekmek
114
Deyim
pick up the pieces
f.
eski durumuna gelmeye çalışmak
115
Deyim
pick up the check
f.
hesabı ödemek
116
Deyim
pick up the bill
f.
hesabı ödemek
117
Deyim
pick up the tab (for something)
f.
hesabı ödemek
118
Deyim
pick up steam
f.
ivme kazanmak
119
Deyim
pick up the trail
f.
izini bulmak
120
Deyim
pick up the pieces
f.
işleri düzene sokmak
121
Deyim
pick up the pieces
f.
kendine gelmek
122
Deyim
pick up the tab
f.
ödeme yapmak
123
Deyim
pick up the bill
f.
masrafı çekmek
124
Deyim
pick up on something
f.
önceki (daha önce konuşulan) konuya geri dönmek
125
Deyim
pick up the check
f.
ödeme yapmak
126
Deyim
pick up where someone leave off
f.
kaldığı (bıraktığı) yerden devam etmek(yeniden başlamak)
127
Deyim
pick up your marbles and go home
f.
pılını pırtısını toplayıp gitmek
128
Deyim
pick up the tab
f.
parayı çekmek
129
Deyim
pick up your marbles and leave
f.
pılını pırtısını toplayıp gitmek
130
Deyim
pick up your marbles and go home
f.
tasını tarağını toplayıp gitmek
131
Deyim
pick up the pace
f.
tempoyu artırmak
132
Deyim
pick up your marbles and leave
f.
tasını tarağını toplayıp gitmek
133
Deyim
pick up sticks
f.
tası tarağı toplayıp gitmek
134
Deyim
pick up your marbles and leave
f.
tası tarağı toplayıp gitmek
135
Deyim
pick up your marbles and go home
f.
tası tarağı toplayıp gitmek
136
Deyim
pick up steam
f.
toparlanmak
137
Deyim
pick up the pace
f.
tempoyu arttırmak
138
Deyim
pick up the slack
f.
(görev anlamında) birinin yerine geçmek
139
Deyim
pick up the pieces
f.
(bir afetten vb sonra) yaralarını sarmak
140
Deyim
pick up the threads of something
f.
(özellikle ciddi sorunlardan sonra) tekrar/yeniden başlamak
141
Deyim
pick up the pieces
f.
yaşanılan sorunun etkilerini yok etmeye çalışmak
142
Deyim
pick up the gauntlet
f.
kolları sıvamak
143
Deyim
pick up the gauntlet
f.
kavgaya girmek
144
Deyim
pick up the gauntlet
f.
tartışmaya girmek
145
Deyim
pick up the gauntlet
f.
karşı meydan okumak
146
Deyim
pick up the gauntlet
f.
meydan okumaya karşılık vermek
147
Deyim
pick up the gauntlet
f.
meydan okumayı kabul etmek
148
Deyim
pick (something) up where (one) left off
f.
(bir şeyi birinin) bıraktığı yerden devam ettirmek/sürdürmek
149
Deyim
pick (something) up where (one) left off
f.
(bir şeyi birinin) bıraktığı yerden tekrar başlatmak
150
Deyim
pick up the hint
f.
anlamak
151
Deyim
pick up the hint
f.
çakmak
152
Deyim
pick up the hint
f.
fark etmek
153
Deyim
pick up the hint
f.
farkına varmak
154
Deyim
pick up speed
f.
değer kazanmak
155
Deyim
pick up speed
f.
değeri yükselmek
156
Deyim
pick up speed
f.
daha değerli olmak
157
Deyim
pick up stompies [south africa]
f.
konuşmaya/sohbete tam ortasından dalmak
158
Deyim
pick up stompies [south africa]
f.
konuşmaya tam ortasından dalıp konuyu yanlış anlamak
159
Deyim
pick up stompies [south africa]
f.
sadece sonunu duyduğu bir lafa karışmak
160
Deyim
pick up stompies [south africa]
f.
sadece sonunu duyduğu bir lafın içine dalmak/arasına girmek
161
Deyim
pick up an injury
f.
sakatlanmak
162
Deyim
pick up steam
f.
hızlanmak
163
Deyim
pick up steam
f.
hız kazanmak
164
Deyim
pick up steam
f.
hız almak
165
Deyim
pick up (one's) marbles and go home
f.
pılını pırtısını toplayıp gitmek
166
Deyim
pick up (one's) marbles and go home
f.
tasını tarağını toplayıp gitmek
167
Deyim
pick up (one's) marbles and go home
f.
tası tarağı toplayıp gitmek
168
Deyim
pick up (one's) marbles and go home
f.
çekilmek
169
Deyim
pick up (one's) marbles and leave
f.
pılını pırtısını toplayıp gitmek
170
Deyim
pick up (one's) marbles and leave
f.
tasını tarağını toplayıp gitmek
171
Deyim
pick up (one's) marbles and leave
f.
tası tarağı toplayıp gitmek
172
Deyim
pick up (one's) marbles and leave
f.
çekilmek
173
Deyim
pick up the threads
f.
ara verdikten sonra tekrar başlamak
174
Deyim
pick up the threads
f.
yeniden başlamak
175
Deyim
pick up the threads
f.
kaldığı yerden devam etmek
176
Deyim
pick up the threads
f.
bıraktığı yerden devam etmek
177
Deyim
pick up the threads (of something)
f.
(bir şeye) ara verdikten sonra tekrar başlamak
178
Deyim
pick up the threads (of something)
f.
(bir şeye) yeniden başlamak
179
Deyim
pick up the threads (of something)
f.
(bir şeye) kaldığı yerden devam etmek
180
Deyim
pick up the threads (of something)
f.
(bir şeye) bıraktığı yerden devam etmek
181
Deyim
pick up the threads (of something)
f.
(bir şeyi) toparlamaya çalışmak
182
Deyim
pick up the threads (of something)
f.
(bir şeyi) normale döndürmeye çalışmak
183
Deyim
pick up the threads (of something)
f.
(bir şeyi) eski haline getirmeye çalışmak
184
Deyim
pick up the threads (of something)
f.
(bir şeyin) parçalarını bir araya getirmeye çalışmak
185
Deyim
a pick-me-up
expr.
canlandırıcı (içki)
Speaking
186
Konuşma
what time you gonna pick me up?
expr.
beni saat kaçta alıyorsun?
187
Konuşma
I'll come by and pick you up
expr.
gelip alırım seni
188
Konuşma
I'll pick you up at the airport
expr.
seni havaalanından alırım
189
Konuşma
pick up the phone
expr.
telefonu aç
Technical
190
Teknik
pick-up
i.
birleştirme
191
Teknik
fuel pick-up unit
i.
dalgıç pompa
192
Teknik
hearing aid with induction pick-up coil input
i.
endüksiyon pikap bobini girişli işitme cihazı
193
Teknik
gas pick-up
i.
gaz kapma
194
Teknik
pick-up carbon
i.
kapma karbon
195
Teknik
image pick-up tube
i.
kamera tüpü
196
Teknik
crystal pick-up
i.
kristal başlı pikap
197
Teknik
crystal pick up
i.
kristal başlı pikap
198
Teknik
pick-up coil input
i.
pikap bobini girişi
199
Teknik
pulse pick-up
i.
sinyal toplama ünitesi/pals toplayıcı
200
Teknik
pick up baler
i.
toplamalı tertibatlı balya makinesi
201
Teknik
non-contact pick-up
i.
temassız pikap
202
Teknik
load pick up
i.
yük alma
203
Teknik
pick-up baler
i.
saman balyalama makinesi
Computer
204
Bilgisayar
pick up style
expr.
biçem al
205
Bilgisayar
pick up color scheme
expr.
renk grubunu al
206
Bilgisayar
pick up style
expr.
stil al
Electric
207
Elektrik
magnetic pick-up
i.
manyetik pikap
208
Elektrik
magnetic pick-up
i.
manyetik alıcı
209
Elektrik
magnetic pick-up
i.
pikap iğnesinin bobin içindeki demir çekirdeği hareket ettirerek manyetik alanla elektrik akımı ürettiği bir çeşit pikap
Automotive
210
Otomotiv
profile ignition pick-up
i.
ateşleme sinyal durumu
211
Otomotiv
oil pick-up pipe
i.
yağ toplama borusu
212
Otomotiv
oil pick-up pipe
i.
yağ sızıntı borusu
213
Otomotiv
fuel pick-up pipe
i.
yakıt toplama borusu
214
Otomotiv
pick-up
i.
yerden alma
215
Otomotiv
pick-up
f.
toplamak
Traffic
216
Trafik
pick up passenger
f.
yolcu bindirmek
217
Trafik
pick up passenger
f.
yolcu almak
Aeronautic
218
Havacılık
pick up wing
f.
tek kanadı kaldırmak
Chemistry
219
Kimya
nitrogen pick-up
i.
azot kapma
Military
220
Askeri
drop-pick up
i.
atma-toplama
221
Askeri
message pick-up
i.
kap kaç usulü ile haber torbasını alma
Printery
222
Matbaa
pick-up lifting device
i.
pick-up kaldırma tertibatı
223
Matbaa
pick-up deckle
i.
pick-up yatağı
224
Matbaa
size pick-up
i.
tutkal tutunumu
Ornithology
225
Kuşbilim
pick-me-up
i.
kara ayaklı martı
Slang
226
Argo
pick-up artist
i.
baştan çıkarma ustası
227
Argo
pick-up artist
i.
kıza tavlama ustası
228
Argo
cheesy pick-up line
i.
ucuz tavlama lafı
229
Argo
pick things up drop things off
f.
getir götür işleri
230
Argo
pick up a girl/chick
f.
kız tavlamak
231
Argo
pick up woman
f.
(bardan vb) kadın kaldırmak
232
Argo
pick up what (one) is putting down
f.
çakmak (anlamak)
233
Argo
pick up what (one) is putting down
f.
ne demek istediğini anlamak
234
Argo
pick up what (one) is putting down
f.
ne kast ettiğini/ima ettiğini anlamak
British Slang
235
İngiliz Argosu
pick up a passenger
f.
yolcu almak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pick up
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy