İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Yaygın Kullanım | ||||
Yaygın Kullanım | realize f. | gerçekleştirmek | ||
All I want is to realize my dream of becoming a renowned golf player. Tek istediğim ünlü bir golf oyuncusu olma hayalimi gerçekleştirmek. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | realize f. | farkına varmak | ||
Only then can we realize our full potential. Ancak o zaman tam potansiyelimizin farkına varabiliriz. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | realize f. | fark etmek | ||
When did you first realize that you were beautiful? Güzel olduğunuzu ilk ne zaman fark ettiniz? More Sentences |
||||
Genel | ||||
Genel | realize f. | idrak etmek | ||
A human being should realize the aim of human life. İnsan, insan yaşamının amacını idrak etmelidir. More Sentences |
||||
Genel | realize f. | anlamak | ||
It is important to realize that enlightenment is totally dependent upon your own effort. Aydınlanmanın tamamen kendi çabanıza bağlı olduğunu anlamak önemlidir. More Sentences |
||||
Genel | realize f. | farkında olmak | ||
We sat in the sun for hours, not realizing the time. Saatlerce güneşin altında oturduk, zamanın farkında değildik. More Sentences |
||||
Genel | realize f. | kavramak | ||
Tom must realize what he's done. Tom ne yaptığını kavramalı. More Sentences |
||||
Genel | realize f. | farkına varmak | ||
OK, but I want you to realize some facts. Tamam, ama bazı gerçeklerin farkına varmanızı istiyorum. More Sentences |
||||
Genel | realize f. | (para) bulmak | ||
The foundation realized enough money to update both labs. Vakıf her iki laboratuvarı da yenilemek için yeterli parayı buldu. More Sentences |
||||
Teknik | ||||
Teknik | realize f. | gerçekleştirmek | ||
You have to realize the largest space program ever to save as many people as you can. Mümkün olduğu kadar çok insanı kurtarmak için şimdiye kadarki en büyük uzay programını gerçekleştirmelisiniz. More Sentences |
||||
Genel | ||||
Genel | realize f. | uygulamak | ||
Genel | realize f. | aklında bulundurmak | ||
Genel | realize f. | uyanmak | ||
Genel | realize f. | kazanmak | ||
Genel | realize f. | paraya çevirmek | ||
Genel | realize f. | farketmiş olmak | ||
Genel | realize f. | tahakkuk ettirmek | ||
Genel | realize f. | gerçeğe dönüştürmek | ||
Genel | realize f. | ayırdına varmak | ||
Genel | realize f. | satmak | ||
Genel | realize f. | satıp paraya çevirmek | ||
Ticaret/Ekonomi | ||||
Ticaret/Ekonomi | realize f. | eyleme dönüştürmek | ||
Ticaret/Ekonomi | realize f. | icra etmek | ||
Ticaret/Ekonomi | realize f. | paraya dönüştürmek | ||
Ticaret/Ekonomi | realize f. | paraya çevirmek | ||
Ticaret/Ekonomi | realize f. | tahakkuk ettirmek | ||
Bilgisayar | ||||
Bilgisayar | realize f. | gerçeklemek | ||
Dilbilim | ||||
Dilbilim | realize f. | telaffuz etmek | ||
Müzik | ||||
Müzik | realize f. | (barok müzik parçasını) sürekli basta belirtilen armonilerle genişletmek veya tamamlamak | ||
Müzik | realize f. | (eksik besteyi) yeniden düzenlemek |