know - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
know bilmek v.
  • Do you know her name?
  • Onun adını biliyor musun?
  • Are you okay?' 'I don't even know.'
  • "İyi misin sen?" "Bilmiyorum ki ya."
  • I know our traditions more than enough!
  • Geleneklerimizi yeterince iyi biliyorum!
Show More (1846)
know tanımak v.
  • If I know her a bit, she is going to the airport.
  • Eğer onu biraz tanıyorsam, havaalanına gidiyordur.
  • When I saw my brother after five years, I hardly knew him.
  • Beş yıl sonra kardeşimi gördüğümde onu neredeyse tanıyamayacaktım.
  • The perpetrators are ruthless and know nothing of borders, restrictions or rules.
  • Failler acımasızdır ve sınır, kısıtlama ya da kural tanımazlar.
Show More (123)
know anlamak v.
  • At that moment, she knew that he was cheating on her.
  • O anda, adamın onu aldattığını anladı.
  • He can think back to what has happened domestically and thus will immediately know whether the law is respected or not.
  • Yurtiçinde neler olduğunu düşünebilir ve böylece yasalara uyulup uyulmadığını hemen anlayabilir.
  • Therefore, when we see public debates on financial balances, we know that something is being done wrong.
  • Bu nedenle, kamuoyunda mali dengeler üzerine tartışmalar gördüğümüzde, bir şeylerin yanlış yapıldığını anlarız.
Show More (19)
know haberdar olmak v.
  • Consumers in the European Union must know of the existence of the food authority.
  • Avrupa Birliği'ndeki tüketiciler gıda otoritesinin varlığından haberdar olmalıdır.
  • I would like to confirm that the European Parliament has never known of any threats.
  • Avrupa Parlamentosu'nun herhangi bir tehditten haberdar olmadığını teyit etmek isterim.
Show More (-1)
know aşina olmak v.
  • I know that the Portuguese presidency is very familiar with this issue.
  • Portekiz Cumhurbaşkanlığı'nın bu konuya çok aşina olduğunu biliyorum.
Show More (-2)