ense - Turkish English Dictionary
History

ense



Meanings of "ense" in English Turkish Dictionary : 20 result(s)

Turkish English
Common Usage
ense back of the neck n.
ense nape n.
General
ense the nape of the neck n.
ense back of the head n.
ense the scruff of the neck n.
ense nape of the neck n.
ense nucha n.
ense nap [dialect] n.
ense niddick [dialect] n.
ense scuff n.
ense cuff [scotland] n.
Medical
ense nucha n.
Anatomy
ense noll [dialect] n.
ense nowl [dialect] n.
ense nowl n.
ense scruff n.
ense nape n.
ense poll n.
ense scuft [dialect] n.
Sport
ense nape n.

Meanings of "ense" with other terms in English Turkish Dictionary : 53 result(s)

Turkish English
General
ense sertliği neck stiffness n.
ense sertliği neck rigidity n.
ense kökü base of the neck n.
boynun ense kısmı nod [dialect] n.
başın ense kısmı noddle [dialect] n.
ense topuzu chignon n.
ense yapma shirk n.
ense yapmak shirk v.
ense kulak yerinde olmak be amply dimensioned v.
Phrasals
ense yapmak doss about v.
ense yapmak faff about [uk] v.
ense yapmak faff around [uk] v.
ense yapmak lie down on v.
Colloquial
ense yapma maxin n.
ense yapmak dog it v.
ense yapmak good off v.
Idioms
ense yapmak cop some z's v.
ense yapmak mess about with v.
ense yapmak monkey about with (someone or something) v.
ense yapmak lie down on the job v.
Medical
ense sertliği neck stiffness n.
ense bağı ligamentum nuchae n.
ense kalınlığı ölçümü nuchal translucency measurement n.
ense kalınlığı ölçümü nuchal translucency scan n.
ense kirişi paxwax n.
fetal ense kalınlığı fetal nuchal translucency n.
ense kemiğine ilişkin sphenoidal adj.
Anatomy
boyun ense bağı cervical posterior ligament n.
ense kökü nape of the neck n.
ense kirişi packwax n.
Veterinary
dört ayaklı hayvanlarda ense bağı white leather n.
Marine Biology
ense dikeni nuchal thorn n.
Zoology
ense halkası body-ring n.
ense halkası somite n.
ense halkası metamere n.
ense halkası mere n.
ense halkası somatome n.
segmentasyona uğramış hayvanların ense halkalarından oluşan segmental adj.
Sport
ense kipesi neck spring n.
Slang
önler sivri boynun bittiği ense bölgesinin ise kıvır kıvır yapıldığı 50'lerde moda olmuş ördek götünü andıran bir saç kesimi duck's arse (uk) n.
önler sivri boynun bittiği ense bölgesinin ise kıvır kıvır yapıldığı 50'lerde moda olmuş ördek götünü andıran bir saç kesimi duck's ass (us) n.
önler sivri boynun bittiği ense bölgesinin ise kıvır kıvır yapıldığı 50'lerde moda olmuş ördek götünü andıran bir saç kesimi ducktail n.
önler sivri boynun bittiği ense bölgesinin ise kıvır kıvır yapıldığı 50'lerde moda olmuş ördek götünü andıran bir saç kesimi duck's tail n.
sürekli ense yapma peşinde olan kimse serial chiller n.
ense yapmak blow z's v.
ense yapmak blow zs v.
ense yapmak indulge oneself doing no work v.
ense yapmak fiddle-fart v.
ense yapmak monkey-fart v.
ense yapmak fiddle-fart v.
ense yapmak maxin' v.
yürü de ense traşını görelim get knotted expr.
Star Wars
gümüş ense böceği silver-nape beetle n.