flop - Turkish English Dictionary
History

flop

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "flop" in Turkish English Dictionary : 47 result(s)

English Turkish
General
flop n. cup sesi
flop n. düşme
flop n. lap
flop n. fiyasko
flop n. suya düşme
flop n. yatak
flop n. çarpma sesi
flop n. devrilme
flop n. başarısızlık
flop n. çökme
flop n. gübre
flop n. dışkı
flop v. suya düşmek
flop v. devrilmek
flop v. başarısızlığa uğramak
flop v. çöküvermek
flop v. düşürmek
flop v. düşüvermek
flop v. cup diye düşmek
flop v. yığılmak
flop v. çırpınmak
flop v. fiyasko ile sonuçlanmak
flop v. birdenbire düşmek
flop v. birden sertçe bırakıvermek
flop v. batmak
flop v. başarısız olmak
flop v. güme gitmek
flop v. düşe kalka ilerlemek
flop v. birden dönmek
flop v. birden değişmek
flop adv. cup diye
Sport
flop n. sırtüstü yüksek atlama tekniği
flop n. neredeyse temas yokken gerçekleşen abartılı düşüş
flop n. penaltı kazanma umuduyla kendini yere atma
flop v. penaltı kazanma umuduyla kendini yere atmak
Wagering
flop n. aynı anda açılan ilk üç kart
flop v. (pokerde eli) aynı anda açılan ilk üç kart ile kazanmak
Photography
flop v. (çinkografi) sağ ve sol tarafları yer değiştirmiş resim oluşturmak
flop v. sağ ve sol tarafı yer değiştirmiş resim basmak
flop v. (iki renkli bir oluşumda) renklerin yerini değiştirmek
Slang
flop n. şartlı tahliye kurulunun verdiği süre
flop n. konaklama yeri
flop n. ucuz pansiyon
flop n. uyduruk hostel
flop v. kendini yatağa atmak
flop v. yatağa gitmek
British Slang
flop v. başarısız olmak

Meanings of "flop" with other terms in English Turkish Dictionary : 132 result(s)

English Turkish
General
flip flop n. parmak arası plastik terlik
flip flop n. tokyo
flip-flop n. perende
flip-flop n. fikirlerin bir anda değişmesi
flip-flop n. takla
flip-flop n. tokyo
a total flop n. tam bir fiyasko
flip-flop n. parmak arası terlik
belly flop n. karın üstü dalış
flip-flop (us) n. tutum/tavır değiştirme
flip-flop (us) n. döneklik
belly flop n. fiyasko
flop sweat n. ecel teri
flop sweat n. utanç kaynaklı terleme
flop down on v. üstüne çökmek
belly flop v. büyük ve utandırıcı bir hata yapmak
belly flop v. karın üstü atlamak
belly-flop v. karın üstü atlamak
belly-flop v. suya karın üstü atlamak
belly flop v. eline yüzüne bulaştırmak
belly-flop v. eline yüzüne bulaştırmak
belly flop v. başarısızlığıyla kepaze olmak
belly-flop v. başarısızlığıyla kepaze olmak
belly flop adv. karın üstü
Phrasals
flop around v. dönüp durmak
flop as (something) v. (bir şeyde) başarısız olmak/gümlemek
flop as something v. (bir şeyde) başarısız olmak/gümlemek
flop around v. çırpınmak
flop around v. çırpınıp durmak
flop down v. küt diye oturmak
flop someone or something over v. birini/bir şeyi ters çevirmek
flop someone or something over v. birini/bir şeyi paldır küldür döndürmek
flop someone or something over v. birini/bir şeyi lap diye çevirmek
flop something down on something v. bir şeyi bir şeyin üstüne löp diye atmak
flop something down on something v. bir şeyi bir şeyin üstüne şap diye atmak
flop something down on something v. bir şeyi bir şeyin üstüne şak diye atmak
flop something down on something v. bir şeyi bir şeyin üstüne küt diye atmak
flop something down onto something v. bir şeyi bir şeyin üstüne löp diye atmak
flop something down onto something v. bir şeyi bir şeyin üstüne şap diye atmak
flop something down onto something v. bir şeyi bir şeyin üstüne şak diye atmak
flop something down onto something v. bir şeyi bir şeyin üstüne küt diye atmak
flop something down v. bir şeyi bir şeyin üstüne löp diye atmak
flop something down v. bir şeyi bir şeyin üstüne şap diye atmak
flop something down v. bir şeyi bir şeyin üstüne şak diye atmak
flop something down v. bir şeyi bir şeyin üstüne küt diye atmak
flop down v. löp diye atmak
flop down v. şap diye atmak
flop down v. şak diye atmak
flop down v. küt diye atmak
flop down v. pat diye atmak
flop down onto (something) v. (bir şeye) küt diye oturmak
flop down onto (something) v. (bir şeye) lap diye oturmak
flop down onto (something) v. (bir şeyin) üstüne kendini atmak/bırakmak
flop down onto (something) v. (bir şeyin) üstüne kendini lap diye atmak/bırakmak
flop down onto (something) v. (bir şeyin) üstüne yığılmak
flop down onto (something) v. (bir şeyin) üstüne cumbadak atlamak
flop down onto (something) v. (bir şeye) cumburlop diye atlamak
flop down onto (something) v. (bir şeyin) üstüne löp diye atmak
flop down onto (something) v. (bir şeyin) üstüne şap diye atmak
flop down onto (something) v. (bir şeyin) üstüne şak diye atmak
flop down onto (something) v. (bir şeyin) üstüne küt diye atmak
flop down onto (something) v. (bir şeyin) üstüne pat diye atmak
flop down on (something) v. (bir şeye) küt diye oturmak
flop down on (something) v. (bir şeye) lap diye oturmak
flop down on (something) v. (bir şeyin) üstüne kendini atmak/bırakmak
flop down on (something) v. (bir şeyin) üstüne kendini lap diye atmak/bırakmak
flop down on (something) v. (bir şeyin) üstüne yığılmak
flop down on (something) v. (bir şeyin) üstüne cumbadak atlamak
flop down on (something) v. (bir şeye) cumburlop diye atlamak
flop down on (something) v. (bir şeyin) üstüne löp diye atmak
flop down on (something) v. (bir şeyin) üstüne şap diye atmak
flop down on (something) v. (bir şeyin) üstüne şak diye atmak
flop down on (something) v. (bir şeyin) üstüne küt diye atmak
flop down on (something) v. (bir şeyin) üstüne pat diye atmak
flop into v. içine atlamak
flop into v. içine yığılmak
flop into v. löp diye içine gömülmek
flop into v. cumbadak atlamak
flop into v. cumburlop diye atlamak
flop into (something) v. (bir şeyin) içine atlamak
flop into (something) v. (bir şeyin) içine yığılmak
flop into (something) v. löp diye (bir şeyin) içine gömülmek
flop into (something) v. (bir şeye) cumbadak atlamak
flop into (something) v. (bir şeye) cumburlop diye atlamak
flop over v. paldır küldür döndürmek
flop over v. lap diye çevirmek
flop over v. pat diye ters çevirmek
Colloquial
flop account n. belli bir konunun tartışılmasına aracı olan ve genelde kolektif olarak yönetilen instagram hesabı
Idioms
cow flop n. inek boku
flip-flop n. tutum/tavır değiştirme
a real flop n. tam bir başarısızlık/fiyasko
flop sweat n. (başarısızlık endişesi ile dökülen) soğuk ter
do a flip-flop on something v. yüz seksen derece dönüş yapmak
flip-flop adj. mesele/sorun ile ilgili (verilen) karardan cayma
flip-flop adj. yanar döner
Trade/Economic
flip-flop note n. yatırımcıların iki farklı borç türü arasında birinden diğerine geçmesine olanak sağlayan bonolar
Technical
flip-flop buffering n. dönüşümlü tamponlama
flip-flop circuit n. flip-flop devre
flip-flop buffering n. flip-flop tamponlama
flip-flop string n. flip-flop dizgisi
flip-flop storage n. flip-flop bellek
flip-flop n. iki durumlu devre
single shot flip-flop n. tek durumlu kapan
data flip-flop n. veri kapanı
data flip-flop n. veri yazbozu
flip-flop n. yazboz
Computer
flip-flop n. flip-flop
master-slave flip-flop n. usta-yamak kapanı
data flip flop n. veri yazbozu
master slave flip-flop n. usta-yamak kapanı
data-flip-flop n. veri yazbozu
flip-flop adj. ikidurumlu
flip-flop adj. iki duraklı
flip-flop expr. kapan
Informatics
single-shot flip-flop n. tek durumlu devre
data-flip-flop n. veri yazbozu
Telecom
flip-flop n. flip-flop
flip-flop n. iki durumlu
flip-flop n. yazboz
Electric
flip-flop n. iki durumlu devre
flip-flop n. iki kararlı devre
Automotive
flip-flop n. tranzistörlü vibratör
Aeronautic
belly flop n. (uçak) iniş takımı kullanmadan inme
Veterinary
flop-bott n. hayvanlarda yaşanan anal salgı bezlerindeki tıkanma ya da enfeksiyon
Sport
fosbury flop n. sırt üstü sıçrayarak gerçekleştirilen bir yüksek atlama tekniği
Slang
flip flop n. erkek erkeğe cinsel ilişki sırasında sırayla pozisyon değiştirilmesi
flop as v. -de başarısız olmak/gümlemek
flop as v. olarak başarısız olmak/gümlemek
belly flop v. sıçıp batırmak
flop [uk] v. sertçe vurmak
flop [uk] v. ağır darbe indirmek
British Slang
gandhi's flip-flop n. kupkuru hava/iklim