görgü - Turkish English Dictionary
History

görgü



Meanings of "görgü" in English Turkish Dictionary : 20 result(s)

Turkish English
Common Usage
görgü good manners n.
görgü manners n.
General
görgü good manners n.
görgü convenances n.
görgü experience n.
görgü breeding n.
görgü etiquette n.
görgü cultivation n.
görgü grace n.
görgü manner n.
görgü good breeding n.
görgü accomplishment n.
görgü behavior [obsolete] n.
görgü behaviour [obsolete] n.
görgü decorum n.
görgü deporture n.
görgü couth adj.
Idioms
görgü company manners n.
Education
görgü deportment n.
Archaic
görgü civility n.

Meanings of "görgü" with other terms in English Turkish Dictionary : 94 result(s)

Turkish English
Common Usage
görgü kuralları etiquette n.
General
bir kimsenin geçmişteki görgü, çevre ve eğitimi background n.
görgü tanıklığı yapmak eyewitness n.
görgü tanığı eyewitness n.
görgü okulu finishing school n.
görgü kuralları etiquette n.
görgü kurallarına uyma propriety n.
görgü kuralları forms of politeness n.
görgü kuralları rules of good manners n.
görgü şahidi eyewitness n.
görgü kuralları the proprieties n.
sarayda görgü kuralları courtesy n.
görgü kuralları good form n.
görgü kuralları proprieties n.
görgü kuralları breeding n.
görgü kuralları propriety n.
erkekler için görgü kuralları etiquette for men n.
görgü kuralları do's and don'ts n.
görgü tanığı witnesser n.
kamu görgü kuralları government etiquette n.
görgü kuralları the amenities n.
hukuk görgü kuralı legal etiquette n.
bir ülke veya toplumun ahlak, görgü ve davranış kalıpları customs n.
görgü tanığı eye witness n.
islami görgü kuralları islamic etiquette n.
diplomatik görgü kuralları diplomatic etiquette n.
görgü kurallarının ihlali violation of etiquette n.
görgü kurallarının dışına çıkma violation of etiquette n.
görgü tanığı bystander n.
görgü şahidi ifadeleri eye-witness testimonies n.
görgü şahidi eye-witness n.
görgü şahitleri eye-witnesses n.
görgü tanıkları eyewitnesses n.
görgü şahitleri eyewitnesses n.
görgü tanıkları witnesses n.
görgü tanığı eye-witness n.
görgü kuralları rules of etiquette n.
mükemmel kalitedeki düşünce, görgü ve zevk refinedness n.
mükemmel kalitedeki düşünce, görgü ve zevk refinement n.
görgü kuralı olarak tabakta bırakılan porsiyon manners bit n.
görgü kuralları decencies n.
görgü kuralları decency n.
görgü yoksunluğu impropriety n.
görgü kurallarına uygun davranma savoir-vivre n.
görgü kuralları savoir-vivre n.
görgü kurallarına uyma decorousness n.
görgü kuralları finish n.
görgü tanığı stander-by n.
görgü kurallarını aşma superlation [obsolete] n.
görgü tanıkları bulmak find witnesses v.
(görgü tanığına) yönlendirici soru sormak lead v.
görgü okuluna gitmek finish v.
sosyetenin görgü kurallarını ustalıkla uygulayabilen accomplished adj.
görgü kurallarına uygun decorous adj.
görgü kurallarına çok bağlı proper adj.
görgü gereği de rigueur adj.
görgü fukarası uncouth adj.
görgü kurallarına uymayan irregular adj.
görgü kurallarına uygun bir biçimde decorously adv.
görgü kurallarına uyarak fitly adv.
Phrases
kişisel ahlak/görgü standartlarına göre according to your lights expr.
Idioms
nezaket/görgü kurallarını ihlal etme breach of decorum n.
nezaket/görgü kurallarını ihlal etme breach of etiquette n.
genel görgü kuralları common decency n.
genel görgü kuralları basic decency n.
genel görgü kuralları common decency n.
genelgeçer görgü kuralı basic decency n.
masada görgü kurallarına uymama boarding house reach n.
masada görgü kurallarına uymama boardinghouse reach n.
nezaket/görgü kurallarını unutmak forget one's manners v.
görgü kurallarına uymamak go off the reservation v.
nezaket/görgü kurallarını unutmak forget manners v.
görgü gereği de rigeur expr.
Law
birinci görgü tanığı prime witness n.
görgü şahidi eye witness n.
görgü tanıklığı eyewitness testimony n.
görgü tanığı ifadesi eyewitness statement n.
görgü tanıklığı eyewitness account n.
görgü tanığının ifadesi eyewitness statement n.
görgü tanıklarının ifadesi statement of eyewitnesses n.
görgü tanığı eyewitness n.
görgü kuralları social convention n.
görgü tanığı eye witness n.
görgü tanığı raporu eyewitness [obsolete] n.
bilirkişi olmayan görgü tanığı lay witness n.
Politics
genel görgü kuralları public decency n.
Computer
ağ görgü kuralı netiquette n.
Informatics
internet görgü kuralları net etiquette n.
Telecom
internet görgü kuralları netiquette n.
Gastronomy
(yeme-içme) görgü kuralları dining etiquette n.
Social Sciences
yeni zelanda yerlilerinin toplantılarında uyguladıkları protokol veya görgü kuralları kawa [new zealand] n.
Education
(kızlar için) görgü okulu finishing school n.
Military
askeri görgü military courtesy n.
Archaic
geleneklere veya görgü kurallarına cüretkar saldırı sally n.