gece gündüz - Turkish English Dictionary
History

gece gündüz



Meanings of "gece gündüz" in English Turkish Dictionary : 14 result(s)

Turkish English
General
gece gündüz night and day adv.
gece gündüz round the clock adv.
gece gündüz day and night adv.
gece gündüz for 24 hours adv.
Colloquial
gece gündüz 7-24 expr.
gece gündüz twenty-four seven expr.
gece gündüz all hours (of the day and night) expr.
gece gündüz all hours (of the day and night) expr.
gece gündüz day or night expr.
gece gündüz twenty-four/seven expr.
Idioms
gece gündüz around/round the clock adv.
gece gündüz round the clock expr.
gece gündüz around the clock expr.
Modern Slang
gece gündüz all night all day expr.

Meanings of "gece gündüz" with other terms in English Turkish Dictionary : 77 result(s)

Turkish English
General
gündüz külahlı gece silahlı whited sepulchre n.
gündüz külahlı gece silahlı whited sepulcher n.
gündüz-gece şalteri day-night reverser n.
gündüz ve gece süresinin eşit olduğu tarih fall equinox n.
gündüz ve gece süresinin eşit olduğu tarih september equinox n.
gece gündüz demeden çalışarak kendini helak etmek burn the candle at both ends v.
birbirinden gece gündüz kadar farklı olmak be as different as night and day v.
gece gündüz yapılan round-the-clock adj.
gece ve gündüz eşitliği ile ilgili equidiurnal adj.
(hayvan) gece yatıp gündüz beslenmek için uyanan couchant and levant [obsolete] adj.
hem gece hem gündüz by day as well as night adv.
gece ve gündüz around the clock adv.
Phrasals
gece gündüz demeden çalışmak peg away at v.
(gece/gündüz) seyahat/yolculuk etmek travel by (something) v.
Colloquial
gece gündüz durmadan around-the-clock expr.
gece gündüz durmadan day-and-night expr.
gece gündüz kadar farklı different as night and day expr.
gece gündüz durmadan non-stop expr.
gece gündüz durmadan nonstop expr.
gece gündüz durmadan round the clock expr.
gece gündüz demeden 7-24 expr.
gece gündüz demeden twenty-four seven expr.
gece veya gündüz herhangi bir saat all hours (of the day and night) expr.
gece gündüz her saat all hours (of the day and night) expr.
gece gündüz demeden her saat all hours (of the day and night) expr.
gece veya gündüz herhangi bir saat all hours (of the day and night) expr.
gece gündüz her saat all hours (of the day and night) expr.
gece gündüz demeden her saat all hours (of the day and night) expr.
gece gündüz her saat at all hours expr.
gece gündüz fark etmez day or night expr.
gece ya da gündüz day or night expr.
gece gündüz demeden twenty-four/seven expr.
Idioms
gece gündüz demeden çalışmak burn both ends of the candle v.
birbirinden gece gündüz kadar farklı olmak be like chalk and cheese v.
birbirlerinden gece ile gündüz kadar farklı olmak be like oil and water v.
birbirinden gece gündüz kadar farklı olmak be as different as chalk and cheese v.
gece gündüz demeden çalışmak keep one's shoulder to the wheel v.
gece gündüz çalışmak work till you drop v.
gece gündüz çalışmak work until you drop v.
gece gündüz çalışmak burn both ends of the candle v.
gündüz külahlı gece silahlı olmak be as slippery as an eel v.
birbirinden gece ile gündüz kadar farklı olmak be as oil and water v.
birbirinden gece ile gündüz kadar farklı olmak be like oil and water v.
gece gündüz demeden çalışarak kendini helak etmek burn one's candle at both ends v.
gündüz külahlı gece silahlı slippery as an eel adj.
gece gündüz kadar farklı as different as night and day expr.
gece silahlı gündüz külahlı leading a double life expr.
gece-gündüz çalışma working around the clock expr.
gece ile gündüz kadar farklı like oil and water expr.
gece veya gündüz herhangi bir saatte at all hours of the day and night expr.
gündüz külahlı gece silahlı as slippery as an eel expr.
gece ve gündüz gibi like night and day expr.
birbirlerinden gece ile gündüz kadar farklı oil and water expr.
Speaking
ben gündüz diyorum sen gece I say day you say night expr.
bütün bir ay gece gündüz day and night for a whole month expr.
beni gece gündüz arayabilirsiniz you can call me day or night expr.
beni gece gündüz arayabilirsin you can call me day or night expr.
gece mi gündüz mü belli değil you can't tell if it's night or day expr.
Automotive
otomatik elektrikli gündüz/gece iç ayna automatic electric day/night inside mirror n.
Aeronautic
gündüz-gece ses seviyesi day/night level n.
uçakla seyahat ederken zaman dilimlerinin geçilmesi halinde ortaya çıkan ve vücudun gece gündüz ritminin bozulmasına yol açan bir fiziksel rahatsızlık jetlag n.
Marine
gece gündüz çalışmak work double tides v.
Astronomy
gece-gündüz eşitliğinin gerilemesi precession of equinoxes n.
Zoology
gece hareketli olup gündüz uyuyan (hayvan) nocturnal adj.
gece hareketli olup gündüz uyuyarak (hayvan) nocturnally adv.
Botanic
bitkinin gündüz açılma, gece kapanma gibi günlük hareketleri nyctinasty n.
hindistan'da yetişen, gece açıp gündüz kapanan, genellikle süs ağacı olarak veya gölgesinden faydalanmak için yetiştirilen bir ağaç maple-leaved bayur n.
hindistan'da yetişen, gece açıp gündüz kapanan, genellikle süs ağacı olarak veya gölgesinden faydalanmak için yetiştirilen bir ağaç mayeng n.
hindistan'da yetişen, gece açıp gündüz kapanan, genellikle süs ağacı olarak veya gölgesinden faydalanmak için yetiştirilen bir ağaç pterospermum acerifolium n.
gece açıp gündüz kapanan (çiçek) nocturnal adj.
(çiçek) gündüz açan gece kapanan diurnal adj.
gece açıp gündüz kapanarak (çiçek) nocturnally adv.
Geography
gece gündüz döngüsü day-night cycle n.
Meteorology
farklı gece gündüz süresi solstice n.
gündüz-gece eşitliği equinox n.
gündüz-gece eşitliği equinox n.
Military
gündüz ve gece muharebesi day and night combat n.