granular - Turkish English Dictionary
History

granular

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "granular" in Turkish English Dictionary : 13 result(s)

English Turkish
Common Usage
granular adj. granül
granular adj. tanecikli
granular adj. taneli
General
granular adj. pürüzlü
granular adj. pürüzlü (ses)
granular adj. ince detaylarla bezenmiş
Technical
granular adj. tanemsi
granular adj. taneli
granular adj. tanesel
granular adj. taneye ilişkin
Construction
granular adj. granüler
granular adj. taneli
Agriculture
granular adj. granüler

Meanings of "granular" with other terms in English Turkish Dictionary : 50 result(s)

English Turkish
General
granular element n. bulgurcuk
granular snow n. küçük tanecikli tipi
granular materials n. taneli materyaller
compacted granular base n. sıkıştırılmış granüler temel
be granular v. tanecikli olmak
Technical
granular base n. granüler temel
plastics in powdered and granular form n. granüle veya toz halindeki plastikler
granular material n. granüler malzeme
compacted granular material n. sıkıştırılmış taneli malzeme
granular material n. taneli malzeme
granular structure n. taneli bünye
granular-fill insulation n. taneli hafif gereç yalıtım
bulk density of granular materials n. taneli malzemelerin yığın yoğunluğu
granular soil structure n. taneli toprak yapısı
granular structure n. taneli yapı
reactivated granular activated carbon n. tekrar etkinleştirilmiş taneli aktif karbon
granular activated carbon n. taneli aktif karbon
granular material n. taneli gereç
installation in granular material n. taneli malzeme içerisine yerleştirme
granular soil n. taneli toprak
granular refractory materials n. taneli refrakter gereçler
granular ash n. taneli kül
granular fracture n. taneli kırılma
Construction
granular refractory material n. granüle refrakter malzeme
granular ceramic n. granüle seramik
granular structure n. taneli yapı
Aeronautic
granular base n. tanecikli zemin
Mining
granular limestone n. taneli yapıya sahip kristalin kireçtaşı
granular limestone n. taneli yapıya sahip mermer
granular pearlite n. çelik veya demirin aşırı yavaş soğuması ile kürecikler şeklinde oluşan sementit
Medical
granular cell tumor of the tongue n. dil yerleşimli granüler hücreli tümör
granular cell tumor of the tongue n. dil orijinli granüler hücreli tümör
granular powder n. granüle toz
granular endoplasmic reticulum sacs n. granüllü endoplazmik retikulum kesecikleri
rough granular osteolytic space n. kaba granüler osteolitik alan
talamon norero granular cirrhosis n. talamon norero granüler sirozu
large granular adj. büyük granüllü
Chemistry
granular ph reducer n. granül ph düşürücü
granular boric acid n. granül borik asit
Astronomy
granular element n. bulgurcuk
Agriculture
granular fertilizer n. granül gübre
granular size n. tanecik boyutu
Environment
granular activated carbon n. taneli aktif karbonu
granular activated alumina n. taneli aktif alümina
Meteorology
granular snow n. tanecikli kar
Geology
granular gravel n. çakılcık
granular fill n. granüler dolgu
granular gravel n. udden-wentworth tane boyu sınıflamasına göre 2-4 mm büyüklükteki çakıl
automorphic–granular adj. bileşenlerinin tümü otomorfik yapıda olan
idiomorphic-granular adj. bileşenlerinin tümü otomorfik yapıda olan