hug - Turkish English Dictionary
History

hug

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "hug" in Turkish English Dictionary : 35 result(s)

English Turkish
Common Usage
hug v. kucaklamak
hug v. sarılmak
hug v. (fikir) sıkı sıkıya bağlı olmak
hug v. kenarından geçmek
General
hug n. sarılma
hug n. kucaklama
hug n. sıkıca tutma
hug n. (güreş) ezici sarılma
hug n. ezici kavrayış
hug n. kısıtlayıcı şekilde sımsıkı tutma
hug n. tüccarları bir malı sattıkları fiyattan daha yüksek fiyata almaya zorlayan ani piyasa değişimi
hug v. sarmak
hug v. kucaklaşmak
hug v. bağrına basmak
hug v. kıyıdan gitmek
hug v. sarılmak
hug v. sımsıkı tutmak
hug v. koçmak
hug v. benimsemek
hug v. ayrılmamak
hug v. sokulmak
hug v. pek yaklaşmak
hug v. (fikir/düşünce) dört elle sarılmak
hug v. kıyısından geçmek
hug v. (fikir) benimsemek
hug v. yanında kalmak
hug v. (kendini) tebrik etmek
hug v. (kendinden) memnun olmak
hug v. ön bacakların arasında sıkıştırmak
hug v. birbirine bastırmak
hug v. sıkıştırmak
hug v. ön ayakların arasında sıkıştırarak kurbanı ezmek
Computer
hug n. kucaklama
Archaic
hug v. yakınlık göstermek
hug v. yaltaklanarak birinin gözüne girmeye çalışmak

Meanings of "hug" with other terms in English Turkish Dictionary : 74 result(s)

English Turkish
General
hug-me-tight n. dar bayan ceketi
bear hug n. sıkı sarılma
bear hug n. ayı gibi sarılma
bear hug n. kaba kucaklama
bear hug n. sert kucaklama
warm hug n. içten kucaklama
warm hug n. sıcak kucaklama
hug pillow n. uyku destek yastığı
hug pillow n. hamile destek yastığı
hug pillow n. destek yastığı
tight hug n. sıkı sarılma
tight hug n. sıkı sarılış
virtual hug n. sanal sarılma
air hug n. uzaktan sarılma
give a hug v. sarılmak
give a hug v. kucaklamak
give somebody a hug v. sarılmak
give somebody a hug v. kucaklamak
hug the road v. yolu kapamak
hug each other dearly v. sevgiyle kucaklaşmak
hug each other warmly v. sevgiyle kucaklaşmak
hug someone's neck v. boynuna sarılmak
hug one's self v. kendini tebrik etmek
hug one's self v. kendi kendine gülmek
hug [dialect] [uk] v. güçlükle taşımak
hug [dialect] [uk] v. sürüklemek
bear hug v. kocaman sarılmak
bear hug v. sıkıca kucaklamak
bear-hug v. kocaman kucaklanmak
Colloquial
bunny hug n. önde büyük cepleri olan kapüşonlu svetşört/kalın üst
bunny hug n. 1900'lerin başında abd'de yapılan bir salon dansı
give me a hug expr. bir sarıl bana
give me a hug expr. sarıl bana
gimme a hug expr. sarıl bana
Idioms
a bear hug n. sımsıkı sarılma
Speaking
can I just get a hug? expr. bir kere sarılabilir miyim?
can we hug? expr. sarılalım mı?
can I have a hug? expr. sana sarılabilir miyim?
can we hug? expr. sarılabilir miyiz?
I want to hug you expr. sana sarılmak istiyorum
Trade/Economic
bear hug n. bir şirketi satın almak için hissedarlara yapılan reddedilemeyecek kadar yüksek teklif
Textile
hug-me-tight n. kadınları giydiği, genellikle yünden örülen ve kolsuz olan kısa ve dar lizöz veya içlik
Marine
hug the land v. kara yakınından gitmek
hug the wind v. orsalamak
to hug the wind v. rüzgara karşı gitmek
Sport
bear hug n. güreşte bir tutuş şekli
Music
bunny hug n. tavşan dansı müziği
Slang
ass-out hug n. kıç dışarı kucaklaşma
ass-out hug n. uzaktan/çekingen kucaklaşma
hug drug n. ekstazi
hug the porcelain god v. klozete kusmak
hug the porcelain god v. klozete sarılıp kusmak
hug the porcelain goddess v. klozete kusmak
hug the porcelain goddess v. klozete sarılıp kusmak
hug the porcelain god v. kusmak
hug the porcelain god v. tuvalete tutunarak kusmak
hug the porcelain god v. tuvalete sarılıp kusmak
hug the porcelain god v. klozete kusmak
hug the porcelain god v. klozete eğilip kusmak
hug the porcelain goddess v. kusmak
hug the porcelain goddess v. tuvalete tutunarak kusmak
hug the porcelain goddess v. tuvalete sarılıp kusmak
hug the porcelain goddess v. klozete kusmak
hug the porcelain goddess v. klozete eğilip kusmak
hug the throne v. kusmak
hug the throne v. tuvalete tutunarak kusmak
hug the throne v. tuvalete sarılıp kusmak
hug the throne v. klozete kusmak
hug the throne v. klozete eğilip kusmak
hug it out v. öpüşüp/sarılıp barışmak
Modern Slang
aggressive hug n. vahşice sarılma
airport hug n. havaalanında uzun zamandır görmediği biriyle kavuşup içten bir şekilde sarılma
aggressive hug n. hunharca sarılma
aggressive hug n. şiddetle sarılma