invest - Turkish English Dictionary
History

invest

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "invest" in Turkish English Dictionary : 31 result(s)

English Turkish
Common Usage
invest v. yatırım yapmak
General
invest v. sarmak
invest v. birine yetki vermek
invest v. donatmak
invest v. birini makamına oturtmak
invest v. para yatırmak
invest v. bağlamak
invest v. giydirmek
invest v. yatırım yapmak
invest v. yetki vermek
invest v. yatırmak
invest v. bahşetmek
invest v. (güç, yetki) vermek
invest v. resmen kurmak
invest v. hassas döküm sürecinde refraktör malzemesine model yerleştirmek
invest v. geçilmemesi için gemi veya askerlerle kapamak
invest v. kuşatmak
invest v. nitelik kazandırmak
invest v. zenginleştirmek
invest v. parayı kenara atmak
invest v. geleceğe yatırım olarak görmek
invest v. kendini adamak
invest v. aşılamak
invest v. ait olmak
Colloquial
invest v. satın almak
Trade/Economic
invest v. para yatırmak
invest v. yatırmak
invest v. yatırım yapmak
Military
invest v. muhasara etmek
invest v. kuşatmak
Metallurgy
invest v. revetman kalıbı oluşturarak kayıp mum döküm işlemine hazırlanmak

Meanings of "invest" with other terms in English Turkish Dictionary : 49 result(s)

English Turkish
General
invest in v. yatırım yapmak
invest in v. harcamak (bir proje için para/emek/zaman)
invest money v. para koymak
invest with v. belirli bir hava vermek
invest capital v. sermaye koymak
invest in v. para yatırmak
invest in v. satın almak
invest with v. havası vermek
invest with v. vermek (sorumluluk/yetki)
invest with v. (bir makama) getirmek
invest in future v. geleceğe yatırım yapmak
invest in share v. hisse almak
invest in share v. hisse satın almak
invest in v. bir şeye yatırım yapmak
invest with a prerogative v. imtiyaz bahşetmek
co-invest v. ortak yatırım yapmak
invest in v. kar amacıyla para yatırmak
invest in v. parayı yatırmak
invest in v. kullanım amacıyla almak
invest with power v. yetki vermek
invest capital v. sermaye bağlamak
invest money v. para yatırmak
invest capital v. kapital bağlamak
invest in stock v. ranta yatırmak
invest with power v. yetkili kılmak
invest money v. yatırım yapmak
invest heavily in v. (bir şeye) çokça yatırım yapmak
invest heavily in v. (bir şeye) yoğun biçimde yatırım yapmak
invest in a human being v. insana yatırım yapmak
invest oneself v. kendine yatırım yapmak
invest in a business v. (bir işe) yatırım yapmak
Phrasals
invest (one's) time in (something) v. (bir işe/şeye) zamanını harcamak
invest (someone) with (something) v. (birine) yetki vermek
invest (someone) with (something) v. (birine) bir şey atfetmek
invest (someone) with (something) v. (birinin) belli özelliklere sahip olduğuna inanmak
invest in (oneself, someone, or something) v. (kendine/birine/bir şeye) yatırım yapmak
invest in (someone, or something) v. (birine/bir şeye) yetki vermek
invest in (something) v. (bir şey) alarak ileriye yatırım yapmak
invest in (oneself) v. kendini (bir şeye) vermek/adamak
Idioms
invest someone's time in something v. bir işe/şeye zamanını harcamak
invest time in v. -e zaman harcamak
Trade/Economic
marginal propensity to invest n. marjinal yatırım eğilimi
average propensity to invest n. ortalama yatırım eğilimi
propensity to invest n. yatırım eğilimi
invest capital v. kapital bağlamak
invest capital v. sermaye yatırmak
to invest v. yatırım yapmak
Sport
invest in youth development v. altyapıya yatırım yapmak
Star Wars
invest wisely n. zekice yatırım yap