jelatin - Turkish English Dictionary
History

jelatin



Meanings of "jelatin" in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

Turkish English
General
jelatin gelatin n.
jelatin jelly n.
jelatin gel n.
jelatin gelatine n.
jelatin glutin n.
Technical
jelatin gelatin n.
jelatin gelatine n.
jelatin gel n.
Gastronomy
jelatin aspic n.

Meanings of "jelatin" with other terms in English Turkish Dictionary : 94 result(s)

Turkish English
General
jelatin kağıdı cellophane paper n.
jelatin dinamit gelly n.
saf jelatin içeren yarı transparan beyazımsı bir madde ichthyocol n.
saf jelatin içeren yarı transparan beyazımsı bir madde ichthyocoll n.
saf jelatin içeren yarı transparan beyazımsı bir madde ichthyocolla n.
küçük jelatin kapsül pearl n.
jelatin içeren işlem gelatin process n.
bikromatla işlem görmüş jelatin film üzerindeki ışık hareketinden faydalanarak resimlerin çoğaltıldığı basım işlemi gelatin process n.
jelatin ile kaplamak gelatinize v.
jelatin ile kaplamak gelatinise v.
jelatin gibi gelatinous adj.
jelatin gibi gelatinlike adj.
jelatin formunda olan gelatiniform adj.
jelatin gibi yoğun gelatinlike adj.
Colloquial
renkli jelatin süzgeci jelly n.
Technical
demir tuzlarının jelatin üzerindeki çözündürücü etkisine dayanan bir fotomekanik işlem true-to-scale process n.
emilebilir jelatin sünger absorbable gelatin sponge n.
jelatin ipeği gelatine silk n.
jelatin varak gelatine foil n.
jelatin kapsayan madde jelatinoid n.
jelatin özü collagen n.
jelatin yapıştırıcı gelatine glue n.
jelatin üreten enzim collagenase n.
jelatin dinamiti gelignite n.
jelatin süzgeci gelatine filter n.
jelatin folyo gelatine foil n.
jelatin kapsül gelatine capsule n.
jelatin dinamiti gelatine dynamite n.
jelatin kolası gelatine glue n.
jelatin tip siyah ve beyaz film gelatin type black-and white film n.
jelatin maske gelatine replica n.
krom jelatin chrome gelatine n.
patlayıcı jelatin blasting gelatine n.
sabit veya uçmaz yağ emülsiyonu yapmakta kullanılan jelatin emulsifier n.
sert jelatin hard gelatine n.
üzerinde jelatin şekil bulunan damarlı bakırdan yapılmış fotogravür plakası mould n.
jelatin gibi gelatinous adj.
jelatin kapsayan gelatinous adj.
jelatin gibi jelatinoid adj.
jelatin benzeri gelatinoid adj.
Aeronautic
jelatin gibi colloidal adj.
Medical
absorbe olabilen jelatin sünger absorbable gelatine sponge n.
jelatin sünger gelatine sponge n.
jelatin sünger gelatin sponge n.
modifiye sıvı jelatin modifiye sıvı jelatin n.
sert jelatin kapsül hard gelatine capsule n.
yumuşak jelatin kapsül soft gelatin capsule n.
gliserin jelatin glycerinated gelatin n.
gliserin jelatin glycerogel n.
gliserin jelatin glycerogelatin n.
Psychology
jelatin madde substantia gelatinosa n.
Physiology
jelatin üreten gelatigenous adj.
suda kaynayınca jelatin veren gelatiniferous adj.
Pharmaceutics
özellikle gözlerde kullanılmak üzere jelatin ve gliserinden hazırlanmış küçük bir ilaçlı disk lamella n.
Printing
seramik baskıda kullanılan jelatin veya yapıştırıcı tabakası bat n.
orijinal yazının jelatin yüzeye aktarılmasıyla yapılan bir kopyalama işlemi hektography n.
aşındırma için jelatin görüntüsü olan taneli bakır fotogravür plakası mold n.
Food Engineering
sığır ve atların deri ve toynaklarının kaynatılmasıyla elde edilen jelatin animal glue n.
Gastronomy
jelatin tozuyla yapılan meyve aromalı bir tatlı jello® n.
jelatin tozuyla yapılan meyve aromalı bir tatlı jell-o® n.
tatlı olarak tüketilen veya kalıba dökülmüş salatalarda kullanılan aromalı bir jelatin jello n.
jelatin tatlısı markası jell-o® n.
jelatin veya krem şantiden biri ya da her ikisi ile hafifletilmiş et veya balık püresi mousse n.
genellikle jelatin, krema veya yumurta beyazı içeren, hafif ve süngerimsi yapıda olan yiyecek mousse n.
genellikle jelatin, krema veya yumurta beyazı içeren, hafif ve süngerimsi yapıda olan yiyecek mousseline n.
çırpılmış yumurta beyazı veya jelatin eklenerek hafifletilmiş ve kabartılmış chiffon adj.
(turta, pasta, puding) çırpılmış yumurta beyazı veya jelatin eklenerek hafifletilmiş chiffon adj.
Chemistry
jelatin ve arap zamkı polimer karışımları gelatin and gum arabic polymer mixtures n.
jelatin/okside dekstran kriyojeller gelatin/oxide-dextran cryogels n.
jelatin veya kolajenden elde edilen kristal yapıda bir amino asit hydroxyproline n.
(karıştırılarak elde edilen) derin agar ve jelatin kültürü shake n.
Biology
gliserin jelatin glycerin jelly n.
alg sporlarında içinde bitki örtüsü oluştuğu varsayılan jelatin phycomater [obsolete] n.
Biochemistry
jelatin yapılı pektin modifikasyonu parapectin n.
jelatin kapsülü pearl n.
jelatin benzeri madde gelatinoid n.
albümin veya jelatin ile gümüş oksit içeren antibakteriyel ve koloid bir ilaç silver protein n.
jelatin gibi olan colloid adj.
Military
amonyaklı jelatin dinamit ammonia gelatin dynamite n.
jelatin dinamit blasting gelatin n.
jelatin dinamit dynamite n.
Photography
jelatin yüzeye basılan fotoğraf albertype n.
karbon sürecinde kullanılan pigmentli jelatin kaplı kağıt yaprağı carbon tissue n.
filmin jelatin katmanının homojen boyanması tinting n.
gümüş jelatin tip silver-gelatin type n.
kurşun gibi yumuşak metal plaka üzerinde çukur baskı etkisi oluşturmak için jelatin üzerindeki tipo baskıya ait görüntünün kullanıldığı bir erken fotoğrafik işlem woodburytype n.
kurşun gibi yumuşak metal plaka üzerinde çukur baskı etkisi oluşturmak için jelatin üzerindeki tipo baskıya ait görüntünün kullanıldığı bir erken fotoğrafik işlem woodburytype n.
kurşun gibi yumuşak metal plaka üzerinde çukur baskı etkisi oluşturmak için jelatin üzerindeki tipo baskıya ait görüntünün kullanıldığı bir erken fotoğrafik işlem woodbury-type n.
kurşun gibi yumuşak metal plaka üzerinde çukur baskı etkisi oluşturmak için jelatin üzerindeki tipo baskıya ait görüntünün kullanıldığı bir erken fotoğrafik işlem woodbury-type n.
(renkli baskı sürecinde) boyanın jelatin tarafından emilmesi imbibition n.
jelatin bromür ve gümüş emülsiyon işlemine ait bromogelatin adj.
jelatin bromür ve gümüş emülsiyon işlemiyle ilgili bromogelatin adj.
Archaic
jelatin üreten gelatigenous adj.
British Slang
eğlence amaçlı uyuşturucu olarak kullanılan jelatin temazepam kapsülleri jellies n.