kalkışma - Turkish English Dictionary
History

kalkışma



Meanings of "kalkışma" in English Turkish Dictionary : 10 result(s)

Turkish English
Common Usage
kalkışma attempt n.
General
kalkışma essaying n.
kalkışma bid n.
kalkışma try n.
kalkışma attempting n.
kalkışma burl [scotland/australia/new zealand] n.
kalkışma fly [australia/new zealand] n.
kalkışma sublevation n.
Politics
kalkışma insurrection n.
Slang
kalkışma stagger n.

Meanings of "kalkışma" with other terms in English Turkish Dictionary : 14 result(s)

Turkish English
General
yapmaya kalkışma essay n.
yeniden kalkışma reattempt n.
Proverb
boyundan büyük işlere kalkışma stretch your arm no further than your sleeve will reach
bilmediğin işlere kalkışma cobbler, stick to your trade
bilmediğin işlere kalkışma cobbler, stick to your last
iyice hazır olmadan bir işe kalkışma don't go near the water until you learn how to swim
bilmediğin işe kalkışma/girişme don't go near the water until you learn how to swim
Colloquial
sakın (bir şeye) kalkışma don't you dare (do something)! expr.
(bir şeye) hiç kalkışma don't even look like (something) expr.
Idioms
kendine fazla güvenip tehlikeli bir işe kalkışma riding for a fall n.
Speaking
boyundan büyük işlere kalkışma don't roll the dice if you can't pay the price expr.
boyundan büyük işlere kalkışma don't bite off more than you can chew expr.
çocuklarımı nasıl yetiştireceğimi bana öğretmeye/anlatmaya kalkışma don't tell me how to raise my kids expr.
sonuçlarını göze alamayacağın işe kalkışma don't roll the dice if you can't pay the price expr.