kapsamak - Turkish English Dictionary
History

kapsamak



Meanings of "kapsamak" in English Turkish Dictionary : 42 result(s)

Turkish English
Common Usage
kapsamak involve v.
kapsamak comprise v.
kapsamak contain v.
kapsamak include v.
General
kapsamak encapsule v.
kapsamak embody v.
kapsamak implicate v.
kapsamak subsume v.
kapsamak embrace v.
kapsamak compass v.
kapsamak cover v.
kapsamak comprehend v.
kapsamak encompass v.
kapsamak be inclusive of v.
kapsamak incapsulate v.
kapsamak take v.
kapsamak enclose v.
kapsamak incorporate v.
kapsamak inclose v.
kapsamak blanket v.
kapsamak span v.
kapsamak apply to v.
kapsamak count v.
kapsamak imply v.
kapsamak include v.
kapsamak contain v.
kapsamak take in v.
kapsamak involve v.
kapsamak encapsulate v.
kapsamak instore v.
kapsamak range v.
kapsamak accorporate v.
kapsamak muster v.
kapsamak overtake v.
kapsamak imbody v.
kapsamak incorpse [obsolete] v.
kapsamak inhold v.
kapsamak innodate [obsolete] v.
kapsamak corporate v.
Phrasals
kapsamak shut in v.
Archaic
kapsamak dip [uk] v.
kapsamak conclude v.

Meanings of "kapsamak" with other terms in English Turkish Dictionary : 31 result(s)

Turkish English
General
kapsamak (birini) take someone in v.
en son değişiklikleri kapsamak be up to date v.
bir şeyi kapsamak take something in v.
geniş bir alanı kapsamak goes a long way v.
tekrar kapsamak reinvolve v.
kemer gibi kapsamak overarch v.
kemerle kapsamak overarch v.
(bütünün parçasını) kapsamak imbody v.
Phrasals
(sigorta gibi) bir şeyi kapsamak cover someone or something against something v.
(sigorta gibi) bir şeyi kapsamak cover for (someone or something) v.
'-i kapsamak appertain to v.
birini kapsamak appertain to something v.
birini/bir şeyi kapsamak apply to someone or something v.
'-i kapsamak apply to v.
(bir şeyi) kapsamak deal in (something) v.
(bir şeyi) kapsamak deal with (something) v.
-i kapsamak extend to v.
(birini/bir şeyi) kapsamak extend to (someone or something) v.
'-i kapsamak run into v.
Idioms
tüm detayları/ayrıntıları kapsamak touch all the bases v.
tüm detayları/ayrıntıları kapsamak cover all the bases v.
tüm detayları/ayrıntıları kapsamak cover all the bases [us] v.
tüm detayları/ayrıntıları kapsamak cover one's bases [us] v.
(bir şeyin) her türünü kapsamak run the gamut of (something) v.
çok fazla şeyi kapsamak sweep too broadly v.
(birini/bir şeyi) kapsamak/düşünmek take account of (someone or something) v.
tüm detayları/ayrıntıları kapsamak touch (on) all (the) bases v.
Trade/Economic
öncesini kapsamak üzere geçerli kılmak backdate v.
(bir yeri) ticari faaliyet açısından kapsamak cover v.
Chemistry
(gaz gibi maddeleri) emme veya soğurma yoluyla kapsamak occlude v.
Social Sciences
toplumda tek bir baskın kültür yerine çok sayıda kültürü kapsamak gerektiğini ileri süren teoriye ait veya ilişkin multicultural adj.