karıştırılmış - Turkish English Dictionary
History

karıştırılmış



Meanings of "karıştırılmış" in English Turkish Dictionary : 24 result(s)

Turkish English
General
karıştırılmış blent adj.
karıştırılmış muddled adj.
karıştırılmış ruffled adj.
karıştırılmış cluttered adj.
karıştırılmış jumbled adj.
karıştırılmış blended with adj.
karıştırılmış confused adj.
karıştırılmış embrangled adj.
karıştırılmış tangled adj.
karıştırılmış stirred adj.
karıştırılmış disorganised adj.
karıştırılmış blended adj.
karıştırılmış deranged adj.
karıştırılmış disorganized adj.
karıştırılmış tampered adj.
karıştırılmış shuffled adj.
karıştırılmış compositive adj.
karıştırılmış mixed adj.
karıştırılmış upstirred [obsolete] adj.
Colloquial
karıştırılmış mixed up adj.
Technical
karıştırılmış stirred adj.
karıştırılmış mixed adj.
Computer
karıştırılmış blending adj.
Archaic
karıştırılmış mixt adj.

Meanings of "karıştırılmış" with other terms in English Turkish Dictionary : 82 result(s)

Turkish English
General
alkolle karıştırılmış madde tincture n.
tekrar karıştırılmış şey remixture n.
düğme, kapı kolu yapmada kullanılan, mineral veya bitkisel maddelerle karıştırılmış ve kandan yapılmış bir alaşım hemacite n.
(özellikle viski gibi bir içkiyle karıştırılmış) sade su branch water n.
karıştırılmış kitle commixtion [obsolete] n.
suda çözünür yapışkan maddelerle karıştırılmış pigment poster color [us] n.
suda çözünür yapışkan maddelerle karıştırılmış pigment poster colour [uk] n.
önceden karıştırılmış madde premix n.
kum ile karıştırılmış sanded adj.
birbiriyle karıştırılmış intermixed adj.
önceden karıştırılmış prebatched adj.
içine yabancı madde karıştırılmış adulterated adj.
parlak kırmızı karıştırılmış carminated adj.
karıştırılmış (kil) tempered adj.
uygun şekilde karıştırılmış attemperate adj.
suyla karıştırılmış weakened adj.
suyla karıştırılmış thinned adj.
belirsiz bir şekilde birbiriyle karıştırılmış olan mixed-up adj.
önceden karıştırılmış premix adj.
karıştırılmış olarak derangedly adv.
Colloquial
birbirine karıştırılmış mixed up adj.
ile karıştırılmış mixed up with adj.
Trade/Economic
önceden karıştırılmış hazır durumda satılan (ürün) ready-mixed adj.
Industry
cama dönüştürülmek üzere karıştırılmış hammadde miktarı batch n.
cama dönüştürülmek üzere karıştırılmış malzeme batch n.
Technical
karıştırılmış harman mix n.
cıvayla karıştırılmış amalgamate adj.
cıvayla karıştırılmış amalgamated adj.
önceden karıştırılmış premixed adj.
tuz ile karıştırılmış salified adj.
yol üzerinde karıştırılmış road-mix adj.
yolda karıştırılmış mixed in transit adj.
yapıyerinde karıştırılmış mixed on side adj.
Computer
karıştırılmış kayıt mixed-recording n.
tek işlemle karıştırılmış veri interleaving n.
çoklu karıştırılmış multi-mixed adj.
Textile
kumaş artıkları ile karıştırılmış bir çeşit kalın yünlü kumaştan yapılan giyim eşyası fearnought n.
Construction
betoniyerle karıştırılmış beton machine-mixed concrete n.
elle karıştırılmış beton hand-mixed concrete n.
transmikserde karıştırılmış beton transit-mixed concrete n.
önceden karıştırılmış hazır durumda olan (çimento) ready-mixed adj.
Dyeing
baryum sülfatla karıştırılmış yeşil bir pigment mittler's green n.
kil ve silikayla karıştırılmış limonit içeren bir pigment yellow ochre n.
Marine
hazır karıştırılmış beton ready mixed concrete n.
Medical
opyumla karıştırılmış opiate adj.
Printing
rastgele karıştırılmış baskı tipi miktarı pie n.
Food Engineering
tuzlu gıda maddesi ile karıştırılmış tereyağı butter n.
Gastronomy
hafif tatlandırılmış ve karıştırılmış krema chantilly n.
karıştırılmış yağda yumurta fried scrambled eggs n.
karıştırılmış yumurta scrambled eggs n.
maydanoz ve limon suyu ile karıştırılmış erimiş tereyağı maître d'hôtel butter n.
ezilmiş makaron veya kuru yemişle karıştırılmış dondurma bisque n.
ezilmiş makaron veya kuru yemişle karıştırılmış dondurma bisk n.
yumuşak bir şeker elde edene kadar kaynatılmış, sonrasında soğutulup krema kıvamına gelinceye kadar karıştırılmış akçaağaç şurubu maple butter n.
yumuşak bir şeker elde edene kadar kaynatılmış, sonrasında soğutulup krema kıvamına gelinceye kadar karıştırılmış akçaağaç şurubu maple cream n.
şarap veya suyla karıştırılmış baldan oluşan bir içecek mulse [obsolete] n.
ince kıyılmış soğanla karıştırılmış tereyağı onion butter n.
bal karıştırılmış gül suyu rodomel n.
kırmızı biberle karıştırılmış tereyağı pimento butter n.
maydanoz, tarhun ve et suyuyla karıştırılmış tereyağı colbert n.
maydanoz, tarhun ve et suyuyla karıştırılmış tereyağı colbert butter n.
hafif tatlandırılmış ve karıştırılmış (krema) chantilly adj.
yağ ve sirke ile karıştırılmış dressed adj.
sosla karıştırılmış dressed adj.
Chemistry
sülfür ile karıştırılmış camsı antimuan oksit glass of antimony n.
titanyum dioksit ile karıştırılmış titanated adj.
antimon karıştırılmış antimoniureted adj.
Biology
organizmalar tarafından karıştırılmış bioturbed adj.
Agriculture
suyla karıştırılmış kepek bran mash n.
Breeding
atları, sığırları ve kümes hayvanlarını beslemede kullanılan suyla karıştırılmış kepek, kaba un veya malt mash n.
Military
anahtar kelime karıştırılmış alfabe key word mixed alphabet n.
Card
birbirine karıştırılmış iki kart destesi ile oynanan double adj.
Cinema
çalkalanmış, karıştırılmış değil shaken not stirred expr.
Archaic
dayanıklılık gibi özellikler katmak için daha değerli bir metalle karıştırılmış metal alloy n.
karıştırılmış şey mingle n.
Slang
eroinle karıştırılmış kokain speedball n.
fensiklidinle (pcp) karıştırılmış krek kokain tragic magic [dated] n.
fensiklidinle (pcp) karıştırılmış taş kokain tragic magic [dated] n.
(adli muhasebede) değiştirilmiş veya hile karıştırılmış ticari hesap defteri mook n.
fensiklidin karıştırılmış marihuana supergrass n.
kimyasal uyuşturucu ile karıştırılmış esrar supergrass n.
kırmızı şarapla karıştırılmış mavi ispirto pinky [australia] n.