kavrayan - Turkish English Dictionary
History

kavrayan



Meanings of "kavrayan" in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

Turkish English
General
kavrayan fathomer n.
kavrayan conceptual adj.
kavrayan conceptive adj.
kavrayan realizing adj.
kavrayan realising adj.

Meanings of "kavrayan" with other terms in English Turkish Dictionary : 39 result(s)

Turkish English
General
kavrayan kimse realizer n.
kavrayan kimse realiser n.
kavrayan kimse understander n.
kavrayan el ve kollar grasp n.
kavrayan el clutch n.
kavrayan pençe clutch n.
kavrayan varlık cognizer n.
kavrayan varlık cogniser n.
akıllı ve çabuk kavrayan apt adj.
kolay kavrayan percipient adj.
meselelerin özünü kavrayan profound adj.
çabuk kavrayan quick adj.
çabuk kavrayan receptive adj.
geç kavrayan backward adj.
çabuk kavrayan percipient adj.
çabuk kavrayan apprehensive adj.
çabuk kavrayan apt adj.
çabuk kavrayan quick-witted adj.
çabuk kavrayan (durumu) quick-witted adj.
çabuk kavrayan perceptive adj.
çabuk kavrayan acuminous adj.
çabuk kavrayan ready-witted adj.
sıkı kavrayan tenacious adj.
yavaş kavrayan unapprehensive adj.
çabuk kavrayan pregnant [obsolete] adj.
önden kavrayan presentient (of) adj.
çabuk kavrayan bir halde receptively adv.
yavaş kavrayan bir halde backwardly adv.
Colloquial
çabuk kavrayan kimse a quick study n.
çabuk kavrayan on the beam adj.
Idioms
ağır kavrayan slow study n.
zor durumları çabuk kavrayan a subtle mind n.
hızlı kavrayan (as) sharp as a steel trap adj.
çabuk kavrayan quick on the trigger expr.
çabuk kavrayan quick on the draw expr.
çabuk kavrayan quick on the uptake expr.
Technical
sıkıca kavrayan alet clench n.
Hunting
yivli silah kovanlarında çekirdeği kavrayan kısım neck n.
Sport
(güreşte) arkadan ya da üstten kavrayan rear-mounted adj.