Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
brush teeth
zorluk çıkaran
lookout!
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
History
Sentences
Meanings of
"lookout!"
with other terms in English Turkish Dictionary : 95 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
lookout
n.
manzara
2
General
lookout
n.
gözetleme yeri
3
General
lookout
n.
gözetleme
4
General
lookout
n.
bekleme
5
General
lookout
n.
gözcü
6
General
lookout
n.
gözleği
7
General
lookout
n.
gözleme
8
General
lookout
n.
kollama
9
General
lookout man
n.
nöbetçi
10
General
lookout
n.
nöbetçi
11
General
lookout man
n.
gözcü
12
General
lookout
n.
erkete
13
General
lookout
n.
endişe konusu
14
General
lookout [us]
n.
görünüm
15
General
lookout [us]
n.
görüş
16
General
lookout [us]
n.
bakış
17
General
lookout
n.
gözcülük yapılan stratejik nokta
18
General
lookout
n.
geniş manzara
19
General
lookout
n.
uzak görüş
20
General
lookout [uk]
n.
olası durum
21
General
lookout [uk]
n.
(bir şeyin) gelecekte gerçekleşme ihtimali
22
General
lookout [uk]
n.
olasılık
23
General
lookout
n.
bir kimseye diğerlerinin aksine gösterilen özen
24
General
keep a sharp lookout
v.
kuş uçurtmamak
25
General
lookout
v.
sakınmak
26
General
be on the lookout for a suitable opportunity
v.
bir fırsatını kollamak
27
General
be on the lookout for a suitable opportunity
v.
fırsat kollamak
28
General
be on the lookout for a suitable opportunity
v.
zaman kollamak
29
General
be on the lookout
v.
gözcülük etmek
30
General
put a lookout at the entrance
v.
girişe nöbetçi yerleştirmek
31
General
put a lookout at the entrance
v.
girişe gözcü yerleştirmek
32
General
on the lookout for
adv.
arayışında
33
General
on the lookout for
adv.
peşinde
34
General
on the lookout for
adv.
aramakta
Colloquial
35
Colloquial
keep a lookout
v.
gözcülük etmek
36
Colloquial
be someone's lookout
v.
birinin problemi olmak
37
Colloquial
be someone's lookout
v.
birinin sorunu olmak
38
Colloquial
be someone's lookout
v.
birinin suçu olmak
39
Colloquial
be someone's lookout
v.
birinden kaynaklı bir sorun/problem olmak
40
Colloquial
be someone's (own) lookout [uk]
v.
birinin (kendi) problemi olmak
41
Colloquial
be someone's (own) lookout [uk]
v.
birinin (kendi) sorunu olmak
42
Colloquial
be someone's (own) lookout [uk]
v.
birinin (kendi) suçu olmak
43
Colloquial
be someone's (own) lookout [uk]
v.
birinin (kendinden) kaynaklı bir sorun/problem olmak
44
Colloquial
bolo (be on the lookout)
expr.
bakar ol
45
Colloquial
bolo (be on the lookout)
expr.
gözcülük et
46
Colloquial
bolo (be on the lookout)
expr.
kolla
47
Colloquial
bolo (be on the lookout)
expr.
gözünü açık tut
Idioms
48
Idioms
be on the lookout
v.
tetikte olmak
49
Idioms
be (one's) (own) lookout [uk]
v.
(birinin kendi) problemi olmak
50
Idioms
be (one's) (own) lookout [uk]
v.
(birinin kendi) sorunu olmak
51
Idioms
be (one's) (own) lookout [uk]
v.
(birinin kendi) yarattığı problem/sorun olmak
52
Idioms
be (one's) (own) lookout [uk]
v.
(birinin kendi) suçu olmak
53
Idioms
be (one's) (own) lookout [uk]
v.
(birinin kendinden) kaynaklı bir sorun/zorluk olmak
54
Idioms
be (one's) (own) lookout [uk]
v.
birinin (kendi) problemi/sorunu olmak
55
Idioms
be (one's) (own) lookout [uk]
v.
birinin (kendi) suçu olmak
56
Idioms
be (one's) (own) lookout [uk]
v.
birinin (kendi) yarattığı bir sorun olmak
57
Idioms
be (one's) (own) lookout [uk]
v.
birinin kendinden kaynaklı bir sorun/zorluk olmak
58
Idioms
be someone's (own) lookout [uk]
v.
birinin (kendi) problemi olmak
59
Idioms
be someone's (own) lookout [uk]
v.
birinin (kendi) sorunu olmak
60
Idioms
be someone's (own) lookout [uk]
v.
birinin (kendi) yarattığı problem/sorun olmak
61
Idioms
be someone's (own) lookout [uk]
v.
birinin (kendi) suçu olmak
62
Idioms
be someone's (own) lookout [uk]
v.
birinin kendinden kaynaklı bir sorun/zorluk olmak
63
Idioms
be on the lookout
v.
kollamak
64
Idioms
be on the lookout
v.
gözünü açık tutmak
65
Idioms
be on the lookout
v.
beklemek
66
Idioms
be on the lookout
v.
bakar olmak
67
Idioms
keep a sharp lookout (for something or someone)
v.
(birine/bir şeye) bakar olmak
68
Idioms
keep a sharp lookout (for something or someone)
v.
(birine/bir şeye) karşı uyanık/tetikte olmak
69
Idioms
keep a sharp lookout (for something or someone)
v.
(birine/bir şeye) karşı gözünü dört açmak
70
Idioms
on the lookout
expr.
kollayan
71
Idioms
on the lookout
expr.
gözleyen
72
Idioms
on the lookout
expr.
gözcülük eden
Technical
73
Technical
lookout
n.
gözetleme
74
Technical
lookout tower
n.
gözetleme kulesi
Architecture
75
Architecture
lookout
n.
bek kulesi
76
Architecture
lookout
n.
bindirme kiriş
77
Architecture
lookout
n.
kenet tuğlası ile desteklenen, duvara gömülü nispeten kısa kalas veya çatı kirişi
78
Architecture
lookout
n.
geminin ana direğinin tepesine yakın gözetleme yeri
79
Architecture
lookout
n.
belvedere
80
Architecture
lookout
n.
seyirlik
81
Architecture
lookout
n.
tepe köşkü
82
Architecture
lookout
n.
çatının çıkıntı yapan kısmını, cumbayı veya balkonu destekleyen kısa ahşap dirsek veya konsol
83
Architecture
lookout station
n.
geniş manzarasıyla çevreye hakim yapı
Construction
84
Construction
lookout slit visor
n.
göz deliği
Marine
85
Marine
lookout
n.
çanaklık
86
Marine
lookout
n.
gözetleme yeri
Forestry
87
Forestry
fire lookout
n.
ormanda geniş bir alanı gözlemlemek üzere yangın kulesinde nöbet tutan ormancı
88
Forestry
lookout
n.
orman yangınlarını tespit etmek için kullanılan gözetleme yeri
89
Forestry
primary lookout
n.
orman yangınlarını tespit etmek için kullanılan gözetleme yeri
Geography
90
Geography
lookout mountain
n.
georgia eyaletinde şehir
91
Geography
lookout mountain
n.
tennessee eyaletinde yerleşim yeri
92
Geography
lookout cape
n.
kuzey karolina'nın doğu kıyısı açıklarında bir bariyer adanın güney ucu
Military
93
Military
anti-aircraft lookout
n.
hava gözcüsü
94
Military
antitank lookout
n.
tank gözcüsü
Slang
95
Slang
bolo (be on the lookout)
n.
aranan şüpheli
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of lookout!
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy