memur - Turkish English Dictionary
History

memur



Meanings of "memur" in English Turkish Dictionary : 39 result(s)

Turkish English
Common Usage
memur officer n.
memur official n.
memur civil servant n.
General
memur government official n.
memur government employee n.
memur warden n.
memur functionary n.
memur office holder n.
memur civil servant n.
memur employee n.
memur public servant n.
memur intendant n.
memur officials n.
memur jobholder n.
memur government officer n.
memur incumbent n.
memur office bearer n.
memur institor n.
memur office-holder n.
memur office-bearer n.
memur white-collar worker n.
memur clerk n.
memur collector n.
memur employe n.
memur reve n.
memur officiary n.
memur white-collar adj.
memur off (officer) abrev.
Idioms
memur white-collar staff n.
Trade/Economic
memur collector n.
memur official n.
memur servant n.
memur clerk n.
memur incumbent n.
memur employee n.
memur agent n.
Politics
memur functionary n.
memur government agent n.
Furniture
memur appointment n.

Meanings of "memur" with other terms in English Turkish Dictionary : 256 result(s)

Turkish English
General
çin'de yüksek memur mandarin n.
topuz şeklinde merasim asasını taşıyan memur mace n.
yeminli memur jurat n.
görevi nedeniyle kendini birşey sanan memur panjandrum n.
görevli askeri memur commissioned military officer n.
özel görevi olan memur envoi n.
müzakereye memur kimse negotiator n.
eski romada yüksek rütbeli memur prefect n.
memur sınıfı officialdom n.
şüpheli ölüm olaylarını araştıran memur coroner n.
memur olma (bir makamda) tenancy n.
ulusal yetkili memur national authorizing officer n.
kasabada yüksek mevkili memur reeve n.
kilisede çalışan küçük memur clerk n.
şartlı tahliye edilmiş kimseyle ilgilenen memur probation officer n.
memur suçları employee crimes n.
kendini beğenmiş memur bumble n.
görevli memur commissioned officer n.
onaylayan memur certifying officer n.
memur güvenliği officer safety n.
memur emniyeti officer safety n.
nöbetçi memur officer on call n.
nöbetçi memur on duty officer n.
resmi memur official n.
özel bir görevle gönderilmiş memur emissary n.
istihbarat memur intelligence officer n.
seçim memur returning-officer n.
yüksek memur constable n.
özel gönderilmiş memur emissary n.
yüksek memur magister n.
yüksek memur dignitary n.
memur zihniyeti civil servant mind-set n.
memur zihniyeti civil servant mentality n.
yer gösteren memur boxkeeper n.
rüşvet yiyen memur corrupt official n.
yolsuzluk yapan memur corrupt official n.
banka gişesindeki memur teller n.
teknik memur technical officer n.
devlete miras kalan mallara nezaretle görevli memur cheater [obsolete] n.
okunaksız ya da yanlış adres sebebiyle sahibine ulaşmayan postalardan sorumlu memur nixie clerk n.
mülklerin sınırlarını işaretleyen memur liner [scottish] n.
ikincil memur underofficer n.
bağlı memur underofficer n.
başkasının emri altındaki memur underofficer n.
(bazı isviçre kantonları ve italyan cumhuriyetlerinde) memur banneret n.
sahte belge düzenleyen memur jarkman [obsolete] n.
devlete miras kalan mallara nezaretle görevli memur excheator [obsolete] n.
kamu postalarını korumakla yükümlü memur mail guard n.
roma'da devlet gelirlerini tahsil etmekle görevli yüksek dereceli memur quaestuary n.
evlilik merasimi düzenleyen memur veya din adamı marrier n.
abd memur listesi blue book n.
abd memur listesi bluebook n.
filika gemisinden sorumlu memur header n.
yetkili memur higher up n.
yetkili memur higher-up n.
görev süresi sona erdikten sonra görevine devam eden memur holdover n.
bozkırı veya bozkırda otlayan hayvanları denetleyen idari memur moorman n.
muhakeme yürütmeden rutin şekilde çalışan memur bureaucrat n.
haşereleri yok etmekle görevli memur rodent operative [uk] n.
(belirli itfaiye teşkilatlarında) itfaiye amirliğinden sorumlu memur commander n.
demiryolu postanesindeki postaları sınıflandıran memur clerk n.
genç memur clerkling n.
deneyimsiz memur clerkling n.
memur maaşı fee n.
(kraliyet hanedanında) memur page n.
hırvatistan'da veya yakın çevresinde çalışan silahlı memur pandoor n.
burnu havada memur panjandarum n.
acemi memur dogberry n.
sarsak memur dogberry n.
ahmak ve her şeye burnunu sokan yaşlı memur dogberry n.
ingiltere'de üniversiteleri kamuda temsil eden memur orator n.
(bazı gizli cemiyetlerde) memur orator n.
antik roma'da yüksek rütbeli memur praefect n.
şeriflik makamıyla ilgili görevleri yapan memur sheriff n.
kraliyet kurumlarında sorumlu memur provost n.
genel yetki sahibi memur surveyor general n.
(eski dönemlerde) memur procurator n.
memur olarak çalışmak clerk v.
memur etmek authorize v.
memur etmek commission v.
memur olmak be charged v.
memur etmek appoint v.
memur olmak be commissioned v.
memur olmak be appointed v.
memur etmek employ v.
memur etmek authorise v.
(memur) izin almaksızın ve istifa mektubu onaylanmadan işi bırakmak desert v.
memur etmek commissionate [obsolete] v.
memur sıfatında clerkly adj.
memur gibi clerkly adv.
memur tarzında clerkly [obsolete] adv.
Colloquial
sandalyesinden kalkmadan sıkıcı evrak işleriyle uğraşan memur chair-bound paper-pusher n.
görevli yaralandı: memur yaralandı man down expr.
Idioms
gıcık memur civil serpent n.
sorun yaratan memur civil serpent n.
insanı bezdiren memur civil serpent n.
kendini beğenmiş mevki sahibi memur high-muck-a-muck n.
kendini beğenmiş mevki sahibi memur pooh-bah n.
muhakeme yürütmeden rutin şekilde çalışan memur pencil-pusher n.
Formal
(eski) ingiltere'nin danelaw bölgesinde yüksek rütbeli bir memur hold n.
Speaking
memur vuruldu officer down expr.
Trade/Economic
devletin mali işlerine bakan memur receiver general n.
vakıf kurumundaki memur trust officer n.
aday memur probationary employee n.
büro memur ücretleri office salaries n.
defteri tutan memur ledger clerk n.
damga vuran memur stamper n.
gönüllü memur unsalaried clerk n.
görevli memur commissioner n.
işlemleri defterikebire kaydeden memur ledger clerk n.
imzaya yetkili memur authorized signatory n.
imzaya yetkili memur authorized signatory officer n.
imzaya yetkili memur authorised signatory n.
kadrolu memur pozisyonu tenure track n.
kısa süreli memur turnover-prone employee n.
kıdemli memur/çalışan senior employee n.
kıdemli memur senior officer n.
lisans kayıt işleri ile uğraşan memur registrar of companies n.
mağaza memur ücretleri warehouse salaries n.
memur kadrosundaki değişiklik changes in the staff n.
memur kadrosunda değişiklik changes in the staff n.
meslekten yetişme memur career employee n.
memur arkadaş fellow employee n.
memur kadrosu staff n.
memur personel müdürü director of clerks-personnel n.
memur zihniyeti civil servant mentality n.
memur aracılığı ile tebliğ notification by officer n.
memur hatası clerical error n.
memur ücret ve giderleri civil servants wages and expenses n.
memur tazminatı employee compensation n.
memur teminatları safeguards of government officials n.
ödeme emrini onaylayan memur certifying officer n.
saat başına ücret alan memur hourly employee n.
şirket karından memur ve müstahdemlere ayrılan pay wage-dividend n.
stajyer memur probationary employee n.
tahsis edilmeyen memur maaşları unallocatable staff salaries n.
yaş haddinden dolayı emekli olması gereken memur superannuated employee n.
yeminli memur certified official n.
yetkili memur superintendent n.
yetkili memur certified official n.
vergileri toplayan ve vergilerle ilgili yasaları uygulayan memur exciseman [uk] n.
yüksek faiz oranlarını ve enflasyonu yüksek tutmayı sağlayan diğer mali politikaları savunan memur hawk n.
memur kadrosu kalabalık olan overstaffed adj.
Law
ağaçların bakımından sorumlu memur tree warden n.
asayişi sağlamakla görevli memur peace officer n.
devlete miras kalan mallara nezaretle görevli memur escheator n.
görevlendirilen memur designee n.
haciz işlemlerini takiple görevli memur official receiver n.
kazai bir görevi olan sivil memur magistrate n.
mahkemeye yapılacak olan itirazın makul olup olmadığını incelemekle görevli olan memur trior n.
mahkemeye yapılacak olan itirazın makul olup olmadığını incelemekle görevli olan memur trier n.
memur aleyhine cürüm felony against government officials n.
oy tasnifiyle görevlendirilen memur canvasser n.
roma'da devlet gelirlerini tahsil etmekle görevli yüksek dereceli memur quaestor n.
roma'da devlet gelirlerini tahsil etmekle görevli yüksek dereceli memur questor n.
tereke tasfiye memur personal representative n.
vazifeyi suistimal suçu işlemiş memur/kamu görevlisi malfeasant n.
yeminli memur jurat n.
yüksek memur senior constable n.
ingiliz divan-ı muhasebatında şeriflerin hesaplarını inceleyen memur apposer n.
eski ingiltere'de yargılama yetkisine sahip yüksek kademeli memur bailiff n.
abd'de mahkemeye çıkan suçluların gözetiminden sorumlu memur bailiff n.
kuzey ingiltere ve iskoçya'daki mahkemelerde tüzük oluşturma, ufak suçlarla ilgilenme gibi görevleri olan yerel memur birlieman n.
kuzey ingiltere ve iskoçya'daki mahkemelerde tüzük oluşturma, ufak suçlarla ilgilenme gibi görevleri olan yerel memur byrlawman n.
kraliyet tarafından atanan, bölgesinde barışı muhafaza etmekle yükümlü sivil memur justice of the peace [uk] n.
mahkeme emirleri ve izinlerini hazırlayan bir adli memur writer to the signet [scotland] n.
(eskiden ingiltere'de) medeni hukuk mahkemesinde para cezası kesen memur chirographer of fines n.
genellikle memur veya çalışanlara verilen, bir süre için belirli şartlar altında hisse senedi satın alma hakkı option n.
görevli memur commission officer n.
londra'da metropolitan polis teşkilatı'nın yetki bölgelerinin birinden sorumlu memur commander n.
(yüksek mahkemede) memur cursitor [obsolete] n.
(eskiden) birleşik krallık'ın yüksek mahkemelerinde görev alan adli memur filacer n.
memur aleyhine görevinde yolsuzluk iddiasıyla takibat açmak impeach v.
icra eden memur exec (executor) abrev.
Politics
oy tasnifiyle görevlendirilen memur canvaser n.
(kasaba idaresinde) yüksek memur reeve n.
kraliyete ait olan borçları toplamaktan sorumlu memur remembrancer [brit] n.
belediyede çalışan memur municipal officer n.
eski memur ex-officer n.
fiili memur officer de jure n.
fiili memur officer de facto n.
idari memur administrative officer n.
meşru ve yasal memur officer de facto n.
meşru ve yasal memur officer de jure n.
resmi görevli olmayan memur noncommissioned officer n.
üst düzey memur high-ranking official n.
ulusal yetkili memur national authorised officer n.
ulusal yetkili memur national authorized officer n.
yüksek dereceli bir memur magistratus n.
yerel yönetim düzeyinde hayvan mülkiyetini düzenleyen yönetmelikleri uygulayan ve hayvanların dahil olduğu olaylarla ilgilenen bir memur animal control officer n.
çin'de yüksek memur makamı mandarinate n.
fransız parlamentosunun meclislerindeki işlemleri kontrol eden küçük memur grubu bureau n.
fransız parlamentosunun meclislerindeki işlemleri kontrol eden küçük bir memur grubu ds n.
çarlık rus hükümetinde görev yapan bürokrat veya memur chinovnik n.
(eskiden) en yüksek rütbeli hollandalı memur grand pensionary n.
atandığı eyalette yeminli belgeler, tanık ifadeleri gibi verileri edinme yetkisi bulunan memur commissioner of deeds [us] n.
londra belediyesinde çalışan memur serjeant n.
(eski ingiliz hükümetinde) ayrıcalıklı tedarik hakkı kapsamında erzak ve konaklama temin eden memur purveyor n.
memur etmek appoint v.
(bir memur vb) doğuya sürülmek be relegated to a post in east v.
Technical
fıçı ve varillerin kapsamını ölçen memur gauger n.
Textile
yünlü bir kumaşın endaze ile boyunu ve kalitesini ölçen memur alnager n.
Railway
demiryolu bakım istasyonundan sorumlu memur train dispatcher n.
demiryolu bakım istasyonundan sorumlu memur yardmaster n.
demiryolu bakım istasyonundan sorumlu memur trainmaster n.
Marine
fiili memur warrant officer n.
karaya oturan gemiye bakmakla görevli memur receiver of wreck n.
Education
devamsızlık yapan öğrencileri araştıran memur educational welfare officer [brit] n.
devamsızlık yapan öğrencileri araştıran memur school attendance officer n.
devamsızlık yapan öğrencileri araştıran memur truancy officer n.
History
aşar vergisini toplayan memur tithe commissioner n.
aşar vergisini toplayan baş memur tithingman n.
aşar vergisini toplayan baş memur tithe man n.
aşar vergisi toplayan memur tithe proctor n.
eski ingiliz kraliyet komisyonunda dilekçeleri uygun makama yönlendiren memur trier n.
şebekeye su veren vanayı açmakla görevli memur turncock n.
roma imparatorluğunda devlet binalarının yapılması ve halk festivallerinin düzenlenmesi ile ilgili ödeneklerden sorumlu memur aedile n.
eski roma'da belediye hizmetleri ve oyun düzenlemelerinden sorumlu memur aedile n.
eskiden bir ilçede yüz kişiden sorumlu memur hundreder n.
(eski iskoç hukukunda) mahkeme kararını bildirmekle görevli memur dempster [scotland] n.
(bizans imparatorluğu ve sonra sicilya) görevleri farklılık gösteren bir tür memur logothete n.
(antik yunan'da) sivil memur polemarch n.
(eskiden) birleşik krallık'ın yüksek mahkemelerinde görev alan adli memur filacer n.
(roma veya iskoç yasalarına göre) memur atayan yönetici praepostor n.
(parlamentoda) düzeni sağlayan ve talimatları yerine getiren memur serjeant at arms n.
(eski ingiliz hükümetinde) hükümdara kanun kapsamında erzak ve konaklama temin eden memur purveyor n.
Military
askeri memur military officer n.
askeri memur military employee n.
askeri memur armed forces officer n.
askeriyede çalışan sivil memur military officer n.
askerlerin giriş kayıt işlemlerini yapan görevli memur recruiter n.
mahalli uyruklu memur local national n.
rütbeli memur military officer n.
sivil memur civil servant n.
sivil memur civilian official n.
sözleşmeli memur contracted officer n.
yoklama defterinden sorumlu memur muster-master n.
görevli askeri memur gold braid n.
elçilik görevlerine sahip belirli bir rütbeden olan memur officer of arms n.
elçilik görevlerine sahip memurları denetleyen memur officer of arms n.
hırvatistan'da veya yakın çevresinde çalışan silahlı memur pandour n.
(abd'de) federal tedarik yönergesi'nin hükümleri uyarınca atanmış sözleşmeli memur veya subay contracting officer n.
Librarianship
teslim alınan veya yeri değiştirilen kitapları raflarına geri koyan memur page n.
Archaic
şüpheli ölüm olaylarını araştıran memur searcher [uk] n.
Slang
beyaz mahkum veya memur chuck n.
mahkumlara memur arkadaşları hakkında bilgiler veren ispiyoncu ceza evi memuru duck n.
memur geliyor anlamına gelen bir uyarı hook down n.
yalnızca masabaşı çalışan memur chair jockey n.
(ceza evi argosu) memur geliyor anlamında bir uyarı hot water n.
(cezaevinde) memur geliyor anlamında bir uyarı floor wet n.
(cezaevinde) memur five-o n.
yüksek rütbeli memur brass hat n.
demiryolu bakım istasyonundan sorumlu memur dinger n.
şartlı tahliye edilmiş olup peşinde bir memur olmak have a tail v.
memur vuruldu officer down expr.
British Slang
askeri memur rupert n.