Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
miras yoluyla
Meanings of
"miras yoluyla"
in English Turkish Dictionary : 3 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
miras yoluyla
by inheritance
adv.
2
General
miras yoluyla
hereditably
adv.
3
General
miras yoluyla
inheritably
adv.
Meanings of
"miras yoluyla"
with other terms in English Turkish Dictionary : 33 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
miras yoluyla kazanılan mülk
fee
n.
2
General
miras yoluyla geçen mülk parçası
heritable
n.
3
General
miras yoluyla geçebilme
descendibility
n.
4
General
miras yoluyla sahip olmak
come by
v.
5
General
miras yoluyla geçmek
transfer
v.
6
General
miras yoluyla geçen
hereditary
adj.
7
General
miras yoluyla intikal etmeyen
nonhereditary
adj.
8
General
miras yoluyla unvana sahip olan
hereditable
adj.
9
General
miras yoluyla mülke sahip olan
hereditable
adj.
10
General
miras yoluyla pay edilebilen
inheritable
adj.
Formal
11
Formal
miras yoluyla yönetici olan kimse
hereditary
n.
12
Formal
lordlar kamarası'nda miras yoluyla lord olan kimse
hereditary
n.
Trade/Economic
13
Trade/Economic
miras yoluyla edinme
title by descent
n.
14
Trade/Economic
miras yoluyla devralmak
inherit
v.
Law
15
Law
başkasına miras yoluyla geçen mülkü işgal eden kimse
abator
n.
16
Law
miras yoluyla geçmemiş/edinilmemiş mülk
acquest
n.
17
Law
miras yoluyla kalan arazi
hereditary land
n.
18
Law
miras yoluyla intikal etme
transfer by inheritance
n.
19
Law
miras yoluyla geçebilen mülk
hereditaments
n.
20
Law
kanuni veraset yoluyla miras kalan bir şey
heritage
n.
21
Law
kanuni veraset yoluyla miras alınan bir şey
heritage
n.
22
Law
taşınabilir veya miras yoluyla geçebilen malların varislere merhumun vasiyetnamesindeki sıraya göre tayin edilmesi
destination [scotland]
n.
23
Law
taşınabilir veya miras yoluyla geçebilen malların merhumun vasiyetnamesindeki sıraya göre tayin edildiği varisler
destination [scotland]
n.
24
Law
(miras yoluyla) mülk sahibi olan kimse
odaller
n.
25
Law
miras yoluyla geçen mülk
immovable [scotland]
n.
26
Law
miras yoluyla geçen mülk
immoveable [scotland]
n.
27
Law
miras yoluyla aktarılabilen mülk
freehold
n.
28
Law
miras yoluyla geçmek
descend
v.
29
Law
miras yoluyla geçirmek
devolve [obsolete]
v.
30
Law
miras yoluyla geçebilen
heritable
adj.
31
Law
miras yoluyla geçebilen
descendible
adj.
Computer
32
Computer
bir diğer kod elemanından miras yoluyla türeyen sınıf
inheritor
n.
Social Sciences
33
Social Sciences
geleneksel hawaii toplumunda miras yoluyla geçen yönetici sınıfının bir mensubu
ali'i
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of miras yoluyla
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy