of age - Turkish English Dictionary
History

of age

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "of age" in Turkish English Dictionary : 3 result(s)

English Turkish
General
of age adj. rüştünü ispat etmiş
of age adj. ergin
of age adj. reşit

Meanings of "of age" with other terms in English Turkish Dictionary : 227 result(s)

English Turkish
General
age of consent n. rıza yaşı
age of consent n. erginlik
age of sexual maturity n. cinsel olgunluk yaşı
age of consent n. reşitlik
age of consent n. rüşt
minimum of working age n. asgari çalışma yaşı
types of old age n. yaşlılık halleri
child above 7 but not of full age n. mümeyyiz
types of old age n. yaşlanma türleri
age of enlightenment n. aydınlanma çağı
average of age n. yaş ortalaması
average age of women who bear their first child n. çocuk doğurma ortalama yaşı
age of majority n. reşit olma yaşı
age of majority n. erginlik yaşı
group of age n. yaş grubu
jewish coming of age ceremony for girls n. bat mitzvah
age of onset n. hastalık başlangıç yaşı
age of onset n. başlangıç yaşı
the best of its age n. çağının en iyisi
age of building n. binanın yaşı
age of maturity n. olgunluk çağı
age of maturity n. rüşt
age of rage n. öfke çağı
children up to three years of age n. üç yaşına kadar olan çocuklar
age of reason n. akıl çağı
age of retirement n. emeklilik yaşı
the age of discovery n. coğrafi keşifler çağı
age of consent n. ergenlik yaşı
age of technology n. teknoloji çağı
children under five years of age n. beş yaş altı çocuklar
problem of our age n. çağımızın sorunu
the age of aspirin n. aspirin cağı
age of a tide n. güney pasifik okyanusundaki gelgit süresi
age of fishes n. devonyen
age of fishes n. devoniyen dönem
age of gold n. altın çağ
age of mammals n. memeli hayvanlar devri
age of mammals n. senozoik çağ
age of mammals n. senozoyik devir
age of man n. kuaterner çağ
age of man n. dördüncü çağ
age of man n. bugüne kadarki son iki milyon yıl
age of moon n. son yeniaydan beri geçen süre
age of reason n. aydınlanma çağı
age of reptiles n. mezozoik çağ
age of reptiles n. ikinci çağ
age of uncertainty n. belirsizlik çağı
average age of women who bear their first child n. ilk çocuğun doğurulduğu ortalama yaş
average age of women who bear their first child n. ortalama ilk çocuğu doğurma yaşı
coming of age n. önemli bir gelişme aşamasına gelinen an
coming of age n. reşit olunan yaş
coming of age n. reşit olma (töreni)
coming-of-age n. olgunluğa ulaşma
coming-of-age n. reşit olma
coming-of-age n. saygınlık kazanma
coming-of-age n. tanınma
coming-of-age n. şöhret kazanma
be of age v. reşit olmak
be of age v. rüştünü ispat etmek
come of age v. rüştünü ispat etmek
come of age v. reşit olmak
be of an age to marry v. evlenecek yaşta olmak
come of age v. rüştünü kazanmak
be of age v. yaşı kemale ermek
be of age v. rüştünü ispatlamak
come of age v. rüştünü ispatlamak
be of a certain age v. yaşı kemale ermek
go blind at the age of ten v. on yaşında kör olmak
live to the age of sixty-eight v. altmış sekiz yaşına kadar yaşamak
live to the age of 95 v. 95 yaşına kadar yaşamak
reach the age of marriage v. gelinlik çağına gelmek
reach the age of marriage v. evlilik çağına gelmek
come of age v. olgunlaşmak
come of age v. yetişkinliğe adım atmak
of full age adj. ergen
of full legal age adj. reşit
of full age adj. büyümüş
of full age adj. ergin
of the same age adj. yaşıt
of full age adj. reşit
of the same age adj. öğür
of the same age adj. akran
of full age adj. yetişmiş
at the age of one adj. bir yaşında
at the age of adv. yaşlarında
from ten years of age upward adv. on yaşından itibaren
at the age of adv. yaşında
at the age of ... and below adv. yaş ve altı
at the age of ... and over adv. yaş ve üstü
over 50 years of age adv. 50 yaş üzeri
over 50 years of age adv. 50 yaş üstü
over the age of 50 adv. 50 yaş üstü
over the age of 50 adv. 50 yaş üzeri
Phrasals
come of age v. reşit olmak
be of age v. reşit olmak
come of age v. rüştünü ispatlamak
be of age v. rüştünü ispatlamak
Phrases
regardless of his age expr. yaşına başına bakmadan
Proverb
the age of miracles is past mucizeler çağı geçmişte kaldı
the age of miracles is past mucizeler geçmişte kaldı
age is no guarantee of wisdom akıl yaşta değil baştadır
Colloquial
come of age v. reşit olmak
Idioms
coming-of-age n. karakterin yetişkinliğe geçiş evresine odaklanan film ya da kitap
coming-of-age n. erginlik çağı filmi ya da kitabı
the grand old age of n. çok ileri yaş
the grand old age of n. ilerlemiş yaş
tender age of n. küçük/genç bir yaş
tender age of n. gibi çok genç bir yaş
tender age of n. gibi genç/küçük bir yaş
the golden age of something n. bir şeyin altın çağı
the golden age of something n. bir şeyin en iyi/başarılı dönemi
the sunny side of (an age) n. (dönüm noktası sayılan 30, 40, 50 gibi yaşlardan) biraz genç
the sunny side of (an age) n. (dönüm noktası sayılan 30, 40, 50 gibi yaşlara) henüz gelmemiş
the sunny side of (an age) n. yaklaşık 30, 40, 50 gibi (dönüm noktası sayılan) bir yaşta
the tender age of (something) n. (belli bir yaş) gibi çok genç /küçük bir yaş
the tender age of (something) n. (bir yaş) gibi küçük/genç bir yaş
age out (of something) v. (bir şeyi) yaşlanıp/olgunlaşıp bırakmak
age out (of something) v. (bir şeyden) yaşlanıp/olgunlaşıp vazgeçmek
age out (of something) v. (yaşından veya olgunluğundan ötürü) bir gruptan veya sınıflandırmadan çıkmak
at the ripe old age of (something) v. iyice yaşlanana kadar yaşamak
live to the (ripe old) age of something v. (70/80 vb) yaşına kadar yaşamak
live to the age of something v. (70/80 vb) yaşına kadar yaşamak
be (on) the right side of (an age) v. (belli bir yaştan) daha küçük olmak
be (on) the right side of (an age) v. yaşı …'dan az olmak
be (on) the wrong side of (some age) v. (belli bir yaşı) geçmiş olmak
be (on) the wrong side of (some age) v. (belli bir yaşın) üstünde olmak
be (on) the wrong side of (some age) v. (bir yaştan) büyük olmak
be (on) the wrong side of (some age) v. (bir yaşı) geçmiş olmak
be (on) the wrong side of (some age) v. (bir yaşın) üstünde olmak
live to the age of v. belli bir yaşa kadar yaşamak
live to the age of v. … yaşına kadar yaşamak
live to the age of v. belli bir yaşı görmek
of a certain age adj. belli bir yaşa gelmiş
of a certain age adj. belirli bir yaşa gelmiş
of a certain age adj. çok genç değil
of a certain age adj. gençliği solmuş
of a certain age adj. yaşını başını almış
of a certain age expr. belli yaştaki
tender age of 17 expr. daha on yedisinde
somebody of a certain age expr. (belli bir) yaşa gelmiş
(I haven't talked to you) in an age of years expr. yüzyıllardır (seni görmüyorum)
somebody of a certain age expr. (belli bir) yaştaki
at the tender age of… expr. küçük/genç bir yaşta
at the tender age of expr. gibi genç/küçük bir yaşta
at the tender age of expr. gibi çok genç bir yaşta
Speaking
above 45 years of age expr. 45 yaş üzeri
above 50 years of age expr. 50 yaş üstü
above the age of 50 expr. 50 yaş üstü
above 50 years of age expr. 50 yaş üzeri
above the age of 50 expr. 50 yaş üzeri
above 45 years of age expr. 45 yaş üstü
Trade/Economic
age of account n. alacakların vadesi
limit of age n. yaş haddi
be retired of the age margin v. yaş haddinden emekli olmak
be retired of the age magrin v. yaş haddinden emekliye ayrılmak
Law
evidence of age n. bir fiili yapmaya ehil olan
age of criminal responsibility n. ceza sorumluluğu yaşı
victims of delayed pension age n. emeklilikte yaşa takılanlar
age of puberty n. erginlik yaşı
age of puberty n. ergenlik yaşı
age of discretion n. farik ve mümeyyiz
age of discretion n. mümeyyizlik durumu
age of offender n. mücrimin yaşı
age of puberty n. rüşt yaşı
age of majority n. rüşt yaşı
age of majority n. sinni rüşt
evidence of age n. yaşça ehil olma
correction of age n. yaş tashihi
determination of age n. yaş tesbiti
the age of legal majority n. yasal reşit olma yaşı
not reach the age of criminal responsibility v. cezai ehliyeti olmamak
be at the age of discretion v. farik ve mümeyyiz olmak
Politics
age of candidacy n. adaylık yaşı
age of candidacy n. seçilme yaşı
Computer
age or number of messages n. yaş veya ileti sayısı
Marine
age of tide n. gel-git dönemi
Medical
babies younger than 6 months of age n. altı aylıktan küçük bebekler
patients under the age of 5 years n. beş yaş altı hastalar
patients under the age of 5 years n. beş yaşın altındaki hastalar
age of onset n. başlangıç yaşı
onset age of natural menopause n. doğal menopoz başlangıç yaşı
age of pregnancy n. gebelik yaşı
the average age of the patients n. hastaların ortalama yaşı
age of onset n. hastalığın başladığı yaş
the average age of the patients n. hastaların yaş ortalaması
average age of disease onset n. hastalığın ortalama başlangıç yaşı
age of patient n. hastanın yaşı
age of onset n. hastalık başlangıç yaşı
mean age of the patients n. hastaların ortalama yaşı
threshold of hearing by air conduction as a function of age and sex otologically normal persons n. kulak sağlığı normal olan kişilerin yaş ve cinsiyetlerinin bir işlevi olarak hava iletimli işitme eşiği
premenopausal women of childbearing age n. menapoz öncesi doğurganlık çağındaki kadınlar
average age of cases n. olguların ortalama yaşı
mean age of cases n. olguların ortalama yaşı
the mean age of the onset of convulsions n. ortalama konvülsiyon başlama yaşı
obese children of prepubertal age n. prepubertal dönemdeki obez çocuklar
starting age of smoking n. sigaraya başlama yaşı
men over the age of 60 years n. 60 yaşın üzerindeki erkekler
Psychology
age of onset n. başlangıç yaşı
age of majority n. yeterlilik yaşı
Physics
on grounds of age n. yaş sebebiyle
Marine Biology
age of fishes n. devon dönemi
age of reptiles n. mezozoik
age of maturity n. erinleşme yaşı
age of recruitment n. içgöç yaşı
age of maturity n. olgunlaşma yaşı
age of recruitment n. stoğa katılma yaşı
Astrology
age of aquarius n. kova çağı
History
age of exploration n. keşif çağı
age of discoveries n. keşifler çağı
age of discovery n. keşif çağı
Religious
pre-islamic age of ignorance n. cahiliye
Geology
age of fishes n. devon dönemi
age of fishes n. devon dönemi
age of fishes n. devoniyen
age of fishes n. devoniyen dönem
age of invertebrates n. ordovizyen ve kambriyen dönemler
age of man n. dördüncü çağ
age of man n. kuaterner
age of reptiles n. mezozoik
age of reptiles n. mezozoik
age of reptiles n. ikinci çağ
the age of acrogens n. kömür bitkilerinin devri
the age of acrogens n. karbon dönemi
Ottoman Turkish
age of gold n. asr-ı saadet
as a result of (old) age n. tevellütten mütevellit
Modern Slang
age of our founding fathers n. amerika'nın kurucularının yaşadığı çağ
age of our founding fathers n. amerika'nın kuruluş çağı