History

of benefit

Meanings of "of benefit" in Turkish English Dictionary : 4 result(s)

	Category	English	Turkish
Colloquial
1	Colloquial	of benefit expr.	yararına
2	Colloquial	of benefit expr.	çıkarına
3	Colloquial	of benefit expr.	lehine
4	Colloquial	of benefit expr.	menfaatine

Meanings of "of benefit" with other terms in English Turkish Dictionary : 114 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	benefit of clergy n.	kilisenin resmi onayı
2	General	assignments for benefit of creditors n.	alacağın temliki
3	General	benefit of society n.	toplumun yararı
4	General	benefit of society n.	toplum yararı
5	General	benefit of society n.	toplumun çıkarı
6	General	benefit of society n.	toplum çıkarı
7	General	be for the benefit of v.	yararına olmak
8	General	enure to the benefit of somebody v.	biri lehine yürürlüğe girmek
9	General	benefit from the advantages of v.	sunduğu avantajlardan istifade etmek
10	General	benefit from the advantages of v.	sunduğu avantajlardan yararlanmak
11	General	make benefit of v.	-den yararlanmak
12	General	get no benefit out of (a situation) for oneself v.	çıkarı olmamak
13	General	have no benefit out of (a situation) for oneself v.	çıkarı olmamak
14	General	benefit from the opportunities of something v.	imkanlarından istifade etmek
15	General	benefit from the opportunities of something v.	imkanlarından yararlanmak
16	General	inure to the benefit of v.	lehine hüküm ifade etmek
17	General	reap the benefit of v.	sunduğu avantajdan faydalanmak
18	General	reap the benefit of v.	istifade etmek
19	General	reap the benefit of v.	faydasını görmek
20	General	reap the benefit of v.	birşeyin yararını görmek
21	General	reap the benefit of v.	birşeyin faydasını görmek
22	General	reap the benefit of v.	yararını görmek
23	General	benefit from the advantage of v.	imkanından faydalanmak
24	General	benefit from the opportunity of v.	avantajından yararlanmak
25	General	benefit from the opportunity of v.	imkanından faydalanmak
26	General	benefit from the advantage of v.	avantajından yararlanmak
27	General	benefit from the right of v.	hakkından yararlanmak
28	General	benefit from the right of v.	hakkından faydalanmak
29	General	offer something for the benefit of someone v.	yararına sunmak
30	General	see the benefit (of something) v.	yararını görmek
31	General	for the benefit of prep.	menfaatine
32	General	for the benefit of prep.	yararına
33	General	for the benefit of prep.	lehine
34	General	for the benefit of prep.	çıkarına
Phrases
35	Phrases	with the benefit of hindsight expr.	edinilmiş bilgi ve tecrübenin verdiği avantajla
36	Phrases	with the benefit of hindsight expr.	geçmiş tecrübelerden edinilmiş bilgilerle
37	Phrases	for the benefit of expr.	-nın yararına
38	Phrases	with the benefit of hindsight expr.	tecrübeyle sabit ki
39	Phrases	with the benefit of hindsight expr.	tecrübeyle sabittir ki
Colloquial
40	Colloquial	of benefit (to someone) expr.	yararına
Idioms
41	Idioms	give someone the benefit of the doubt v.	birine inanmaya karar vermek
42	Idioms	give the benefit of the doubt v.	doğru kabul etmek
43	Idioms	give the benefit of the doubt v.	doğru olduğunu varsaymak
44	Idioms	give the benefit of the doubt v.	haklı kabul etmek
45	Idioms	give someone the benefit of the doubt v.	hüsnüzanla yaklaşmak
46	Idioms	give someone the benefit of the doubt v.	kötü düşünmemek
47	Idioms	give someone the benefit of the doubt v.	olumlu düşünmek
48	Idioms	give someone the benefit of the doubt v.	sözüne inanmak
49	Idioms	give the benefit of the doubt v.	suçsuz kabul etmek
50	Idioms	give (one) the benefit of (something) v.	(birine anlatmaması gereken bir şeyi) detaylıca anlatmak
51	Idioms	give (one) the benefit of (something) v.	(birine bilememesi gereken bir şeyin) bütün detaylarını vermek
52	Idioms	give (one) the benefit of (something) v.	(birine bir şeyi) açık etmek
53	Idioms	give (one) the benefit of (something) v.	(biriyle bir şeyin) tüm detaylarını paylaşmak
54	Idioms	give someone the benefit of v.	birinin yararlanması için her şeyi anlatmak
55	Idioms	give someone the benefit of v.	birine uzun uzun anlatmak
56	Idioms	give someone the benefit of v.	birine her şeyi sayıp dökmek
57	Idioms	give someone the benefit of v.	birine tüm hikayeyi anlatmak
58	Idioms	give someone the benefit of v.	biriyle tüm hikayeyi paylaşmak
59	Idioms	have the benefit of the doubt v.	(önce yargılanmak/eleştirilmektense) şüphe lehinde yorumlanmak
60	Idioms	have the benefit of the doubt v.	(önce yargılanmak/eleştirilmektense) haklı kabul edilmek
61	Idioms	have the benefit of the doubt v.	(önce yargılanmak/eleştirilmektense) hakkında olumlu düşünülmek
62	Idioms	have the benefit of the doubt v.	(önce yargılanmak/eleştirilmektense) suçsuz kabul edilmek
63	Idioms	have the benefit of the doubt v.	(önce yargılanmak/eleştirilmektense) sözüne inanılmak
64	Idioms	give/have the benefit of the doubt v.	(aksi bir kanıt olmadığı sürece) şüpheyi lehinde yorumlamak
65	Idioms	give/have the benefit of the doubt v.	(aksi bir kanıt olmadığı sürece) haklı kabul etmek
66	Idioms	give/have the benefit of the doubt v.	(aksi bir kanıt olmadığı sürece) hakkında olumlu düşünmek
67	Idioms	give/have the benefit of the doubt v.	(aksi bir kanıt olmadığı sürece) suçsuz kabul etmek
68	Idioms	give/have the benefit of the doubt v.	(aksi bir kanıt olmadığı sürece) sözüne inanılmak
69	Idioms	get the benefit of the doubt v.	(yeterli bilgi/kanıt yokken) haklı kabul edilmek
70	Idioms	get the benefit of the doubt v.	(yeterli bilgi/kanıt yokken) suçsuz kabul edilmek
71	Idioms	get the benefit of the doubt v.	tarafsız yaklaşılmak
72	Idioms	give (someone or something) the benefit of the doubt v.	(birine/bir şeye) inanmaya karar vermek
73	Idioms	give (someone or something) the benefit of the doubt v.	(birine/bir şeye) hüsnü zanla yaklaşmak
74	Idioms	give (someone or something) the benefit of the doubt v.	(biri/bir şey hakkında) olumlu düşünmek
75	Idioms	give (someone or something) the benefit of the doubt v.	(biri/bir şey hakkında) kötü düşünmemek
76	Idioms	give (someone or something) the benefit of the doubt v.	(birinin/bir şeyin) sözüne inanmak
77	Idioms	give (someone or something) the benefit of the doubt v.	(birinden/bir şeyden) yana düşünmek
78	Idioms	give (someone or something) the benefit of the doubt v.	(biri/bir şey) hakkında nötr olmak
79	Idioms	give somebody the benefit of the doubt v.	hüsnü zanla yaklaşmak
80	Idioms	give somebody the benefit of the doubt v.	birini masum/suçsuz kabul etmek
81	Idioms	of benefit (to someone) expr.	(birinin) yararına/çıkarına
Trade/Economic
82	Trade/Economic	present value of defined benefit obligation n.	belirlenmiş tazminat yükümlülüğünün bugünkü değeri
83	Trade/Economic	prevention of benefit-oriented criminal organizations law n.	çıkar amaçlı suç örgütleriyle mücadele kanunu
84	Trade/Economic	plan assets of an employee benefit plan n.	emeklilik fon yatırımları
85	Trade/Economic	present value of defined benefit obligation n.	kesinleşmiş tazminat yükümlülüğü bugünkü değeri
86	Trade/Economic	return on plan assets of an employee benefit plan n.	sosyal güvenlik planı yatırım getirisi
87	Trade/Economic	settlement of employee benefit obligations n.	sosyal güvenlik yükümlülüklerini ödeme
88	Trade/Economic	present value of a defined benefit obligation n.	tanımlanmış sosyal yardım yükümlülüğünün bugünkü değeri
89	Trade/Economic	creditors in respect of goods and values held on behalf of, or at risk to and for the benefit of third parties n.	üçüncü şahısların adına ve menfaatine elde tutulan mallar ve kıymetlere ilişkin alacaklılar
90	Trade/Economic	goods and values held by third parties in their name but at risk to and for the benefit of the enterprise n.	üçüncü şahıslar tarafından elinde bulunan ancak risk ve menfaatleri şirkete ait olan mallar ve kıymetler
91	Trade/Economic	goods and values held on behalf of, or at risk to and for the benefit of third parties n.	üçüncü şahısların adına ve menfaatine elde tutulan mallar ve kıymetler
92	Trade/Economic	cost-of-living benefit n.	fiyatlar arttıkça para gelirleri otomatik artanların elde ettiği fayda
93	Trade/Economic	enure to the benefit of v.	yararına hüküm ifade etmek
Law
94	Law	benefit of amnesty n.	aftan istifade
95	Law	contract for benefit of third person n.	başkası lehine şart
96	Law	contract for benefit of third person n.	başkası lehine sözleşme
97	Law	benefit of discussion n.	bir borcun ödenmesinde ilk olarak asli borçlunun malına tedbir konulmasını talep hakkı
98	Law	benefit of cession n.	borçlunun mallarını vererek hapis cezasından kurtulması
99	Law	benefit of fail n.	düşme yararı
100	Law	benefit of counsel n.	mahkemeden avukat tayin edilmesini isteme hakkı
101	Law	benefit of division n.	müşterek kefillerin sadece kendi payına düşen miktarda ödeme yapma hakkı
102	Law	benefit of fall n.	navlun düşmesinden istifade
103	Law	benefit of clergy n.	papazlık dokunulmazlığı
104	Law	benefit of counsel n.	sanığın bir müdafi tayin edilmesini mahkemeden talep hakkı
105	Law	benefit of the doubt n.	şüphenin ilgili lehine yorumlanması
106	Law	contract for benefit of third person n.	üçüncü şahıs yararına akit
107	Law	benefit of inventory n.	varisin miras bırakana ait borçlardan sadece iktisap ettiği şeylerin değeri oranında sorumlu olma hakkı
108	Law	benefit of the doubt n.	şüpheden sanık yararlanır prensibi
109	Law	for the benefit of another immovable expr.	başka gayrimenkulün lehine
Politics
110	Politics	benefit of clergy n.	papaz dokunulmazlığı
Insurance
111	Insurance	without benefit of salvage expr.	sovtaj'dan yararlanılmaksızın
112	Insurance	wbs (without benefit of salvage) abrev.	sovtajdan yararlanılmaksızın
Sport
113	Sport	benefit of the doubt n.	(hakem) takdir hakkı
Ottoman Turkish
114	Ottoman Turkish	benefit of the doubt n.	hüsn-ü zan