on (one's) feet - Turkish English Dictionary
History

on (one's) feet



Meanings of "on (one's) feet" in Turkish English Dictionary : 7 result(s)

English Turkish
Idioms
on (one's) feet expr. ayakta
on (one's) feet expr. (hastalıktan, zor durumdan) ayağa kalkmış
on (one's) feet expr. (hastalıktan, zor durumdan) ayaklanmış
on (one's) feet expr. hızlıca
on (one's) feet expr. ayaküstü
on (one's) feet expr. o anda
on (one's) feet expr. anlık olarak

Meanings of "on (one's) feet" with other terms in English Turkish Dictionary : 139 result(s)

English Turkish
General
land on one's feet v. dört ayak üzerine düşmek
have both one's feet on the ground v. gerçekçi ve pratik bir şekilde düşünmek
stand on one's own two feet v. kendi yağıyla kavrulmak
fall on one's feet v. dört ayağının üstüne düşmek
stand on one's own feet v. kendi yağıyla kavrulmak
fall on one's feet v. atlatmak
be dead on one's feet v. ayakta uyumak
land on one's feet v. şansı yaver gitmek
alight on one's feet v. ayağa kalkmak
fall on one's feet v. başarmak
have both one's feet on the ground v. aklı başında olmak
be on one's feet v. ayakta olmak
fall on one's feet v. sıyrılmak
feel dead on one's feet v. kolunu kaldıracak hali olmamak
feel dead on one's feet v. hali olmamak
stand on one's own feet v. kendi ayakları üzerinde durmak
keep someone on one's feet v. ayakta tutmak
keep someone on one's feet v. ayakta durmasına neden olmak
land on one's feet v. dört ayak üstüne düşmek
get back on one's feet financially v. finansal olarak (yeniden) kendi ayaklarının üzerinde durmak
on one's feet adv. ayakta
Colloquial
dead on one's feet adj. yorgun
dead on one's feet expr. ayakta duracak mecali kalmamış
dead on one's feet expr. bitip tükenmiş
dead on one's feet expr. bitap düşmüş
dead on one's feet expr. mecali kalmamış
dead on one's feet expr. yıpranmış
Idioms
have one's feet on the ground v. aklı başında davranmak
keep one's feet on the ground v. aklı başında davranmak
set on one's feet v. ayağa kalkmak
alight on one's feet v. ayağa kalkmak
set one back on one's feet v. ayağa kalkmasını sağlamak
set one on one's feet again v. ayağa kalkmasını sağlamak
get back on one's feet v. ayağı düze basmak
get one's feet on the ground v. ayağını sağlam basmak
land on one's feet v. ayakları üstüne düşmek
put one on one's feet v. ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
get one on one's feet v. ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
have/keep one's feet on the ground v. ayakları yere basar olmak
have/keep one's feet on the ground v. ayakları yere basmak
keep one's both feet on the ground v. ayakları yere basmak
keep one's feet on the ground v. ayakları yere basmak
have one's feet on the ground v. ayakları yere basmak
be on one's feet v. ayakta olmak
set one on one's feet again v. birisini (yeniden) yeterli/etkin hale getirmek
stand on one's own feet v. bağımsız olmak
think on one's feet v. beklemeden cevap vermek
set one back on one's feet v. birisini (yeniden) yeterli/etkin hale getirmek
get back on one's feet v. deveyi düze çıkarmak
land on one's feet v. dört ayak üstüne düşmek
fall on one's feet v. dört ayak üzerine düşmek
think on one's feet v. çabuk reaksiyon vermek
set on one's feet v. düzelmek
fall on one's feet v. dört ayak üstüne düşmek
land on one's feet v. dört ayağı üstüne düşmek
keep one's feet on the ground v. gerçekçi olmak
have one's feet on the ground v. gerçekçi olmak
stand on one's own feet v. ekonomik özgürlüğünü kazanmış olmak
think on one's feet v. fevri davranmak
get one's feet on the ground v. işini sağlama almak
keep one's both feet on the ground v. iki ayağı da yere basmak
back on one's feet v. iyileşmek
land on one's feet v. iki ayağı üzerine düşmek
set on one's feet v. iyileşmek
stand on one's own feet v. kimseye bağımlı olmamak
stand on one's own two feet v. kendi ayakları üzerinde durmak
stand on one's own feet v. kimseye muhtaç olmamak
stand on one's own (two) feet v. kendi işini kendi görmek
stand on one's own feet v. kendi ayakları üzerinde durmak
stand on one's two feet v. kendi ayakları üzerinde durmak
stand on one's own two feet v. kendi yağı ile kavrulmak
stand on one's own feet v. kendi yağı ile kavrulmak
land on one's feet v. paçayı kurtarmak
fall on one's feet v. paçayı kurtarmak
set on one's feet v. sağlığına kavuşmak
get back on one's feet v. (yeniden) ayakları üzerinde durmak
think on one's feet v. (olumlu anlamda) hızlı düşünüp anında tepki vermek
set one on one's feet again v. (yeniden) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
be back on one's feet v. (yeniden) ayakları üzerinde durmak
put one on one's feet v. yardım etmek
get one on one's feet v. yardım etmek
land on one's feet v. (sıkıntılı veya riskli bir durumdan) kazançlı veya hasarsız çıkmak
set one back on one's feet v. (yeniden) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
get on (one's) feet v. ayağa kalkmak
get on (one's) feet v. kalkmak
get (one) on one's feet v. (birinin) ayağa kalkmasına yardım etmek
get (one) on one's feet v. (birinin) yerinden kalkmasına yardım etmek
get (one) on one's feet v. (birinin) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
get (one) on one's feet v. (birinin finansal, sağlık açısından, zihnen) kendini toparlamasına yardım etmek
get (one) on one's feet v. (birinin) normale dönmesine yardım etmek
get (one) on one's feet v. (birini) normale döndürmek
get (one) on one's feet v. (birinin) normal hayatına dönmesine yardım etmek
get (one) on one's feet v. (birini) normal hayatına döndürmek
get (one) on one's feet v. (birinin) iyileşmesine yardım etmek
put one on one's feet v. (birinin) ayağa kalkmasına yardım etmek
put one on one's feet v. (birinin) yerinden kalkmasına yardım etmek
put one on one's feet v. (birinin) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
put one on one's feet v. (birinin finansal, sağlık açısından, zihnen) kendini toparlamasına yardım etmek
put one on one's feet v. (birinin) normale dönmesine yardım etmek
put one on one's feet v. (birini) normale döndürmek
put one on one's feet v. (birinin) normal hayatına dönmesine yardım etmek
put one on one's feet v. (birini) normal hayatına döndürmek
put one on one's feet v. (birinin) iyileşmesine yardım etmek
be dead on (one's) feet v. neredeyse yenilmiş olmak
be dead on (one's) feet v. hala ayakta fakat işe yaramaz olmak
be out on (one's) feet v. ayakta zor durmak
be out on (one's) feet v. uykusuzluktan/yorgunluktan bayılmak üzere olmak
be out on (one's) feet v. uykusuz/yorgun olmasına rağmen ayakta durmaya çalışmak
be out on (one's) feet v. bitik halde olmak
be out on (one's) feet v. sonu gelmek üzere olmak
be out on (one's) feet v. son demlerinde olmak
be out on (one's) feet v. zar zor ayakta durmak
be out on (one's) feet v. ahı gitmiş vahı kalmış olmak
be light on (one's) feet v. çevik olmak
be light on (one's) feet v. kıvrak olmak
be light on (one's) feet v. atik olmak
on one's feet expr. ayağa kalkmış
on one's feet expr. ayaklanmış
on one's feet expr. ayaklarının üzerinde
on one's feet expr. ayakta
light on one's feet expr. çevik
on one's feet expr. iyileşmiş
on one's feet expr. (hastalıktan sonra) iyi
back on (one's) feet expr. tekrar ayağa kalkmış
back on (one's) feet expr. (iyileşip) tekrar ayaklanmış
back on (one's) feet expr. tekrar sağlığına kavuşmuş
back on (one's) feet expr. ayakları üzerinde duran
back on (one's) feet expr. deveyi düze çıkarmış
back on (one's) feet expr. iki yakası bir araya gelmiş
back on (one's) feet expr. ayağı düze basmış
back on (one's) feet expr. finansal olarak ayağa kalkmış
back on (one's) feet expr. finansal durumunu düzeltmiş
out on (one's) feet expr. ayakta zor duran
out on (one's) feet expr. uykusuzluktan/yorgunluktan bayılmak üzere olan
out on (one's) feet expr. uykusuz/yorgun olmasına rağmen ayakta durmaya çalışan
out on (one's) feet expr. bitik halde olan
out on (one's) feet expr. zar zor ayakta duran
out on (one's) feet expr. son demlerinde
out on (one's) feet expr. ahı gitmiş vahı kalmış