yıpranmış - Turkish English Dictionary
History

yıpranmış



Meanings of "yıpranmış" in English Turkish Dictionary : 60 result(s)

Turkish English
Common Usage
yıpranmış worn adj.
General
yıpranmış out adj.
yıpranmış jadish adj.
yıpranmış threadbare adj.
yıpranmış battered adj.
yıpranmış frayed adj.
yıpranmış decrepit adj.
yıpranmış wornout adj.
yıpranmış age-worn adj.
yıpranmış time-worn adj.
yıpranmış worn-out adj.
yıpranmış beat-up adj.
yıpranmış beaten-up adj.
yıpranmış distressed adj.
yıpranmış detrited adj.
yıpranmış ragged adj.
yıpranmış tired adj.
yıpranmış much-worn adj.
yıpranmış jaded adj.
yıpranmış bedrid adj.
yıpranmış bedridden adj.
yıpranmış worn-down adj.
yıpranmış obsolete adj.
yıpranmış detrite adj.
yıpranmış old adj.
yıpranmış overscutched adj.
yıpranmış overschutcht adj.
yıpranmış overworn adj.
yıpranmış run-down adj.
yıpranmış disreputable adj.
yıpranmış disturbed adj.
yıpranmış pile-worn adj.
yıpranmış fatigued adj.
yıpranmış fazed adj.
yıpranmış doddered adj.
yıpranmış dog-eared adj.
yıpranmış flea-bitten adj.
yıpranmış scrofulous adj.
yıpranmış shopsoiled adj.
yıpranmış forworn [obsolete] adj.
yıpranmış foughten [scotland] adj.
yıpranmış stank [obsolete] adj.
Colloquial
yıpranmış worn up adj.
yıpranmış dead on one's feet expr.
Idioms
yıpranmış worse for wear adj.
yıpranmış all the worse for wear adj.
yıpranmış all the worse for wear adj.
yıpranmış dead on feet adj.
yıpranmış dead on your feet adj.
Marine
yıpranmış magged adj.
Geology
yıpranmış rotten adj.
Archaic
yıpranmış sere adj.
Slang
yıpranmış burned out adj.
yıpranmış dragged out adj.
yıpranmış maxed out adj.
yıpranmış knocked up adj.
British Slang
yıpranmış cattled adj.
yıpranmış shattered adj.
yıpranmış shagged adj.
yıpranmış shot adj.

Meanings of "yıpranmış" with other terms in English Turkish Dictionary : 44 result(s)

Turkish English
General
yıpranmış saç stressed hair n.
yıpranmış saçlar damaged hair n.
yıpranmış saçlar stressed hair n.
yıpranmış saç damaged hair n.
yıpranmış veya yırtılmış kağıt casse paper n.
yıpranmış veya eskimiş ip junk n.
yıpranmış, kötü halde veya işe yaramaz artık fag end n.
yıpranmış kimse witherling n.
cılız ve yıpranmış at crowbait n.
akıl sağlığının yıpranmış uçları frayed ends of sanity n.
aşınma ile oluşturulmuş delik veya yıpranmış nokta fret n.
yıpranmış bir evi onarıp yenilemek flip a house v.
(yıpranmış kenarları) ince dikiş ile onarmak finedraw v.
yıpranmış giysiler içinde olan threadbare adj.
kullanıla kullanıla sayfa kenarları yıpranmış well-thumbed adj.
tuzdan yıpranmış salt-weathered adj.
çalışmaktan yıpranmış work-worn adj.
yoğun çalışmaktan yıpranmış trauchled adj.
yıpranmış (kumaş) bare adj.
yılgın ve yıpranmış hunted adj.
kullanılmaktan yıpranmış beat-up adj.
yıpranmış bir halde jadishly adv.
yıpranmış bir şekilde jadedly adv.
Colloquial
yıpranmış/bozulmuş evlilik broken marriage n.
yıpranmış saç uçları split ends n.
yıpranmış olmak be burned out v.
oturulmaktan yıpranmış/çökmüş (koltuk) rump-sprung adj.
çok yıpranmış worn to a frazzle adj.
Idioms
yıpranmış olmak be all the worse for wear v.
(özellikle uzun süreli stres nedeniyle) yıpranmış burned-out adj.
Trade/Economic
(madeni veya kağıt para) yıpranmış fine adj.
Technical
eski veya yıpranmış şeyleri yenileyen kimse reviver n.
eski lastik dişlerinin perdahlanmasının ardından yeni kauçuk kaplamayı yıpranmış açık pnömatik lastik yüzeyi ile birleştirmek retread v.
(külçe demir) eski ve yıpranmış bir kalıba girmekten dolayı timsah derisi yüzey oluşturmak craze v.
(banknot) yıpranmış poor adj.
Textile
koyun yününün açıkta kalan yıpranmış ucu tip [aus] n.
(iplik) yıpranmış sleided adj.
Woodworking
yıpranmış ahşap yüzeyini başka yüzeyle birleştiren bir tür zıvana coag n.
yıpranmış ahşap yüzeyini başka yüzeyle birleştiren bir tür zıvana coak n.
Mining
kömür veya cevher yatağının yüzeydeki yıpranmış bölümü blossom n.
kömür veya cevher yatağının yüzeydeki yıpranmış bölümü blow n.
hava şartlarından yıpranmış taş ocağı yüzü rock face n.
Meteorology
hava koşulları nedeniyle yıpranmış weather-bitten adj.
Slang
duygusal olarak yıpranmış damaged adj.