Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | oynanmış | enacted adj. |
Colloquial | ||
Colloquial | oynanmış | phutzed adj. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | (üzerinde/içeriği ile) oynanmış | doctored adj. |
Idioms | ||
Idioms | oynanmış hesap | padded account n. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | (üzerinde/içeriği ile) oynanmış veri | doctored data n. |
Automotive | ||
Automotive | kilometresiyle oynanmış | clocked adj. |
Pathology | ||
Pathology | normal hücreleri kanserli tümör hücrelerine dönüştüren bir gen taşıyacak şekilde genetiği oynanmış bir laboratuvar faresi tipi | oncomouse® n. |
Biology | ||
Biology | genetiği ile oynanmış bitkiler | genetically modified plants n. |
Biology | yeni protein oluşturulması ve seçili proteinlerin kopyalanması için genetiği ile oynanmış bakteriyofajların kullanıldığı bir yöntem | phage display n. |
Sport | ||
Sport | geçmişte ingiltere ve avustralya arasında oynanmış bir dizi kriket maçı | the ashes n. |
Sport | (körling) taşı çoktan oynanmış olan taşın dış kenarına çarptırarak hedefe atmak | outwick [scotland] v. |
Wagering | ||
Wagering | belirli sayı gelmesi için üzerinde oynanmış zar | highman n. |
Wagering | tek sayıya, sonuca oynanmış | en plein adj. |