peak - Turkish English Dictionary
History

peak

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "peak" in Turkish English Dictionary : 107 result(s)

English Turkish
Common Usage
peak n. zirve
peak n. tepe
peak n. doruk
peak v. doruğa ulaşmak
General
peak n. kasket güneşliği
peak n. ayrıt
peak n. güneşlik
peak n. siper
peak n. cunda
peak n. siper (kaskette)
peak n. şahika
peak n. şapka siperi
peak n. tepe noktası
peak n. siperlik
peak n. en yüksek
peak n. pik
peak n. uç nokta
peak n.
peak n. en üst sınır
peak n. sivri uç
peak n. kıyafetin çıkıntılı bölümü
peak n. dağ
peak n. dağ zirvesi
peak n. dağ zirvesine benzeyen şey
peak n. kıç dikey
peak n. kıç dengesi
peak n. baş dikey
peak n. baş pik
peak n. demir gagası
peak n. demir ucu
peak n. en üst
peak n. en üst düzey
peak n. en yüksek nokta
peak n. en yüksek derece
peak n. en yüksek gelişim noktası
peak n. v şeklinde ön saç çizgisi
peak n. (gerilim veya akım) çevrimdeki maksimum değer
peak n. (gerilim veya akım) pik değer
peak n. elektronik iletişim sinyaline ait en güçlü bölüm
peak n. maksimum sinyal
peak n. (hecede) en dolgun sesletilen bölüm
peak n. v şekli
peak n. günün en yoğun zamanı
peak n. yılın en yoğun zamanı
peak n. fiyatların en yüksek olduğu dönem
peak n. talebin en yoğun olduğu zaman
peak n. bazı yerli kuzey amerika halklarının kullandığı bileklik
peak n. bazı yerli kuzey amerika halklarının para olarak kullandığı boncuk
peak n. tepecik
peak v. zayıflamak
peak v. tepeye ulaşmak
peak v. zirve yapmak (fiyatlar)
peak v. doruğa tırmanmak
peak v. zirveye çıkmak
peak v. pik yapmak
peak v. soldurmak
peak v. giderek azaltmak
peak v. tüketmek
peak v. (zıpkın) dikey yerleştirmek
peak v. (balina) kuyruğunu yükseltmek
peak v. (balina) zıpkını yükseltmek
peak v. dikey çevirmek
peak v. dikey yöne getirmek
peak v. (kürekleri) dikey tutmak
peak v. zirveye yükseltmek
peak v. tepeye çıkarmak
peak v. zirveye ulaşmak
peak v. gelişimin en üst noktasına ulaşmak
peak v. popülaritenin zirvesine ulaşmak
peak v. maksimuma ulaşmak
peak v. merak ile bakmak
peak v. burnunu sokmak
peak v. sinsice göz atmak
peak adj. en yüksek
peak adj. işlek
peak adv. en üst
peak adv. maksimum
Trade/Economic
peak n. fiyat grafiğinde zirve
peak n. rekor düzeyi
peak n. tepe noktası
peak n.
peak n. (en yoğun dönemde ödenen) yüksek ücret
peak v. tavan yapmak
peak v. tavana vurmak
Technical
peak n. bir şeyin en yüksek noktası
peak n. en üst sınır
peak n. pik
peak n. tepe
peak n. zirve
peak n. tepe değer
peak adj. enyüksek
peak adj. en yoğun
peak adj. enüst
peak adj. maksimum
Telecom
peak n. tepe
peak n. zirve
Marine
peak n. gizin cundası
peak n. pik yakası
peak n. yelkenin çördek yakası
Medical
peak n. en yüksek nokta
peak n. pik
Math
peak n. fonksiyonun tepe noktası
Statistics
peak n. zirve
Linguistics
peak n. hece ortası
Geography
peak n. güney carolina eyaletinde yerleşim yeri
Engineering
peak v. (elektronik iletişim devresi) sinyali maksimum değere ayarlamak
peak v. (sinyali) daha yüksek değere getirmek

Meanings of "peak" with other terms in English Turkish Dictionary : 437 result(s)

English Turkish
General
peak demand n. maksimum talep
mountain peak n. dağın tepesi
peak load n. en büyük yük
peak traffic hours n. trafiğin en sıkışık olduğu saatler
peak envolope power n. tepe gücü
peak time n. en yoğun zaman
peak time n. en işlek saatler
peak season n. yoğun sezon
widow's peak n. alın ortasındaki saç çizgisi üzerinde bulunan v şeklindeki nokta
the peak of one's career n. kariyerinin zirvesinde
peak hours n. yoğun olan saatler
demand peak n. en yüksek talep
peak point n. zirve noktası
on-peak current n. pik yükte pahalı tarifeli elektrik
off-peak hours n. yoğun olmayan saatler
off-peak n. yoğun olmayan zamanlar
off-peak time n. yoğun olmayan zaman
unconquered peak n. tırmanılmamış zirve
unclimbed peak n. tırmanılmamış zirve
snow-capped peak n. karlı zirve
snowy peak n. karlı zirve
peak demand n. puant talep
peak demand n. azami talep
peak of one's career n. kariyerinin zirvesi
flat peak [uk] n. Snapback şapka
peak period n. yoğun dönem
peak times n. yoğun zamanlar
record peak n. tarihi zirve
historical peak n. tarihi zirve
widows peak n. alın ortasındaki saç çizgisi üzerinde bulunan bir nokta
peak [obsolete] n. baş örtüsünün sivri ön bölümü
peak [obsolete] n. burun
peak [obsolete] n. dağlık burun
peak [obsolete] n. sivri uçlu sakal
peak [rare] n. çıkıntı
peak [rare] n. kabartı
work at peak capacity v. tam kapasiteyle çalışmak
reach to peak v. doruk noktasına ulaşmak
reach peak v. doruğa tırmanmak
hit the peak v. zirveye oturmak
rise to the peak v. zirveye oynamak
reach the peak v. zirveye oturmak
reach a peak v. zirveye ulaşmak
reach its peak v. zirvesine ulaşmak
be in peak physical condition v. formunun zirvesinde olmak
peak [obsolete] v. keyifsizce dolanmak
peak [obsolete] v. sessizce dolanmak
peak [obsolete] v. ruhsuz olmak
peak [obsolete] v. sönük olmak
off-peak adj. yoğunluk olmayan dönemlerde
off-peak adj. yoğun saatlerin dışında
off-peak adj. düşük talepli zamanlarda kullanılan
off-peak adj. yoğun olmayan dönem
off-peak adj. yoğun dönemler dışındaki zaman
peak-to-peak adj. tepeden tepeye
off-peak adj. piyasanın durgun olduğu zaman kullanılan hizmetlere ait veya ilgili
off-peak adj. maksimumda olmayan
off-peak adj. en yüksek olmayan
off-peak adj. en fazla olmayan
off-peak adj. frekansın az olduğu zamanki
off-peak adj. talebin az olduğu zamanki
off-peak adj. yoğunluğun az olduğu zamanki
off-peak adj. kullanımın az olduğu zamanki
off-peak adj. işlerin kesat olduğu zamanki
peak-hour adj. (trafik, gaz ihtiyacı) en yoğun zamana denk gelen
peak-time adj. (televizyon programı) en yoğun saatte yayınlanan
peak to peak adv. tepeden tepeye
on the peak of prep. zirvesinde
Phrasals
peak up v. tepeye varmak
peak up v. zirveye ulaşmak
Colloquial
at the peak of orgasm expr. orgazmın doruklarında
Idioms
peak tv n. 2010'ların sonunda televizyon programlarının yaygınlaştığı/zirveye çıktığı dönem
peak tv n. tv çağı/dönemi
peak tv n. televizyon programlarının patlama yaptığı dönem
peak tv n. televizyonun zirve yaptığı dönem
Trade/Economic
peak rate n. azami fiyat
peak load n. azamiyük
off-peak period n. durgun dönem
peak production n. maksimum üretim
off-peak pricing n. mevsim dışı fiyatlandırma
peak tanks n. pik tanklar
peak point n. tepe noktası
peak demand pricing n. zirve talep fiyatlaması
peak pricing n. zirve fiyatlandırması
reach peak v. tavana vurmak
hit peak v. tavan yapmak
hit peak v. tavana vurmak
reach peak v. tavan yapmak
off-peak adj. durgun
off-peak adj. işlerin yoğun olmadığı zaman
Tourism
peak season n. en yoğun sezon
peak season n. sezon
off-peak n. talebin düşük olduğu zaman
peak season n. yoğun sezon
peak month n. yılın en yoğun ayı
peak use period n. yoğun kullanım zamanı
peak density n. yüksek yoğunluk
peak season n. yüksek sezon
Technical
peak rate per flow n. akış başına doruk hızı
plate peak voltage n. anot tepe gerilimi
peak pressure n. azami basınç
peak power n. azami kapasite
peak torque n. azami tork
peak load n. azami yük
peak white n. beyaz seviyesi
white peak n. beyaz doruğu
peak white n. beyaz doruğu
resonant peak n. çınlama doruğu
peak-to-peak n. doruktan doruğa
peak luminance n. doruk ışıklılık
peak aging n. doruk yaşlandırması
peak power n. doruk güç
off-peak power n. düşük yük
peak production demand n. doruk üretim istemi
peak SIR n. doruk sinyal gürültü oranı
peak point n. doruk noktası
peak load n. doruk yük
peak load n. doruk yükü
diode peak detector n. diyotlu tepe detektörü
peak firing temperature n. doruk fırınlama sıcaklığı
peak to valley value n. doruk koyak değeri
peak value n. doruk değeri
peak wavelength n. doruk dalgaboyu
peak overlap n. doruk bindirimi
peak voltage n. doruk gerilim
peak output n. doruk üretim
off-peak load n. doruk dışı yük
peak load n. en üst yük
peak sound pressure n. en yüksek ses basıncı
zero-loss peak n. enerji yitimsiz doruk
peak period n. en yüksek istek süreci
peak value n. en yüksek değer
peak output n. en yüksek verim
flood peak n. feyezan piki
amplitude peak n. genlik doruğu
daily flood peak n. günlük azami akım
daily flood peak n. günlük azami taşkın
peak forward voltage n. ileriye tepe gerilimi
secondary hardening peak n. ikincil sertleştirme doruğu
secondary hardening peak n. ikincil sertleşme doruğu
escape peak n. kaçak doruk
aft peak tank n. kıç pik tankı
kilovolts peak n. kiovolt doruğu
peak envelope power n. kiplenimin doruğundaki güç
aft peak tank n. kıç pik
peak voltage n. maksimum gerilim
peak voltmeter n. maksimum gerilim voltmetresi
peak power n. maksimum güç
peak current n. maksimum akım
peak lopping n. özellikle güç gereksiniminin arttığı saatlerde yerel pv sistemlerinin devreye sokulması
peak shaving n. özellikle güç gereksiniminin arttığı saatlerde yerel pv sistemlerinin devreye sokulması
peak traffic n. pik trafik
peak tank n. pik tank
on-peak period n. pik yük zamanı
peak discharge n. pik debi
peak value n. pik kıymet
peak voltage n. pik gerilim
peak current n. pik akım
plasmon peak n. plazmon doruğu
peak period n. pik süreci
on-peak current n. pik yükte pahalı tarifeli elektrik
peak flow n. pik akım
peak production n. pik üretim
peak voltage n. pik gerilimi
peak load power plant n. pik yük santralı
on-peak current n. pik yükte pahalı tarıfeli elektrik
peak inflow n. pik giriş akımı
peak acceleration n. pik ivmesi
peak load n. pik yükleme
peak load power station n. pik yük santralı
peak value n. pik değer
peak capacity n. pik kapasite
peak to peak n. pikten pike
peak load n. pik yük
resonant peak n. rezonans tepkisi
peak load n. puant yük
audiofrequency peak limiter n. ses frekansı tepe sınırlayıcı
off-peak storage heating n. soğuk depolama
peak black n. siyah doruğu
black peak n. siyah tepe
audio frequency peak limiter n. ses frekansı tepe sınırlayıcı
system peak load n. şebeke pik yükü
peak value n. tepe değeri
peak detector n. tepe sezicisi
peak sideband power n. tepe yan bant gücü
peak voltmeter n. tepe değer gerilimöiçeri
peak amplitude n. tepe genliği
peak voltmeter n. tepe gerilimölçeri
peak to peak amplitude n. tepeden tepeye genlik
peak point n. tepe noktası
peak voltage n. tepe gerilimi
peak clipping n. tepe kesme
off-peak n. talebin az olduğu zaman
peak current n. tepe akımı
peak power n. tepe gücü
peak programme meter n. tepe program seviye ölçeri
peak load n. tepe yükü
peak-to-peak n. tepeden tepeye
peak to peak n. tepeden tepeye
peak inverse voltage n. ters tepe gerilimi
peak envelope power n. tepe zarf gücü
peak reverse voltage n. ters tepe gerilimi
peak cathode current n. tepe katot akımı
peak factor n. tepe faktörü
peak action time n. tepe etki süresi
peak clipper n. tepe kırpıcı
peak excursion n. tepeden tepeye gezinim
peak-to-peak amplitude n. tepeden tepeye genlik
inverse peak voltage n. ters tepe gerilimi
peak load n. üst yük
peak value n. uç değeri
off-peak storage heating n. zayıf yük süresince termal depolama ısıtması
peak shaving n. yoğun tüketim saatlerinde yapılan takviye sağlama amaçlı gaz uygulamaları
peak values of the components of loading n. yük bileşenlerinin tepe değerleri
off-peak period n. zayıf yük zamanı
peak lopping n. yoğun tüketim saatlerinde takviye sağlama amacıyla yapılan gaz tasarruf uygulamaları
fore peak tank n. baş pik tankı
Computer
peak power n. azami kapasite
peak load n. azami yük
working set peak n. çalışma kümesi üst sınırı
double peak n. çift zirve
resonant peak n. çınlama doruğu
peak luminance n. doruk ışıklılık
peak point n. doruk noktası
peak value n. doruk değeri
peak factor n. doruk katsayısı
peak power n. doruk güç
peak to valley value n. doruk koyak değeri
peak limiter n. dinamik sınırlayıcı
peak load n. doruk yük
peak-to-valley value n. doruk-koyak değeri
peak snr (psnr) n. doruk sinyal gürültü oranı
peak rate n. en yüksek hız
usage peak n. en yüksek kullanım
peak output n. en yüksek verim
peak bytes n. en yüksek bayt
peak mem usage n. en yüksek bellek kullanımı
peak data rate n. en yüksek veri hızı
amplitude peak n. genlik doruğu
peak point n. pik noktası
peak performance n. performansın en yüksek noktası
virtual bytes peak n. sanal bayt üst sınırı
peak to peak amplitude n. tepeden tepeye genlik
peak voltmeter n. tepe gerilimölçeri
peak excursion n. tepeden tepeye gezinim
total peak rate n. toplam en yüksek hız
peak factor n. tepe faktörü
peak point n. tepe noktası
peak value n. tepe değeri
peak limiter n. tepe sınırlayıcı
peak detector n. tepe sezicisi
peak envelope power n. zarfın tepe gücü
pool paged peak expr. diske alınabilen havuz en yüksek
Informatics
peak-to-valley value n. doruk-koyak değeri
peak power n. gücün tepe değeri
amplitude peak n. genlik doruğu
peak power n. maksimum güç
peak-to-peak voltage n. tepeden tepeye gerilim
peak clipper n. tepe kırpıcı
peak value n. tepe değeri
peak detector n. tepe sezici
peak factor n. tepe katsayısı
peak limiter n. tepe sınırlayıcı
peak-to-peak amplitude n. tepeden tepeye genlik
Telecom
peak cell rate modification by the connection owner n. bağlantı sahibi tarafından pik hücre hız değişimi
spectral peak n. en çok kullanılan spektrum
peak busy hour n. en yoğun saat
quasi-peak n. sanki tepe
quasi-peak n. sözde tepe
peak cell rate n. tepe hücre hızı
peak power n. tepe gücü
peak intensity wavelength n. tepe şiddeti değerindeki dalga boyu
peak mission wavelength n. tepede çalışma dalgaboyu
peak overshoot ratio n. tepe aşma oranı
quasi-peak detection n. tepemsi algılama
peak inverse voltage n. ters tepe gerilimi
peak-ripple factor n. tepe dalgalanma çarpanı
peak-ripple factor n. tepe-dalgacık çarpanı
peak to peak amplitude n. tepeden tepeye genlik
peak envelope power n. zarfın tepe gücü
quasi-peak adj. tepemsi
off-peak adj. zirve dışı
Electric
plate peak voltage n. anot tepe gerilimi
diode peak detector n. diyotlu tepe detektörü
peak limiter n. dinamik sınırlayıcı
peak forward voltage n. ileriye tepe gerilimi
peak current n. maksimum akım
audiofrequency peak limiter n. ses frekansı tepe sınırlayıcı
peak envelope power n. tepe zarf gücü
peak inverse voltage n. ters tepe gerilimi
peak cathode current n. tepe katot akımı
peak current n. tepe akımı
peak sideband power n. tepe yan bant gücü
peak clipper n. tepe kırpıcı
peak limiter n. tepe sınırlayıcı
inverse peak voltage n. ters tepe gerilimi
peak reverse voltage n. ters tepe gerilimi
peak envelope power n. zarfın tepe gücü
peak load n. (elektrik güç kaynağı sisteminde) maksimum yük
Television
peak white n. beyaz doruğu
peak white n. beyaz seviyesi
white peak n. beyaz doruğu
peak black n. siyah doruğu
black peak n. siyah tepe
Textile
peak lapels n. omuza doğru dışarı ve yukarı doğru çıkan bir yaka türü
Architecture
peak arch n. gotik kemer
peak arch n. sivri kemer
roof peak n. çatının en yüksek noktası
Construction
post peak behavior n. pik sonrası davranış
peak displacement n. tepe yer değiştirme
Lighting
half-peak divergence n. arı yeğinlikte açısal genişlik
Automotive
peak power n. azami güç
peak torque n. azami tork
peak flow n. en yüksek akış seviyesi
peak revs n. en yüksek motor devirleri
peak inverse voltage n. ters tepe gerilimi
three-peak mountain snowflake n. üç köşeli kar tanesi işareti
voltage peak n. voltajın anı yükselmesi
peak period n. yoğun saatler
off-peak charging n. yoğun olmayan saatlerde şarjetme
Traffic
peak traffic n. en yüksek trafik
peak traffic hours n. trafiğin en yoğun olduğu saatler
peak hour factor n. zirve saat faktörü
Railway
capacity at peak hour n. pik saatte kapasite
Marine
fore peak tank n. baş pik tankı
peak halyard n. kandilisa
aft peak tank n. kıç pik tank
after peak n. kıç pik
Petrol
peak oil n. petrol üretiminin zirve noktası
hubbert's peak n. dünya'nın tüm petrolünün en yüksek verimle çıkarılma seviyesine ulaştığı nokta
peak oil n. petrol tepe noktası
Medical
trough to peak ratio n. dip-tepe noktası oranı
peak bone mass n. doruk kemik kütlesi
peak bone mass formation n. doruk kemik kütlesi oluşumu
interfering peak n. etkileşen pikler
inter-peak latency n. interpik latansı
peak heart rate n. kalp tepe atımı
mean peak amplitude and frequency values of contractions n. kontraksiyonların ortalama pik amplitüt ve frekans değerleri
peak inspiratory pressure n. maksimum inspiratuar basınç
monoisotopic peak n. monoizotopik pik
peak expiratory flow meter n. pik ekspiratuar akış ölçer
peak systolic and end diastolic testicular artery flow velocity n. pik sistolik ve diyastol sonu testiküler arter kan akım hızı
peak chemiluminescence responses n. pik kemilüminesans yanıtları
pip (peak inspiratory pressure) n. pik inspiryum basıncı
peak inspiratory pressure n. tepe hava yolu basıncı
peak-to-peak amplitude n. tepe-tepe amplitüdü
peak-to-peak amplitude n. tepeden tepeye genlik
peak nasal inspiratory flow meter n. tepe nazal inspiratuvar akım metre
peak expiratory flow n. zirve akım hızı
peak flow decrement n. zirve akım hızı azalması
peak flow meter n. zirve akım ölçer
Psychology
peak experience n. doruk yaşantısı
peak-dose dyskinesia n. tepe dozu diskinezisi
Statistics
peak area n. tepe noktası
peak area n. zirve noktası
Agriculture
daily flood peak n. günlük azami taşkın
flood peak n. taşkın azami seviyesi
Apiculture
peak of laying n. yumurtlamanın maksimum olduğu dönem
Linguistics
peak of prominence n. hece doruğu
syllable peak n. hece çekirdeği
syllabic peak n. hece doruğu
Environment
peak demand period n. azami talep dönemi
gamma ray peak n. gama ışını tepe noktası
peak ground acceleration n. pik ivme
Geography
adam's peak n. adem tepesi
adam's peak n. samanala
north peak n. kuzey zirvesi
north peak n. 19.370 feet yükseklikte bir dağ zirvesi
flood peak n. taşkın azami düzeyi
uncompahgre peak n. uncompahgre tepesi
uncompahgre peak n. rocky dağlarının altıncı büyük tepesi
killington peak n. orta vermont'ta green sıradağları'nda bir zirve
kings peak n. abd'nin utah eyaletinin kuzeydoğusunda yer alan uinta dağları'nın en yüksek zirvesi
silver peak n. nevada eyaletinde şehir
lassen peak n. kuzey kaliforniya'daki cascade sıradağları'nın güneyinde yer alan aktif bir yanardağ
black elk peak n. abd'de bir dağ
blanca peak n. abd'de bir dağ
lenin peak n. lenin zirvesi
wheeler peak n. new mexico'da bir dağ
handies peak n. colorado'nun güneybatısında yer alan san juan dağları'nda bir zirve
harney peak n. black elk dağı
borah peak n. abd'nin idaho eyaletinde bir dağ
boundary peak n. abd'de bir dağ
humphreys peak n. kuzey-orta arizona'da bir dağ zirvesi
gannett peak n. abd'de bir dağ
glacier peak n. cascade sıradağları'nın kuzeybatı-orta washington kısmında yer alan bir dağ
granite peak n. güney montana'da bir dağ
longs peak n. longs zirvesi
longs peak n. kuzey colorado'da bir dağ
communism peak n. komünizm zirvesi
communism peak n. stalin zirvesi
communism peak n. somoni zirvesi
communism peak n. ismoil somoni zirvesi
communism peak n. pamir dağları'nın en yüksek zirvesi
stalin peak n. komünizm zirvesi
stalin peak n. stalin zirvesi
stalin peak n. somoni zirvesi
stalin peak n. ismoil somoni zirvesi
stalin peak n. pamir dağları'nın en yüksek zirvesi
ismoil somoni peak n. ismoil somoni zirvesi
ismoil somoni peak n. pamir dağları'nın en yüksek zirvesi
cloud peak n. abd'de bir dağ
pikes peak n. abd'de bir dağ
pike's peak n. abd'de bir dağ zirvesi
stalin peak n. tacikistan'da bir dağ
communism peak n. tacikistan'da bir dağ
ismoil somoni peak n. tacikistan'da bir dağ
peak district n. batı-merkez ingiltere'de bir bölge
peak district n. kuzey ingiltere'de yer alan bir ulusal park
san antonio peak n. güney kaliforniya'da bir dağ
sandia peak n. new mexico'da bir dağ
pobeda peak n. cenğiş çokusu
pobeda peak n. kırgızistan'ın doğusunda bir dağ
pobedy peak n. tanrı dağları'nda yer alan bir dağ zirvesi
sukarno peak n. (eski adıyla) jaya dağı
Meteorology
peak gust n. tepe hamle
Geology
peak demand period n. azamı talep dönemi
base peak n. baz pik
peak zone n. bolluk zonu
peak ground acceleration n. maksimum yer ivmesi
peak ground acceleration n. pik yer ivmesi
peak zone n. pik zonu
base peak n. referans pik
pyramidal peak n. ikiden fazla buzyalağını ayıran sırtların kesiştiği yerde oluşan keskin tepe
Military
peak strength n. azami mevcut
peak strength n. azami kuvve
peak staffing n. azami personel kadrosu
peak overpressure n. azami yüksek basınç
Sport
peak expiratory flow rates (pefr) n. ekspirasyon akımı pik değeri
Cinema
sneak peak videos n. yayın öncesi görüntüler
Slang
peak fiction n. çok kaliteli film
peak fiction n. çok kaliteli yapım
Star Wars
appenza peak n. appenza zirvesi
crysifal peak n. crysifal zirvesi
desolation peak n. haraplık zirvesi
temple peak n. zirve tapınağı
wavers' peak n. dalgacıların zirvesi