Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
poles
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
History
Sentences
Meanings of
"poles"
in Turkish English Dictionary : 1 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
poles
n.
kutuplar
Juno will provide the first close look at Jupiter's
poles.
Juno, Jüpiter'in
kutuplarına
ilk kez yakından bakılmasını sağlayacak.
More Sentences
Meanings of
"poles"
with other terms in English Turkish Dictionary : 58 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
ski poles
n.
kayak sopaları
2
General
wood poles
n.
ağaç direkler
3
General
be poles apart
v.
birbirine zıt olmak
4
General
be poles apart
v.
zıt kutuplar olmak
5
General
be poles apart
v.
birbirinin tamamen zıttı olmak
6
General
be poles apart
v.
taban tabana zıt olmak
7
General
be poles apart
v.
aralarında dağlar kadar fark olmak
8
General
poles asunder
expr.
tamamen zıt
9
General
poles asunder
expr.
birbirine zıt
10
General
poles asunder
expr.
zıt kutuplar
11
General
poles asunder
expr.
iki farklı uç
Phrases
12
Phrases
opposite poles attract each other
expr.
zıt kutuplar birbirini çeker
Colloquial
13
Colloquial
poles apart
expr.
ayrı dünyalarda
14
Colloquial
poles apart
expr.
ayrı kutuplarda
15
Colloquial
poles apart
expr.
zıt kutuplarda
Idioms
16
Idioms
poles apart
n.
zıt kutuplar
17
Idioms
be poles apart
v.
ortak yönleri olmamak
18
Idioms
be poles apart
v.
taban tabana zıt olmak
19
Idioms
be poles apart
v.
ayrı dünyalara ait olmak
20
Idioms
be poles apart
v.
zıt kutuplar olmak
21
Idioms
be poles apart
v.
birbirine zıt olmak
22
Idioms
be poles apart
v.
aralarında dağlar/dünyalar kadar fark olmak
23
Idioms
be poles apart
v.
birbirinin tamamen zıttı olmak
24
Idioms
be poles apart
v.
ortak yönleri olmamak
25
Idioms
poles apart
expr.
aralarında dağlar kadar fark olan
26
Idioms
at opposite poles
expr.
ters/zıt kutuplarda
27
Idioms
at opposite poles
expr.
birbirine tamamen zıt fikirde olan
Trade/Economic
28
Trade/Economic
growth poles
n.
büyüme kutupları
Technical
29
Technical
open loop poles
n.
açık döngü kutupları
30
Technical
open loop poles
n.
açık döngü kutupları
31
Technical
main poles
n.
ana kutuplar
32
Technical
wood poles for overhead lines
n.
havai hatlar için ağaç tel direkleri
33
Technical
pair of poles
n.
kutup çifti
34
Technical
solid wood poles
n.
masif ağaç tel direkleri
Computer
35
Computer
open loop poles
n.
açık döngü kutupları
36
Computer
dominant closed loop poles
n.
baskın kapalı döngü kutupları
37
Computer
closed loop poles
n.
kapalı döngü kutupları
Telecom
38
Telecom
dominant closed loop poles
n.
baskın kapalı döngü kutupları
39
Telecom
telephone poles
n.
telefon direkleri
40
Telecom
telegraph poles
n.
telefon direkleri
41
Telecom
telegraph poles
n.
telgraf direkleri
42
Telecom
telephone poles
n.
telgraf direkleri
Electric
43
Electric
pitch of poles
n.
zıt kutuplar arasındaki mesafe
Woodworking
44
Woodworking
poles used as beams
n.
kiriş olarak kullanılan ağaç direkler
Automotive
45
Automotive
magnetic poles
n.
manyetik kutuplar
Railway
46
Railway
twin poles
n.
çift direk
47
Railway
twin poles
n.
ikiz direk
Marine
48
Marine
under bare poles
adj.
yelken açmamış
49
Marine
under bare poles
adj.
yelkeni fora etmemiş
50
Marine
under bare poles
adj.
denize açılmamış
51
Marine
under bare poles
adj.
yola çıkmamış
Astronomy
52
Astronomy
celestial poles
n.
gök küresel kuzey ve güney kutupları
53
Astronomy
poles of the heavens
n.
gök kutupları
Meteorology
54
Meteorology
magnetic poles
n.
manyetik kutuplar
Geology
55
Geology
poles of the earth
n.
dünya'nın kutup bölgeleri
Military
56
Military
herringbone without poles
n.
sopasız çapraz yöntemle tırmanma
57
Military
diagonal stride without poles
n.
sopasız zikzaklı uzun adımlarla yürüme
Sport
58
Sport
ski poles
n.
kayak sopaları
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of poles
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy