History

put someone on

Meanings of "put someone on" in Turkish English Dictionary : 4 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	put someone on v.	birini görevlendirmek
Idioms
2	Idioms	put someone on v.	birini keklemek
3	Idioms	put someone on v.	birisini kandırmak
4	Idioms	put someone on v.	birini işletmek

Meanings of "put someone on" with other terms in English Turkish Dictionary : 200 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	put someone on the shelf v.	birini kızağa çekmek
2	General	put someone on a pedestal v.	birine fazla değer vermek
3	General	put someone on a pedestal v.	birine adeta tapınmak
4	General	put someone on the shelf v.	birini emekliye ayırmak
5	General	put someone on a diet v.	birini perhize sokmak
6	General	put someone on the list v.	listeye almak
7	General	put someone on the list v.	listeye eklemek
8	General	put someone on the list v.	listeye dahil etmek
9	General	put (someone) on a salary v.	maaş bağlamak
10	General	put someone on the payroll v.	maaşa bağlamak
11	General	put pressure on someone v.	iki ayağını bir pabuca koymak
12	General	put pressure on someone v.	iki ayağını bir pabuca sokmak
13	General	put pressure on someone v.	birine baskı yapmak
14	General	put someone on tv v.	birini televizyona çıkarmak
15	General	put out an mpr on someone v.	birisi için kayıp ilanı vermek
16	General	put someone on a drip v.	serum takmak
Colloquial
17	Colloquial	put a gun on someone v.	birine silah çekmek
Idioms
18	Idioms	put someone out on front street v.	ipliğini pazara çıkarmak
19	Idioms	put the squeeze on someone v.	birinden para almaya çalışmak
20	Idioms	put the squeeze on someone v.	boğazına/ümüğüne yapışmak
21	Idioms	put the squeeze on someone v.	sıkıştırmak
22	Idioms	put the squeeze on someone v.	baskı yapmak
23	Idioms	put the squeeze on someone v.	sıkıştırmak
24	Idioms	put the squeeze on someone v.	zorlamak
25	Idioms	put the squeeze on someone/something v.	birini bir şey yapmaya zorlamak
26	Idioms	put the squeeze on someone/something v.	mecbur bırakmak
27	Idioms	put the squeeze on someone/something v.	birini bir şey yapması için sıkıştırmak
28	Idioms	put the squeeze on someone/something v.	birine yüklenmek
29	Idioms	put the squeeze on someone/something v.	birinden para almaya çalışmak
30	Idioms	put the squeeze on someone/something v.	boğazına/ümüğüne yapışmak
31	Idioms	put the squeeze on someone/something v.	sıkıştırmak
32	Idioms	put the squeeze on someone/something v.	silkelemek
33	Idioms	put the squeeze on someone/something v.	birini bir şey yapmaya zorlamak
34	Idioms	put the squeeze on someone/something v.	mecbur bırakmak
35	Idioms	put the squeeze on someone/something v.	sıkıştırmak
36	Idioms	put the squeeze on someone/something v.	yüklenmek
37	Idioms	put the bee on (someone) v.	(birinden) para istemek
38	Idioms	put the bee on (someone) v.	(birinden) para sızdırmak
39	Idioms	put the bee on (someone) v.	(birinden) para koparmak
40	Idioms	put the bee on (someone) v.	(birini) para için sıkıştırmak
41	Idioms	put the bee on (someone) v.	(birinden) sürekli borç para istemek/almak
42	Idioms	put a con on someone v.	(birini) aldatmak
43	Idioms	put a con on someone v.	kandırmak
44	Idioms	put a con on someone v.	oyuna getirmek
45	Idioms	put a con on someone v.	tezgaha getirmek
46	Idioms	put a con on someone v.	üçkağıda getirmek
47	Idioms	put a con on someone v.	dolandırmak
48	Idioms	put a con on someone v.	tokatlamak (dolandırmak)
49	Idioms	put a con on someone v.	kafeslemek (dolandırmak)
50	Idioms	put a con on someone v.	ketenpereye getirmek
51	Idioms	put the acid on (someone) v.	birine yalvarmak
52	Idioms	put the acid on (someone) v.	ısrarla istemek/tutturmak
53	Idioms	put the acid on (someone) v.	uygunsuz teklifte bulunmak
54	Idioms	put the acid on someone v.	birinden borç almaya çalışmak
55	Idioms	put the acid on someone v.	birinden bir iyilik koparmaya çalışmak
56	Idioms	put the chill on someone v.	biriyle bağını koparmak
57	Idioms	put the squeeze on someone v.	birine baskı yapmak
58	Idioms	put someone on the spot v.	birini sıkboğaz etmek
59	Idioms	put the hard word on someone v.	birine sırnaşmak
60	Idioms	put the hard word on someone v.	birine asılmak
61	Idioms	put the freeze on someone v.	biriyle ilişkisini kesmek
62	Idioms	put a move on someone v.	birini sıkıştırmak
63	Idioms	put the brakes on someone v.	birisini engellemek
64	Idioms	put someone on a pedestal v.	birini baş tacı etmek
65	Idioms	put the blame on someone v.	başkasını sorumlu tutmak
66	Idioms	put the finger on someone v.	birini suçlamak
67	Idioms	put the freeze on someone v.	biriyle arayı soğutmak
68	Idioms	put the arm on someone v.	birisine bir şey yapmaya zorlamak
69	Idioms	put the bite on (someone) v.	birinden para koparmak
70	Idioms	put place someone on a pedestal v.	baş tacı etmek
71	Idioms	put a hex on someone v.	birine büyü yapmak
72	Idioms	put someone on the phone v.	birisini telefona vermek
73	Idioms	put a hit on someone v.	birini öldürtmek için kiralık katil tutmak
74	Idioms	put the make on someone v.	birine asılmak
75	Idioms	put the screws on someone v.	birine baskı yapmak
76	Idioms	put one's money on someone v.	birinin üzerine para koymak/bahis oynamak
77	Idioms	put the moves on someone v.	birine sırnaşmak
78	Idioms	put the chill on someone v.	biriyle arayı soğutmak
79	Idioms	put the moves on someone v.	birine asılmak
80	Idioms	put the hurt on someone v.	birine zarar vermek
81	Idioms	put someone out on a limb v.	birini riske/tehlikeye sokmak
82	Idioms	put the make on someone v.	birine sırnaşmak
83	Idioms	put someone on hold v.	birini hatta/telefonda bekletmek
84	Idioms	put the heat on someone v.	birine baskı yapmak
85	Idioms	put the bite on someone v.	birisinden para istemek
86	Idioms	put the arm on someone v.	birisine baskı yapmak
87	Idioms	put the brakes on someone v.	birisine engel olmak
88	Idioms	put the chill on someone v.	biriyle ilişkisini kesmek
89	Idioms	put the freeze on someone v.	biriyle bağını koparmak
90	Idioms	put place someone on a pedestal v.	el üstünde tutmak
91	Idioms	put someone on the spot v.	güç durumda bırakmak
92	Idioms	put one over on someone v.	oyuna getirmek
93	Idioms	put the bite on someone v.	para sızdırmaya çalışmak
94	Idioms	put the blame on someone v.	suçu başkasının üzerine atmak
95	Idioms	put someone on one’s tail v.	peşine adam takmak
96	Idioms	put the bite on someone v.	para koparmaya çalışmak
97	Idioms	put someone on the spot v.	sorguya çekmek
98	Idioms	put out a warrant (on someone) v.	tutuklama emri çıkartmak
99	Idioms	put some sweet lines on someone v.	tatlı dil dökerek birisini ikna etmeye çalışmak
100	Idioms	put one over on (someone) v.	(birini) gürültüye getirmek
101	Idioms	put the finger on someone v.	(bir suçluyu vb) işaret etmek
102	Idioms	put someone on a pedestal v.	yere göğe sığdıramamak
103	Idioms	put out a warrant (on someone) v.	yakalama emri çıkartmak
104	Idioms	put some sweet lines on someone v.	yağcılık ederek birini kandırmaya çalışmak
105	Idioms	put the pressure on someone v.	üzerinde baskı kurmak
106	Idioms	put/set someone on edge v.	canını sıkmak
107	Idioms	put/set someone on edge v.	sinirine dokunmak
108	Idioms	put (one's) hands on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) elini koymak
109	Idioms	put (one's) hands on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) eliyle dokunmak
110	Idioms	put (one's) hands on (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üstüne elini koymak
111	Idioms	put (one's) hands on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) eliyle taciz etmek
112	Idioms	put (one's) hands on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) dokunarak taciz etmek
113	Idioms	put one's hands on (someone, something, or an animal) v.	(birine/bir şeye/bir hayvana) elini koymak
114	Idioms	put one's hands on (someone, something, or an animal) v.	(birine/bir şeye/bir hayvana) eliyle dokunmak
115	Idioms	put one's hands on (someone, something, or an animal) v.	(birinin/bir şeyin/bir hayvanın) üstüne elini koymak
116	Idioms	put one's hands on (someone, something, or an animal) v.	(birini/bir şeyi/bir hayvanı) bulmak
117	Idioms	put one's hands on (someone, something, or an animal) v.	(birini/bir şeyi/bir hayvanı) ele geçirmek
118	Idioms	put one's hands on (someone, something, or an animal) v.	(birini/bir şeyi/bir hayvanı) yakalamak
119	Idioms	put one's hands on (someone, something, or an animal) v.	(birini/bir şeyi/bir hayvanı) tutmak
120	Idioms	put one's hands on (someone, something, or an animal) v.	(birini/bir şeyi/bir hayvanı) eline geçirmek
121	Idioms	put one's hands on (someone, something, or an animal) v.	(birini/bir şeyi/bir hayvanı) yerini tespit etmek
122	Idioms	put one's hands on (someone, something) v.	(birinin/bir şeyin) yakasına yapışmak
123	Idioms	put the mouth on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) nazar değdirmek
124	Idioms	put the mouth on (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında olumsuz/kötü konuşmak
125	Idioms	put the mouth on (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında atıp tutmak
126	Idioms	put the mouth on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) laf etmek
127	Idioms	put the mouth on someone v.	birine nazar değdirmek
128	Idioms	put salt on the tail of (someone or something) [obsolete] v.	(birini/bir şeyi) yakalamaya çalışmak
129	Idioms	put salt on the tail of (someone or something) [obsolete] v.	(birini/bir şeyi) elde etmeye çalışmak
130	Idioms	put someone or something on ice v.	bir cesedi, uzvu, organı çürümemesi için buza/buzluğa/soğutucuya koymak
131	Idioms	put someone or something on ice v.	biriyle/bir şeyle olan etkileşimi ertelemek
132	Idioms	put someone or something on ice v.	biriyle/bir şeyle olan etkileşimi ileri bir tarihe almak
133	Idioms	put someone or something on ice v.	biriyle/bir şeyle olan bir etkileşimi sonraya bırakmak
134	Idioms	put someone or something on ice v.	biriyle/bir şeyle olan bir etkileşimi askıya almak
135	Idioms	put a contract out on someone v.	birini öldürmesi için kiralık katil tutmak
136	Idioms	put out (some) feelers (on someone or something) v.	(birini/bir şeyi) dolaylı yoldan izlemek/takip etmek
137	Idioms	put out (some) feelers (on someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı antenlerini açık tutmak
138	Idioms	put (someone or something) (up) on a pedestal v.	(birine/bir şeye) fazla değer vermek
139	Idioms	put (someone or something) (up) on a pedestal v.	(birine/bir şeye) adeta tapınmak
140	Idioms	put (someone or something) (up) on a pedestal v.	(birini/bir şeyi) baş tacı etmek
141	Idioms	put (someone or something) (up) on a pedestal v.	(birini/bir şeyi) yere göğe sığdıramamak
142	Idioms	put (someone or something) (up) on a pedestal v.	(birini/bir şeyi) el üstünde tutmak
143	Idioms	put (someone or something) (up) on a pedestal v.	(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak
144	Idioms	put (someone, something, or some place) on the map v.	(birinin/bir şeyin/bir yerin) adını duyurmak
145	Idioms	put (someone, something, or some place) on the map v.	(birini/bir şeyi/bir yeri) meşhur etmek
146	Idioms	put (someone, something, or some place) on the map v.	(birini/bir şeyi/bir yeri) dünyaya tanıtmak
147	Idioms	put (someone, something, or some place) on the map v.	(birine/bir şeye/bir yere) ün kazandırmak
148	Idioms	put (someone, something, or some place) on the map v.	(birini/bir şeyi/bir yeri) popüler hale getirmek
149	Idioms	put a hex on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) lanet göndermek
150	Idioms	put a hex on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) lanetlemek
151	Idioms	put a spotlight on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) dikkat çekmek
152	Idioms	put a spotlight on (someone or something) v.	dikkatleri (birinin/bir şeyin) üzerine çekmek
153	Idioms	put a spotlight on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) odaklanmak
154	Idioms	put a spotlight on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) ışık tutmak
155	Idioms	put a strain on (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) kesesine yük olmak
156	Idioms	put a strain on (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) sırtına yük olmak
157	Idioms	put someone on notice v.	birini uyarmak
158	Idioms	put someone on their mettle v.	birinin zorluklarla baş edebilme becerisini test etmek
159	Idioms	put someone on their mettle v.	birinin azmini sınamak
160	Idioms	put the blame on (someone or something) v.	suçu (birine/bir şeye) yüklemek
161	Idioms	put the blame on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) suçlamak
162	Idioms	put the blame on (someone or something) v.	suçu (birinin/bir şeyin) üstüne atmak
163	Idioms	put the blame on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) sorumlu tutmak
164	Idioms	put the blame on (someone or something) v.	suçu (birinin/bir şeyin) üstüne yıkmak
165	Idioms	put the brakes on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) durdurmak
166	Idioms	put the brakes on (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) işleyişine son vermek
167	Idioms	put the brakes on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) engellemek
168	Idioms	put the brakes on (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) işleyişini yavaşlatmak
169	Idioms	put the brakes on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) sekte vurmak
170	Idioms	put the brakes on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) frenlemek
171	Idioms	put the brakes on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) ket vurmak
172	Idioms	put the clamps on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) frenlemek/dizginlemek/engellemek
173	Idioms	put the clamps on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) yavaşlatmak
174	Idioms	put the clamps on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) ket vurmak
175	Idioms	put the clamps on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) sekte vurmak
176	Idioms	put the jinx on (something or someone) v.	(birine) uğursuzluk getirmek
177	Idioms	put the jinx on (something or someone) v.	(birini) lanetlemek
178	Idioms	put the jinx on (something or someone) v.	(birine) kötü şans getirmek
Law
179	Law	put someone on the stand v.	birini kürsüye çıkarmak
Slang
180	Slang	put the hard word on someone v.	birine asılmak/sırnaşmak
181	Slang	put the touch on someone v.	birisinden para istemek
182	Slang	put the moves on someone v.	birine asılmak/sırnaşmak
183	Slang	put the moves on someone v.	birine yazmak
184	Slang	put someone on blast v.	birini yerin dibine sokmak
185	Slang	put the make on someone v.	birine yazmak
186	Slang	put the hard word on someone v.	biriyle flört etmek
187	Slang	put the hard word on someone v.	birine asılmak/yazmak
188	Slang	put the make on someone v.	biriyle flört etmek
189	Slang	put the moves on someone v.	biriyle flört etmek
190	Slang	put the hard word on someone v.	birine yazmak
191	Slang	put the moves on someone v.	birine asılmak/yazmak
192	Slang	put the make on someone v.	birine asılmak/sırnaşmak
193	Slang	put someone on blast v.	birini rezil etmek
194	Slang	put the make on someone v.	birine asılmak/yazmak
195	Slang	put the clamps on someone v.	birini frenlemek/dizginlemek/engellemek
196	Slang	put the finger on someone v.	suçluyu ispiyonlamak
197	Slang	put the finger on someone v.	suçluyu gammazlamak
198	Slang	put (someone) on ice v.	(biriyle) görüşmesini ertelemek/sonraya bırakmak
199	Slang	put (someone) on ice v.	(birini) öldürmek
British Slang
200	British Slang	put one on (someone) v.	birine çarpmak