released - Turkish English Dictionary
History

released

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "released" in Turkish English Dictionary : 11 result(s)

English Turkish
General
released adj. serbest bırakılmış
Trade/Economic
released adj. ibra edilmiş
released adj. ipoteği kaldırılmış
released adj. muaf tutulmuş
released adj. piyasaya sürülmüş
released adj. piyasaya sunulmuş
Law
released adj. tahliye edilmiş
released adj. serbest bırakılmış
Technical
released adj. açığa çıkan
Computer
released expr. bırakıldı
Military
released adj. müsaade edilmiş

Meanings of "released" with other terms in English Turkish Dictionary : 46 result(s)

English Turkish
General
movies released this week n. bu hafta vizyona giren filmler
newly released films n. yeni vizyona girmiş filmler
be released from one's obligation v. yükümlülükten kurtulmak
be released v. (mahkum vb) salıverilmiş olmak
be released v. çıkmak
be released from a hospital v. taburcu olmak
be released to the market v. piyasaya sürülmek
be released to market v. pazara çıkarılmak
be released to the market v. piyasaya çıkarılmak
be released v. serbest bırakılmak
be released v. serbest kalmak
be released from prison v. cezaevinden tahliye edilmek
be released v. taburcu olmak
be released v. salgılanmak
released accidentally adj. kazara açığa çıkan/açığa çıkmış
released from prep. -den muaf
Phrases
released by expr. piyasaya süren
when the devil walks the earth and finds his first love evil shall be released expr. şeytan dünyaya gelip ilk aşkını bulduğunda kötülük serbest kalacak
Colloquial
just got released from prison expr. hapisten yeni çıkmış
Trade/Economic
be released v. piyasaya sürülmüş olmak
Law
released voice recordings n. yayınlanan ses kayıtları
be released on bail v. kefalet karşılığı serbest bırakılmak
be released on bail of (...) by the vacation court pending his trial v. nöbetçi mahkemece (...) kefalet karşılığı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak
be released on bond v. kefaletle serbest bırakılmak
be released on bond v. kefaletle salıverilmek
be released on conditions of trial without arrest v. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak
be released by the court pending a trial v. tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmek
be released by the court pending a trial v. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak
Politics
goods released for free circulation n. serbest dolaşımda bulunan eşya
Technical
method by analysis of released carbon dioxide n. açığa çıkan karbon dioksidin analizi metodu
assessment of the odour released from paper sample n. kağıt numunesinden açığa çıkan kokunun değerlendirilmesi
time-released adj. zaman salınımlı
time-released adj. zamanla salınımlı
Computer
year released n. yayın yılı
rtw (released to web) abrev. web'de yayınlanmış sürüm
Telecom
released loop n. boş döngü
released loop n. serbest bırakılmış döngü
Automotive
the air released n. çıkan hava
brake pedal released adj. fren pedalı bırakılmış
Medical
sustained-released adj. yavaş salınımlı
Food Engineering
method of analysis for the official control of vinyl chloride released by materials and articles into foodstuffs n. madde ve malzemelerden gıda maddelerine geçen vinil klorür miktarı analiz metodu
Chemistry
released formaldehyde n. açığa çıkan formaldehit
Education
the released item n. açıklanan sorular
Environment
released carbon dioxide n. açığa çıkan karbondioksit
easily released sulfide n. kolaylıkla açığa çıkabilen sülfür
Cinema
be released v. gösterime girmek