sene - Turkish English Dictionary
History

sene



Meanings of "sene" in Turkish English Dictionary : 4 result(s)

English Turkish
General
sene n. samoa'nın standart para biriminin yüzde biri
sene adv. ondan sonra
sene adv. o zamandan beri
sene adv. sonradan

Meanings of "sene" in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

Turkish English
Common Usage
sene year n.
General
sene year n.
sene yr (year) n.
sene yr. (year) n.
sene winter n.
Technical
sene twelvemonth n.
Archaic
sene towmond [scottish] n.
sene towmont n.

Meanings of "sene" with other terms in English Turkish Dictionary : 163 result(s)

Turkish English
General
olaylarla dolu sene eventful year n.
tropik sene tropical year n.
artık sene leap year n.
yeni sene new year n.
olaylı sene eventful year n.
önceki sene yesteryear n.
sene ortasında yapılan sınav midyear n.
ertesi sene the ensuing year n.
ertesi sene ensuing year n.
miladı sene ad n.
iki sene üst üste two consecutive years n.
sondan önceki sene penultimate year n.
takip eden üç sene the following three years n.
her sene değişik tarihlere rastlayan bayram movable feast n.
bir sene daha another year n.
bir sene daha one more year n.
sene-i devriye anniversary n.
her sene 9 ağustos civarında gerçekleşen meteor yağmuru tears of st lawrence n.
abd'de her sene 19 haziran'da kutlanan kölelikten kurtuluş günü juneteenth n.
abd'de her sene 19 haziran'da kutlanan kölelikten kurtuluş günü freedom day n.
abd'de her sene 19 haziran'da kutlanan kölelikten kurtuluş günü jubilee day n.
abd'de her sene 19 haziran'da kutlanan kölelikten kurtuluş günü liberation day n.
abd'de her sene 19 haziran'da kutlanan kölelikten kurtuluş günü emancipation day n.
sene-i kebise leap year n.
sittin sene month of sundays n.
sittin sene donkeys years n.
kötü bir sene geçirmek have a bad year v.
iyi bir sene geçirmek have a good year v.
her sene değişik/farklı tarihlere rastlamak be on a different date from year to year v.
üç sene üst üste şampiyon olmak be champion three consecutive years v.
üç sene üst üste şampiyon olmak be champion three years in a row v.
10 sene yemek get 10 years v.
on sene yemek get 10 years v.
10 sene almak get 10 years v.
dört sene süren quadrennial adj.
sene boyunca çiçek açan everblooming adj.
tüm sene süren year-round adj.
bu sene this year adv.
üst üste üç sene for three years in succession adv.
son birkaç sene zarfında of late years adv.
bundan çok sene evvel many years since adv.
önceki sene last year adv.
geçtiğimiz sene last year adv.
geçen sene last year adv.
bir sene sonra one year later adv.
her sene every year adv.
her sene each year adv.
her sene olduğu gibi like every year adv.
her sene olduğu gibi just like every year adv.
50 sene sonra 50 years later adv.
elli sene sonra 50 years later adv.
önümüzdeki sene next year adv.
sadece bir sene sonra only after a year adv.
iki sene üst üste two years in a row adv.
on sene içinde within ten years adv.
10 sene içinde within a decade adv.
on sene içinde within a decade adv.
on sene içinde in ten years adv.
10 sene içinde in ten years adv.
10 sene içinde within ten years adv.
on sene sonra 10 years later adv.
10 sene sonra ten years later adv.
10 sene sonra 10 years later adv.
on sene sonra ten years later adv.
altı sene önce six years ago adv.
bir sene sonra a year later adv.
o sene that year adv.
son iki sene içinde in the last two years adv.
yirmi sene sonra twenty years later adv.
seksen sene önce eighty years ago adv.
her geçen sene every passing year adv.
yüz sene evvel hundred years ago adv.
yüz sene önce hundred years ago adv.
kırk sene önce forty years ago adv.
bir sene önce a year ago adv.
bir sene önce one year ago adv.
geçen sene boyunca yesteryear adv.
geçen sene bu zamanlar this time last year adv.
Phrases
geçen sene bir zaman/ara sometime last year n.
bütün sene boyunca all year long expr.
her sene olduğu gibi as it does every year expr.
önümüzdeki birkaç sene next couple of years expr.
tüm sene boyunca all year long expr.
Colloquial
beş sene yemek get five years v.
on sene yemek get ten years v.
üç sene yemek get three years v.
birkaç sene önce a few years ago expr.
birkaç sene önce a few years back expr.
birkaç sene önce a couple of years ago expr.
bir veya iki sene içinde in a year or two expr.
dört beş sene önce four or five years ago expr.
dört veya beş sene önce four or five years ago expr.
on sene önce ten years ago expr.
sittin sene donkey's years expr.
üç sene üst üste three years in a row expr.
üç sene arka arkaya three years in a row expr.
25 sene önce twenty-five years ago expr.
Idioms
ciddi bir ilişkiden yaklaşık yedi sene sonra başlayan aldatmaya meyilli olma durumu seven-year itch n.
ciddi bir ilişkiden yaklaşık yedi sene sonra başlayan aldatmaya meyilli olma durumu the seven year itch n.
sittin sene month-of-sundays n.
sittin sene a month of sundays expr.
sittin sene donkey's years expr.
sittin sene (değil) not for a month of sundays expr.
sittin sene (değil) not in a month of sundays expr.
Speaking
benim otuz sene önceki halim this is me thirty years ago n.
biz 20 sene önce evlendik we got married twenty years ago expr.
biz yirmi sene önce evlendik we married twenty years ago expr.
biz yirmi sene önce evlendik we got married twenty years ago expr.
biz 20 sene önce evlendik we married twenty years ago expr.
bunca sene buraya nasıl katlanabildin? how could you stand it here all these years? expr.
birkaç sene önce bir kaza geçirdim I had an accident a few years ago expr.
birkaç sene önce bir kaza geçirdim I had an accident a few years back expr.
hiç on sene geçmiş gibi değil it doesn't feel like ten years expr.
geçen sene ne yaptı? what did he do last year? expr.
geçen sene aldığım giysileri giyiyorum I'm wearing clothes from last year expr.
geçen sene mutlu değildim I wasn't happy last year expr.
gelecek sene görüşürüz I'll see you next year expr.
iki sene önce neredeydin? where were you two years ago? expr.
iki sene önce neredeydiniz? where were you two years ago? expr.
niye gelecek sene? why next year? expr.
kaç sene önce how many years ago expr.
neden gelecek sene? why next year? expr.
sanki hiç 10 sene geçmemiş gibi it doesn't feel like ten years expr.
sanki hiç on sene geçmemiş gibi it doesn't feel like ten years expr.
son birkaç sene the past couple of years expr.
4 sene ingilizce öğretmenliği okudum I studied English teaching for 4 years expr.
dört sene ingilizce öğretmenliği okudum I studied English teaching for 4 years expr.
Trade/Economic
cari sene current year n.
kredi ödemesinin yapılmayacağı sene year of grace n.
kredi ödemesiz sene year of grace n.
ödenmesi 15 sene içinde istenmemiş alacaklar dormant funds n.
sene sonu primi year-end bonus n.
sene sonu düzelmesi year end adjustment n.
sene sonu düzeltmesi year-end adjustment n.
sene sonu hesapların kapatılması annual closing n.
iki sene içinde ödenmesi gereken, belediyeye ait borç senedi municipal note n.
bir sene vadeli with one-year maturity adj.
Law
kebise sene leap year n.
Media
okulda, hakkını kaybetmeden ve oynamadan takımla bir sene geçirme redshirt n.
Technical
kurak sene dry year n.
ortalama sene average year n.
yağışlı sene rain year n.
yağışlı sene wet year n.
yağmurlu sene rain year n.
Computer
miladı sene anno domini n.
Statistics
bir sene içinde her bin kişiye isabet eden ölüm sayısı crude death rate n.
bir sene içinde her bin kişiye isabet eden doğum sayısı crude birth rate n.
Astronomy
tropik sene equinoctial year n.
Tobacco
redrying makinasından çıkan tütünlerin 1-2 sene bekletilmek üzere konulduğu 200-400 kg'lık tahta fıçılar hogshead n.
Education
öğrencilerin değerlendirildiği sene sonu sınavları summative tests n.
farklı derslerde öğrencileri değerlendirmek için sene başında yapılmış ulusal standart plan assessment arrangements [brit] n.
eğitim kurumlarında sene başında yapılan açılış konuşması salutatory n.
History
ilk sene mahsullerinden papaya verilecek hisse annates n.
ilk sene mahsullerinden papaya verilecek hisse annats n.
Religious
papanın günahları affettiği sene jubilee n.
isa'nın çarmıhının yüceltilmesi amacıyla her sene 3 mayıs ve 14 eylül'de kutlanan bayramların her biri rudmasday n.
her sene kutlanan bir çin festivali feast of lanterns n.
ilk sene mahsullerinden papaya verilecek hisse primitiae n.
ilk sene mahsullerinden papaya verilecek hisse ile ilgili primitial adj.
Sport
yeteneklerinin geliştirilmesi amacıyla bir sene süresince müsabaklardan uzak tutulan kolej takımı oyuncusu redshirt n.
Basketball
aynı sene içinde hem ülkesinin liginde şampiyon olan hem ulusal basketbol kupasını kazanan hem de avrupa'da euroleague'i kazanıp üçleme yapan basketbol takımı triple crown n.
Mythology
odysseus'u adasında yedi sene alıkoyan peri calypso n.
Slang
sene sonu sınavlarından önce, öğrencilerin şaka yapması ile karakterize olan okulun son günü muck-up day [australia] n.