soğukluk

Meanings of "soğukluk" in English Turkish Dictionary : 36 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	soğukluk	coldness n.
Ye Qingyu could feel a coldness at the back of his hand. Ye Qingyu elinin arkasında bir soğukluk hissedebiliyordu. More Sentences
2	Common Usage	soğukluk	cold n.
You'll feel a little cold as this anesthetic gel goes on. Bu anestetik jel etki ederken biraz soğukluk hissedeceksin. More Sentences
Technical
3	Technical	soğukluk	cold n.
This calmness is sometimes seen as being cold and calculating. Bu sakinlik bazen soğukluk ve plancılık olarak algılanıyor. More Sentences
General
4	General	soğukluk	standoff n.
5	General	soğukluk	stolidity n.
6	General	soğukluk	phlegm n.
7	General	soğukluk	offishness n.
8	General	soğukluk	inhospitality n.
9	General	soğukluk	frozenness n.
10	General	soğukluk	bleakness n.
11	General	soğukluk	cold sweet n.
12	General	soğukluk	frigidarium n.
13	General	soğukluk	frostiness n.
14	General	soğukluk	inclemency n.
15	General	soğukluk	ill blood n.
16	General	soğukluk	coolness n.
17	General	soğukluk	distantness n.
18	General	soğukluk	frost n.
19	General	soğukluk	frigidity n.
20	General	soğukluk	chill n.
21	General	soğukluk	iciness n.
22	General	soğukluk	distance n.
23	General	soğukluk	indifference n.
24	General	soğukluk	frigidness n.
25	General	soğukluk	apathy n.
26	General	soğukluk	chilliness n.
27	General	soğukluk	cauld [scottish] n.
28	General	soğukluk	algidness n.
29	General	soğukluk	unfriendliness n.
30	General	soğukluk	ice n.
31	General	soğukluk	dispathy n.
32	General	soğukluk	inaffability n.
33	General	soğukluk	inhumanity n.
34	General	soğukluk	fishiness n.
Idioms
35	Idioms	soğukluk	shoulder n.
Medical
36	Medical	soğukluk	algidity adj.

Meanings of "soğukluk" with other terms in English Turkish Dictionary : 12 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	(ses, tavır) soğukluk	coldness n.
The coldness in her voice indicated that she was upset with him. Kadının sesindeki soğukluk, adama kızgın olduğunu gösteriyordu. More Sentences
2	General	soğukluk (cinsel)	frigidity n.
3	General	cinsel soğukluk	sexual frigidity n.
4	General	cinsel soğukluk	lack of sexual drive n.
5	General	cinsel soğukluk	absence of sexual appetite n.
6	General	(beyazlık, soğukluk, geçicilik gibi yönlerden) kara benzeyen şey	snow n.
7	General	soğukluk, pürüzsüzlük ve görkemlilik açısından mermer heykele benzer	marmorean adj.
Idioms
8	Idioms	soğukluk getirmek	cast a chill over v.
Politics
9	Politics	siyasal soğukluk	political apathy n.
Medical
10	Medical	soğukluk hissi	rhigosis n.
Psychology
11	Psychology	cinsel soğukluk	frigidity n.
12	Psychology	cinsel soğukluk	anaphrodisia n.