ice - Turkish English Dictionary
History

ice

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "ice" in Turkish English Dictionary : 102 result(s)

English Turkish
Common Usage
ice n. buz
General
ice n. pasta kaplama şekerlemesi
ice n. buzlu şerbetten yapılan tatlı
ice n. buzul
ice n. dondurma
ice n. değerli taş
ice n. buz
ice n. pırlanta
ice n. buz tabakası
ice n. buz katmanı
ice n. donmuş buz tabakası
ice n. buzlu yüzey
ice n. buz yüzeyi
ice n. soğukluk
ice n. mesafeli olma
ice n. soğuk davranma
ice n. resmi davranma
ice n. resmiyet
ice n. buza benzer madde
ice n. şekerli krema
ice n. meybuz
ice n. buzlu dondurma
ice n. buz dondurma
ice n. dondurulmuş tatlı gıda
ice n. (tiyatro görevlisine yapılan) el altı ödeme
ice v. şekerle kaplamak
ice v. üzerine krema sürmek
ice v. donmak
ice v. buzlanmak
ice v. buzla kaplamak
ice v. dondurmak
ice v. buza koymak
ice v. öldürmek
ice v. buzda soğutmak
ice v. buzla soğutmak
ice v. buz üstünde muhafaza etmek
ice v. buz üzerinde tutmak
ice v. buz üzerinde korumak
ice v. güvenli bir yere yerleştirmek
ice v. sağlama almak
ice v. güvenli duruma sokmak
ice v. (buz hokeyi topuna) rakip kale çizgisini aşacak şekilde vurmak
ice v. içi buzlu yapıda olmak
ice v. buz tutmak
ice adj. buza ait
ice adj. buzdan yapılan
ice adj. buzlu
Colloquial
ice v. emin olmak
ice v. anlaşmak
ice v. sağlama bağlamak
ice v. temin etmek
ice v. garanti altına almak
ice v. zaferini sağlama almak
Industry
ice v. (iş düzenlemesini) daha çekici hale getirmek
ice v. daha özellikli hale getirmek
ice v. özellik eklemek
Computer
ice n. buz duvarı
ice n. güvenlik kırıcı karşıtı bir koruma duvarı
Telecom
ice n. acil irtibat numarası için kullanılan harf kodlaması
Chemistry
ice n. buz
ice n. uçucu kimyasal
Sport
ice n. buz
ice n. dinlenme
ice n. kompres ve yükseltme
ice n. kompres
ice n. kompres ve yüksekte tutma
ice n. yüksekte tutma ve teşhis
ice n. yükseltme ve atel
ice n. buz hokeyi sahası
ice n. (curling taşını yönlendirirken düz çizgiden sapması için yapılan) bırakma hareketi
ice v. (buz hokeyi) takımı maça çıkarmak
Slang
ice n. kristal meth
ice n. met
ice n. elmas
ice n. mücevher
ice n. kokain
ice n. kristal kokain
ice n. polise ödenen rüşvet
ice n. önden yer ayırtmak için tiyatro müdürüne verilen para/rüşvet
ice n. metamfetamin
ice v. görmezden gelmek
ice v. soğuk davranmak
ice v. yok saymak
ice v. görmezlikten gelmek
ice v. utandırmak
ice v. küçük düşürmek
ice v. aptal gibi göstermek
ice v. rüşvet
ice v. kazanan sayıyı atmak
ice v. zaferi garantileyen skoru yapmak
ice v. (zaferi) sağlamlaştırmak
ice v. (zaferi/kazanmayı) kesinleştirmek
ice v. (zaferi/kazanmayı) garantilemek
ice v. (anlaşmayı) sonuca bağlamak
ice v. (anlaşmayı) sağlama almak
ice v. (anlaşmayı) sonuçlandırmak
ice v. ertelemek
ice v. durdurmak
ice v. askıya almak
ice v. sarkıtmak
ice interj. mükemmel
ice interj. harika

Meanings of "ice" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
Common Usage
with ice adj. buzla
General
ice cascade n. buz çağlayanı
clear ice n. cam buz
ice chest n. buzluk
ice milk n. buzlu süt
ice field n. buzla
ice machine n. buz makinası
rubber ice bag n. kauçuk buz torbası
snow and ice climbing n. kar ve buz tırmanışı
ice mass n. buz kütlesi
ice pick n. buz kıracağı
ice machine n. buz yapma makinesi
ice skater n. buz patenci
ice floe n. deniz buzlası
ice water n. buzlu su
ice cream freezer n. dondurma makinası
pack ice n. buz kalıbı
ice fog n. buz sisi
ice house n. buz deposu
ice field n. isfilt
gummy ice cream n. sakızlı dondurma
ice cream cone n. dondurma külahı
ice warning n. buz uyarısı
firn ice n. neve buzu
ice mantle n. buz örtüsü
ice pack n. buz torbası
water ice n. donmuş tatlı
ice cream seller n. dondurmacı
ice rink n. buz pateni alanı
pack ice n. deniz buzlası
ice plant n. buz fabrikası
ice storm n. yağmur yağar yağmaz donduran fırtına
ice house n. buzhane
ice skate n. buz pateni
ice cone n. dondurma külahı
ice cube n. küçük buz kalıbı
ice ax n. buz baltası
water ice n. dondurulmuş şerbet
ice bear n. kutup ayısı
ice point n. buzlanma noktası
landfast ice n. karaya bağlı buz
ice plant n. buzhane
ice bar n. buz kalıbı
ice hockey n. buz hokeyi
anchor ice n. yer buzu
anchor ice n. taban buzu
ice skaters n. buz patencileri
ice blue n. buz mavisi
ice skating n. buz pateni yapma
ice princess n. yapma bebek
ice age n. buzul çağı
sheet of ice n. buz tabakası
ice block n. buz parçası
ice box n. soğutucu
artificial ice rink n. yapay buz pateni alanı
cube ice n. parça buz
fast ice n. karaya bağlı buz
flake ice n. taneli buz
frazil ice n. yüzer buz kristali
glacier ice n. buzul buzu
ice-cream soda n. üstüne soda dökülmüş dondurma
hand-churned ice cream n. dövme dondurma
choc-ice n. çikolata kaplı dondurma
ice-cream scoop n. dondurma kepçesi
ice-skate n. buz pateni
ice-cream cone n. dondurma külahı
ice-cream n. frigo
ice floe n. buz parçası
ice point n. donma noktası
ice pack n. su yolunda buz birikintisi
ice palace n. buz sarayı
ice cap n. buz tabakası
ice tank n. buz deposu
ice cap n. buz örtüsü
ice floe n. yüzen buz kütlesi
ice cap n. buzul
ice pack n. denizde bulunan buz yığını
ice crystal n. buz kristali
ice cube n. buz küpü
ice cream n. dondurma
ice tank screen n. buzluk ön duvarı
ice jam n. buz yığılması
ice layer n. buz tabakası
ice sheet n. buz örtüsü
stone-ice n. taş buzu
bottom ice n. dip buz tabakası
ice fishing n. buzda balık avı
bottom ice n. taban buzu
ice cream bowl n. dondurma kasesi
edible ice n. yenilebilir buz
field of ice n. buz kütlesi
ice wagon n. buz arabası
ice bag n. buz kesesi
ice machine n. buz makinesi
ice axe n. buz baltası
ice skate n. buz kayağı
ice tongs n. buz maşası
ice production n. buz üretimi
ice tea n. buzlu çay
ice skate n. patinaj ayakkabısı
soft ice cream n. yumuşak dondurma
dried ice-mixes n. kuru buz karışımları
banana ice cream n. muzlu dondurma
ice white n. buz beyazı
ice channels n. buz kanalları
ice master n. buz ustası
ice cube scoop n. buz küreği
ice scoop n. buz küreği
ice tray n. buz kalıbı
portable ice chest n. buz kutusu
portable ice chest n. portatif soğutucu
triple-scoop ice cream cone n. üç top dondurma
black ice n. gizli buzlanma
choc ice n. çikolata kaplı dondurma
ice cream spoon n. dondurma kaşığı
ice-skating rink n. buz pateni pisti
ice rink n. buz pateni pisti
ice chips n. küçük parçalar halinde kırılmış buz
ice chips n. küçük buz parçaları
ice wall n. buz duvarı
ice show n. buz gösterisi
ice cream stick n. dondurma cubuğu
ice lolly n. meyveli çubuk dondurma
ice crack n. buz çatlağı
ice gallery n. buz galerisi
homemade ice cream n. ev yapımı dondurma
low calorie ice cream n. düşük kalorili dondurma
ice bucket challenge n. buz kovası meydan okuması
ice bucket challenge n. buz kovası düellosu
ice bucket challenge n. buz kovası iddiası
ice bucket n. buz kovası
ice bucket challenge n. bir kova buzlu su eylemi
maras ice cream n. maraş dondurması
maras ice cream n. maraş dondurma
ice-cream parlour n. dondurma dükkanı
ice-cream parlour n. dondurmacı
ice tank n. buz tankı
saline ice water n. tuzlu buzlu su
ice slush n. karsambaç
shaved ice n. kar helvası
shaved ice n. rendelenmiş buz veya kar üzerine şurup ekilerek hazırlanan bir tatlı
shaved ice n. kar şerbeti
ice pop n. buzlu atıştırmalık
ice cart n. buz arabası
block of ice n. buz kütlesi
ice bath n. buz banyosu
ice axe n. buz kazması
ice [uk] n. top dondurma
ice [uk] n. tek top dondurma
ice cap n. yuvarlak buz torbası
ice cap n. buz torbası
ice cream n. bir top dondurma
ice cream n. bir porsiyon dondurma
ice crystal n. buz iğnesi
ice field n. buz alanı
ice field n. buzlu bölge
ice field n. buzul kütlesi
ice field n. buz örtüsü
ice field n. buz tabakası
ice pack n. jel buz torbası
ice paper n. mat görünümlü karton
ice paper n. mat görünümlü kağıt
ice rink n. buz pisti bulunan bina
ice spar n. (buza benzer şeffaf kristalleri olan) bir feldspat türü
ice station n. buz verme istasyonu
ice station n. buz istasyonu
ice station n. (arktik veya antarktik bölgelere kurulan) araştırma istasyonu
ice station n. kutuplarda kurulan araştırma istasyonu
ice station n. (kutup bölgesinde) gözlem istasyonu
ice water n. erimiş buz
ice water n. buz suyu
ice-cream cone n. dondurmalı külah
ice-cream cornet n. dondurma külahı
ice-out n. buz kütlesinin ayrılması
ice-out n. buzun yok olması
ice-out n. buzun gözden kaybolması
rubber ice [canada] n. çatlayan ince buz
rubber ice [canada] n. çatırdayan ince buz
two scoops of ice cream n. iki top dondurma
field of ice n. su üzerinde yüzen büyük buz kütlesi
field of ice n. buz örtüsü
ice swimming n. buz içinde yüzme
cut no ice v. fayda etmemek
ice over v. buz tutmak
break the ice v. havayı yumuşatmak
ice up v. buz tutmak
ice skate v. buz pateni yapmak
ice over v. buzlanmak
slide on ice v. kızak kaymak
ice up v. buzlanmak
break the ice v. resmiyeti gidermek
break the ice v. ilk defa bir işe girişmek
eat ice cream v. dondurma yemek
have an ice cream v. dondurma yemek
be covered with ice v. buz bağlamak
be covered with ice v. buz tutmak
(the ice) be broken v. buzlar çözülmek
de-ice v. buzlanmayı önlemek
de-ice v. buzlanmayı gidermek
ice over v. buzla kaplanmak
apply ice v. buz uygulamak
apply ice v. buz tutmak (yanık gibi yaralanmalarda)
put ice v. buz koymak
with ice cream adj. dondurmalı
as cold as ice adj. buz gibi
as cold as ice adj. buz gibi soğuk
ice-free adj. buz tutmaz
ice-free adj. buzsuz
ice-cold adj. buz gibi
ice-hearted adj. buz kalpli
ice-covered adj. buzla kaplı
ice laden adj. buz yüklü
ice laden adj. buz dolu
ice-cold adj. çok soğuk
ice-coated adj. buzla kaplanmış
ice-cold adj. bilerek duygularını göstermeyen
ice-cold adj. soğuk davranan
with ice adv. buzla
ice (iceland) abrev. izlanda
Phrasals
ice up v. buzlanmak
ice up v. buz bağlamak
ice over v. buz bağlamak
ice over v. buzlanıp kalmak
ice something up v. buz tutturmak
ice up v. buz tutmak
ice something down v. buz ile serinletmek
ice up v. buzlanıp kalmak
ice over v. buzlanmak
ice something up v. bir şeyin buzlanmasına neden olmak
scream for ice cream v. çığlık çığlığa dondurma istemek
ice over v. donmak
Colloquial
an ice cream shop n. dondurmacı
hog on ice n. sağlam havası yaratıp aslında zayıf olan kimse
hog on ice n. bağımsızlık havalarında olup aslında kontrolü sağlayamayan kimse
hog on ice n. özgüvenli görünüp aslında güvensiz/tedirgin olan kimse
hog on ice n. sağlam gibi görünüp aslında yalpalayarak/beceriksizce hareket eden kimse
hog on ice n. sağlam/özgüvenli görünmeye çalışmasına rağmen çaresiz kimse
hog on ice n. tutsak olmamasına rağmen içinde bulunduğu durumdan dolayı eli kolu bağlı kimse
hog on ice [us] n. güvenilmez kimse
hog on ice [us] n. kaypak kimse
hog on ice [us] n. sağlam olmayan kimse
cat ice n. ince buz tabakası
ice maiden n. soğuk iklim bölgesinden gelen kadın
ice maiden n. memleketi soğuk iklim bölgesi olan kadın
ice man n. buzcu
ice man n. buz alım-satım, saklama, satış ve teslimatı ile ilgilenen erkek
cut no ice v. (birini) inandıramamak
cut no ice v. (birini) etkilemeyi başaramamak
ice down v. buz koymak
ice down v. buz uygulamak
ice down v. buzla kompres yapmak
ice down v. buza koymak
ice down v. buzla soğutmak
ice down v. buzun içine/arasına/üstüne koyarak soğuk tutmak
ice out v. soğuk davranmak
ice out v. ilgisiz davranmak
ice up v. buzlandırmak
ice up v. dondurmak
ice up v. buz tutturmak
Idioms
ice breaker n. aradaki anlaşmazlıkları gidermek, barıştırmak için aracılık yapan kimse/şey
anti-ice valve n. buz önleyici vana
ice breaker n. tanıştırmak için aracılık yapan
break the ice v. barışmak
break the ice v. aradaki buzları eritmek
break the ice between v. aradaki buzları eritmek
skate on thin ice v. arının kovanına çöp sokmak
put something on ice v. askıya almak
walk on thin ice v. ayağını denk almak
break the ice v. buzları kırmak
put something on ice v. bir şeyi rafa kaldırmak
put something on ice v. bir şeyi buza/buzluğa koymak
be as cold as ice v. buz gibi soğuk olmak
be as cold as ice v. buz gibi olmak
break the ice v. buzları çözmek
break the ice v. buzları eritmek
walk on thin ice v. dikkat etmek
walk on thin ice v. dikkat etmek zorunda olmak
walk on thin ice v. dikkatli olmak
put something on ice v. ertelemek
break the ice v. havayı yumuşatmak
break the ice v. gerginliği azaltmak
keep someone on ice v. geçici olarak durdurmak
walk on thin ice v. ince buz üzerinde yürümek
be (skating/walking) on thin ice v. ince buz üzerinde yürümek
skate on thin ice v. ince buz üzerinde yürümek
keep someone on ice v. kısıt altında tutmak
break the ice v. resmiyeti gidermek
cut no ice v. para etmemek
break the ice v. soğukluğu kırmak
skate on thin ice v. riskli bir iş yapmak
have ice in the veins v. soğukkanlı olmak
be (skating/walking) on thin ice v. riskli bir iş yapmak
put on ice v. rafa kaldırmak
be (skating/walking) on thin ice v. risk altında olmak
skate on thin ice v. risk altında olmak
walk on thin ice v. temkinli davranmak
cut no ice v. zerrece önemi olmamak
cut ice with (someone) v. arayı bulmak
cut ice with (someone) v. (birisiyle) sıcak bir ilişki kurmak
cut ice with (someone) v. uyuşmak
cut ice with (someone) v. (bir insanı ya da gurubu) etkilemek
cut the ice v. buzları eritmek
cut the ice v. havadaki gerginliği azaltmak
cut the ice v. ortamı rahatlatmak
cut the ice v. ortamdaki gerginliği azaltmak
put someone or something on ice v. bir cesedi, uzvu, organı çürümemesi için buza/buzluğa/soğutucuya koymak
put someone or something on ice v. biriyle/bir şeyle olan etkileşimi ertelemek
put someone or something on ice v. biriyle/bir şeyle olan etkileşimi ileri bir tarihe almak
put someone or something on ice v. biriyle/bir şeyle olan bir etkileşimi sonraya bırakmak
put someone or something on ice v. biriyle/bir şeyle olan bir etkileşimi askıya almak
put something on ice v. bir gıda maddesini soğuması için buza/buzluğa/buzdolabına/soğutucuya koymak
put something on ice v. bir gıda maddesini soğutmak
be on ice v. buzun içerisinde/buza sarılı tutulmak
be on ice v. soğuk tutulmak
be on ice v. soğukta tutulmak/muhafaza edilmek
be on ice v. soğutulmak
be on ice v. buzda tutulmak/muhafaza edilmek
be (as) cold as ice v. buzdolabı gibi olmak
be (as) cold as ice v. soğuk/mesafeli davranmak
be (as) cold as ice v. soğuk/mesafeli olmak
be (as) cold as ice v. soğuk nevale olmak
be (walking) on thin ice v. ince buz üzerinde yürümek
be (walking) on thin ice v. riskli bir iş yapmak
be (walking) on thin ice v. büyük risk altında olmak
be (walking) on thin ice v. tehlike altında olmak
be (walking) on thin ice v. tehlikeli sularda yüzmek
be skating on thin ice v. ince buz üzerinde yürümek
be skating on thin ice v. riskli bir iş yapmak
be skating on thin ice v. tehlikeli sularda yüzmek
be skating on thin ice v. büyük bir risk almak/riske girmek
cut no ice (with somebody) v. (birine) sökmemek
cut no ice (with somebody) v. (birine) etki etmemek
cut no ice (with somebody) v. (birine) işlememek
cut no ice (with somebody) v. (birini) etkilememek
cut no ice (with somebody) v. (biri) üzerinde bir etki yaratmamak
cut no ice (with somebody) v. (biri) üzerinde etkili olmamak
cut no ice (with somebody) v. (birinin) fikrini değiştirmemek
cut no ice with (one) v. (birine) sökmemek
cut no ice with (one) v. (birine) etki etmemek
cut no ice with (one) v. (birine) işlememek
cut no ice with (one) v. (birini) etkilememek
cut no ice with (one) v. (biri) üzerinde bir etki yaratmamak
cut no ice with (one) v. (biri) üzerinde etkili olmamak
cut no ice with (one) v. (birinin) fikrini değiştirmemek
cut no ice (with someone) v. (birine) sökmemek
cut no ice (with someone) v. (birine) etki etmemek
cut no ice (with someone) v. (birine) işlememek
cut no ice (with someone) v. (birini) etkilememek
cut no ice (with someone) v. (biri) üzerinde bir etki yaratmamak
cut no ice (with someone) v. (biri) üzerinde etkili olmamak
cut no ice (with someone) v. (birinin) fikrini değiştirmemek
cut ice v. etki yaratmak
cut ice v. önemli olmak
cut ice v. ağırlığı olmak
independent as a hog on ice adj. kontrolden çıkmış
independent as a hog on ice adj. kontrol edilemez
cold as ice adj. soğuk
cold as ice adj. buz gibi
cold as ice adj. buz gibi soğuk
cold as ice adj. buzdolabı gibi soğuk
cold as ice adj. mesafeli
cold as ice adj. soğuk nevale
ice-cool adj. soğukkanlı
ice-cool adj. kontrollü
ice-cool adj. sakin
skating on thin ice adj. tehlikeli sularda yüzen
skating on thin ice adj. riskli bir iş yapan
skating on thin ice adj. büyük bir risk alan/riske giren
as accommodating as a hog on ice expr. aksi
accommodating as a hog on ice expr. aksi
on ice expr. askıda
that doesn't cut any ice with me expr. bunlar bana sökmez
on thin ice expr. büyük bir riske girmiş
as cold as ice-cold expr. buz gibi soğuk
it don't cut no ice (with me) expr. bana sökmez
on ice expr. buzlukta
on ice expr. durdurulmuş
on thin ice expr. çok kırılgan durumda
on thin ice expr. çok riskli durum
accommodating as a hog on ice expr. huysuz
as accommodating as a hog on ice expr. huysuz
on thin ice expr. incecik buz üstünde
on thin ice expr. nazik durumda
on thin ice expr. müşkül vaziyette
on thin ice expr. pamuk ipliğine bağlı
on thin ice expr. tehlikeli durumda
on thin ice expr. tehlikede
as accommodating as a hog on ice expr. ters (insan)
accommodating as a hog on ice expr. ters (insan)
on thin ice expr. zor durum
when hell freezes over and the devil learns to (ice) skate expr. hiçbir zaman
when hell freezes over and the devil learns to (ice) skate expr. asla
when hell freezes over and the devil learns to (ice) skate expr. çıkmaz ayın son çarşambası
when hell freezes over and the devil learns to (ice) skate expr. kırmızı kar yağınca
when hell freezes over and the devil learns to (ice) skate expr. balık kavağa çıkınca
on thin ice expr. ince bir buz tabakası üstünde
like a pig on ice expr. çok sakar
like a pig on ice expr. çok beceriksiz
like a pig on ice expr. sarsak
like a pig on ice expr. düz duramayan
like a pig on ice expr. ayakta duramayan
like a pig on ice expr. çok acemi
like a pig on ice expr. buz üzerinde domuz gibi
like a pig on ice expr. buzda yürümeye çalışan domuz gibi
don't cut no ice expr. sökmez
don't cut no ice expr. işlemez
don't cut no ice expr. yutturamazsın
(it) don't cut no ice (with someone) expr. (birine) sökmez
(it) don't cut no ice (with someone) expr. (birine) işlemez
(it) don't cut no ice (with someone) expr. (birine) yutturamazsın
Speaking
no ice please interj. buzsuz lütfen
can we get some ice? expr. biraz buz alabilir miyiz?
do you like ice-cream? expr. dondurma sever misin?
what flavor of ice cream do you want? expr. neli dondurma istiyorsun?
what flavor of ice cream do you want? expr. neli dondurma istersin?
what kind of ice cream do you want? expr. neli dondurma istiyorsun?
Trade/Economic
gross of ice premium n. brüt prim
ice risk n. buz tehlikesi
damage by ice n. buz hasarı
Insurance
ice exclusion clause n. buz istisna klozu
ice deviation clause n. varış limanının buzlanma nedeniyle malın boşaltılmasına elverişli olmaması dolayısıyla geminin en yakın bir diğer limanda malı boşaltabilmesi için yön değiştirmesine izin veren hüküm
Technical
top ice n. buzlanmayı tamamlamak için soğutmalı kamyonlara üflenen tıraşlanmış buz
ice berg n. aysberg
ice-patterned glass n. asit koparma cam
drill ice n. aysberg
ice-flower glass n. asit koparma cam
amorphous ice n. amorf buz
ice dyestuff n. azoik boya
ice colour n. azoik boya
ice protection n. buzlanmayı önleme
ice needle n. buz iğnesi
ice chunk n. buz yığını
ice gorge n. buz boğazı
ice machine n. buz makinesi
ice nail n. buz tırnağı
drill ice n. buz dağı
ice stick n. buz saçağı
ice block n. buz bloğu
ice fog n. buzlu sis
ice foundation n. buz oluşumu
ice tools n. buz aletleri
sheet ice n. buz tabakası
ice fringe n. buz saçağı
ice jam n. buz boğazı
ice frost n. buz donu
ice colour n. buz boyası
ice auger n. buz matkabı
ice cup n. buz tutucu
ice mixer n. buz karıştırıcı
ice layer n. buz tabakası
ice auger n. buz kırıcısı
ice nail n. buz çivisi
ice anchor n. buz ankrajı
ice removal n. buz mücadelesi
ice crystals n. buz kristalleri
ice control n. buz kontrolü
ice bank n. buz deposu
ice adhesion strength n. buz yapışma kuvveti
glacier ice n. buzul buzu
vitreous ice n. biçimsiz buz
ice auger n. buz burgusu
ice-flower glass n. buz desenli cam
ice wicket n. buz kapakçığı
ice pressure n. buz basıncı
ice scrapper n. buz sıyırıcı
ice load n. buz yükü
ice saw n. buz testeresi
ice axe n. buz baltası
ice chunk n. buz külçesi
ice stutter n. buz tutucusu
ice calorimeter n. buz kalorimetresi
ice cube n. buz küpü
danger of ice formation n. buzlanma tehlikesi
ice fog n. buz sisi
ice formation n. buz teşekkülü
ice-bunker partition n. buzluk tecrit duvarı
coating of ice n. buz tabakası
ice-patterned glass n. buz desenli cam
ice chunk n. buz topağı
ice protection n. buzlanmadan korunma
ice bag n. buz torbası
ice discharge n. buz deşarj miktarı
ice-making plant n. buz üretim tesisi
ice field n. buz sahası
ice cover n. buz örtüsü
ice formation n. buz formasyonu
ice apron n. buz kırıcı
ice screw n. buz vidası
ice formation n. buz oluşumu
ice-maker n. buz yapıcı
ice auger n. buz delgisi
ice crystal n. buz kristali
ice container n. buz kafesi
ice discharge n. buz deşarjı
ice gate n. buz kapağı
ice-loading trap n. buz yükleme kapağı
dry ice n. donmuş karbondioksit
dry ice n. donmuş co2
ice-cream machine n. dondurma makinesi
ice cream machine n. dondurma makinesi