buzlu - Turkish English Dictionary
History

buzlu



Meanings of "buzlu" in English Turkish Dictionary : 15 result(s)

Turkish English
General
buzlu iced n.
buzlu frosty adj.
buzlu icy adj.
buzlu translucent adj.
buzlu frosted adj.
buzlu frappe adj.
buzlu gelid adj.
buzlu glacial adj.
buzlu glacé adj.
buzlu glacious adj.
buzlu ice adj.
buzlu iced adj.
buzlu diaphaned adj.
buzlu on the rocks adv.
Gastronomy
buzlu with ice expr.

Meanings of "buzlu" with other terms in English Turkish Dictionary : 112 result(s)

Turkish English
Common Usage
buzlu cam frosted glass n.
General
buzlu çay kaşığı iced tea spoon n.
meyveyle tatlandırılmış bir tür buzlu tatlı sherbert n.
buzlu şerbetten yapılan tatlı ice n.
buzlu çay iced tea n.
buzlu kahve iced coffee n.
buzlu süt ice milk n.
buzlu sis frost fog n.
buzlu su ice water n.
buzlu şeker popsicle n.
kayak yapan kişinin bir at ya da araç tarafından buzlu bir yüzeyin üzerinden çekilmesi skijoring n.
buzlu cam opal glass n.
çubukta buzlu şeker popsicle n.
buzlu su iced water n.
buzlu çay ice tea n.
buzlu lolipop icypole n.
buzlu yol icy road n.
buzlu plato icy plateau n.
bir tür buzlu içecek slurpee n.
buzlu dondurma popsicle n.
buzlu yüzey icy surface n.
buzlu jack daniel's jack on the rocks n.
bir kova buzlu su eylemi ice bucket challenge n.
buzlu viski whiskey on the rocks n.
tuzlu buzlu su saline ice water n.
buzlu badem iced almond n.
buzlu atıştırmalık ice pop n.
buzlu badem iced almonds n.
buzlu cam matted glass n.
meyve püresi, kahve veya şarapla tatlandırılan tanecikli buzlu bir tatlı granite n.
buzlu yüzey ice n.
buzlu dondurma ice n.
buzlu bölge ice field n.
buzlu alan icescape n.
buzlu yolda kontrolünü kaybetmek lose control on the icy road v.
buzlu yolda kontrolden çıkmak lose control on the icy road v.
içi buzlu yapıda olmak ice v.
buzlu (cam) frosted adj.
buzlu cam frosted adj.
buzlu camla ilgili ground-glass adj.
buzlu cam gibi ground-glass adj.
buzlu içecek rock adj.
(kek) buzlu frosted adj.
buzlu bir halde gelidly adv.
Phrasals
buzlu veya kayalık zemine kazma vurmak break up v.
Colloquial
içkisini buzlu içmek be on the rocks v.
Idioms
buzlu olmak (içki) be on the rocks v.
Speaking
yollar buzlu mu? are the roads icy? expr.
Technical
buzlu su iced water n.
buzlu cam bone glass n.
buzlu cam opal glass n.
buzlu sis ice fog n.
buzlu ampul frost bulb n.
buzlu cam figured glass n.
buzlu cam ground glass n.
buzlu su ile soğutma iced water cooling n.
kalayla kaplı levha üzerinde bazı asitlerin neden olduğu kristalimsi veya buzlu görünüm moire metallique n.
asfaltlı veya buzlu yolları kumlayan makine sander n.
buzlu olmayan (cam) unfrosted adj.
Electric
buzlu lamba frosted lamp n.
Lighting
buzlu ampul frosted bulb n.
buzlu lamba frosted lamp n.
Traffic
buzlu yol ice road n.
Medical
buzlu cam yoğunluk alanları areas of ground-glass density n.
buzlu cam hepatositler ground glass hepatocyte n.
buzlu cam dansiteler ground glass densities n.
miyokartta buzlu cam görünüm glass appearance of the myocardium n.
Psychology
buz veya buzlu gıdaları aşırı şekilde tüketme isteği pagophagia n.
Optics
buzlu cam görünümü ground-glass appearance n.
Food Engineering
buzlu içecek ice slush n.
Gastronomy
buzlu cin, limon veya limon suyu, şeker ve sodadan yapılan bir içki tom collins n.
buzlu çay ice tea n.
buzlu greyfurt iced grapefruit n.
bol buzlu viski on the rocks n.
meyveli buzlu içecek smoothie n.
meyveyle tatlandırılmış bir tür buzlu tatlı sherbert n.
yeşilliklerle yapılan buzlu içecek green smoothie n.
buzlu viski whisky on the rocks n.
cin, su, şeker ve limon veya misket limonu suyuyla hazırlanan bir buzlu kokteyl gin sling n.
meyve püresi, kahve veya şarapla tatlandırılan tanecikli buzlu bir tatlı granita n.
meyve püresi, kahve veya şarapla tatlandırılan tanecikli buzlu bir tatlı granite n.
buzlu şarap ice wine n.
buzlu şarap icewine n.
şarap veya likör bazlı, meyveli ve şekerli bir buzlu içki cobbler n.
rom, hindistancevizi kreması ve ananas suyu ile yapılan buzlu bir içki piña colada n.
rom, hindistancevizi kreması ve ananas suyu ile yapılan buzlu bir içki piñacolada n.
porto riko'ya özgü, piramit şeklinde buzlu bir tatlı piragua n.
misket limonu, rom ve koladan yapılan buzlu bir içecek cuba libre n.
buzlu (içecek) on the rocks expr.
Chemistry
buzlu asetik asit glacial acetic acid n.
Biology
buzlu sularda ve erimiş buzul sularında yaşayan plankton cryoplankton n.
Marine Biology
gezgin buzlu slack ice n.
gezgin buzlu broken ice n.
gezgin buzlu open ice n.
gezgin buzlu open pack ice n.
gezgin buzlu pack ice n.
gezgin buzlu loose pack ice n.
gezgin buzlu loose ice n.
Astronomy
güneş sisteminin dışındaki buzlu cisimlerin yüzeyinde bulunan kırmızımsı bir organik madde tholin n.
buzlu uydu/ay icy moon n.
Geography
(buzlu bölgede gökyüzüne yansıyan) sarımsı veya beyazımsı parıltı iceblink n.
buzlu bölge icefield n.
Meteorology
buzlu sis frost fog n.
buzlu duman frost smoke n.
(buzlu bölgede gökyüzüne yansıyan) sarımsı veya beyazımsı parıltı ice sky n.
Sport
(buz hokeyi) buzlu saha yüzeyi cushion [canada] n.
Photography
buzlu cam mat glass n.
buzlu cam ground glass n.
buzlu cam matte glass n.
Slang
buzlu şeker ice block n.
buzlu şeker icy pole n.
Modern Slang
votka ve portakal ya da ananas suyu karıştırılarak hazırlanan buzlu bir içki aloha screwdriver n.