solitaire

Meanings of "solitaire" in Turkish English Dictionary : 22 result(s)

	Category	English	Turkish
General

1	General	solitaire n.	mücevheri süsleyen tek taş
2	General	solitaire n.	tek taş
3	General	solitaire n.	tek kişilik iskambil oyunu
4	General	solitaire n.	tek kişilik dama
5	General	solitaire n.	tektaş
6	General	solitaire n.	yüzükte tek taş
7	General	solitaire n.	tek taşlı mücevher
8	General	solitaire n.	(on sekizinci yüzyılda erkeklerin giydiği) siyah ipek boyun bağı
9	General	solitaire n.	tahta üzerinde bilye veya piyonlar ile oynanan bir oyun
10	General	solitaire n.	18. yüzyılda erkeklerin giydiği siyah ipek boyunbağı
11	General	solitaire n.	tahta üzerinde çivi veya toplarla oynanan bir oyun
12	General	solitaire adj.	yalnız
13	General	solitaire adj.	yalnız yaşayan
14	General	solitaire adj.	yalnız olan
15	General	solitaire adj.	tek başına
16	General	solitaire adj.	bir başına
17	General	solitaire adj.	kimsesiz
18	General	solitaire adj.	yalnız yaşayan
19	General	solitaire adj.	yalnız
20	General	solitaire adj.	tek başına

Computer

21	Computer	solitaire n.	solitaire
Ornithology

22	Ornithology	solitaire n.	ardıçkuşu

	Category	English	Turkish
General

1	General	solitaire ring n.	tek taş yüzük
2	General	peg solitaire n.	solotest oyunu
Computer

3	Computer	exit solitaire expr.	solitaire'den çık
4	Computer	change solitaire options expr.	solitaire seçeneklerini değiştir
5	Computer	about solitaire expr.	solitaire hakkında
Botanic

6	Botanic	townsends solitaire (myadestes townsendi) n.	kuzey amerika'ya özgü gri tüyleri olan ince gagalı bir ardıçkuşu
7	Botanic	townsend's solitaire n.	kuzey amerika'ya özgü gri tüyleri olan ince gagalı bir ardıçkuşu
Ornithology

8	Ornithology	solitaire (pezophaps solitaria) n.	nesli tükenmiş uçamayan bir kuş