sulfide - Turkish English Dictionary
History

sulfide

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "sulfide" in Turkish English Dictionary : 8 result(s)

English Turkish
General
sulfide n. sülfit
Technical
sulfide n. sülfür
Chemistry
sulfide n. sulfur
sulfide n. sülfür
sulfide n. hidrojen sülfür esteri
sulfide v. sülfürleştirmek
sulfide v. sülfürle işlemek
sulfide adj. sülfürlü

Meanings of "sulfide" with other terms in English Turkish Dictionary : 50 result(s)

English Turkish
General
copper sulfide n. kalkopirit
antimony sulfide n. antimon sülfür
Technical
copper lead and zinc sulfide concentrates n. bakır kurşun ve çinko sülfür konsantreleri
zinc sulfide n. çinko sülfür
zinc sulfide concentrates n. çinko sülfür konsantreleri
silver sulfide n. gümüş sülfür
hydrogen sulfide containing environment n. hidrojen sülfürlü ortam
cadmium sulfide n. kadmiyum sülfür
lead and zinc sulfide concentrates n. kurşun ve çinko sülfür konsantreleri
lead sulfide concentrates n. kurşun sülfür konsantreleri
natural gases containing hydrogen sulfide or organic sulphur compounds n. kükürtlü hidrojen veya organik kükürt bileşikleri içeren doğal gazlar
sodium sulfide n. sodyum sülfür
Automotive
polyphenylene sulfide n. polifenilen sülfit
Mining
sulfide ore n. sülfür cevherleri
sulfide mineral n. sülfür minerali
Medical
hydrogen sulfide intoxication n. hidrojen sülfür zehirlenmesi
hydrogen sulfide intoxication n. hidrojen sülfür intoksikasyonu
hydrogen sulfide poisoning n. hidrojen sülfür zehirlenmesi
selenium sulfide n. selenyum sülfit
Chemistry
allyl sulfide n. sarımsak benzeri kokuya sahip bir kimyasal bileşik
zinc cadmium sulfide n. çinko kadmiyum sülfid
zinc sulfide n. çinko sülfür
zinc sulfide concentrates n. çinko sülfür konsantreleri
hydrogen sulfide n. hidrojen sülfit
cadmium sulfide n. kadmiyum sülfit
lead sulfide concentrates n. kurşun sülfür konsantreleri
mercuric sulfide n. merkürik sülfit
potassium sulfide n. potasyum sülfür
sodium sulfide method n. sodyum sülfit yöntemi
sulfide ion n. sülfür iyonu
arsenic sulfide n. sülfoarsenyür
antimony sulfide n. sülfoantimonyür
ammonium sulfide n. ağırlıklı olarak tekstil endüstrisinde sulu çözelti olarak kullanılan beyaz kristalli bir hidrosülfid
zinc cadmium sulfide n. radyografik yoğunlaştırıcı ekranlarda kullanılan ışınır bir madde
dichloroethyl sulfide n. kan ve sinir zehri olup gözleri ve akciğerleri etkileyen deri kabartıcı bir savaş gazı
dichlorethyl sulfide n. kan ve sinir zehri olup gözleri ve akciğerleri etkileyen deri kabartıcı bir savaş gazı
ferrous sulfide n. demirli sülfür
organic sulfide n. hidrojen sülfür esteri
stannic sulfide n. kalay sülfür
stannic sulfide n. sarımsı veya kahverengimsi suda çözünmez bir toz türü
Biochemistry
hydrogen sulfide n. hidrojen sülfür
Marine Biology
dimethyl sulfide n. dimetil sülfit
hydrogen sulfide n. hidrojen sulfit
dimethyl sulfide abrev. dms
Environment
hydrogen sulfide gas n. hidrojen sülfür gazı
easily released sulfide n. kolaylıkla açığa çıkabilen sülfür
Geography
hydrogen sulfide n. hidrojen sülfür
Geology
besshi-type massive sulfide deposit n. beşi-tipi masif sülfit yatak
cyprus-type massive sulfide deposit n. kıbrıs-tipi masif sülfit yatak
Military
hydrogen sulfide n. kükürtlü hidrojen