tables - Turkish English Dictionary

tables

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "tables" in Turkish English Dictionary : 4 result(s)

English Turkish
General
tables n. masalar
As soon as your Committee tables the report, it can be placed on the agenda.
Komiteniz raporu masaya yatırır yatırmaz gündeme alınabilir.

More Sentences
Computer
tables n. tablolar
Add any other tables that you want to use in the query data connection.
Sorgu veri bağlantısında kullanmak istediğiniz diğer tabloları ekleyin.

More Sentences
Marine
tables n. derinliklerde kalınacak süreleri gerekli dekompresyon duraklarıyla birlikte gösteren grafik tablo
tables n. dalış cetveli

Meanings of "tables" with other terms in English Turkish Dictionary : 88 result(s)

English Turkish
General
waiting tables n. garsonluk
Waiting tables in Boston can be lucrative.
Boston'da garsonluk kârlı olabilir.

More Sentences
wait tables v. garsonluk yapmak
Waiting tables in Boston can be very lucrative.
Boston'da garsonluk yapmak çok kazançlı olabilir.

More Sentences
turn the tables v. durumu tersine çevirmek
Sami turned the tables.
Sami durumu tersine çevirdi.

More Sentences
Computer
data tables n. veri tabloları
Study data tables and read financial reports.
Veri tablolarını inceleyin ve finansal raporları okuyun.

More Sentences
General
rates and tables n. oranlar ve tablolar
decision logic tables n. karar mantık tabloları
relevant tables n. ilgili tablolar
pool tables n. bilardo masaları
free tables n. boş masalar
wait tables v. lokantada müşterilere yemek servisi yapmak
turn the tables on v. durumu tersine çevirmek
Idioms
wait on tables v. lokantada müşterilere yemek servisi yapmak
turn the tables on someone v. ayağını kaydırmak
turn the tables on someone v. durumu birinin aleyhine çevirmek
turn the tables v. akıntıyı tersine çevirmek
turn the tables v. olayların akışını tersine çevirmek
turn the tables v. durumu tersine çevirmek
wait on tables v. garsonluk yapmak
turn the tables on someone v. (birine karşı) avantajı kendi lehine çevirmek
serve tables v. fakirlerin ihtiyaçlarını karşılamak
turn the tables v. şans yüzüne gülmek
serve tables v. muhtaçlara yardım etmek
if the tables were turned expr. roller değişirse
the tables are turned expr. durum tersine döndü
the tables are turned expr. işler tersine döndü
the tables are turned expr. roller değişti
Trade/Economic
financial tables n. hesap durum belgesi
Law
twelve tables n. bilinen en eski roma medeni, ceza ve din hukuku
Insurance
mortality tables n. mortalite tabloları
Tourism
clothing tables n. masa örtülerinin serilmesi/yerleştirilmesi
Technical
steam tables n. buhar tabloları
alcohol tables n. alkol tabloları
wear tables n. aşınma cetvelleri
image quality values and image quality tables n. görüntü kalite değerleri ve görüntü kalite çizelgeleri
tables of standard tolerance grades and limit deviations for holes and shafts n. delikler ve miller için esas tolerans nitelikleri ve sınır sapmalarına ait çizelgeler
comparison tables n. karşılaştırma çizelgeleri
safety of operating tables n. ameliyat masalarının güvenliği
random number tables n. rasgele sayı tabloları
Computer
some tables n. bazı tablolar
system tables n. sistem tabloları
tables/views n. tablolar/görünümler
tables included in geoset n. haritanın içerdiği tablolar
tables to add to geoset n. haritaya eklenecek tablolar
system tables n. sistem tabloları
tables/queries n. tablolar/sorgular
whole tables n. tüm tablolar
sample tables n. örnek tablolar
all tables n. tüm tablolar
any tables n. herhangi bir tablo
block device tables n. blok aygıt tabloları
conflict tables n. çakışan tablolar
cycle tables n. çevrim tabloları
default tables n. varsayılan tablolar
index and tables n. dizin ve tablolar
list of tables n. tablo listesi
linked whole tables n. bağlantılı tüm tablolar
only the tables n. yalnızca tablolar
number of tables n. tablo sayısı
related tables n. ilişkili tablolar
show tables expr. tabloları göster
view tables expr. tablo görüntüle
automatic except tables expr. tablolar hariç otomatik
attach tables expr. tablo iliştir
as tables expr. tablo olarak
arrange tables expr. tabloları düzenle
export tables expr. tablo ver
join tables expr. tabloları birleştir
link tables expr. tabloları bağla
no tables expr. tablo yok
Furniture
work tables and desks n. çalışma masa ve sıraları
office work tables and desks n. büro çalışma masaları ve sıraları
office tables and desks n. büro masaları ve sıraları
Aeronautic
azimuth tables n. azimut çizelgeleri
Marine
decompression tables n. dekompresyon tablosu
decompression tables n. dekompresyon sürecinin güvenle gerçekleşmesi için dalgıcın çeşitli derinliklerde durup dinlenme aşam
Statistics
statistical tables n. istatistik tabloları
statistical tables n. istatistiksel veri tabloları
Biology
determinative tables n. (minerallerin, bitkilerin) özel yapılarını göstererek numunelerin hangi türe ait olduklarının saptanmasına yardımcı olan tablolar
Astronomy
alphonsine tables n. kastilya kralı alphonso'nun himayesinde hazırlanan astronomik tablolar
lunar tables n. ayın hareketlerini gösteren şema
lunar tables n. gözlemlenen ay uzaklığının düzeltilmesi için hazırlanan şema
lunar tables n. ay takvimi
lunar tables n. ay çizelgesi
Social Sciences
demography and life tables n. demografi ve hayat tabloları
Religious
fence the tables v. aşai rabbani ayinine katılmayı hak edenlere ciddiyetle hitap ederek katılamayanları dışarıda bırakmak
Environment
list of tables n. tablolar listesi
Military
quantity and distance tables n. miktar ve mesafe çizelgeleri
experience tables n. harp tecrübe kayıtları