throw into - Turkish English Dictionary
History

throw into

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "throw into" in Turkish English Dictionary : 2 result(s)

English Turkish
General
throw into v. acısını içine atmak
throw into v. atmak

Meanings of "throw into" with other terms in English Turkish Dictionary : 142 result(s)

English Turkish
General
throw into relief v. dikkat çekmesini sağlamak
throw one's hat into the ring v. politikada yarışa girmek
throw into relief v. ortaya çıkarmak
throw someone into jail v. birini hapse atmak
throw into the fire v. ateşe atmak
throw a vehicle into gear v. arabanın motorunu vitese almak
throw oneself into v. atılmak
throw into grave crisis v. ağır krize sokmak
throw the enemy into the sea v. düşmanı denize dökmek
throw or be thrown into convulsions v. havale geçirmek
throw a coin into the fountain v. çeşmeye bozuk para atmak
Phrasals
throw something into something v. bir şeyi bir şeyin/yerin içine atmak
throw oneself into v. bir şeye girişmek
throw oneself into v. (hızlıca) bir şeyler giymek
throw oneself into v. (havuza vb.) atlamak
throw (someone or something) into (something) v. (birini/bir şeyi bir şeye) atmak
throw (someone or something) into (something) v. (birini/bir şeyi bir şeyin) içine atmak
throw (someone or something) into (something) v. (birini/bir şeyi) aniden/zorla (bir duruma/pozisyona) sokmak
throw (someone or something) into (something) v. (birini/bir şeyi bir duruma) sevketmek
throw (someone or something) into (something) v. (birini/bir şeyi bir duruma) getirmek
throw (someone or something) into (something) v. (kendini/birini/bir şeyi bir şeye) adamak
Colloquial
throw one's hat into the ring v. aday olmak
throw one's hat into the ring v. bir yarışmaya yarışmacı olarak katılmak
Idioms
throw into question v. kuşkuya düşürmek
throw into question v. kuşku uyandırmak
throw into disorder v. kafayı yedirmek
throw into disorder v. sekteye uğratmak
throw into disorder v. bozmak
throw into disorder v. incitmek
throw into disorder v. alt üst etmek
throw something into the scale v. tartışmanın bir tarafıyla ilişkisine ağırlık/önem vermek
throw (something) into question v. kuşkuya düşürmek
throw (something) into question v. şüphe/soru işareti yaratmak
throw (something) into question v. şüphe/kuşku uyandırmak
throw (something) into question v. tartışma yaratmak
throw (something) into question v. tartışmalı bir hale getirmek
throw (something) into question v. sorgulanmasına neden olmak
throw (something) into question v. tartışmalara sebep olmak
throw (something) into question v. kuşkulanmasına/şüphelenmesine yol açmak
throw (something) into question v. kuşkulandırmak
throw (something) into question v. şüphelendirmek
throw (something) into question v. tartışmaya açmak
throw (something) into question v. gündeme getirmek
throw (something) into question v. yeterli/uygun olup olmadığını sorgulatmak
throw something into sharp relief v. bir şeyi net/bariz bir biçimde ortaya koymak
throw heart and soul into v. canla başla çalışmak
throw a monkey wrench into the works v. çarkına etmek
throw a monkey wrench into the works v. engellemek
throw somebody into a tizz v. heyecanlandırmak
throw one's hat into the ring v. hodri meydan demek
throw somebody into a tizzy v. heyecanlandırmak
throw a monkey wrench into v. işin içine etmek
throw a monkey wrench into the works v. işi bozmak
put/throw something into (sharp/stark) relief v. iyice belirginleştirmek
throw a monkey wrench into the works v. içine etmek
throw an idea into the pot v. ortaya fikir atmak
throw someone into confusion v. kafasını karıştırmak
throw a monkey wrench into the works v. mani olmak
throw something into the pot v. ortaya fikir atmak
throw oneself into one's arms v. kendisini birinin kollarına atmak
throw something into sharp relief v. keskin biçimde görünür kılmak
throw a monkey wrench into the works v. pişmiş aşa su katmak
throw someone into confusion v. şaşkınlığa düşürmek
throw something into the bargain v. pazarlığa dahil etmek
throw a monkey wrench into the works v. tekere çomak sokmak
throw somebody into a tizz v. telaşlandırmak
throw a monkey wrench into the works v. taş koymak
throw somebody into a tizzy v. telaşlandırmak
throw something into someone's face v. (bir şeyi) birinin yüzüne vurmak
throw a scare into (someone) v. (birinin) içine korku salmak
throw a scare into (someone) v. (birinin) içine korku düşürmek
throw a scare into (someone) v. (birinin) içine endişe/kaygı salmak
throw a scare into (someone) v. (birinin) içine huzursuzluk düşürmek
throw a scare into (someone) v. (birinin) huzurunu kaçırmak
throw a scare into (someone) v. (birini) tedirgin etmek
throw a scare into (someone) v. (birini) korkutmak
throw a scare into (someone) v. (birini) sarsmak
throw a scare into (someone) v. (birinde) bir sarsıntı yaratmak
throw something into someone's face v. bir şeyi birinin suratına fırlatmak/atmak
throw something into someone's face v. bir şeyi birinin suratına püskürtmek
throw something into someone's face v. birinin yüzüne su çarpmak
throw something into someone's face v. bir şeyi birinin yüzüne vurmak
bring/call/throw something into question v. bir şeyi şüpheli duruma düşürmek
bring/call/throw something into question v. bir şeyden kuşku/şüphe duyulmasına neden olmak
bring/call/throw something into question v. bir şeyi tartışma konusu yapmak
bring/call/throw something into question v. bir şeyi tartışmalı hale getirmek
bring/call/throw something into question v. bir şeyin sorgulanmasına neden olmak
throw someone or something into confusion v. birinin/bir şeyin kafasını karıştırmak
throw someone or something into confusion v. birini/bir şeyi şaşkınlığa düşürmek
throw someone or something into confusion v. birini/bir şeyi sersem etmek
throw someone or something into confusion v. birinde /bir şeyde kafa karışıklığı yaratmak
throw (someone or something) into the drink v. (birini/bir şeyi) suya atmak
throw (something) back into (one's) face v. elinin tersiyle itmek
throw (something) back into (one's) face v. (tavsiyeyi/öneriyi) geri çevirmek
throw (something) back into (one's) face v. (tavsiyeyi/öneriyi) reddetmek
throw a monkey wrench into (something) [uk] v. (bir şeyin) çarkına etmek
throw a monkey wrench into (something) [uk] v. (bir işi) bozmak
throw a monkey wrench into (something) [uk] v. (bir şeyin) içine etmek
throw a monkey wrench into (something) [uk] v. (bir işe) taş koymak
throw a monkey wrench into (something) [uk] v. (bir şeyin) tekerine çomak sokmak
throw a spanner into the works [uk] v. işlerin çarkına etmek
throw a spanner into the works [uk] v. işeri bozmak
throw a spanner into the works [uk] v. işlerin içine etmek
throw a spanner into the works [uk] v. işe taş koymak
throw a spanner into the works [uk] v. işe tekerine çomak sokmak
throw a wrench into the works v. işlerin çarkına etmek
throw a wrench into the works v. işeri bozmak
throw a wrench into the works v. işlerin içine etmek
throw a wrench into the works v. işe taş koymak
throw a wrench into the works v. işe tekerine çomak sokmak
throw a monkey wrench into the works [us] v. işlerin çarkına etmek
throw a monkey wrench into the works [us] v. işeri bozmak
throw a monkey wrench into the works [us] v. işlerin içine etmek
throw a monkey wrench into the works [us] v. işe taş koymak
throw a monkey wrench into the works [us] v. işe tekerine çomak sokmak
throw into confusion v. kafasını karıştırmak
throw into confusion v. şaşkınlığa düşürmek
throw into confusion v. sersem etmek
throw into confusion v. durumu, sistemi, süreci bozmak
throw into confusion v. kargaşa yaratmak
throw into confusion v. karışıklığa neden olmak
throw into confusion v. düzenini bozmak
throw into confusion v. karıştırmak
throw into confusion v. sekteye uğratmak
throw into confusion v. alt üst etmek
throw into disarray v. durumu, sistemi, süreci bozmak
throw into disarray v. kargaşa yaratmak
throw into disarray v. karışıklığa neden olmak
throw into disarray v. düzenini bozmak
throw into disarray v. karıştırmak
throw into disarray v. sekteye uğratmak
throw into disarray v. alt üst etmek
throw into sharp relief v. net/bariz bir biçimde ortaya koymak
throw into sharp relief v. iyice belirginleştirmek
throw into sharp relief v. keskin biçimde görünür kılmak
throw into the bargain v. pazarlığa dahil etmek
throw your hat into the ring v. aday olmak
throw your hat into the ring v. adaylığını açıklamak
throw your hat into the ring v. adaylığını koymak
throw your hat into the ring v. bir yarışmaya yarışmacı olarak katılmak
throw your hat into the ring v. yarışmaya girmek
Military
throw sand into enemy's war power v. düşmanın harp gücünü zaafa uğratmak