throwing - Turkish English Dictionary
History

throwing

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "throwing" in Turkish English Dictionary : 5 result(s)

English Turkish
Common Usage
throwing n. atma
General
throwing n. atış
throwing n. başka yönden geldiğini düşündürecek şekilde (sesi) değiştirme
throwing n. (parti) verme
throwing adj. fırlatma

Meanings of "throwing" with other terms in English Turkish Dictionary : 49 result(s)

English Turkish
General
fortune-telling by throwing beans n. bakla falı
stone-throwing children n. taş atan çocuklar
caber-throwing n. oyun sırığı atma
knife throwing n. bıçak atma
throwing star n. ninja yıldızı
throwing litter n. yere çöp atma
throwing litter n. yere çöp atılması
throwing stick n. bumerang
throwing away n. atma
throwing away n. ıskartaya çıkarma
throwing away n. kurtulma
throwing-stick n. bumerang
throwing-stick n. mızrak veya dart atmak için kullanılan alet
throwing-board n. bumerang
throwing-board n. mızrak veya dart atmak için kullanılan alet
Speaking
I feel like throwing up expr. kusacak gibiyim
I feel like throwing up expr. kusmak üzereyim
just throwing it out there expr. sadece ortaya söyledim
just throwing it out there expr. sadece ortaya söylemiştim
Law
throwing things n. öteberi atma
Technical
throwing power n. düzensiz bir nesnenin yüzeyini eşit bir şekilde kaplayabilme
dolomite throwing machine n. dolomit püskürtme makinesi
micro-throwing power n. ince doldurma gücü
Architecture
throwing of casting n. atma
Automotive
throwing a rod n. biyel kolunun kırılması
throwing a rod n. biyel fırlatma
Marine
certificate of conformity of line-throwing appliances n. halat atma aleti uygunluk sertifikası
Medical
throwing up n. kusma
Agriculture
throwing in the ground n. devrik ağaçlar
History
throwing board n. bumerang
throwing board n. sapan benzeri alet (taş, kaya atmak için)
throwing stick n. sapan benzeri alet (taş, kaya atmak için)
throwing-spear n. mızrak atmaya olanak sağlayan alet
Military
throwing-knife n. düşman veya av hayvanının üzerine atmak üzere tasarlanmış, çeşitli bıçaklarla donatılmış silah
throwing-iron n. düşman veya av hayvanının üzerine atmak üzere tasarlanmış, çeşitli bıçaklarla donatılmış silah
throwing trench n. bomba hendeği
throwing trench n. bomba atma hendeği
throwing pit n. bomba hedef çukuru
throwing range n. bomba mesafesi
line-throwing appliance n. halat fırlatma tüfeği
Sport
throwing motion n. atış hareketi
throwing event n. atma yarışları
throwing action n. atma hareketi
throwing arm n. atış kolu
throwing technique n. atış tekniği
throwing the discus n. disk atma
throwing sector n. gülle ve disk atma sporlarındaki atma bölgesi
Art
throwing engine n. çömlekçi çarkı
Slang
just throwing it out there expr. öylesine söyledim