unrelenting - Turkish English Dictionary

unrelenting

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "unrelenting" in Turkish English Dictionary : 14 result(s)

English Turkish
General
unrelenting adj. acımasız
The unrelenting air attack destroyed the city.
Acımasız hava saldırısı şehri yerle bir etti.

More Sentences
unrelenting adj. amansız
We're in the second week of an unrelenting heat wave.
Amansız bir sıcak hava dalgasının ikinci haftasındayız.

More Sentences
unrelenting adj. sert
The captain was an unrelenting player.
Takım kaptanı sert bir oyuncuydu.

More Sentences
unrelenting adj. amansız
We're in the second week of an unrelenting heat wave.
Biz amansız bir sıcak hava dalgasının ikinci haftasındayız.

More Sentences
unrelenting adj. gevşemeyen
unrelenting adj. katı yürekli
unrelenting adj. boyuneğmez
unrelenting adj. boyun eğmez
unrelenting adj. merhametsiz
unrelenting adj. düşme/azalma göstermeyen
unrelenting adj. sürekli
unrelenting adj. yavaşlamayan
unrelenting adj. sağlam
unrelenting adj. güçlü