History

uydurma!

Meanings of "uydurma!" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

	Category	Turkish	English
Colloquial
1	Colloquial	uydurma!	bull interj.

Meanings of "uydurma!" with other terms in English Turkish Dictionary : 258 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	uydurma	fabrication n.
2	Common Usage	uzun ve uydurma hikaye	yarn n.
General
3	General	uydurma	making up n.
4	General	uydurma	adjustment n.
5	General	uydurma	tuning n.
6	General	uydurma	concoction n.
7	General	uydurma	gold brick n.
8	General	uydurma	improvisation n.
9	General	uydurma sözcük ya da deyim	coinage n.
10	General	uydurma	canard n.
11	General	uydurma	flam n.
12	General	uydurma	fabrication n.
13	General	uydurma iş	patchwork n.
14	General	uydurma	figment n.
15	General	uydurma	untruth n.
16	General	uydurma haber	canard n.
17	General	uydurma	falsification n.
18	General	o anda uydurma	extemporisation n.
19	General	ayak uydurma	step n.
20	General	uydurma	superstition n.
21	General	uydurma	arranging n.
22	General	uydurma	cardboard box n.
23	General	uydurma	fib n.
24	General	uyum kurallarına uydurma	harmonization n.
25	General	uydurma	invention n.
26	General	uydurma	tosh n.
27	General	uydurma	fitting n.
28	General	uydurma	fiction n.
29	General	uydurma	apocrypha n.
30	General	uydurma (hikaye vb)	fabulation n.
31	General	uydurma	tarradiddle n.
32	General	uydurma haber	newspeak n.
33	General	uydurma	adaptation n.
34	General	uydurma	accommodation n.
35	General	uydurma	conformation n.
36	General	hayal ürünü ya da uydurma şey	figment n.
37	General	uydurma	fit n.
38	General	uydurma hikaye	make-up n.
39	General	yeni söz uydurma	coinage n.
40	General	uydurma	matching n.
41	General	çağa ayak uydurma	modernization n.
42	General	uydurma haber	make-up news n.
43	General	tropik şartlara uydurma	tropicalization n.
44	General	uydurma kelime	artificial word n.
45	General	sahte/uydurma olma durumu	inauthenticity n.
46	General	uydurma yaşam öyküsü	pseudo-biography n.
47	General	uydurma	improvization n.
48	General	o anda uydurma	extemporization n.
49	General	uyum kurallarına uydurma	harmonisation n.
50	General	tropik şartlara uydurma	tropicalisation n.
51	General	çağa ayak uydurma	modernisation n.
52	General	uydurma isim	made-up name n.
53	General	uydurma hikaye	made up story n.
54	General	değişime ayak uydurma	resilience n.
55	General	yalan/uydurma hikaye	tale n.
56	General	dış koşullara uydurma	adjustment n.
57	General	uydurma	adjustage n.
58	General	çağa ayak uydurma	aggiornamento n.
59	General	bir şeyi kendine uydurma	tuning n.
60	General	uydurma	untruism n.
61	General	uydurma	untruthfulness n.
62	General	karmakarışık ve uydurma fikirlerden oluşan teori veya argüman	jumble n.
63	General	karmakarışık ve uydurma fikirlerden oluşan teori veya argüman	patchwork n.
64	General	karmakarışık ve uydurma fikirlerden oluşan teori veya argüman	hodgepodge n.
65	General	uydurma hikaye	makeup n.
66	General	daha iyi bir izlenim yaratmak için kılıf uydurma	window-dressing n.
67	General	uydurma şey	hoke n.
68	General	uydurma	mistruth n.
69	General	uydurma	business n.
70	General	uydurma veya efsanevi özelliklerinden arındırma	demythification n.
71	General	uydurma	old wives' tale n.
72	General	uydurma	fantom n.
73	General	akılda kalıcı ifadeler uydurma	phrasemongering n.
74	General	uydurma haber	puffery n.
75	General	uydurma	superstitiousness n.
76	General	uydurma	surmise [obsolete] n.
77	General	uydurma veya efsanevi özelliklerinden arındırmak	demythify v.
78	General	(organizasyon) gerçek veya uydurma isimler ile sayısını şişirmek	pad v.
79	General	uydurma	false adj.
80	General	uydurma olduğu belli	flimsy adj.
81	General	uydurma	factitious adj.
82	General	uydurma	mendacious adj.
83	General	uydurma	colorable adj.
84	General	uydurma	mythical adj.
85	General	uydurma	untruthful adj.
86	General	uydurma	apocryphal adj.
87	General	uydurma	fabulous adj.
88	General	uydurma	fake adj.
89	General	uydurma	quack adj.
90	General	uydurma	fabled adj.
91	General	uydurma	untrue adj.
92	General	uydurma	fictitious adj.
93	General	uydurma	improvised adj.
94	General	uydurma	fictive adj.
95	General	uydurma	contrived adj.
96	General	uydurma	invented adj.
97	General	uydurma	improvisational adj.
98	General	uydurma	improvisatory adj.
99	General	uydurma	trumped up adj.
100	General	uydurma	farfetched adj.
101	General	uydurma	fictional adj.
102	General	uydurma	fabricated adj.
103	General	uydurma	made-up adj.
104	General	uydurma	factoid adj.
105	General	uydurma	colourable adj.
106	General	uydurma	improvizational adj.
107	General	uydurma	affected adj.
108	General	uydurma olmayan	uncoined adj.
109	General	uydurma olmayan	uncontrived adj.
110	General	uydurma	lumpen adj.
111	General	(koleksiyon pulu) tamamen uydurma ve herhangi bir ülkeye ait olmayan	illegal adj.
112	General	uydurma ile ilişkili	concoctive adj.
113	General	uydurma	paper-thin adj.
114	General	uydurma olmayan	fashionless adj.
115	General	uydurma becerisi olan	inventive adj.
116	General	uydurma	phantom adj.
117	General	uydurma	slanter [australia] adj.
118	General	uydurma	supposed adj.
119	General	uydurma	suppositious adj.
120	General	uydurma	supposititious adj.
121	General	uydurma bir şekilde	improvisationally adv.
122	General	uydurma bir şekilde	mendaciously adv.
123	General	uydurma bir şekilde	fictively adv.
124	General	çeşitli ticari markalarda vb. kullanılan uydurma bir son ek	-ola suf.
Phrases
125	Phrases	şartlara uyum sağlayıp değişime ayak uydurma	as the wind blows expr.
126	Phrases	(b, e, a, d, g, c ve f) hatırlatması için kullanılan uydurma bir hatırlatma cümlesi	battle ends and down goes charles' father (b, e, a, d, g, c and f) expr.
Colloquial
127	Colloquial	uydurma gerekçe	bone in (one's) leg [obsolete] n.
128	Colloquial	uydurma mazeret	bone in (one's) leg [obsolete] n.
129	Colloquial	uydurma gerekçe	a bone in your leg (or head) n.
130	Colloquial	uydurma mazeret	a bone in your leg (or head) n.
131	Colloquial	uydurma	bogus beef n.
132	Colloquial	uydurma	hoax n.
133	Colloquial	uydurma	a load of nonsense n.
134	Colloquial	haydi be uydurma	break it down expr.
Idioms
135	Idioms	uydurma mazeret	bone in (one's) leg [obsolete] n.
136	Idioms	uydurma mazeret	a bone in your leg (or head) n.
137	Idioms	zorbalıkla yola getirme/uydurma	procrustean bed n.
138	Idioms	zorbalıkla yola getirme/uydurma	a procrustean bed n.
139	Idioms	zorla/zorbalıkla standart kalıplara uydurma	procrustean bed n.
140	Idioms	zorla/zorbalıkla standart kalıplara uydurma	a procrustean bed n.
141	Idioms	uydurma/düzme iddia	bogus beef n.
142	Idioms	uydurma/düzme iddia	bum beef n.
143	Idioms	uydurma alkış	golf clap n.
144	Idioms	uydurma alkış	golf-clap n.
145	Idioms	uydurma reklam	false advertising n.
146	Idioms	uydurma masal	cock and bull story n.
147	Idioms	uydurma hayvan avı	snipe hunt n.
148	Idioms	kurbanın uydurma bir hayvanı avlamaya gönderildiği bir eşek şakası	snipe hunt n.
149	Idioms	birini/bir şeyi bir duruma zorla uydurma	procrustean solution n.
150	Idioms	birini/bir şeyi fazlalıklarını törpüleyerek veya ekleme yaparak bir duruma uydurma/zorla uyum sağlatma	procrustean solution n.
151	Idioms	birini/bir şeyi yapay bir şekilde bir duruma uydurma	procrustean solution n.
152	Idioms	uydurma hikaye	a fish story n.
153	Idioms	uydurma hikaye	a fish tale n.
154	Idioms	uydurma hikaye	bedtime story n.
155	Idioms	bir işin kalanını doğaçlama/uydurma/sallama ile tamamlamak	make (something) up as (one) goes (along) v.
156	Idioms	uydurma olmak	be made up v.
157	Idioms	tamamen uydurma	cut from whole cloth adj.
158	Idioms	tamamen uydurma	cut out of whole cloth adj.
159	Idioms	tamamen uydurma	made from whole cloth adj.
160	Idioms	tam bir uydurma	made out of whole cloth adj.
161	Idioms	tam bir uydurma	(made up) out of whole cloth expr.
162	Idioms	müzikte (f, c, g, d, a, e ve b) hatırlatması için kullanılan uydurma bir hatırlatma cümlesi	father charles goes down and ends battle expr.
Speaking
163	Speaking	uydurma	made up expr.
Trade/Economic
164	Trade/Economic	özellikle grevlerin yasak olduğu zamanlarda polislerin operasyonları kesintiye uğratmak için yakalandıklarını söyledikleri hayali/uydurma hastalık	blue flu n.
165	Trade/Economic	trend uydurma	trend fitting n.
166	Trade/Economic	uydurma olaylar	fabricated facts n.
167	Trade/Economic	uydurma	made-up adj.
Law
168	Law	cürüm uydurma	malicious prosecution n.
169	Law	sahte ve uydurma kanıt	simulated fact n.
170	Law	uydurma delil	false evidence n.
171	Law	uydurma delil	taint evidence n.
172	Law	uydurma delil	fabricated evidence n.
173	Law	uydurma delil	forge evidence n.
174	Law	uydurma kanıt	simulated fact n.
175	Law	uydurma delil	fabricate evidence n.
176	Law	uydurma vaka	fabricated fact n.
Politics
177	Politics	uydurma siyasi rapor	roorback n.
Technical
178	Technical	ayak uydurma silindiri	jockey roller n.
179	Technical	ayak uydurma silindiri	faller roller n.
180	Technical	ayak uydurma silindiri	compensating roller n.
181	Technical	ayak uydurma silindiri	dancing roller n.
182	Technical	ayak uydurma valsı	dancer roller n.
183	Technical	ayak uydurma valsi	dancer roller n.
184	Technical	ayak uydurma valsi	dancing roller n.
185	Technical	eğri uydurma	spline fit n.
186	Technical	eğri uydurma	curve fitting n.
187	Technical	üstüne uydurma	beveling n.
188	Technical	uydurma	matching n.
189	Technical	üstüne uydurma	bevelling n.
190	Technical	uydurma diyaframı	matching diaphragm n.
191	Technical	yük uydurma	load matching n.
192	Technical	yönseme eğrisi uydurma	trend fitting n.
Computer
193	Computer	eğri uydurma	curve fitting n.
194	Computer	yönseme uydurma	trend fitting n.
195	Computer	bilgisayarda yalnızca giriş doldurmak için kullanılan uydurma veri	dummy n.
Informatics
196	Informatics	en küçük karelerle uydurma	least squares fit n.
197	Informatics	yönseme eğrisi uydurma	trend fitting n.
Electric
198	Electric	uydurma diyaframı	matching diaphragm n.
199	Electric	uydurma transformatörü	matching transformer n.
200	Electric	yük uydurma	load matching n.
Textile
201	Textile	ayak uydurma silindiri	failer roller n.
Construction
202	Construction	uydurma	pseudo adj.
Psychology
203	Psychology	ortama ayak uydurma	acclimatization n.
204	Psychology	bazı ruhsal sorunlardan ötürü yeni kelimeler uydurma	neologism n.
205	Psychology	bazı ruhsal sorunlardan ötürü yeni kelimeler uydurma	neology n.
206	Psychology	hikaye uydurma	fabulation n.
207	Psychology	öykü uydurma	confabulation n.
208	Psychology	uydurma dil	neophasia n.
209	Psychology	uydurma sözcük	neologism n.
210	Psychology	yalanlar uydurma	mythomania n.
211	Psychology	yeni sözcükler uydurma	neologism n.
212	Psychology	neden uydurma	rationalization n.
213	Psychology	neden uydurma	rationalize v.
214	Psychology	uydurma	fantasied adj.
Mental Health
215	Mental Health	uydurma çevre	contrived setting n.
216	Mental Health	tıbbı olarak ilgi görme amacıyla sürekli hastalık belirtileri uydurma ile karakterize edilen psikiyatrik bir bozukluk	munchausen syndrome n.
Food Engineering
217	Food Engineering	uydurma incelemesi	regression analysis n.
Math
218	Math	eğri uydurma	curve fitting n.
Statistics
219	Statistics	eğri uydurma	curve fitting n.
220	Statistics	eğilim uydurma	trend fitting n.
Literature
221	Literature	gerçek kişi ve yerlerin uydurma adlarla gösterildiği roman	roman à clef n.
222	Literature	gerçek kişi ve yerlerin uydurma adlarla gösterildiği roman	roman àclef n.
223	Literature	uydurma olmayan	unfabled adj.
224	Literature	baron munchausen'in serüvenlerini anlattığı uydurma hikayelerine ait veya ilişkin	munchausen adj.
225	Literature	baron munchausen'in serüvenlerini anlattığı uydurma hikayelerine benzer	munchausen adj.
Linguistics
226	Linguistics	ödünçlenen kelimenin sesletimini yerli dile uydurma	naturalization n.
227	Linguistics	yeni sözcük ve ifadeler uydurma	neologianism n.
228	Linguistics	yeni kelimeler uydurma	neonism [rare] n.
Religious
229	Religious	(teolojide) incil'in uydurma olduğu görüşü	mythicism n.
230	Religious	uydurma hadis	fabricated hadith n.
Philosophy
231	Philosophy	(platon felsefesinde) uydurma	phantasm n.
232	Philosophy	(platon felsefesinde) uydurma	phantasma n.
Meteorology
233	Meteorology	iklime uydurma	acclimatization n.
Military
234	Military	kış şartlarına uydurma	winterisation n.
235	Military	kış şartlarına uydurma	winterization n.
Music
236	Music	çeşitli melodileri birbirine uydurma	counterpoint n.
237	Music	dudak uydurma	lipsynch n.
238	Music	dudak uydurma	lip synchronization n.
239	Music	dudak uydurma	lip-synch n.
240	Music	dudak uydurma	lip-sync n.
241	Music	müziğe dudak hareketlerini uydurma	lip-synch n.
242	Music	müziğe dudak hareketlerini uydurma	lip-sync n.
243	Music	müziğe dudak hareketlerini uydurma	lip synchronization n.
244	Music	dudak uydurma	lip synchronisation n.
Printery
245	Printery	metin arasına geçici yer kaplaması için eklenmiş uydurma metin	placeholder n.
Archaic
246	Archaic	uydurma	commentitious adj.
Slang
247	Slang	bir tarafından kelime uydurma eylemi	palinpropism n.
248	Slang	uydurma hikaye	hook-up n.
249	Slang	uydurma	bull n.
250	Slang	uydurma ilaçlar yapan kimse	operator [obsolete] n.
251	Slang	uydurma şey	shmegegge [yiddish] n.
252	Slang	uydurma şey	shmegeggy [yiddish] n.
253	Slang	uydurma	cap n.
254	Slang	uydurma	bogue adj.
255	Slang	uydurma	chicken shit adj.
256	Slang	uydurma	cooked up adj.
257	Slang	uydurma	phony-baloney adj.
258	Slang	kıçtan uydurma bilgi	pidooma (pulled it directly out of my ass) expr.