History

uzun süren

Meanings of "uzun süren" in English Turkish Dictionary : 13 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	uzun süren	slow adj.
2	General	uzun süren	long adj.
3	General	uzun süren	lasting adj.
4	General	uzun süren	everlasting adj.
5	General	uzun süren	protracted adj.
6	General	uzun süren	durable adj.
7	General	uzun süren	long acting adj.
8	General	uzun süren	long-drawn out adj.
9	General	uzun süren	agelong adj.
10	General	uzun süren	age-long adj.
11	General	uzun süren	long-lived adj.
Technical
12	Technical	uzun süren	long-continued adj.
Archaic
13	Archaic	uzun süren	longsome [uk] adj.

Meanings of "uzun süren" with other terms in English Turkish Dictionary : 48 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	uzun süren bir ihtilaf	a running battle n.
2	General	uzun süren düşmanlık	feud n.
3	General	uzun süren zor bir iş	a long haul n.
4	General	uzun süren ölüm	protracted death n.
5	General	uzun süren/süreli yas/elem/keder	prolonged grief n.
6	General	uzun süren zarar	lasting damage n.
7	General	bir saniyeden uzun süren melodik hareket	leap n.
8	General	uzun süren piknik	maroon n.
9	General	uzun süren piknik	marooning party n.
10	General	derin ve uzun süren ses	pealing n.
11	General	derin ve uzun süren ses	rolling n.
12	General	anormal, uzun süren ve genellikle ağrılı ereksiyon	priapism n.
13	General	uzun süren işlem	lengthy process n.
14	General	uzun zaman süren	agelong adj.
15	General	çok uzun süren	long-drawn-out adj.
16	General	daha uzun süren	outlasting adj.
17	General	uzun zamandır süren	long standing adj.
18	General	çok uzun süren	aeonic adj.
19	General	uzun zaman süren	age-long adj.
20	General	uzun süren endişeden harap olmuş	trauchled adj.
Colloquial
21	Colloquial	uzun süren kas spazmı	the jerks n.
Idioms
22	Idioms	çok uzun zaman süren savaş	a running battle n.
23	Idioms	uzun süren mücadele	a running battle n.
24	Idioms	uzun süren tartışma	a running battle n.
25	Idioms	uzun süren kavga	a running battle n.
26	Idioms	uzun süren olumsuz etki	a black mark n.
27	Idioms	uzun süren anlaşmazlık	a running battle n.
28	Idioms	üzerinde uzun süren bir huzursuzluk bırakmak	hang heavy v.
Trade/Economic
29	Trade/Economic	belirli derecede tekelci güce sahip firmaların fiyatları keyfi biçimde belirleyip oldukça uzun süreler bu düzeylerde sabit tuttuklarını öne süren görüş	administrated pricing hypothesis n.
30	Trade/Economic	en uzun süren kazançlı işlem	longest winning trade n.
31	Trade/Economic	en uzun süren zararla sonuçlanan işlem	longest losing trade n.
32	Trade/Economic	uzun yıllar süren hizmet	long service n.
33	Trade/Economic	uzun süren deneyimlerle uygulamayı kolaylaştırmak için saptanmış standart	bogey n.
Politics
34	Politics	uzun süren mülteci durumu	protracted refugee situation n.
35	Politics	uzun süren politik çözümsüzlük	protracted political deadlock n.
Computer
36	Computer	indirmesi uzun süren dosya	bandwidth hog n.
37	Computer	çalıştırması uzun süren program	hog n.
Medical
38	Medical	uzun süren kardiyo-pulmoner baypas	long-lasting cardiopulmonary bypass n.
39	Medical	uzun süren kasınç	tonus n.
40	Medical	uzun süren hastalık	protracted illness n.
Literature
41	Literature	(yunanca veya latince şiirlerdeki hecelerde) uzun süren	geminate adj.
42	Literature	(yunanca veya latince şiirlerdeki hecelerde) uzun süren	geminated adj.
Linguistics
43	Linguistics	(konuşma sesi) nispeten uzun süren	geminate adj.
44	Linguistics	(konuşma sesi) nispeten uzun süren	geminated adj.
Geography
45	Geography	peru ile şili arasında uzun süren bir ihtilafa neden olan şehir	tacna n.
Music
46	Music	bir saniyeden uzun süren ses aralığı	skip n.
Slang
47	Slang	uzun süren çakırkeyiflik	rolling buzz n.
48	Slang	sıkıntı verecek kadar uzun süren (ders vb)	strung out adj.