ve/veya - Turkish English Dictionary
History

ve/veya



Meanings of "ve/veya" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
General
ve/veya and/or conj.
ve/veya and or conj.

Meanings of "ve/veya" with other terms in English Turkish Dictionary : 54 result(s)

Turkish English
General
kol ve/veya bacak kaybı dismemberment n.
patates püresinin içine kabak ve/veya lahana karıştırılarak yapılan geleneksel İrlanda yemeği colcannon n.
ziyaretçilerin deniz memelileri ve/veya balıkları görebileceği bir park oceanarium n.
yunanistan ve/veya yunan kültürünü seven hellenophile adj.
ceset ve/veya ölüm anlamı veren önek necro- pref.
ceset ve/veya ölüm anlamı veren ön ek necr- pref.
Phrasals
kısa zaman çok sayıda telefon araması ve/veya mesaj almak blow up v.
görüntüyü ve/veya sesi yavaş yavaş ekrana/yayına vermek fade something in v.
görüntüyü ve/veya sesi yavaş yavaş ekranda/yayında belirginleştirmek fade something in v.
görüntüyü ve/veya sesi yavaş yavaş ekrandan/yayından almak fade something out v.
görüntüyü ve/veya sesi yavaş yavaş ekrandan/yayından çıkarmak/kaybetmek fade something out v.
görüntüyü ve/veya sesi yavaş yavaş kaybetmek fade something out v.
görüntüyü ve/veya sesi azaltarak yok etmek fade something out v.
görüntüyü ve/veya sesi zayıflatıp kaybetmek fade something out v.
Colloquial
cüsseli ve/veya heybetli kişi big boy n.
kısa zaman çok sayıda telefon araması ve/veya mesaj alma blowing up n.
pantolonunu ve/veya çamaşırını sıyırmak drop trou v.
pantolonunu ve/veya çamaşırını indirmek drop trou v.
Idioms
(toplumsal, siyasi ve/veya maddi durum) yükselmek get on in the company v.
Trade/Economic
işbu belgelerin ibraz edileceği tüm kişi ve/veya kuruluşların dikkatine all to whom these presents may come be seen or known expr.
Law
kötü niyetle yazışma ve/veya yanlış beyanlarda bulunma malicious falsehood n.
kötü niyetle yazışma ve/veya yanlış beyanlarda bulunma injurious falsehood n.
sulh ceza ve/veya ağır ceza mahkemesinde yargılanması yapılabilecek suçlama dual procedure offence n.
sulh ceza ve/veya ağır ceza mahkemesinde yargılanması yapılabilecek suçlama dual offence n.
sulh ceza ve/veya ağır ceza mahkemesinde yargılanması yapılabilecek suçlama hybrid offence n.
sulh ceza ve/veya ağır ceza mahkemesinde yargılanması yapılabilecek suçlama crown option offence n.
sulh ceza ve/veya ağır ceza mahkemesinde yargılanması yapılabilecek suçlama either way offence n.
sulh ceza ve/veya ağır ceza mahkemesinde yargılanması yapılabilecek suçlama wobbler n.
Insurance
süre ve veya ölüme bağlı hayat sigortası endowment insurance n.
süre ve veya ölüme bağlı hayat sigortası endowment assurance n.
Computer
canlı ve/veya indirmeli stream & ‎download adj.
Automotive
motorlu araçların uzun hüzme ve/veya kısa huzme olarak çalışan farları ve motorlu araçlar ve römorklarının onaylanmış lamba ünitelerinde kullanılan ışık kaynakları motor-vehicle headlamps which function as main-beam and/or dipped-beam headlamps and to incandescent electric filament lamps for such headlamps n.
Aeronautic
(askeri) birlik ve/veya kargo yükleyip indiren uçaklar için belirlenmiş iniş bölgesi vertical landing zone n.
dikine ve kısa mesafede iniş veya kalkış yapabilen hava aracının denize indirilmesi ve/veya kurtarılması için yük ve çıkarma gemilerinin üzerindeki alanlar vertical takeoff and landing aircraft transport area n.
Psychology
askeri operasyonlarda strese maruz kalan askerlerin beklenen ve tahmin edilebilir duygusal, entelektüel, fiziksel ve/veya davranışsal tepkileri combat and operational stress n.
Optics
iki farklı ancak ilişkili uyarıcının uzay ve/veya zamanda birbirine yakın bir şekilde gösterildiğinde gerçekte olduklarından daha farklı algılanmaları contrast n.
Physics
kojenerasyon prosesi sırasında atık ısıdan elde edilen sıcak su ve/veya buhar ile absorpsiyonlu soğutucular aracılığı ile soğutma trigeneration n.
Fishery
balık avlarken olta misinasının ucuna takılan ve yemin suya dalmasını engelleyen mantar ve veya suda batmayan parça bobfloat n.
balık avlarken olta misinasının ucuna takılan ve yemin suya dalmasını engelleyen mantar ve veya suda batmayan parça cork n.
balık avlarken olta misinasının ucuna takılan ve yemin suya dalmasını engelleyen mantar ve veya suda batmayan parça bob n.
Social Sciences
dışlayıcı ve/veya dayatmacı söylemlerde bulunduğu düşünülen feministleri nazi yakıştırmasıyla kötüleme amacıyla, feminist ve nazi sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş aşağılayıcı bir ifade feminazi n.
Education
konuya vakıf, uzman ve yetkisi olan kişi ve/veya kurumların incelemesi ve onaylaması peer-review n.
Meteorology
yanan mühimmat ve/veya mevcut konveksiyon akımları nedeniyle duman bulutlarının hızla yükselmesi pillaring n.
Geology
ısı ve/veya basınca maruz kalarak asıl formu değişmiş kayaç metamorphic n.
Military
ilk yedekler ve/veya tamir parçaları initial spares and/or repair parts n.
hava hareketlilik kuvvetlerine atanan ve/veya onun operasyonları üzerinde rutin olarak komuta yetkisini kullanan hava kuvvetleri ve hizmet bileşenlerinden oluşan bir hava kuvveti mobility air forces n.
savaş alanının şekillendirilmesi konusunda taktik ve/veya harekat komutanına yardımcı olan mühendislik görevleri combat engineering n.
önlem amaçlı arama-kurtarma ve/veya muharebe arama kurtarma precautionary search and rescue and/or combat search and rescue n.
önlem amaçlı arama-kurtarma ve/veya muharebe arama kurtarma precautionary sar n.
önlem amaçlı arama-kurtarma ve/veya muharebe arama kurtarma precautionary csar n.
Slang
görünüş ve/veya davranışı itibariyle erkeksi kadın bull bitch n.
(kurtarılmış terim) eşcinseller tarafından görünüş ve/veya davranışı itibariyle erkeksi olan lezbiyen kadın bull bitch n.
anime, manga, video oyunu ve/veya benzeri ortamlardaki kurgusal karakterlere karşı fetişizm derecesinde ilgi duyma moe n.
göt ve/veya meme(ler) assets n.