yatay olarak - Turkish English Dictionary
History

yatay olarak



Meanings of "yatay olarak" in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

Turkish English
General
yatay olarak evenly adv.
yatay olarak horizontally adv.
yatay olarak point-blank adv.
yatay olarak barwise adv.
Computer
yatay olarak horizontally adv.

Meanings of "yatay olarak" with other terms in English Turkish Dictionary : 34 result(s)

Turkish English
General
yere yatay olarak uzanan bitki trailer n.
asılı ve yatay olarak kullanılan bir demirci çekici battering-ram n.
yatay olarak ateşlenen point-blank adj.
Technical
art arda fotografik çekimlerle yatay olarak taranabilen alan kapasitesi lateral gain n.
direk üzerine yatay olarak yerleştirilmiş kısa kereste bolster n.
etüt ölçümünde hatayı en aza indirmek için aynı nesneye tekrar bakmak amacıyla ölçme aracını yatay ve dikey olarak 180 derece döndürmek change face v.
Computer
satırlarda yatay olarak across in rows expr.
Mechanic
yatay olarak ileri geri hareket edebilen delme makinesi traverse drill n.
merkezdeki ateşleme odasının iki tarafına yatay olarak karşılıklı yerleştirilmiş iki pistonu bulunan bir motor silindiri türü opposed-cylinder n.
Television
görüntü ekranı dikey olarak düz fakat yatay olarak yuvarlak olan flatscreen [dated] adj.
Textile
yatay olarak katlanmış kumaş horizontally folded fabric n.
bir araya geldiğinde giysinin ön kısmının yatay olarak birer yarısını oluşturan kumaş parçalarından herhangi biri forepart n.
yatay olarak katlanmış horizontally folded adj.
Architecture
iyon ve korint düzeninde sütunların altında yer alan ve yatay olarak kaideden daha küçük olan ikinci bir kaide scamillus n.
Construction
dikey ve yatay kirişleri birleştirmek için eğik olarak çakılan çivi toenail n.
döşeme kirişini desteklemek için direklik kirişlere yatay olarak yerleştirilen çıta ledger board n.
döşeme kirişini desteklemek için direklik kirişlere yatay olarak yerleştirilen çıta ribbon strip n.
beton duvarların öncelikle yatay olarak inşa edilip daha sonra dikildiği inşa yöntemine ait tilt-up adj.
beton duvarların öncelikle yatay olarak inşa edilip daha sonra dikildiği inşa yöntemiyle ilgili tilt-up adj.
Woodworking
yatay olarak enine kesen tek bıçaklı testere makinesi single blade horizontal cross-cut sawing machine n.
Marine
prasya vasıtasıyla yatay olarak hareket ettirmek brace a yard v.
Mining
neredeyse yatay olarak uzanan veya çok hafif bir eğimi olan cevher katmanı manto n.
neredeyse yatay olarak uzanan veya çok hafif bir eğimi olan cevher katmanı blanket deposit n.
gevşek zeminde kotu arttırırken ana kirişin önüne yatay olarak yerleştirilen kalın çıta veya direkler spill n.
Optics
yatay çizgiler arasında genellikle kırılmış olarak bulunan bir ışık çizgisi interline n.
Math
grafikle yatay olarak çizilmiş çizgi abscissa n.
Geography
yatay kapsamı yaklaşık olarak 10 ile 1000 kilometre arasında olan meteorolojik olaylara ait mesoscale adj.
yatay kapsamı yaklaşık olarak 10 ile 1000 kilometre arasında olan meteorolojik olaylar ile ilişkili mesoscale adj.
Meteorology
azami yatay görüşü 55 metre (180 feet) olarak sınırlandırılmış zero adj.
Geology
yatay olarak tabakalanmış yer modeli horizontally layered earth model n.
Photography
kamera ekseni yatay veya aşağı yönlendirilip dikey olarak yönlendirilmemiş bir uçaktan çekilen (fotoğraf) oblique adj.
Engineering
pistonu yatay olarak çalışan motor horizontal engine n.
Slang
kenevir bitkisinin filizlerinin yatay olarak uzamasını ve yeterli ışık almasını sağlamak için bir çeşit ağ kullanarak yapılan yetiştirme yöntemi scrogging n.
kenevir bitkisinin filizlerinin yatay olarak uzamasını ve yeterli ışık almasını sağlamak için bir çeşit ağ kullanmak scrog v.