yellow - Turkish English Dictionary
History

yellow

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "yellow" in Turkish English Dictionary : 25 result(s)

English Turkish
Common Usage
yellow adj. sarı
General
yellow n. sarı renk
yellow n. yumurta sarısı
yellow v. sararmak
yellow v. sarartmak
yellow adj. namussuz
yellow adj. sarı renkli
yellow adj. korkak
yellow adj. sarılı
yellow adj. kıskanç
yellow adj. alçak
yellow adj. haset
yellow adj. sararmış
yellow adj. sarı
yellow adj. ödlek
yellow adj. sarı benizli
Media
yellow adj. aşırı derecede sansasyonel (ucuz gazete)
Textile
yellow n. sarı renkli kıyafet
Sport
yellow n. bilardo benzeri oyunlarda sarı bir top
Archaic
yellow adj. kıskanç
yellow adj. gıpta eden
yellow adj. imrenen
Entomology
yellow n. erkekleri sarı veya sarımsı kanatlara sahip olan pieridine cinsi çeşitli kelebeklere verilen ad
Slang
yellow n. zenci kırması
yellow n. asyalı olmaya yönelik kötü bir ifade

Meanings of "yellow" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
General
yellow hammer n. sarıcık
yellow ochre n. toprakboya
yellow poplar n. laleağacı
yellow bile n. iltihap
yellow fin tuna n. sarı kanatlı tuna balığı
yellow wagtail n. yontkuşu
straw yellow n. samanrengi
sulfur yellow n. sülfür sarısı
yellow iris n. bataklıksüseni
straw yellow n. saman sarısı
yellow wagtail n. sarı kuyruksallayan
yellow iris n. sarısüsen
canary yellow n. kanarya sarısı
yellow bile n. asabilik
sulphur yellow n. sülfür sarısı
brownish yellow n. kahverengimsi sarı
yellow bile n. antik fizyolojiye göre aşırı sinir ve asabiyete neden olduğu düşünülen dört etkenden biri
yellow line n. sarı çizgi
fragrant yellow muskmelon n. topatan
yellow flag n. karantina flaması
yellow wart n. sarı siğil
lemon yellow n. limon sarısı
yellow arsenic n. zırnık
yellow cat n. sarman
yellow pages n. telefon rehberi
pale yellow n. ayva sarısı
yellow asphodel n. sarızambak
yellow flag n. sarı bayrak
yellow spot n. sarı nokta
yellow fever n. sarı humma
indian yellow n. hintsarısı
yellow colour n. sarılık
yellow stain n. sarı leke
yellow fever n. sarıhumma
lemon yellow n. limoni
yellow light n. sarı ışık
yellow journalism n. sansasyonel gazetecilik
yellow jacket n. gövdesi sarı ve siyah renkli bir tür yabanarısı
greenish yellow n. yeşilimsi sarı
yellow foot n. sarı ayak
yellow sea n. sarı deniz
brownish yellow roof n. kahverengimsi sarı çatı
yellow flag n. karantina bayrağı
yellow and blue n. sarı ve mavi
yellow pages n. sarı sayfalar
yellow pines n. sarı çamlar
straw yellow n. soluk sarı
straw yellow n. açık sarı
yellow press n. magazin basını
yellow press n. boyalı basın
large yellow lady's-slipper n. venüs çarığı
large yellow lady's-slipper n. hanım pabuç otu
yellow-dog n. melez köpek
yellow lady-slipper n. hanım pabuç otu
yellow-legged gull n. gümüş martı
yellow-vented bulbul n. arap bülbülü
yellow lady-slipper n. venüs çarığı
yellow ocher n. toprakboya
yellow earth n. toprak sarısı
yellow ocher n. sarı toprakboya
yellow brass n. sarı pirinç
yellow soap n. arapsabunu
yellow ochre n. sarı toprakboya
yellow earth n. sarı toprak
yellow wood n. sarıağaç
yellow ocher n. toprak sarısı
yellow ochre n. toprak sarısı
yellow journalism n. asparagas habercilik
naples yellow n. napoli sarısı
yellow balloon n. sarı balon
velvet yellow n. kadife sarısı
velvet yellow n. yumuşak sarı
the yellow light of the street lamp n. sokak lambasının sarı ışığı
yellow ribbon n. sarı kurdele
sunset yellow n. günbatımı sarısı
sunrise yellow n. gündoğumu sarısı
yellow cab n. sarı taksi
a yellow van n. sarı bir minibüs
yellow loosestrife n. altın kamış
yellow [dialect] n. yumurtanın sarısı
yellow dog n. korkak kimse
yellow dog n. aşağılık kimse
yellow dog n. namert kimse
yellow green n. sarımsı yeşil renk tonu
yellow metal n. altın
yellow peril [canada] n. (quebec'te) okul otobüsü
yellow peril [canada] n. (quebec'te) okul servisi
yellow race n. asya ırkı
yellow geordie [scotland] n. gine
turn yellow v. sararmak
turn yellow v. sarılaşmak
go yellow v. sararmak
yellow earth v. okra
set up yellow tape v. sarı bant/şerit çekmek
very yellow adj. sapsarı
bright yellow adj. sapsarı
yellow bellied adj. sarı göbekli
as yellow as adj. kadar sarı
saffron yellow adj. safran sarısı
as yellow as a guinea adj. (hastalıktan vb) sapsarı
pale-yellow adj. solgun
yellow-bellied adj. korkak
yellow-spotted adj. sarı benekli
canary-yellow adj. kanarya sarısı rengine sahip
yellow-dog adj. aşağılık
yellow-dog adj. alçak
yellow-dog adj. namert
yellow-brown adj. kahverengimsi sarı renkte
yellow-banded adj. sarı şeritli
yellow-banded adj. sarı bantlı
yellow-bellied adj. sarı karınlı
yellow-bellied adj. sarımsı karınlı
yellow-covered adj. sarı kağıtla kaplanmış
yellow-covered adj. sarı kağıtla sarılmış
yellow-eyed adj. sarı gözlü
yellow-green adj. sarı ve yeşil arası bir renkte olan
yellow-marked adj. sarı lekeli
yellow-marked adj. sarı benekli
yellow-striped adj. sarı çizgili
yellow-tinged adj. sarıya çalan (renk)
yellow-tinged adj. içinde sarı bulunan (renk)
yellow-white adj. sarımsı beyaz
golden-yellow adj. altın rengine çalan sarı
golden-yellow adj. altın sarısı
sulfur-yellow adj. kükürt renginde
sulfur-yellow adj. yeşilimsi sarı renkte
sulphur-yellow adj. kükürt renginde
sulphur-yellow adj. yeşilimsi sarı renkte
Colloquial
yellow grease n. atık yağ
yellow grease n. kullanılmış pişirme yağı
yellow grease n. artık yağ
yellow jacket n. yatıştırıcı madde formülasyonu için kullanılan bölgesel bir terim
yellow jacket n. depresan formülasyonu için kullanılan bölgesel bir terim
yellow-belly n. ingiltere'de copthorne'daki west sussex'in yerlisi olan kimse
yellow-livered adj. korkak
yellow-livered expr. alçakça
yellow-livered expr. korkaklıkla
If it's yellow, let it mellow (If it's brown, flush it down) expr. sadece çiş yaptıysan sifonu çekme, (kaka yaptıysan çek)
Idioms
yellow brick road n. sarı tuğlalı/taşlı yol
yellow brick road n. başarıya giden yol
yellow brick road n. kariyer/başarı basamağı
yellow brick road n. sonu başarıya/maceraya çıkan yol
yellow brick road n. macera yolu/yolculuğu
yellow cake n. beyaz kek
yellow cake n. sünger kek
yellow cake n. kakaosuz kek
yellow cake n. toz halindeki uranyum oksit
yellow cake n. sarı pasta
yellow streak n. tırsaklık
yellow streak n. ödleklik
yellow streak n. tabansızlık
yellow streak n. yüreksizlik
yellow streak n. eziklik
yellow streak n. pısırıklık
a yellow streak n. tırsaklık
a yellow streak n. ödleklik
a yellow streak n. tabansızlık
a yellow streak n. yüreksizlik
a yellow streak n. eziklik
a yellow streak n. pısırıklık
yellow state n. özgürlükçü parti yanlısı amerikan eyaleti
have a yellow streak down one's back v. çok korkak olmak
have a yellow belly v. çok korkak olmak
have a yellow streak down one's back v. gölgesinden bile korkmak
have a yellow belly v. gölgesinden bile korkmak
have a yellow belly v. korkak olmak
have a yellow streak down one's back v. ödlek olmak
have a yellow belly v. ödlek olmak
have a yellow streak down one's back v. korkak olmak
be yellow v. ödlek olmak
be yellow v. korkak olmak
be yellow v. yüreksiz olmak
yellow-bellied adj. korkak
don't eat (the) yellow snow expr. sarı kar yeme
don't eat (the) yellow snow expr. üstüne işenmiş kar yeme
Speaking
red is darker than yellow expr. kırmızı sarıdan daha koyudur
Trade/Economic
yellow-dog contract n. bir fabrikada çalışan işçiye başka bir sendikaya üye olmayacağına dair imzalatılan sözleşme
yellow union n. sarı sendika
yellow-dog contract n. sarı sözleşme
yellow [dialect] n. altın
yellow boy n. altın sikke
yellow boys n. eski bir ingiliz altın parası
yellow sheet n. otc markets group adlı bir şirket tarafından hazırlanıp ihale ve satış fiyatlarını ve tezgah üstü şirket tahvilleri üzerinden piyasada işlem yapan firmaları detaylandıran listeler
Politics
yellow dog n. fanatik demokrat partili seçmen
yellow vests movement n. sarı yelekliler hareketi
yellow jackets movement n. sarı yelekliler hareketi
yellow book n. sarı ciltli hükümet faaliyetleri raporu
yellow book [us] n. devlet denetim standartları
yellow peril n. sarı tehlike
yellow peril n. asya halklarının batı uygarlığı ve yaşam standartlarına oluşturduğu bir sözde tehlike
yellow ribbon n. (savaş, siyasi rehin almalar) askerlerle dayanışma içinde olunduğunu simgeleyen sarı renkli kurdele
Industry
yellow-dog adj. sendikaya üye olmayan
yellow-dog adj. sendikaya karşı olan
yellow-dog adj. sendikaya muhalefet eden
Media
yellow journalism n. sansasyonel habercilik
yellow journalism n. sansasyonel medyacılık
yellow card n. turnede sahneyi kurmakla görevli kimseleri göstermek için kullanılan bir kart
Technical
yellow metal n. alfa-beta pirinci
golden yellow n. altın sarısı
white and yellow road markings n. beyaz ve sarı renkli yol işaretleri
zinc yellow n. çinko sarısı
cadmium yellow n. kadmiyum sarısı
chrome yellow n. krom sarısı
chrome yellow n. kurşun kromat
chrome yellow n. krom sarısı
leaded yellow brasses n. kurşunlu sarı pirinçleri
cadmium yellow n. limon sarısı
patent yellow n. patent sarısı
yellow ingot metal n. sarı metal tomruğu
yellow waves n. sarı dalgalar
yellow ochre n. sarı aşı boyası
yellow cake n. sarı pasta
yellow bronze n. sarı tunç
yellow oxide n. sarı oksit (renkte)
yellow earthen ware n. sarı toprak eşya
yellow rust n. sarı pas
yellow metal n. sarı maden
yellow window n. sarı pencere
yellow metal n. sarı metal
yellow brass n. sarı pirinç
yellow brasses n. sarı pirinçler
yellow iron ore n. sarı demir tozu
yellow arsenic n. sarı arsenik
yellow corundum n. sarı korundum
yellow fluorescent protein n. sarı flüorışımalı protein
yellow copper ore n. sarı bakır cevheri
cadmium yellow pale n. soluk renkli kadmiyum sarı pigment
turner's yellow n. turner sarısı
yellow ochre n. turuncu sarı
patent yellow n. turner sarısı
vanadium tin-yellow n. vanadyumlu kalay sarısı
uranium yellow n. uranyum sarısı
cadmium yellow pale n. uçuk kadmiyum sarısı
cadmium yellow pale n. uçuk limon sarısı
yellow metal n. alfa pirincinden daha fazla çinko içerip daha güçlü olan ve döküm ve sıcak işlenik ürünlerin yapımında kullanılan pirinç
yellow petrolatum n. sarı renkli petrolatum
yellow petrolatum n. sarıya çalan açık kehriban renginde yarı katı bir madde
yellow soft paraffin n. sarı renkli yumuşak parafin
yellow soft paraffin n. sarıya çalan açık kehriban renginde yarı katı bir madde
Computer
light yellow n. açık sarı
photo yellow n. foto sarı
dark yellow n. k sarı
medium yellow n. kavuniçi
dark yellow n. koyu sarı
pastel yellow n. pastel sarı
yellow and dark green n. sarı ve koyu yeşil
yellow and dark blue n. sarı ve koyu mavi
yellow and dark cyan n. sarı ve koyu camgöbeği
3d yellow n. 3b sarı
yellow card n. ibm markasına ait bir bilgisayar serisi kitapçığı
yellow cartridge missing expr. sarı kartuş eksik
Telecom
yellow cable n. sarı kablo
Textile
mandarin yellow n. kinolinin karmaşık bir türevi olan, ipek ve yünü renklendirmek için kullanılan yapay bir anilin boyarmadde
Construction
yellow brass n. sarı pirinç
Lighting
yellow spot n. sarı leke
Woodworking
yellow poplar n. lale ağacının mobilya ve kaplama yapımında kullanılan hafif işlenmiş odunu
yellow poplar n. lale ağacının mobilya ve kaplama işlerinde kullanılan odunu
yellow birch n. sarı huş ağacının kırmızımsı ahşabı
Dyeing
naphthalene yellow n. naftalin sarısı
naphthalene yellow n. naftolün bazı nitro türevlerinden elde edilen sarı boyarmadde
thiochem sulfur yellow r n. sarı renkli bir kükürt boyası
turmeric yellow n. zerdeçal sarısı
alizarin yellow n. çeşitli renkteki sarı boyalar
alizarine yellow n. diazolanmış m-nitroanilinin salisilik asit ile birleştirilmesiyle elde edilen monoazo boya
alizarine yellow n. p-nitroanilinin salisilik asit ile birleştirilmesiyle elde edilen monoazo boya
alizarine yellow n. geçmişte renk sabitleştirici boya olarak ve de lokal antiseptik olarak kullanılan sarı bir kristal bileşik
alizarine yellow 2g n. diazolanmış m-nitroanilinin salisilik asit ile birleştirilmesiyle elde edilen monoazo boya
alizarine yellow r n. p-nitroanilinin salisilik asit ile birleştirilmesiyle elde edilen monoazo boya
alizarine yellow c n. geçmişte renk sabitleştirici boya olarak ve de lokal antiseptik olarak kullanılan sarı bir kristal bileşik
amber yellow n. soluk bir sarı tonu
venetian yellow n. soluk bir sarı tonu
american yellow n. yapımında alüminyum sülfat ve baryum sülfat kullanılan krom sarısı
amido yellow e n. sarı nitro asit boya
yellow corallin n. fenolden elde edilen kırmızı bir boya maddesi
aurora yellow n. sarımsı turuncu bir renk tonu
daffodil yellow n. sarımsı turuncu bir renk tonu
nasturtium yellow n. sarımsı turuncu bir renk tonu
orient yellow n. sarımsı turuncu bir renk tonu
radiant yellow n. sarımsı turuncu bir renk tonu
azo yellow n. azo sarı boya
buttercup yellow n. grimsi sarı bir renk tonu
buttercup yellow n. çinko sarısı
light chrome yellow n. güçlü bir sarı renk tonu
cologne yellow n. sarı renkli bir pigment
cologne yellow n. güçlü bir sarı renk tonu
lemon chrome yellow n. güçlü bir sarı renk tonu
paris yellow n. sarı renkli çeşitli pigmentlere verilen ad
paris yellow n. güçlü bir sarı renk tonu
mineral yellow n. pigment olarak kullanılan bir limonit karışımı
mineral yellow n. sarımsı turuncu bir renk tonu
king's yellow n. parlak bir sarı tonu
montpellier yellow n. parlak bir sarı tonu
realgar yellow n. parlak bir sarı tonu
royal yellow n. parlak bir sarı tonu
verona yellow n. parlak bir sarı tonu
veronese yellow n. parlak bir sarı tonu
yellow daisy n. parlak bir sarı tonu
orpiment yellow n. parlak bir sarı tonu
yellow carmine n. sarımsı turuncu bir renk tonu
chinese yellow n. sarımsı turuncu bir renk tonu
imperial yellow n. sarımsı turuncu bir renk tonu
ocher yellow n. sarımsı turuncu bir renk tonu
oxide yellow n. sarımsı turuncu bir renk tonu
permanent yellow n. sarımsı turuncu bir renk tonu
yellow sienna n. sarımsı turuncu bir renk tonu
chinese yellow n. parlak bir sarı tonu
cassel yellow n. parlak bir sarı tonu
bright lemon yellow n. canlı bir yeşilimsi sarı renk tonu
mineral yellow n. parlak bir sarı tonu
ultramarine yellow n. çeşitli sarı pigmentlere verilen ad
yellow ultramarine n. çeşitli sarı pigmentlere verilen ad
ultramarine yellow n. güçlü bir sarı renk tonu
king's yellow n. sülfür ve arsenik oksitten oluşan sarı bir pigment
king's yellow n. orpiment
yellow orpiment n. sülfür ve arsenik oksitten oluşan sarı bir pigment
yellow orpiment n. orpiment
smoke yellow n. hafif grimsi bir zeytin rengi
marigold yellow n. limon sarısından az daha kırmızımsı bir turuncu tonu
french yellow n. kahverenginin turuncuya dönük bir tonu
queen's yellow n. açık bir sarı tonu
queen's yellow n. kalomel
brimstone yellow n. yeşilimsi bir sarı tonu
yellow ocher n. sarımsı turuncu bir renk tonu
yellow ochre n. kil ve silikayla karıştırılmış limonit içeren bir pigment
yellow-beige n. sarımsı bej
yellow-grey n. sarımsı gri
yellow-gray n. sarımsı gri
gamboge yellow n. bir sarı tonu
platina yellow n. kahverengimsi bir turuncu tonu
yellow wax n. bal peteğinin eritilmesi ile elde edilen sarı-kahverengi mum
madder yellow n. yeşilimsi açık bir sarı tonu
stil-de-grain yellow n. yeşilimsi açık bir sarı tonu
yellow madder n. yeşilimsi açık bir sarı tonu
iodine yellow n. parlak sarı bir pigment
orange yellow n. sarımsı bir turuncu tonu
primrose yellow n. bir sarı tonu
ivory yellow n. fildişi rengi
ivory yellow n. krem renginin sarımsı bir tonu
yellow-brown adj. kahverengimsi sarı renkte
yellow-gray adj. sarımsı gri
yellow-grey adj. sarımsı gri
yellow-beige adj. sarımsı bej renkte
yellow-orange adj. sarımsı turuncu renkte
yellow-white adj. sarımsı beyaz renkte
Automotive
red flag with diagonal yellow stripes n. çift çapraz sarı çizgili kırmızı bayrak
yellow flag with red stripes n. kırmızı çizgili sarı bayrak
yellow flag n. sarı bayrak
yellow light n. sarı ışık
yellow and red flag n. sarı kırmızı bayrak
yellow book n. sarı kitap
yellow lane n. sarı şerit
green flag with yellow chevron n. sarı v işaretli yeşil bayrak
Traffic
white and yellow road markings n. beyaz ve sarı renkli yol işaretleri
double-yellow line n. çift sarı çizgi
solid yellow line n. devamlı (kesintisiz/fasılasız) sarı yol çizgisi
yellow light n. sarı ışık
single yellow line n. tek sarı çizgi
double solid yellow line n. yan yana iki devamlı sarı yol çizgisi
yellow line n. ingiltere'de park etmeye izin verilmediğini belirten işaret
yellow line n. sarı çizgi
broken yellow line n. kesik sarı çizgi
solid double yellow line n. kesintisiz çift sarı çizgi
single solid yellow line n. kesintisiz tek sarı çizgi
double broken yellow line n. kesik çift sarı çizgi
go yellow v. sarı yanmak
change to yellow v. sarı yanmak
Marine
yellow flag n. karantinaya alınmış gemi veya teknelerin çektiği bayrak
yellow jack n. karantina işareti olarak kullanılan sarı bayrak
yellow jack n. sarı bayrak uygulaması
yellow jack n. pratika isteme işareti olarak kullanılan sarı bayrak
yellow jack n. güvertede hastalık olduğunu bildirmek için kullanılan sarı bayrak
Mining
yellow ore n. sarı cevher (bakır ağırlıklı)
yellow lead ore n. sarı kurşun cevheri
yellow cake n. yarı rafine uranyum cevheri
yellow copper ore n. bakır ve demirin sülfiti olan bir madde
yellow copperas n. bir çeşit sulu demir sülfat
yellow lead ore n. vulfenit
yellow pyrites n. bakır ve demir sülfiti
yellow pyrites n. kalkopirit
Medical
yellow spot n. en keskin görüş noktası
bright yellow lipomatous plaques n. parlak sarı lipomatöz plaklar
yellow jack n. sarıhumma
yellow fever virus n. sarı humma virusu
yellow fever n. sarıhumma
yellow spot n. sarı nokta
yellow fever virus n. sarı humma virüsü
yellow enzyme n. sarı enzim
yellow cross n. sarı haç
yellow atrophy n. sarı körelim
yellow fever n. sarı humma
yellow corpus n. sarı cisim
yellow discharge n. sarı akıntı
yellow fever n. virüs kaynaklı ve tedavisi zor bir tropik hastalık
yellow card n. ingiltere'de doktorların ilaç yan etkilerini bildirdikleri sarı bir form
yellow fever vaccine n. sarıhumma aşısı
yellow fever vaccination n. sarıhumma aşısı
yellow hepatization n. pnömonide akciğer hepatizasyonunun son aşaması
yellow-card [uk] n. birleşik krallık'ta doktorların advers ilaç reaksiyonlarını bildirmek için kullandığı sarı bir form
Anatomy
yellow spot n. sarı leke
yellow ligaments n. sarı bağlar
yellow bone marrow n. sarı kemikiliği
yellow bone marrow n. sarı kemik iliği
yellow bone marrow n. yetişkinlerde uzun kemiklerin ucunda bulunan ilik
yellow marrow n. sarı kemik iliği
yellow marrow n. yetişkinlerde uzun kemiklerin ucunda bulunan ilik
yellow fibers n. elastin demetlerinden oluşan temel hücre bileşeni
Physiology
visual yellow n. ışığın mor üzerindeki fotokimyasal etkisi ile oluşan mor ile beyaz arasındaki bir ürün
Pathology
yellow nail syndrome n. sarı tırnak sendromu
yellow atrophy n. karaciğer atrofisi
yellow atrophy of the liver (acute yellow atrophy of liver) n. karaciğer atrofisi
jungle yellow fever n. afrika ve güney amerika'da ormanlık bölgelerde endemik bir sarıhumma çeşidi
yellow-blindness n. sarı ışığa duyarlılığın azalmasıyla karakterize olup nadir görülen bir renk körlüğü çeşidi
yellow-blue color blindness n. mavi-sarı renk körlüğü
yellow-blue color blindness n. sarı ile mavi rengin karıştırılması
yellow-blue dichromacy n. mavi-sarı renk körlüğü
yellow-blue dichromacy n. sarı ile mavi rengin karıştırılması
Pharmaceutics
yellow wash n. kireç suyuna cıva klorür çözeltisi eklenerek elde edilip antiseptik olarak kullanılan sarı cıva oksit süspansiyonu
Parasitology
yellow mealworm n. laboratuvar çalışmalarında kullanılmak üzere, tavuk ve kertenkele gibi hayvanları beslemek için veya olta yemi olarak yetiştirilen yaygın bir ekin kurdu veya larvası
Optics
yellow spot n. gözdeki sarı nokta
krypton yellow n. kripton sarısı
yellow spot n. maküla
yellow spot n. sarı nokta
yellow spot n. sarı benek
yellow spot n. sarı leke
Gastronomy
yellow squash n. balkabağı
yellow squash n. bal kabağı
yellow wax pepper n. çarliston biber
a kind of yellow cheese made of sheep's milk n. kaşar
yellow melon n. kavun
pale yellow cheese made of sheep’s milk n. kaşar peyniri
yellow capsicum n. sarı etli biber
yellow butter n. sarı tereyağı
yellow cake n. sarı sünger kek
Chemistry
zinc yellow n. çinko sarısı
cadmium yellow n. kadmiyum sarısı
chrome yellow n. krom sarısı
lead sulfochromate yellow n. kurşun sülfokromat sarısı
naples yellow n. kurşun antimonat
yellow lead n. masiko
sulphur yellow n. kükürt sarısı
praseodymium yellow n. praseodimiyum sarısı
yellow prussiate n. sarı prusiat
cassel yellow n. bir tür kurşun oksiklorür
chinese yellow n. pigment olarak kullanılan bir arsenik trisülfür
king's yellow n. pigment olarak kullanılan bir arsenik trisülfür
turner's yellow n. yapay olarak üretilen bir arsenik trisülfür
turner's yellow n. bir tür kurşun oksiklorür
verona yellow n. bir tür kurşun oksiklorür
chinese yellow n. pigment olarak kullanılan bir limonit karışımı
yellow ocher n. pigment olarak kullanılan bir limonit karışımı
permanent fast yellow ncg n. sarı renkli disazo bir organik pigment
lemon yellow n. limon sarısı renkli bir pigment
mineral yellow n. bir tür kurşun oksiklorür
queen's yellow n. mineral türbit
queen's yellow n. türbit minerali
queen's yellow n. temel cıva ikisülfattan oluşan sarı bir toz
yellow phosphorus n. beyaz fosfor
yellow precipitate n. kireç suyuna amorf sarı toz halinde aşındırıcı madde olarak eklenen bir cıva oksidi
yellow prussiate of potash n. potasyum ferrosiyanür
yellow prussiate of potash n. potasyum siyanürün demirli tuzlarla tepkimesinden elde edilen bir siyanür bileşiği
cobalt yellow n. sarı renkli kristal bir toz
Biology
yellow spot n. sarı benek
yellow race n. sarı ırk
yellow body n. sarı cisim
yellow body n. corpus luteum
yellow brain fungus n. altın renkli jöle mantarı
onion yellow-dwarf virus n. soğan bitkisinin bodurlaşmasına ve yapraklarının sararmasına sebep olan bir virüs
Marine Biology
yellow jack (caranx bartholomaei) n. atlantiğin batısında ve meksika körfezi'nde yaşayan sarı pullu balık
yellow gurnard n. kırlangıç balığı
yellow gurnard (chelidonichthys lucerna) n. kırlangıç balığı
yellow sand cichlid n. kum kelebeği
yellow water n. sarı su
yellow sand cichlid n. sarı kum kelebeği
yellow perch (perca flavescens) n. sarı levrek
yellow perch (perca flavescens) n. kuzey amerika'da bulunan levrek familyasından yaygın bir tatlı su balığı
yellow bass (morone interrupta) n. bir kuzey amerika tatlı su levreği
yellow cat (pylodictus olivaris) n. basık bir kafası ve çıkık çenesi olan büyük bir kedi balığı
yellow angelfish n. pomacanthidae familyasına ait çeşitli yassı sıcak deniz balıklarına verilen ad
yellow angel n. pomacanthidae familyasına ait çeşitli yassı sıcak deniz balıklarına verilen ad
yellow cat (pylodictis olivaris) n. yassı başlı yayın balığı
yellow catfish (pylodictis olivaris) n. yassı başlı yayın balığı
yellow goatfish (mulloidichthys martinicus) n. sarı çizgileri olan grimsi bir keçi balığı
yellow jack n. trakun balığı
yellow mackerel n. istavritgiller familyasından olan, sıcak amerikan atlantik sularında yaşayan balıklara verilen ad
yellow pickerel n. büyük ve çıkık gözlü bir amerikan tatlı su sofra ve av balığı
yellow pike n. büyük ve çıkık gözlü bir amerikan tatlı su sofra ve av balığı
yellow pikeperch n. büyük ve çıkık gözlü bir amerikan tatlı su sofra ve av balığı
yellow sculpin n. üzgün balığı
yellow sponge n. meksika körfezi'ne özgü sarı veya kahverengimsi renkli ve kısa lifli bir ticari sünger
yellow spot (polites peckius) n. amerika'ya özgü, hesperiidae familyasından olan, sarı benekli kahverengimsi kanatları olan küçük bir zıpzıp
yellow-belly [australia] n. avustralya'ya özgü altın ya da parlak sarı renkli yenebilir bir balık
yellow-eye mullet n. sarı gözlü kefal
yellow-green algae (phylum chrysophyta) n. sarı-yeşil algler
yellow bullhead n. kuzey amerika'da yaygın bulunan sarımsı ve benekli bir balık
yellow bass (morone interrupta) n. kuzey amerika'ya özgü, siyah şeritleri olan sarı bir tatlı su levreği
Astronomy
yellow hypergiant star n. sarı üstündev yıldız
yellow dwar star n. sarı cüce yıldız
yellow hypergiant star n. sarı hiperdev yıldız
yellow supergiant star n. sarı üstdev yıldız
yellow supergiant star n. sarı süperdev yıldız