1 |
collar |
yaka |
n. |
|
- There is something that I don't like about this shirt's collar.
- Bu gömleğin yakasında hoşuma gitmeyen bir şeyler var.
- He grabbed me by the collar.
- O, beni yakamdan yakaladı.
- This collar's too tight.
- Bu yaka çok sıkı.
- Tom wore a pink polo shirt with a popped collar.
- Tom yakası patlak pembe bir polo tişört giymişti.
- Your collar has a stain on it.
- Senin yakanda leke var.
- Does your coat have a collar?
- Senin ceketinin bir yakası var mı?
- Tom removed his tie and unbuttoned his collar.
- Tom kravatını çıkardı ve yaka düğmelerini açtı.
- Tom grabbed me by the collar.
- Tom beni yakamdan yakaladı.
- He grabbed me by the collar.
- Beni yakamdan tuttu.
- He seized the pickpocket by the collar.
- Yankesiciyi yakasından yakaladı.
- I held Tom by the collar.
- Tom'u yakasından tuttum.
- Tom loosened his collar.
- Tom yakasını gevşetti.
- The collar chafed her neck.
- Yaka boynuna sürtüyordu.
- Your collar has a stain on it.
- Yakanda bir leke var.
- Your collar is dirty.
- Senin yakan kirli.
- Tom dropped snow down Mary's collar.
- Tom, Mary'nin yakasından aşağı kar düşürdü.
- Tom dropped snow down Mary's collar.
- Tom, Mary'nin yakasına kar düşürdü.
- Tom began to feel hot under the collar.
- Tom yakasının altında sıcak hissetmeye başladı.
- Tom grabbed Mary by the collar.
- Tom, Mary'yi yakasından yakaladı.
- Your collar is dirty.
- Yakan kirli.
- The man tried to catch hold of me by the collar.
- Adam beni yakamdan yakalamaya çalıştı.
- Tom removed his tie and unbuttoned his collar.
- Tom kravatını çıkardı ve yakasının düğmelerini çözdü.
- Does your coat have a collar?
- Paltonun yakası var mı?
- Tom grabbed me by the collar.
- Tom beni yakamdan tuttu.
Show More (21)
|
2 |
collar |
tasma |
n. |
|
- I grabbed the dog by its collar.
- Köpeği tasmasından yakaladım.
- Tom bought a collar for his dog.
- Tom köpeği için bir tasma satın aldı.
- Tom bought a collar for his dog.
- Tom köpeğine tasma aldı.
- Tom bought a collar for his dog.
- Tom köpeği için bir tasma aldı.
- The dog's collar is red.
- Köpeğin tasması kırmızı.
- The collar broke off and the dog ran away.
- Tasma koptu ve köpek kaçtı.
- The collar chafed her neck.
- Tasma boynunu acıtıyordu.
Show More (4)
|
3 |
collar |
kıskıvrak yakalamak |
v. |
|
- He tried to escape, but the police collared him.
- Kaçmaya çalışıyordu ama polis onu kıskıvrak yakaladı.
Show More (-2)
|
4 |
collar |
yakalamak |
v. |
|
- I was trying to avoid him, but he collared me in the kitchen.
- Ondan kaçmaya çalışıyordum ama mutfakta yakama yapıştı.
Show More (-2)
|